• 18-07-2022, 03:36:22
    #1

    Dominique Lecourt - İnsan, Post-İnsan

    Orjinal Adı: Humain , Posthumain La Technique et la Vie

    Epos Yayınları 2005

    Cevirmen Hande Turan Abadan


    Post-insanlık cağına adım attık mı? Biyoteknolojiler; kopyalanmış koyundan sonra, kopyalanmış bebekler, genleri değiştirilmiş bitkiler, hormonlu gıdalar, bilgisayar,robotlar... "insan doğası" nereye goturuluyor? Biyolojik bir felÂketle mi karşı karşıyayız? Butun bunları yapmakla, İlahi gucun, Tanrı'nın işine karışmış olmuyor muyuz?
    İnsanlığın dokunaklı, ahlÂkî ve soylu bir tarihin akışından koparak, kopyalama, genleri değiştirilmiş bitkiler, hormonlu gıdalar, bilgisayar ve robotlarla birlikte "doğaya, doğal insanlık durumuna ve insan doğasına" aykırı bir surece girdiğini iddia eden goruş, esasen teolojik temellidir. Bircok sol muhalif kesimin de aynı tezleri paylaştığı teolojik belirlemeye gore, insanlık biyoteknolojik calışmalarla insanlığı yok olmaya cağıran post-insanlık cağına adım atmıştır. Tekno-peygamberler tarafından insanustuluk olarak ilÂn edilen post-insanlık gunumuzde Hollywood senaryolarıyla da desteklenen felÂket motifleriyle tanımlanmaktadır. Post-insanlık denilen şey, ne "yeni insan" ne de "eksiksiz insandır", post-insanlık teknolojik uretim surecinin kacınılmazca gelip dayandığı noktadan ibarettir. İc ice yaşadığımız teknik-teknolojik uretim sureciyle, "insan doğasına" ve "doğal hukuka" geri donuş yollarını araştıran teolojik-metafizik tezlerin ortasında ve egemenliği altında duruyoruz. Oysa bir uretim sureci olan teknolojinin (toplumsal yaşam ilişkileri anlamında da) geriye doğru gidebilmesinin imkÂnı yoktur. Olsa olsa teknolojinin politik ekonomiye eklemlenme bicimlerine karşı konjonkturel politikalar geliştirebiliriz.

    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.