• 18-07-2022, 02:19:24
    #1
    Michel Foucault - Deliliğin Tarihi



    Michel Foucault, Deliliğin Tarihinde, deliliğin gundelik yaşamın bir parcası sayıldığı, kacıklarla cılgınların sokaklarda ellerini kollarını sallayarak dolaştıkları Orta Cağdan, tehlikeli sayılmaya başladıkları, tımarhanelere kapatıldıkları, oteki insanlarla aralarına ilk kez duvarların cekildiği 18. yuzyıla kadar, Batıda deliliğin arkeolojisini irdeliyor.

    Deliliğin fantastik dunyasında dolaşırken Foucault, aslında "deli"nin bize onun deli olduğuna karar veren, onu oyle konumlandıran genel toplumsal harita uzerinde işgal ettiği yer itibarıyla yansıdığını gosteriyor. Her cağın kendi utopyası icinde kendini arındırdığı, saflaştırdığı, idealleştirdiği tarihsel yolculukta, delinin bu arınma ayin ve oyunundaki yerini ve rolunu kavramamızı sağlıyor. Bu nedenle, Deliliğin Tarihi, aynı zamanda aklın tarihinin ana hatlarını da ortaya koyuyor: Akıl, kendini ancak deliliğin zıddında, deliliğin zıddı olarak tanımlayabiliyor. Oyleyse delilik, toplum duzeninin varlığı icin gerekli; cunku bu duzen ancak kendi negatifinin aynasında kimlik bulabiliyor.

    NOT: Alıntı olup upload bana aittir.

    Gizli İçerik:
    Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.