

Sevgili melekler,
Erol Kose sanatcılarla ilgili carpıcı iddialarda bulunmaya devam ediyor!
Aşağıda Erol Kose'yle yapılmış bir roportajı okuyacaksınız..
Erol Kose, sivri cıkışları nedeniyle şarkıcılarının coğundan daha unlu bir produktor. "Ben herkese gul veririm, buna rağmen kafama kaktusle vurulursa refleks olarak konuşurum" diyor. Roportaja başlamadan once cekilen fotoğraflarda sus işareti yapsa da, maskeleri duşurmeye kararlı olduğunu soyluyor ve kendisi dahil pek cok kişi hakkında lafını esirgemiyor...
Twitter'a ortalığı karıştırmak icin mi girdiniz?
Alakası yok. Sanatcılarımın kliplerini yuklemek icin girdim. Sonra baktım mesajlar geliyor. Oturdum hepsine tek tek cevap verdim. Arkasından muthiş bir sevgi seli oluştu. "Biz seni boyle bilmiyorduk. Dobra adammışsın" diye gaz vermeye başladılar. Ben de duşundum. Ya sessizliğimi koruyacaktım ya da onlara cevap verecektim. İkincisini sectim. Cunku magazin, konuşulmak işimin bir parcası. Seviyorum da boyle olmayı. Bir donem televizyonalarda magazin yorumculuğu yapmıştım. Buna Twitter uzerinden devam ettim.
Sizinki yorum değil de dedikodu oluyor sanki...
Zaten magazin yorumculuğu celebrity dedikodusu yapmaktır. Benim yaptığım dedikodu ise butun magazin muhabirleri ve mudurleri dedikoducudur. Kaldı ki ben aklıma esenin dedikodusunu yapmıyorum. Kenan Doğulu gibi yıllarca Onuncu Yıl Marşı'ndan ekmek yiyip askere gitmeyenler gibi global hataları olanları ifşa ediyorum. Kenan'ı cok severim ama hatasını da yuzune vurmak zorundayım.
Kendinize neden boyle bir misyon edindiniz?
Gorduğum yanlışları soylemek gibi bir hakkım var. Bu hakkımı kullanıyorum. Şimdiki hedefim pop sektorundeki mikrop yuvalarını ortaya cıkarmak. Telekızlık yapan şarkıcıları acıklayacağım. Cunku o tip popcu gecinen kadınlar yuzunden aileler cocuklarını konservatuvara gondermiyor. Gencler onlar gibi algılanırım korkusu ile 'Şarkıcıyım' demeye cekiniyor.
Peki aileler konservatuvarda okuyan cocuklarını gonul rahatlığı ile size emanet edebiliyorlar mı?
Tabii ki. Sadece kendim icin soylemiyorum. Unkapanı'ndaki şirketlerin yuzde 99'unun altına imzamı atarım. Her şey rejisorun yatağından gecermiş, bilmem ne,
bunlar şehir efsanesi. Boyle şeyler hic mi olmuyor. Kabul oluyor ama az. Basitliğe, ucuza kacmayı goze alanlara paye verenler her meslekte vardır. Kadın karşısındakinin art niyetini anladığı anda kapıyı carpıp cıkacak. HÂl orada kalıyorsa arıza kendindedir.
Suclu olan kadın yani...
Algı oyle. Cunku kadın-erkek ilişkilerinde erkek zavallı ve acizdir. GuzergÂhı belirleyen kadındır. Kadın nasıl davranıyorsa karşı taraf da ona gore tavır alır.
Siz karşınıza gelen kadın sanatcıları nasıl karşılıyorsunuz?
Ben bugune kadar tek bir hata yaptım. Evliyken bir sanatcımla ilişki yaşadım. Onu da canlı yayında cıkıp itiraf ettim. Bunun dışında kotu amacları olan biri olsaydım, bu işte dikiş tutturamazdım. Birine album yapacağım zaman once sesine sonra da fiziğine bakıyorum. Karşımdakini bir urun gibi duşunup o urunu en iyi şekilde paketlemeye calışıyorum.
Sizinle calışmaya başlayan sanatcılar eskiye oranla daha erotik pozlar vermeye başlıyor.
Biz sanat değil pop muzik yapıyoruz. Pop muzik endustrisinin de kuralı şu: Sunumda muhakkak tahrik edici unsurlar olacak. Ben populer kulturun populer bir produktoruyum.
HATALARIMIN BEDELİNİ ODEDİM
"Maskeleri duşureceğim" diyorsunuz. "Hanım kız ya da efendi cocuk" diye bildiklerimiz oyle değil mi?
Piyasanın yuzde 75'i icin işin boyle olduğunu soyleyebilirim.
Biri de cıkıp sizin kirli camaşırlarınızı ifşa ederse...
Bundan korkmam. Zamanında vurulacağımı bile bile Uzanlar'a kafa tuttum. Ayrıca Tibetli keşiş olduğumu da iddia etmiyorum ki. Elbette hatalarım oldu. Bedellerini de odedim.
Ah almaktan korkmuyor musunuz?
Mutlaka alıyorumdur. Ama hic başkaları "Ne duşunur" diye hareketlerimi kısıtlamadım. Sonuclarına da katlandım.
Kimler sizden korksun?
Bana yanlış yapan, gonul almamış olanlar.
Bu şekilde tum dostlarınızı kaybetmekten, yalnız olmekten korkmuyor musunuz?
Bu piyasada dostluk kurulabildiğine inanmıyorum. RiyakÂr bir duzen var. Ben Twitter'da ona buna konuşuyorum ya, şimdi onlara "Nasılsın" desem, donup "Ağabeyciğim ne haber" diyecekler.
Siz de oyunun bir parcası olmuşsunuz o zaman.
Bardağın icinde olma kurallarına uyuyorum. Ama ozumu kaybetmemek icin suyun icine girmiyorum. Suyun icinde alkol, kumar, uyuşturucu var. Ben sigara bile icmiyorum.
Albumu şirketinizden cıkan Mercan'ın soylediği 'Sana Değil Kardeşine' adlı şarkının Hande Yener, Kadir Doğulu ve Kemal Doğulu uclusunu anlattığı doğru mu?
Bana gore oyle. Şarkıyı bir donem Hande'nin calıştığı Alper Nalman yazmıştı. Hatta Hande okuyacaktı ama olmadı.
"Nihat Doğan'ın gizli İslamik bir soylemi var"
Nihat Doğan konseptini . siz yarattınız değil mi?
Bundan 15 sene once Nihat yanıma geldiğinde dal gibi incecik bir cocuktu. Zargana gibi titriyordu. Ama hırslıydı. O zaman bile "Emrah'tan, Mahsun'dan daha iyiyim" diyordu. Bir de onda rol calma huyu vardır. Bir ortama girdiğinde kendisinden daha ustun, bilgili kişinin karşısında bile oyle bir konuşur ki, o konuda diploma tezi hazırlamış sanırsın. Bilmese de karşı tarafı bildiğine inandıracak hitabet yeteneğine sahip biri. Erol Kose universitesinde cok iyi eğitim aldı. Bu bir gercek. Ama onun ikinci buyuk universitesi cuma vaazlarıdır.
Tum konuşmaları cami hocalarınınkine benzer. Gizli İslamik bir soylemi vardır