• 23-07-2022, 16:15:13
    #1













    "Calışanla calıştıran birbirlerine acık olabilseler iki taraf da kazanclı cıkar. Şukurler olsun, gercek hayatın gercek kurallarının buna izin vermeyeceğini bilecek yaşta ve zekÂdayım. Panda gibi yatsan da karınca gibi calışıyor goruneceksin. Patron da kullarını eşekler gibi calıştırıp, eşekten beter yaşatmak istediğini belli etmez. Bu memlekette yatırım yapmak, colde kum, kutupta buz satmaktan zorken, sırf calışanları ac kalmasın diye kendini paraladığını soyler. Bunu duyan ben, iş dunyasını derede yuzen sazanlar kadar az tanımadığımdan, boynuna atlayıp hungur hungur ağlamam. 'Hadi len' deyip icimden geleni de taşımam dışıma. 'Kral cıplak' diye bağırmak masallarda marifettir. Gercek hayatta kralın o an ustundeki kıyafetin aynısı giydirilerek odullendirilir keskin gozlu boşboğaz. Ve bir donsuz ancak kralsa guvendedir."
    Toprak Işık ilk kitabı Sırabaşı'nın izleklerini bu kitapta da sur-duruyor. Ama bu defa hayatın ve toplumun cok daha geniş halkalarına ceviriyor merceğini.
    Yine her gun etrafımızda olup biten, sıradan gibi gorunen hatta "olay" bile denemeyecek olayların ve onların "kahraman" denemeyecek kahramanlarının hikÂyeleri... Onların "incir cekirdeğini doldurmayan" diyalogları... Kısacası, insan denen varlığı Şekillendiren, adına hayat dediğimiz oluşu vareden sıradanlıklar...
    Acıtan, yaralayan, gulduren insan hikÂyeleri... Ustalık, sıradan gibi gorunendeki sıradışılığı gostermek değil mi? Toprak Işık, daha ustalaşıyor.






    Toprak Işık - Halat Gosterisi
    İletişim, 2003, 199, Oyku
    Tıpkıcekim PDF, Clearscan










    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.