• 18-07-2022, 03:29:06
    #1
    "Felsefecilerin aklı selim işlerle uğraşmadığını cunku zaten felsefenin uygulamaya dair olmadığını ve gerceklikten kopuk olduğunu," duşunseniz bile bunu bir felsefeciye asla soylememeniz gerekir. Cunku umulmadık bir gundelik hayat deneyiminden yola cıkarak aksini kolayca kanıtlayabilirler.

    Evindeki iktidarı coktan iki kedisine kaptırmış olan felsefeci Federica Sgarbi de bir arkadaşından işittiği bu sozlere inat, yaşadığı şehirdeki bir hayvan barınağına gider ve oradaki kedilere bir yuva bulmak uzere felsefenin aracılığına başvurur.Tabii bu konuda en onemli yardımcıları Immanuel Kant'tan Bertrand Russell'a pek cok filozof olacaktır."

    Filozoflar da tıpkı edebiyatcılar gibi kedisiz yapamamışlardır. Birlikte yaşadıkları kedileriyle ilişkilerini; hayvan sevgisi, bakımı, evlat edinilmesi gibi konuların otesinde ele almışlar ve bir anlamda "Kedilerin Felsefesi"ni oluşturmuşlardır. Harold Weiss'in "Bir kedi asla alelade bir kitabın uzerinde uyumaz," sozuyle dikkat cektiği gibi "Filozofların Kedileri" de ozeldir. Kitapta bu ikili ilişkiye dair pek cok ornek paylaşılıyor.

    Ortalıkta gorunur gorunmez hemen dikkatleri uzerilerine toplayan sevimli, yaramaz yavru kedilerden cok, "feleğin tokadını yemiş, yaşını başını almış, kişilikleri oturmuş" kedilere birer yuva bulmaya calışan Sgarbi, kendi geliştirdiği tarzda, bu can yoldaşı hayvanlarla olan deneyimlerinden yola cıkarak kedilerin felsefesini oluşturuyor. Başlangıcı sırnaşık bir dokunuş olan felsefeyi kim istemez ki?" Kucağınızda bir kediyle daha da keyifle okunacak bir kitap...


    Ceviri: Nur Taran
    Basım Yılı: 2013
    Yayınevi: H2O


    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.
    Alternatif
    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.