


11 sinema fimi sekiz TV dizisinde rol aldınız. Hic unutamadığınız ya da “tamamdır” dedikleriniz hangileri?
Tamamdır dediğim bir şey olmadı daha ama milad olarak hangisi diye sorarsanız, Omer Kavur'un filmi “Karşılaşma” derim. Diğerlerini ayıramam birbirinden.
Son projeniz “Firar”... Dizide bir ağanın oğlunu, Civan'ı oynuyorsunuz...
Civan'ın firar yolculuğu, her hafta değişen bir surec... O kadar cok ucarı ve sinirli olmasının nedeni ise ezik oluşu... Aile icindeki bastırılmış duyguları, ağa olan baba ve o hiyerarşide yetişmenin verdiği sıkılganlık, bu şekilde patlak vermiş Civan'da. Ben okuduğumda cok beğendim rolu.
Peki sinema teklifi var mı şu sıralar?
Adını tam olarak koyamadığım bir iki şey var. O nedenle kesin “var” diyemiyorum.
Dizi ile bir arada yurutmek zor olmaz mı?
Hayır, bunun dert olacağını sanmıyorum. Senede bir film cekelim yani... Seviyorum sinema yapmayı.
KENDİ İNSANLARIMI OYNAMAK DAHA KEYİFLİ
Yabancı yapımcı ve yonetmenlerin dikkatini cektiniz mi hic?
Yurt dışından teklif almadım hic... Zaten yurt dışına acılayım kafasıyla hareket etmiyorum.
Aklınızda bir yabancı Yonetmen var mı?
Danny Boyle var... Onun filmlerini seviyorum. Ama bende dil yok, nasıl olacak? O yuzden hedeflerimi yurt dışıyla alakalı tutmuyorum. Kendi ulkemde, kendi insanlarımı oynamak daha keyif veriyor bana...
Yabancı dil sorununu cozmek zor değil, denemeniz gerekmiyor mu?
Kesinlikle cozmek gerekli... Claudia Cardinale ile oynadığımız “Sinyora Erica ile ıtalyan Olmak” filminde ıngilizce bilmek de yeterli değildi, ıtalyanca'ydı film. ıngilizce'yi anlaşacak kadar biliyorum, yurt dışına tek başıma cıkmışlığım var, derdimi anlatırım ama, Sheakespeare'i orijinal dilinden okuyamam. O anlamda ıngilizce lazım...
Bu yıl icinde seyrettiğiniz son sinema filmi hangisi ve beğendikleriniz?
“127 Saat”i seyrettim... Cok gercekci, cok sinir bozucu bir hikayeydi. Danny Boyle'un filmi. Cok hoşuma gitti. Yerli filmlerden de arada bir acıp “Calgı Cengi”yi seyrediyorum, cok keyiflendiriyor beni, cok guluyorum. En son “Av Mevsimi”ni seyrettim.
YONETMENLİK YAPACAĞIM OYNA OYNA NEREYE KADAR
Yonetmenlik yapmak ister misiniz?
ıleride olacak. Oyna oyna nereye kadar...
Kariyer anlamında hayal ettiğiniz yerde misiniz?
Bazı hayallerim vardı daha mesleğin başındayken ama şimdi o hayallere sahip değilim. Biraz daha gercekci bakmak istiyorum. ışin icinde vakit gecirdikce aslında durumun hayallere cok acık olmadığını, egolarını bir yana bırakmadan asla mutlu olamayacağını oğreniyor insan. Yere basan sağlam filmler cekmek istiyorum Aktor olarak, o kadar.
Yere basan derken?
Sozu olan filmler, derdi olan filmler... Oncelikle seyirlik olsun, dikkat ettiğim o...
Hedefler?
Hedef bitmez. şu hedefim var diye bir şey soz konusu değil.
Akışa mı bırakıyoruz?
Evet... Kaderciyim biraz. Evvela bir insanım, mesleğimden once. Bana sunulanla mutlu olmanın peşinde olan bir insanım. Bazı şeyleri cok fazla zorlamamak gerektiğini duşunuyorum, sunulanların da değerini bilmek lazım. Aman şunu da yapayım diye hırslanmanın alemi yok.
COK DA FAZLA MAYMUNA DONMEMEK LAZIM
İş dışında dışarılarda olmayı, ekranda gorunmeyi pek sevmiyorsunuz...
