Afyonkarahisar'ın hatlarının cozulmesi sonunda birkac Yunanlı tutsak, geceleyin Mustafa Kemal'in cadırına getirilmişti. Bunlardan birisi, Muzaffer Generalin doğup buyumuş olduğu Selanik'ten gelmişti. Yuz, kendisine yabancı gelmediğinden ve uniformasında da hicbir bellilik gormediğinden kim olduklarını ve rutbelerini sormaya başlamıştı.
- Binbaşı mısınız?
- Hayır.
- Albay mı?
- Hayır.
- Korgeneral mi?
- Hayır.
- Peki nesiniz?
- Ben Mareşal ve Turk Orduları Başkomutanıyım!

Şaşkınlıktan ağzı acık kalan Yunanlı kekeledi:
- Bir başkomutanın savaş hattına bu kadar yakın yerlerde dolaşması işitilmiş değil de!..



Kaynak: General Sherril - Ataturk Nezdinde Bir Yıl Elcilik, 1935