• 18-07-2022, 19:07:52
    #1


    Turkiye, etno-kulturel bileşimi bakımından bir “mozaik” ise eğer, onun en nadide parcalarından birinin Hatay olduğuna kuşku yok. Biraz romantizmle, Hataylılık kulturunden, kimliğinden soz edebiliriz. Farklı dinlerden ve etnik kokenlerden insanlar, Hatay’da birarada yaşıyorlar. Kimi gerilimlerle, ayrışmalarla... ama neticede şu veya bu şekilde birarada yaşıyorlar. Şu veya bu şekilde, bir hoşgoru geleneği var. Elinizdeki kitapta goruşleri aktarılan bir Nusayri Alevi’nin deyişiyle: “Gavur lafı falan gecmez buralarda...” Fulya Doğruel’in calışması, bu birarada yaşama kulturunu, Antakya ve Samandağ’daki Alevi Nusayri, Arap Hıristiyan ve Ermeni toplulukları orneğinde inceliyor. Uzun sureli ve yakın ilişkileri icinde dinsel rituelleri arasında bile etkileşimler yaşanan bu toplulukların, iş hayatlarında, boş zamanlarında, toplumsal bağlarında, dinsel pratiklerinde, politik ilgilerinde kendilerini, birbirlerini ve başka toplulukları nasıl algıladıklarına; Turkiye’deki konumlarını nasıl yorumladıklarına; “laik-modern” bir Turk vatandaşlığı kimliğiyle nasıl ozdeşleştiklerine bakıyor. Birarada yaşamanın, hoşgorunun “şu veya bu şekilde”si de onemli... Hatay’daki topluluklararası iyi ilişkilerin ozgul koşullarını, maddi dinamiklerini de goruyoruz bu kitapta. Aynı zamanda, bu iyiliği kırılganlaştıran riskleri de...

    Yayınevi: İletişim
    Basım Yılı: 2013
    ISBN: 975-05-0283-3
    Sayfa Sayısı: 285


    Aranabilir PDF + 8 MB

    Mediafire

    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.