telgraf icin
20. yuzyılın ikinci yarısı yeni duşunsel arayışların ve yeni toplumsal hareketle-
rin ortaya cıkışına tanık oldu. Sınıf, cinsiyet, ırk, milliyet ve duşunce ayrımlarını
sorgulayan bu hareketler arasında en buyuk etkiyi ise ekoloji hareketi yarattı.
Daha once ?Ozgurluğun Ekolojisi? adlı başyapıtını yayımladığımız Boockhin
bu kitabında bir eylem adamı uslubuyla ekoloji hareketinin ideolojik, politik ve
toplumsal yonleri uzerinde duruyor. Salt bir cevre koruma bilinci cercevesinde
değil, bir toplum ve bilim felsefesi, anti-hiyerarşik ve anti-otoriter bir toplum
projesi, bir eylem ve yaşam tarzı olarak ekolojiyi ele alıyor.
Boockhin'e gore devrim yalnızca kurumlan ve ekonomik ilişkileri değil, canlı ya
da cansız tum evrenle girdiğimiz ilişkileri, bilinci, yaşamı yorumlayışımızı, ero-
tik arzularımızı da kucaklamalıdır. Bunun icin sadece ataerkil aileye değil, tum
tahakkum ve hiyerarşi tarzlarına; sadece burjuva sınıfına değil, tum toplumsal
sınıflara ve mulkiyet bicimlerine karşı olan ozgurlukcu bir bilinc ve eylem tarzı
geliştirilmelidir.
Boockhin sanayileşme, kentleşme ve kapitalizm konularında anarşist-komunist
bir yaklaşımın farklılığını ve derinliğini savunarak, kentlerin eko-cemaatlere ay-
rılarak eko-sistemlere uygun tasarlanmasını oneriyor. Teknolojinin ?yaratım?
potansiyelini ?tahrip" kapasitesinden ayırıp, toplumla doğal dunyanın kucaklaş-
masına katkıda bulunacak tarzda yeniden duzenlenmesini istiyor.
Boockhin?in eleştirilerinden Marksizm de nasibini alıyor. Marksizmi sınıflar, eko-
nomi ve iktidar eksenine hapsolarak bir kapitalizm ideolojisi haline gelmekle
suclayan Boockhin bir butun olarak hiyerarşi ve tahakkume imkÂn veren te-
mellere inilmesi ve bunların ortadan kaldırılması gerektiğini soyluyor.
Bunun icin de doğrudan eyleme, ozyonetime ve eko-cemaatlere gerek vardır.
Doğrudan eylem, ozgur yurttaşlardan oluşan cemaatler yoluyla kamusal alanı
doğrudan yonlendirebilen aktif inisiyatifleri amaclar; aynı zaman-
da kendisi boyle bir surecin sonucudur. Tahakkum ve hiyerarşi
ilişkilerinin yerini ozyonetimin alması yeni bir tur yurttaş oznenin,
yani ozgur ve kendi kaderini belirleyen yurttaşın sahneye cıkma-
sı, devlete karşı yurttaş orgutlerinin ve halk meclislerinin oluştu-
rulması anlamına gelir.
İkinci Dunya Savaşı ve sonrası kuşağı biyosfere kendinden on-
ceki tum kuşakların verdiği toplam zarardan daha fazlasını ver-
miştir. Radyoaktif/kimyasal atıklar, zehirli katkı maddeleri, tıka-
nan yollar, yaşanmaz hale gelen kentler, cevresel ve kulturel kirlenme zararlı
sonuclardan sadece birkacı. Kısacası her alanda tam bir ekolojik tahribat ya-
şanıyor. Ve artık, toplumsal ve doğal tarihin cığlıklarına kulak vermenin, vicda-
nın sesini dinlemenin zamanı geldi geciyor.
Tıpkıcekim PDF, Clearscan
3.9 Mb
303 Tek Sayfa
Ayrıntı Yayınları, 1. Basım 1996
Ceviren Abdullah Yılmaz
Bu kitap ilk kez forumumuzda paylaşılmaktadır.
Lutfen forumun linklerine sahip cıkın.
Forumun adresini verin ailemize katılsınlar.
Forum paylaşım-katılım kulturudur.
Harcanan emek bu forumun gelişmesi icindir, sahip cıkalım.