Edward P. Thompson - Avam ve Gorenek

Birikim Yayınları, 1. Basım, 2006









Bugun etrafımızda bobreğini satarak yaşamaya, cocuğunu evlatlık vererek hic olmazsa onun hayatını kurtarmaya calışan insanlar gordukce kendi utancımıza gomuluyoruz. Peki, ya insanlar yuz yıldan fazla suredir bu haldeyse? Bu soru, tekil failler bulmadan cevaplarla başa cıkmayı, yaşadığımız hayatı, bireylerin dunya uzerindeki varoluş şekillerini yeniden ve yeniden duşunmeyi gerektirdiği icin rahatsız edici... E.P. Thompson da elbette kapitalizmin nasıl bir insanı donuşum yarattığını, neye, nicin artık eskisi gibi bakılmadığı sorusunu ihmal etmediği icin onemli. Avam ve Gorenek'teki makaleler baştan ayağa bu tur sıkıntılı soruların etrafında dolaşıyor. Nukleer Karşıtı Hareket'in militanı bir tarihcinin, bir gun yeniden kendi sahasına donup, yıllar once sorduğu soruları aramasının derli toplu hikayesi. Hak talebinin, iş-zaman-disiplin dongusunun, mal ve mulk iken ozgurleşmenin, ortak bir iyi tanımı icin en kaba şekillerde cezalandırılmanın oykusu. Yalnızca bulunduğu coğrafyaya, Adaya sıkışmayan, her gun etrafımızda gorduğumuz insanların tarihteki ornekleriyle yeniden karşımıza dizilmelerinin kara anlatısı. Bir tarihcinin giderayak kendisiyle, toplum denen bulutla ve tarihle hesaplaşmasının en yetkin orneği... Ve yine en acımasız sorusuyla karşımıza cıkışının elbette: Sınıf tanımlardan değil insanlardan ibaretse, nasıl bir sosyalist tahayyul bununla başa cıkar? Thompson, Avam ve Gorenek'te bu rahatsız edici soruyu da enine boyuna ele alıyor aslında.



Teksayfa duzenlemesi icin ?mucellit? dostumuza teşekkurle:


Gizli İçerik:
Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.