PDF ne yazık ki ozgunu değil, tarafımdan, Wordde duzenlenmiş halidir. Bu kitapla bu turde bir uğraş icindeyken, pek cok şey bilmiyordum. Bu nedenle uzun bir uğraşıyla bu hale getirmiştim. Bilgilerinize.

" Okuryazarlık ne zaman başlar? Okula başladığımız gun mu? Okuma yazmayı soktuğumuz gun mu? Okuryazarlık ağırbaşlı, asık suratlı bir uğraş mıdır? Barry Sanders'a gore okuryazarlığın temelleri cok daha erken bir donemde, ane kucağında atılır. Annesinin memesinden sut emen bebek onun kalp atışlarını, soluk alıp verişini dinleyerek ilk ritim duygusunu edinir, annesiyle kurduğu vazgecilmez bağ sayesinde kendisini okuryazarlığa goturecek yola adım atar ve Ezra Pound'un sozleriyle "aklın sozcukler arasındaki dansı" başlar. Okuzun A'sı, sozellik ile okuryazarlık arasında doğal bir sureklilik olduğunu ve ancak sağlam sozel koklere sahip insanların gercek okuryazar olabileceğini savunuyor. Oyunla, neşeyle bağdaştırılmamış bir okuma-yazma oğretmeninin hedefi bulamadığını/bulamayacağını gosteriyor. Okuryazarlığın gelişimini alfabenin bulunmasından gunumuze kadar mitoloji, teoloji, tıp, eğitim ve edebiyat gibi cok farklı alanlardan verdii orneklele sergilyen Sanders, gunumuzde okuryazarlığın karşı karşıya olduğu sorunları geniş bir bağlamda ele almayı başarıyor. Cocuklar evde aileye, ozellikle de anneyle aralarındaki bağların gevşemesinden dolayı gercek sozelliği ve dolayısıyla okuryazarlığı yaşamıyor artık. Toplumsal doku değişirken sokak ceteleri carptırılmış yeni bir kabile duzeni kurarak ailenin yerini almakta. Okuryazarlığa baş kaldıran gencler, yeni; fakat farklı bir sozellik surecine giriyor. Cete gencliğinde okuryazarlığın yarattığı benliğin ayrılmaz birer parcası olan vicdan ve pişmanlık gibi duygular bulunmadığından cok daha kolay suc işleniyor. Şiddet, televizyonun soğuk ışığında yetişen, sozlliğin ve okuryazarlığın dışına itilmiş, itildii bu yerde kalmaya da kararlı genclerin kendilerini gercekleştirmekte kullandıkları bir arac haline geliyor. Sandres'a gore bu sorunun cozumu ceza ya da eğitim sisteminde değil, cekirdek ailenin bağrında gelişen sozelliğin yaşama dondurulmesinde yatıyor. ABD toplumunda okuryazarlık sorununu irdeleyen bu kitap, genclik gruplarındaki şiddet eğiliminden, her kesimde gorulen silah sevdasına; okulları bilgisayarlaştırma hevesinden, oğretmen-veli ilişkisindeki yanlışlara; cinsiyetci tutumların dildeki yansımasından, egemen kultur-dil meselesiyle yerel ya da etnik kultur-dil sorununa kadar Turkiye toplumunun gundemindeki onemli konularla taşıdığı benzerlikler, paralellikler acısından cok onemli. "

Gizli İçerik:
Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.