• 18-07-2022, 02:34:29
    #1




    Steven Lukes, Marksizm ve Ahlak (Ozgun Eser: Marxism and Morality, Oxford University Press 1988 baskısı); Turkce'ye Ceviren: Osman Akınhay, 206 sayfa, Ocak 1998, ISBN:975-539-183-5, Ayrıntı Yayınları, İstanbul

    Amaclar aracları haklı cıkarır mı? Yuceltilen davalar uğruna yapılan her şey hoş gorulebilir mi? "Ozgurluk", "adalet" ve "haklar" soyut; "tarihsel zorunluluk" ile "sınıf mucadelesi" ise somut kavramlar mıdır? "Vicdan", "onur" ve "insanca" gibi kavramlar, "entelektuel" yani "kucuk burjuva" idealist onyargıları yansıtan zayıflıklar mıdır? Peki, Marksizm'in ahlÂk hakkında soyleyecek bir sozu var mıdır ve eğer varsa ahlÂkın sınıf mucadelesi icindeki "yeri" neresidir? Marksistlerin iktidarla ilişkileri neden sorunlu bir gecmişe sahiptir?

    Steven Lukes, elinizdeki bu kitapta, Marx'ın ve Engels'in kurup haleflerinin geliştirdiği bir teori olarak Marksizm'in tarihi boyunca bir gezinti yaparken onun ahlÂka karşı paradoksal gorunen tutumunu ve genelde "adalet" ile "haklar" kavramına, ozelde "insan hakları"na yaklaşımını irdelemektedir.

    Lukes, orneğin, Marx'ın ve Engels'in yazılarının hem ahlÂki yargılarla dolu olduğuna hem de yine aynı yazılarda ahlÂkın oldukca hafife alınıp, ideolojinin yanında bir uvey evlat muamelesi gorduğune işaret etmektedir. AhlÂkın kucumsenmesinin Marksizm'in sonraki takipcileri tarafından daha cok benimsenmesi, sonunda keyfi tutuklama ve yargılamalardan toplu surgun ve katliamlara kadar bir dizi pratik kirliliğin sineye cekilip savunulmasına yol acmış; bunlar da sosyalist ve komunist hareketin ahlÂk sicilinde temizlenemeyecek lekelere donuşmuştur. Oysa, Lukes'un da ozellikle vurguladığı gibi, Marx'ın butun omru sivil toplumun veya somut haliyle kapitalizmin normlarına donuşen ahlÂki giysileri reddederken, ozgurluk ahlÂkını, eşitliği ve ceşitli ozel hakları kararlılıkla savunmakla gecmiştir.

    Esas sorunu, herhalde, "tarihsel zorunluluğu" ifade eden "fi" tarihinde gercekleşecek amacla, "pratik eylem"in bugunku aracları arasındaki gerilimin yarattığı paradokslarda aramak gerekir.

    Nedenleri ne olursa olsun, Marksizm'in takipcilerinin "Ne yapılmalı?" sorusuna verdikleri kestirme cevap ve pratiklerle gelinen yer ortada: İktidar gudumlu pratikler yuzunden ikna ediciliğini buyuk oranda yitirmiş bir sol! Artık "Ne yapılmamalı?"nın uzun ve dolambaclı yolunda, kendini bugunde somutlaştıran bir sosyalist hayat tarzının ilkelerini tartışmayı denemek zamanı geldi: Bu da mumkun!..

    Gunumuz (dunun ya da yarının değil!) muhalifinin, "bir başka hayat tarzını inşa ettiği oranda duzen dışına cıkabileceğini ve gercekten devrimcileşebileceğini, boylece yeryuzunde anlamlı bir yer edinebileceğini; iktidar arzusu ile etik tavır arasındaki gerilimi her hissedişinde, kendini "ille de iktidar" tutkusuna kaptırmadan, etikten (ve gerekirse yenilgiden) yana saf tutma bilgeliğiyle olabileceğini duşunenler icin...[Arka Kapak]

    İCİNDEKİLER

    Onsoz /13

    1. Paradoksun İfade Edilmesi /17

    2. Paradoksun Orneklerle Gosterilmesi /22

    3. Paradoksun Cozulmesi /49

    4. Adalet ve Haklar /73
    A. Adalet /73
    B. Somuru /86
    C. Haklar /89

    5. Ozgurluk ve Kurtuluş / 100
    A. Marksizm'in Ozgurluk Anlayışı /101
    B. Yabancılaşma /111
    C. Komunizm /118

    6. Araclar ve Amaclar /134

    -Sonuc /179
    -Kaynakca /192
    -Dizin /200


    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.