Aktorluk Uzerine Aykırı Duşuneceler kitabı 1830 da yayınlanır. Diderot, gercek
yetenegin sadece doğanın bizlere sunduğu bir ozellik olmadığını ve bu ozelliğin
yuksek bir kavrayışla hayata gecirebilecegimizi belirtir. Diderot kitabında şoyle diyor:
Hakiki yetenek eğreti olarak benimsenen ruhun dış gorunuşlerini iyice bilmek,
bizi dinleyenlerin, duyanların duygularına seslenmek ve bu gorunuşlerini taklit
ederek onları aldatma yeteneğidir. Diderot yeteneğin, bir oyuncu icin hic bir
zaman yeterli olan bir meziyet olmadığını ve hatta kimi zaman oyunculara zarar
verdiğini, nadiren işe yaradığını soylemektedir. Ona gore doğa vergisi ancak
disiplinli calıştığı, oyunculukla ilgili modeller geliştiği ve muhakeme gucune
ulaşıldığında değer kazanabilecek bir meziyettir. Doğa vergisi ile kastedilen,
ses, yuz ifadesini oluşturma, taklit yeteneği ve duyarlılıktır; fakat sahne
gerceği ile gundelik hayat gercegi birbirinden farklı işlediği icin, doğa vergisi
her zaman başarılı sonuclar vermez. Sizden, kendinizden farklı bir durum
tasarladığınızda bu yeteneklerinizle celişki yaratacaktır.
Aktorlerin duyarlılıktan uzak bir oyunculuk sergilemeleri akıl, zeka, ince eleyip
sık dokuması sonucunda karakteri canlandırması gerektirdiğini ve sadece bu
şekilde istikrarlı bir oyunculuk ortaya konulanabileceğini savunur. Ayrıca
kitabında duyarlı olmanın buyuk bir "deha niteliği" olmadığını yazıyor ve diğer
alanlarda, duyarlılığın değil, aklın gerekli olduğunu vurguluyor. Ona gore "aşırı
duyarlılık zayıf aktorler meydana getirir; zayıf duyarlılık ortaya bir suru kotu
aktor cıkarır; duyarlılığın hic mi hic bulunmaması ise yuce aktorlerin yetişmesini
mumkun kılar". İşte bu nedenle Diderot, bir aktorun yaptığı rolu her yonuyle
kavramasını, o karakterin inceliklerini iyice oğrenmesini, gozlemlemesini ve onu
ustaca taklit etmesini doğru bulur. Aktor, o karakterin kendisi olmamalı, o
karakter gibi olmalıdır yani oyunculuk "yuce bir maymunluktur" der. Komedyen
rolunu oynadığı kişi değildir, komedyen sadece o kişiyi oynar, onu temsil eder.
Seyircilerde oyuncunun temsil ettiği kişiyi iyi canlandırdığını duşunuyorsa ona
hayranlık duyar.
Diderot aktorluğun yinelenebilir, tekrar edilebilir olan duyguları kopya edebilen,
taklit edebilen biri olarak duşunur. Diderot yinelenebilir ifade teorisinde şu
ornekleri verir: Yaşadığınız trajik bir olayı ilk kez anlattıktan sonra ikinci defa
anlatmaya kalktığınızda sonuc ilkine gore "başarısızlık" olacaktır. Sevdiğine
uzun sureden beri aşkını ilan edemeyen sevgili, ancak heyecanını yendiğinde
aşk ilanında bulunabilir. Uzun sure sonra gorduğunuz bir dostunuzla
karşılaştığınızda uzun esler meydana gelir, bu esler ancak karşılaşmanın
heyecanı sakinleştikten sonra ortadan kalkar.
Diderot coşku ve akıl ayırımında tercihin akıldan yana kullanıyor ve soğukkanlı
veya "kişiliksiz" oyuncu tezini savunuyor. Coşkular denetimsiz ve tekrar
edilemez olduğu icin, aktor tasarımdan yola cıkan, gozlemleyen ve kendi
oyunuyla ilgili detaylı bir model oluşturan (nerede nasıl duracağını, ritmini ve
tonlamalarını nasıl yapacağını provalar yoluyla oluşturan) kimsedir.
Oyuncunun oynadığı karaktere calışırken kendisinin o olduğunu tasarlaması
gerekir ki duyguları gercek olabilsin. Komedya oyunculuğunun ic niteliği "neşeli
bir ruh" iken, tragedya oyunculuğunun ic niteliği ise "yuce bir ruhtur". Aktorun
ruh hali ile performansı arasında bir eşgudum ilişkisi kurulmaktadır.
Diderot'a gore iki tip sanatcı vardır.
1- Coşkularına kapılıp gidenler
2- Coşkularını kontrol altına alan soğukkanlı duşunup taşınanlar.
Gerceklik duygusu insanı oluşturan tek şeydir, teknik sırtını gerceklik ilkesine
dayamalıdır. Tiyatroda ise, onemli ahlak sorunlarının tartıldığı "ağır başlı
komedi" veya "burjuva dramı", doğaya yakınlık ilkesiyle paylaştığı icin Diderot
tarafından savunulur.
Kitapta, birinci ve ikinci konuşmacı arasında temel olarak hesaplılık ve duyarlılık
tartışması surup gitmektedir. Le Comedian oyunculukta doğa vergisini ve
duyarlılığı savunur. Duyarlılığıda oyuncu olarak Mademe Dumesnil temsil
etmektedir. Buna karşın Diderot oyunculukta hesaplılık tezini savunur ve
birinci konuşmacının tezlerine karşı cıkar ve aktorluğun ne olduğu konusunda
kendi duşencelerini ortaya koyar. Karşı cıkmasının nedeni eserin sıradan
duşuncelerle dolu olduğunu ve eserin oyunculuk sanatına pek katkısı olamadığını
soylemektedir. Diderot, Le Comedien'de yuceltilen yeteneğin, bir oyuncu icin
hicbir zaman yeterli olan bir meziyet olmadığını ve hatta kimi zaman
oyunculara zarar verdiğini, nadiren ise yaradığını soylemektedir.
Fransız yazar filozof Diderot; cağdaşları Voltaire, Rousseau ve Montesguieu ile
birlikte, din, felsefe, sanat ozgurluk uzerine eserler vermektedir. Akıllarda bir
devrim'in gercekleştiğini, aydınlanmanın her koşeye yayıldığı bir donem de
Denis Diderot Aktorluk Uzerine Aykırı Duşenceler kitabını, duşun dunyasında
buyuk değişim ve gelişmelerin yaşandığı boyle bir ortamda kaleme alır.
Cumhuriyet Yayınları
MEB Fransız Klasikleri dizisi
Ceviren: Sabri Esat Siyavuşgil
Yayın yılı: Mart 2000
Format: Epub 85KB
Duzenleme: rhazman
MEB Fransız Klasikleri dizisi
Ceviren: Sabri Esat Siyavuşgil
Yayın yılı: Mart 2000
Format: Epub 85KB
Duzenleme: rhazman