Nikos Kazancakis - Allah'ın Fukarası
Habora Yayınları, 1. Basım, 1969
Assisi'li Francesco'nun Tanrı'yı ararken cektiklerini anlatıyor Allahın Fukarası'nda Kazancakis. Francesco, gencliğinde zevk ve eğlence duşkunluğuyle butun Assisi'de parmakla gosterilen bir delikanlı... Daha sonra Assisi'nin iftihar ettiği bir aziz... Pencere altlarında sevgilisine serenat yapan aşık Francesco, meyhane arkadaşlarıyla şehirde tertip ettiği eğlencelerle de şohretli... Fakat bunlar onun kişisel hırsını tatmin etmeye yetmez... Sonunda sırf un kazanmak icin savaşlara katılır ve kustah bir şovalye olarak doner memleketi Assisi'ye... Ve olan olur... İcinde, ta yureğinde Tanrı'nın sesini işitir ve onu aramaya başlar...
Dunyadan el etek cekerek, butun duşkunlere, butun yoksullara, butun gunahkarlara gonlunu acıp Tanrı'nın istediği yoldan yurumeye başlar. O'nun Tanrı'ya goturen yolunda; bedenin istekleri yerine, ruhun istekleri gecerlidir. Aclık, dunya malından vazgecme, insanın acziyetini kabul ederek nefsi alcaltma gibi zahidane bir yol tutar Francesco... Butun cektiklerine şahit Leo Kardeş'in ağzından oğreniriz onun macerasını... Tabiattaki herşeyde Tanrı'nın bir işaretini goren Francesco'yu uzen tek şey Şeytan'ın ayartmalarıdır. Kendi yoluna giren zahit kardeşleri daha sonra aclık, fedakarlık, yoksulluk ve sevgi yolu yerine daha ihtişamlı ve gosterişli bir zahidilik yolu kurmaya calışır ve Francesco'nun arkadaşlarını kendi yollarına cevirir. Francesco onda da bir teselli bulur ve bağışlar bir anlamda ihanet eden kardeşlerini... Cunku o kendi varlığını da bu yolla silmeye uğraşan bir keşiştir ve Assisi'nin sevgili azizidir...
Kazancakis'in mezartaşında yazanlar:
"Hicbir şey ummuyorum. Hicbir şeyden korkmuyorum. Ozgurum."
Habora Yayınları, 1. Basım, 1969
Assisi'li Francesco'nun Tanrı'yı ararken cektiklerini anlatıyor Allahın Fukarası'nda Kazancakis. Francesco, gencliğinde zevk ve eğlence duşkunluğuyle butun Assisi'de parmakla gosterilen bir delikanlı... Daha sonra Assisi'nin iftihar ettiği bir aziz... Pencere altlarında sevgilisine serenat yapan aşık Francesco, meyhane arkadaşlarıyla şehirde tertip ettiği eğlencelerle de şohretli... Fakat bunlar onun kişisel hırsını tatmin etmeye yetmez... Sonunda sırf un kazanmak icin savaşlara katılır ve kustah bir şovalye olarak doner memleketi Assisi'ye... Ve olan olur... İcinde, ta yureğinde Tanrı'nın sesini işitir ve onu aramaya başlar...
Dunyadan el etek cekerek, butun duşkunlere, butun yoksullara, butun gunahkarlara gonlunu acıp Tanrı'nın istediği yoldan yurumeye başlar. O'nun Tanrı'ya goturen yolunda; bedenin istekleri yerine, ruhun istekleri gecerlidir. Aclık, dunya malından vazgecme, insanın acziyetini kabul ederek nefsi alcaltma gibi zahidane bir yol tutar Francesco... Butun cektiklerine şahit Leo Kardeş'in ağzından oğreniriz onun macerasını... Tabiattaki herşeyde Tanrı'nın bir işaretini goren Francesco'yu uzen tek şey Şeytan'ın ayartmalarıdır. Kendi yoluna giren zahit kardeşleri daha sonra aclık, fedakarlık, yoksulluk ve sevgi yolu yerine daha ihtişamlı ve gosterişli bir zahidilik yolu kurmaya calışır ve Francesco'nun arkadaşlarını kendi yollarına cevirir. Francesco onda da bir teselli bulur ve bağışlar bir anlamda ihanet eden kardeşlerini... Cunku o kendi varlığını da bu yolla silmeye uğraşan bir keşiştir ve Assisi'nin sevgili azizidir...
Kazancakis'in mezartaşında yazanlar:
"Hicbir şey ummuyorum. Hicbir şeyden korkmuyorum. Ozgurum."