Avrupamerkezciliğin Batı uygarlığı icin cizdiği yol, "Batı uygarlığının tarihi" diye bir modele donuşturulmektedir. Bu modelin iki bileşeni bulunmaktadır.
Bileşenlerinden birine gore, Batı uygarlığı Yunanistan'da doğmuş, Roma uzerinden ortacağa ve oradan da bugune ulaşmıştır. Dinsel bileşen ise Yahudi-Hıristiyan hattını izlemektedir. Bu iki bileşen Ronesans'ta yeniden buluşmuş, Yahudi-Hıristiyan mirası Ronesans'ta klasik koklerine donerek Yunan-Roma mirasıyla birleşmiştir.
Avrupamerkezci teoriler, Asya ve Afrikalı toplumları dunyanın tarihsel gelişme yatağının dışına itmektedir. Boylece Avrupa toplumu, insanlığın biricik gelişme yatağı ve oncusu olmaktadır. Doğu toplumları ise, gelişme dinamiğine yapısal olarak sahip değillerdir; sosyoekonomik kuruluşları nedeniyle tıkanmışlardır. Sonuc olarak, "geri" Ucuncu Dunya halklarının bu tıkanıklığını aşacak olan Batı emperyalizmi ve somurgecilik haklı kılınmaktadır.
Bu Avrupamerkezci teoriler, eşitsiz gelişmenin belli bir doneminde, 19. yuzyılda, Avrupa?nın one gectiği bir zamanla imal ediliyor. Kanıtlarını son birkac yuzyıldan topluyor. Bu nedenle butun bir insanlık tarihinin bilancosu uzerine kurulmuş değillerdir. Geleceğe duşurdukleri golge de, Avrupa hÂkim sınıflarının cıkarlarının golgesidir.
PDF Tıpkıcekim, Clear Scan, 17mb
Martin Bernal, Kara Atena: Tarih-İnceleme, Ceviren:Ozcan Buze, 700 sayfa, Kaynak, 254, 1998, Kaynak Yayınları, İstanbul