• 18-07-2022, 02:34:36
    #1


    Orta Cağlar?dan beri, frengi ve veba; on dokuzuncu yuzyılda, tuberkuloz; yirminci yuzyılda, kanser; milenyuma yaklaşılırken, AIDS. Anlaşılan toplumların, tarihin her doneminde, ?kotuluk?le ozdeşleştirmek istedikleri ve sucu onun ?kurbanlar?ına yıkacakları bir hastalığa ihtiyacları mutlaka oluyor. Beni Metafor Olarak Hastalık adlı kitabımı yazmaya goturen etken de, kanserli hastaların nasıl damgalandığını keşfetmem oldu. Hastalık, hayatın gece karanlığıdır, fakat bir metafor değildir, doğal bir fenomendir; o yuzden, hastalığa bakmanın en doğru yolu, onu metaforik duşunme biciminden arıtarak ele almaktır. Olumlu olmanın kendisi yeterince dehşet uyandırıcı olmadığı halde, metaforlar ve mitler, bize sancılı ve katlanılmaz olum hikÂyeleri anlatırlar. Fakat metaforlar sırf biz onları sevmiyoruz diye de tesirsiz hale gelmezler; metaforların bilhassa teşhir edilip varlığının silinmesi gerekir. Benim, yeryuzunden silinmesini en cok istediğim metaforlar ise askeri metaforlardır.

    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.