guneş sonrası cilt bakımı
guneş sonrası bakım




Sevgili melekler, vucudumuzun en onemli giysisi olan cildimiz surekli dış etkenlere maruz kaldığı icin bakımı ihmal edilmemeli. Kışın soğuklarında bakım ne kadar onemliyse yaz sıcağında ki bakım da aynı derecede onemli. Bu yazımızda, Amerikan Hastanesi Dermatoloji Bolumu'nden Dr. Buket Pence'nin guneş sonrası cilt bakımı hususunda verdiği tavsiyeleri buyrun hep birlikte oğrenelim...





Vucudumuzu dış etkenlerden koruyan derimiz, yaz aylarında guneş sonrası kurumakta, sertleşmekte ve daha fazla bakıma gereksinim duymaktadır. Yazın artan ter salgısı, kuruyan ve sertleşen deriden bazen dışarıya boşalamayarak deri altında isilik dediğimiz kabartılara yol acmaktadır.

Ayrıca yağlı ciltlilerde yazın gozeneklerin tıkanması, akne (sivilce) oluşumuna veya artışına neden olabilmektedir. Bu problemleri engellemenin en kolay yolu sık sık yıkanmak, derimizin gozeneklerini acık tutmaya calışmaktır. Ancak su ve sabun da cildimizin kurumasına neden olan diğer faktorlerdir. Bu nedenlerle yaz aylarında suyun ve guneşin kuruttuğu derimizi uygun nemlendiricilerle surekli nemlendirmek gerekmektedir.

Daha cok, hassas ve kuru derili cocukların yuzunde yaz aylarında acık renkli, hafif kepekli lekeler oluşturmaktadır.Bunların da engellenmesi ve tedavi edilmesi derinin guneşten korunması ve nemlendirilmesi ile mumkun olmaktadır.

Yine sıcak gunlerde sac ve ayak bakımına da ozen gosterilmelidir.

Kalınlaşan yağlı deri bolgelerine asit salisilik, retinoik asit iceren losyon veya jel formunda deri incelticiler uygulamak isilik ve sivilce oluşumunu onleyebilir. Eğer cildimizde isilik veya sivilce oluşursa antibiotikli losyon veya jeller, bazen de bazı sistemik ilaclar gerekebilir.

Kuruyunca govde, kol ve bacaklara, daha cok lastik asit ve ure iceren yağlı losyonlar, kremler; ayaklara ise vazelin ve asit salisilik iceren merhemler uygulamak deriyi rahatlatacaktır.

GUNEŞ LEKELERİ

Yaz aylarında guneşten gelen ultraviyole ışınları, deride değişik lekeler oluşturmaktadırlar. Bunlar:

1- Ciller: Ozellikle yuze yerleşen kucuk kahverengi lekelerdir. Kışın azalırlar.

2- Lentigolar: Guneş goren yerlerde oluşan cillerden daha buyuk ve kışın gerilemeyen kahverengi lekelerdir. Karaciğer lekeleri de denmektedir. Acık renk derililerde, sarışınlarda ve orta yaş ustunde daha sık gorulmektedir.

3-Acık renkli lekeler(hipomelenoz): Kol ve bacakların alt kısımlarında gorulurler. Birkac milimetre caplı, yuvarlak ve acık renk lekelerdir.

4-Melazma (kloazma): Ceşitli nedenlerle ışık duyarlılığı(fotosensitivite) olan kişilerde yuzde oluşan yaygın koyu renkli lekelerdir. Işık duyarlılığı yapan nedenlerin en sık gorulenleri: gebelik, bazı ilaclar(doğum kontrol hapları, sakinleştirici, idrar sokturucu, antibiyotik, ağrı kesicilerden bazıları), bazı besinler (havuc, kereviz, dereotu, limon, bergamut, baklagiller, incir)dir.

5-Bitki lekeleri: Fitofotodermatit denilen, deri reaksiyonu nedeniyle bazı bitkilerin deriye temas ettiği yerde guneş gorunce oluşan ekzama(dermatit) sonucunda kahverengi lekeler ortaya cıkmaktadır. Bu lekeler bitkinin deriye temas ettiği yerleri aynen gosterir. Bu lekelere en sık neden olan bitki ve meyveler incir ve cimendir.

6-Parfum lekesi: Parfum, kolonya ve bazı kozmetiklerin deriye temas ettiği yerlerde guneş ışınları kahverengi lekelere neden olurlar.

Bu lekelerden korunmak icin en az 30 faktorlu guneş koruyucular, gun boyu 3-4 saat arayla ve suya girdikten sonra kullanılmalıdır.

Lekelerin tedavisinde; duruma gore bazı soldurucu kimyasal maddeler (Kojikasit, hidrokinon, azelaik asit), soyucu asitler (glikolikasit, salisilikasit, retinoikasit, triklor asetikasit, fenol), lazer ve krioterapi kullanılabilmektedir.