Dunyanın tanınmış arama motoru Google, “Sponsore Edilmiş Bağlantılar” şeklinde hazırlanmış “AdWords” adını verdiği ve reklam verenlerin reklamlarını, aramada kullanılan kavramlarla bağlantılı olarak kullanıcılara gosteren bir sistem kullanmaktadır. Adwords, İngilizce “advertising words”un kısaltılmışıdır ve işletmelerin, anahtar kelimelere bağlı olarak İnternet arama motorlarında yaptıkları reklamları ifade eder. Keyword advertising, İnternet arama motorlarının temel gelir kaynağını oluşturmaktadır. Pazarın lideri konumundaki Google kendi reklam programını “Google Adwords” olarak adlandırmaktadır.

Google Adwords reklamlarında, bir anahtar sozcuk icin en yuksek ucreti odeyen kimse reklam sıralamasında yukarılarda, hatta ilk sırada yer almaktadır.

Adwords reklamların nasıl işlediği dikkate alındığında, bilhassa rakip şirketin markasının cekiciliğinden faydalanıldığı, teknolojinin yardımı ile reklamı yapılan markanın one cıkarıldığı gorulmektedir. Bu hÂlde aslında adwords reklam, mahiyet itibarıyla “metatag yonlendirici kod” olarak kullanımın farklı bir uygulamasıdır.

Marka sahibine işaretin markasal kullanımını yasaklama hakkı verildiği gibi ilave olarak bazı kullanımları da yasaklayabilme imkÂnı getirilmiştir. “İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bir bağlantısı olmaması koşuluyla, işaretin aynı veya benzerinin İnternet ortamında ticari etki yaratacak bicimde, alan adı, yonlendirici kod, anahtar sozcuk veya benzeri bicimlerde kullanılması” yasaktır.

Adwords reklamlarda bir kişi isminin kullanılabilmesi de mumkundur. Herhangi bir kimseden izin alınmaksızın kişinin adının kullanılamayacağı MK m. 26 ile acıkca hukme bağlanmıştır. Bu hukme gore “Adı haksız olarak kullanılan kişi buna son verilmesini; haksız kullanan kusurlu ise ayrıca maddi zararının giderilmesini ve uğradığı haksızlığın niteliği gerektiriyorsa manevi tazminat odenmesini isteyebilir.”

Kişi isminin şahsiyetini rencide edecek linklerde ve web sayfalarında adwords kelime olarak secilmesi hÂlinde MK m. 26 ’ya gore adının kullanımının engellenmesinden başka maddi ve manevi tazminat davalarının acılabilmesi de mumkundur.