Bir ulusun, yabancı bir devlet egemenliğine bağımlı «uydu» olmaktan kendini koruması, ulusal varlığım sonsuzlaştırabilmesi, hic şuphe yok, ozbenligi ustunde bir değer tanımamasıyle mumkundur. Bizi cok gerilerde bırakarak yucelmiş toplumlarm politik, sosyal, kulturel yapılarında da acıkca gorduğumuz gibi, boyle bir başarıyı surekli kılacak yeterli guc, ancak, «ulusal ulku felsefesi» ile sağlanabilir.«Bilge Kağan»?dan «Ataturk»?e kadar cağlar ve donemler boyunca bizde de bu tur bir felsefenin doğmasını amac edinmiş onderler ve bu onderlerin fikir ve duşunce yatırımlarını kanalize eden eylemler daima gorulmuştur. Fakat, acaba nicin, bu felsefeye hemen her kez karşı cıkılmış, yenilgiye uğratılmış ve sonuc olarak, ulke ve toplum ulusal ulkuden yoksun bırakılmıştır? Bu yolda hic mi caba harcanmamıştır? Oysa, amaca ulaşma uğrunda, fikir ve duşunceden otede, tum yaşamlarını yitirmiş kişiler bile var.Bu acık-secik gerceğe rağmen Turk ulusunun temel yapısındaki bu kavgayı, bu kavgaya katılmış olanları, olumlu ya da olumsuz sonuclarıyle kapsayan bir tarih bu gune kadar yazılmadı

Ali Kemal Meram - Turkculuk ve Turkculuk Mucadeleleri Tarihi
Gizli İçerik:
Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.
( tek sayfa duzenlendi )

Alternatif Etzel bey duzenleme, beyaz sayfalı
Gizli İçerik:
Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.