Haftanın bir gecesi insanların evinde oluyorsunuz zaten. Bir film cektiğinizde PR'ı adına bazı etkinliklerin icinde oluyorsunuz. Ondan sonra abuk sabuk programlara cıkıp cok şey tartışıyormuş gibi gorunup hicbir şey konuşmayan insan olmak istemiyorum...
Bu ozel bir durum, irade soz konusu...
İrade gosteriyorum bunun icin. “Bu iş boyle yapılmaz” diyen bile var. Dayanabildiğim kadar dayanıyorum.... Cok da fazla maymuna donmeden hareket etmek gerekli...
Uzerinize oturmuş, seyircinin sizi hep aynı şekilde hatırladığı bir rol var mı?
İlk başlarda “Bir İstanbul Masalı” ve “Beyaz Gelincik”teki bizim evin oğlu durumu biraz rahatsız etmeye başlamıştı. şimdi de kotu yaftası yapıştırılmak uzere. Eli kulağında. Ama o da benim elimde, kırmak benim elimde. Bundan sonraki işimin ne olacağını belirlerken buna dikkat ediyorum. Bir şeyi tutturup, sonra bundan cok nemalanan, ekmek yiyen var. Ben cok gec meşhur olan bir adam değilim. Cocukluktan, gencken meşhur olduğum icin oyle bir kaygım da yok. 50 yaşımda olsaydım, hep aynı rolleri oynamak isteyebilirdim, akarken musluk dolduralım mantığıyla. Ama beni izleyen insanlara sunmak istediğim bu değil...
Bunda ailenizin bir rolu var mı? Cunku cocuk yaştan beri bu işin icinde olunca aile desteği gerekiyor...
Kesinlikle yok. Benim icimdekilerle ilgili bir durum. Oyunculuğumu da oturup kimseyle konuşmuyorum zaten. Ne ailemle ne de yakın cevremle. Bana katacak bir şey yok. Olmadı... Yakın cevrem icin şunu soyleyebilirim: Golge etmesinler başka ihsan istemez!
CEKİMDEN VAZGECTİĞİMİZ YERDE BİR KORUCU OLDU
Mardin'deki cekim suresi icinde anılar birikmiştir... Anlatabilir misiniz?
Hocamız bir zaiyat vermişti acıyla ilgili. Goruntu yonetmenimiz de belli bir sure sonra ışıkla ilgili sıkıntı cekeceğimiz icin burada değil de başka bir mekanda cekelim diye oneride bulunmuş ve başka mekana gectik... İptal olan mekanda bir korucu şehit oldu. Biz 500 metre ilerisindeydik... Havadan gecen kurşunları gormuş arkadaşlarımız... Ellerinde silahlarla “Artık evinize gidin, burada ne işiniz var” diyerek gecen korucular vardı. Bir keresinde de Hasankeyf'i gezmek istedik. Eşim (Vildan Atasever) yanımdaydı. 10 km. kala geri donduk. Cesaret edemedik. Zırhlı araclar vardı yolda. Acık hedef halindesiniz... O yuzden zor gecti Mardin... Daha da tatsız olabilirdi. şukrediyoruz...
90 DAKİKALIK İŞ OLDUĞUNU BİLMİYOR MUSUN SANKİ AGA!
Dizi surelerinin uzunluğu sıkca konuşuluyor. Oyuncusundan yonetmenine herkes bundan dertli. Siz ne duşunuyorsunuz?
Bu iş artık ezbere dayandı ve herkes aynı şeyi soyluyor. “Her hafta 90 dakikalık sinema filmi cekiyoruz” deniliyor. E hadi o zaman bir şey yapın. Surekli aynı şeyi soyleyip, “sorun var” diyorsan, yapma kardeşim o zaman! Oynama... Sanki bu işten hic para kazanmıyormuş gibi konuşmaları canımı sıkıyor. Kimse sana “Ne olur gel benim setimde oyna” demiyor ki. Bu işin 90 dakika cekildiği belli, ne koşullarda yapıldığı belli. Buna karşı bir orgutlenme icine girilecekse ben varım, ama oturdukları yerden roportaj verirken “Biz sinema filmi ayarında dizi yapıyoruz” demesinler... E bilmiyor musun aga yani! O zaman ya bu deveyi gudersin ya da bu diyardan gidersin... Kusura bakmasınlar... Hem orgutlenmeyeceğiz hem de temcit pilavı gibi aynı şeyleri cak cak cak konuşacağız...