Sevgili melekler, kim istemez bebek gibi bir cildi olsun, fondotene pudraya gerek duymadan doğal ve taze gorunsun. Herkes ister ama ne yazık ki bazıları bu konuda yeterince şanslı olamıyor. Kimsinin yapısal olarak yumuşak ve puruzsuz bir cildi varken, kimisinin de ne yazık ki problemli bir cildi oluyor. Eğer cildiniz problemliyse ve bu durum sizi rahatsız ediyorsa lutfen makalemize bir goz atın. Belki işinize yarayabilir



Akne, dermatologların en sık tedavi ettiği hastalıkların başında gelir. Ergenler ve genc erişkinlerin buyuk bir coğunluğu akne nedeniyle doktora gitmektedir. Akne her ne kadar donemsel olması dolayısıyla bazı hekimlerce fizyolojik olarak dahi algılanabilmekteyse de; ozellikle sosyal olarak kabul gorme ihtiyacının en fazla olduğu ergen hastalar icin fizikselden ote ruhsal bir problemdir.
Akne tekduze bir tablo olmayıp “Komedon” adı verilen siyah ve beyaz noktalardan iltihaplı kistlere uzanan bir spektrumdan oluşur. Farklı şiddetteki aknede farklı tedaviler uygulanmaktadır. Akne, kıl folikulleri yani gozeneklerin bir hastalığıdır.
Akne Tedavisinde Temel İlke Derinin Ust Tabakasının Soyulmasıdır
Akne ve komedonları olan kişilerdeki yanlış kanılardan biri iltihapların “kirlilik” sonucu veya dış ortamdaki bakteriler sonucu oluştuğudur. Dolayısıyla cilt temizleme urunlerinin aşırı kullanımına sık rastlanır. Bazen ciltte fazla olduğu hissedilen yağın surekli aşırı derecede azaltılmaya calışılması tepkisel bir aşırı yağlanmayla sonuclanmaktadır. Akne tedavisindeki temel ilke derinin ust tabakasının soyulmasıdır.
Gozenek ağızlarının serbestleşmesi komedonları ortadan kaldırır ve aknenin iltihaplı elemanlarının oluşmasını engeller. Soyma işlemi icin salisilik asit, retinoik asit, meyve asitleri gibi ceşitli asitler kullanılır. Soyma işlemleri hastanın cilt tipine ve komedon yoğunluğuna gore değişir.
Makyajınıza Dikkat Edin!
Gozenekleri serbestleştirici tedavi yapılırken, hastaların ozellikle tıkayıcı nitelikte makyaj yapmamaları gerekir. İdeal olan hicbir urun kullanmamaktır ancak kamuflaj ihtiyacı genellikle cok yoğun ise nadiren su bazlı sıvı fondotenler kullanılabilir. Ozellikle parcacıklı pudralar (ışıltılı urunlerde mika tozları bulunur) kesinlikle kullanılmamalıdır.
Yanlış davranışlardan biri de aknelerin ve ozellikle komedonların sıkılmasıdır. Her ne kadar yandan basınc uygulayarak gozenek iceriğinin dışarı cıkarılması amaclanıyorsa da, iceriğin bir kısmı derinin daha derin tabakalarına doğru itildiğinden daha derin sivilce oluşmasına yol acabilmektedir.
Ayrıca ozellikle pigmantasyona meyilli olan koyu tenli kişilerde akne ve komedonlara tahriş edici girişimlerde bulunmak iz kalmasına neden olmaktadır. Komedonlar hekim tarafından, folikul iceriğinin tam cıkarılmasını sağlayan ozel bir alet ile temizlenebilir. Soyma dışında yağ miktarını, bakterileri ve “inflamasyon” denen yangılı doku yanıtını azaltmaya yonelik tedaviler gerekli durumlarda kullanılmaktadır. Duşuk doz antibiyotikler gunumuzde daha hafif olgularda dahi tercih edilmektedir.
Doğal Yağları Gonul Rahatlığı İle Tuketebilirsiniz
Gıda ile aknenin ilişkisi net olarak bilimsel bir destek bulamamıştır. Ancak hastaların kişisel olarak ozellikle kendilerinde akne oluşumuna neden olduğunu bizzat gozledikleri bir gıda maddesi var ise onu tuketmeyebilecekleri soylenebilir.
Beslenme ile alınan yağların derideki yağ bezlerinde uretilen yağlara olan katkısı cok az olduğundan genel inanışın aksine yağlı gıdaların tuketiminde ozel bir kısıtlama yoktur.
Doymamış yağ asitleri iceren gıdaların (Balık yağı, avokado, zeytinyağı, ceviz, vs.) tuketimi ciltteki yağ uretiminin dengesi icin gerekli olan yağları icerdiğinden olumlu etkileri bulunmaktadır. Son yıllarda kabul gormeye başlayan bir goruşe gore; ozellikle kadınlarda glisemik indeksi ve yuku yuksek gıdaların yoğun tuketimi yağ bezlerini olumsuz etkilemektedir. Rafine urunler, şekerli ve unlu gıdalar bazı kişilerde akneye neden olmaktadır.