HUSNU'NUN ZIRT DEDİĞİ YER!


HUSNU ŞENLENDİRİCİ, DENİZ SEKİ'NİN TUTUKLANMASI VE ERKEK KARDEŞİNİN ACIKLAMALARIYLA TEKRAR DİLLERE DUŞTU. HERKES İLİŞKİNİN BİTTİĞİNİ SOYLESE DE, ŞENLENDİRİCİ'NİN ETRAFINDAKİ FIRTINA DİNMİYOR ..
Sıcak bir haziran akşamında, 'Sarı Sıcak' bir muzik programı... Husnu Şenlendirici'nin Ferhat Gocer'le birlikte sunduğu programın konusu aşk şarkıları, konukları da Yavuz Bingol'le Deniz Seki'. Seki'nin aşk şarkılarına klarnetiyle eşlik ederken şoyle bir sahne vardır; Yere oturmuşlardır... Deniz, Bu Şehre Sonbahar Geldi şarkısını okumaya başlar. Husnu'nun yuzunde bir şaşkınlık ifadesi vardır. Ve şaşkınlıkla birlikte bir hayranlık... Husnu klarnetiyle solo yaparken, bu kez Deniz ona 'dokunur'. Oylesine uflemektedir ki klarneti, hemen yanında oturan Deniz'dedir etkilenme sırası bu kez.
Sağ eliyle onun sırtını uzun uzun sıvazlar... Ve o sıcak bir yaz akşamında, Sarı Sıcak bir programda, icine Deniz akar Husnu'nun. Cok etkilenmiştir, hissettiklerini de hemen orada, cevresinde bulunanlara anlatır. 'Bana bir şeyler oluyor' der... Olur da... Ve o gune dek muzisyen kimliğiyle varolan adam, hızla hep şikayet ettiği bir magazin figurune donuşur. Bundan şikayet etse de kacmak artık mumkun değildir. Hep 'yakalanır'. Once Ece Gursel'le, sonra Deniz Seki'yle... Ama Husnu Şenlendirici'nin hayatına Deniz Seki oncesinden de bakmak gerek. Cocukluğunda eline aldığı klarneti ile aşk yaşayan adamdır o.
Yıllarca Turkiye'yi karış karış dolaşmış, babasının ve dedelerinin yanında hayat akademisinden mezun olmuş, sonrasında girdiği Turk Muziği Devlet Konservatuarı'nı bırakmış, dunyanın en onemli festivallerinde sahne almış, vizyonu geniş, dunyalı bir muzisyendir. Muthiş başarılar vardır hayatında. Sarı Sıcak programı ise sesini ve nefesini tum Turkiye'ye duyuracağı yeni bir eşiktir onun icin. O eşikten iceri adım atarken; kuşkusuz nereye gideceğini kendisi de bilmemektedir.
DENİZ'DEN ONCE...
Artık kameraların kadrajına girmiştir. Ama hazırlıksız yakalanma anlarında ne yapacağını bilmediği icin ilk tecrubesinde her şeyi yuzune gozune bulaştırır. Manken Ece Gursel ile sahil yolunda park etmiş arabanın icinde goruntulendiğinde ne yapacağını şaşırır. Arkadaşlarıyla birlikte yemek yemişlerdir ve Ece'yi evine bırakmayı teklif etmiştir. Eve giderken de arabada Ece'nin cıkarmayı planladığı şiir albumu hakkında konuşacaklardır. Kimse yanlış anlamasın diye bu acıklamayı yapmıştır. Arabada bir mankenle yanyana goruntulerinin eşinin anlamasının kolay olmadığını soyler. Eşi Nazire Şenlendirici altı aylık hamiledir cunku. Gazetecilerin bu hayatın sorumluluğunu taşımasını ister. Ama haber haberdir... Bu fotoğraflar yayımlandığında medyayla ilk meydan muharebesi başlamıştır (ki sonraları da cokca yaşanacaktır). 'Eğer eşimin psikolojisi bozulur da benim cocuğuma bir şey olursa, bu haberleri yapan arkadaşları yakarım,' diye konuşur.
BAŞKA HAYATLARIN İCİNDE...
Artık hayatını koruması, saklaması mumkun değildir Husnu Şenlendirici'nin. Cocukken tanıyıp evlendiği Nazire Şenlendirici'yle evliliği ve ailesi devam ederken, o dışarılarda başka hayatların peşinde, başka hayatların icindedir. Sonradan ortaya cıkar ki; Ece Gursel ilk değildir hayatında. 2000'li yılların başında da bir buyuk aşk yaşamış, bu aşktan da Gullerim Soldu Seni Gorunce adında bir kitap cıkmıştır. Roman, Suna adlı genc bir kızın şohret kapısının eşiğindeki Salih Caloyna adlı klarnet virtuozune duyduğu yoğun aşkı anlatmaktadır. Kitap piyasaya cıktığında Şenlendirici henuz cok meşhur değildir ve bu aşk gozlerden kacar ama yıllar sonra Hande Ozcan'ın kitap icin hazırladığı eskizdeki fotoğrafların ortaya cıkmasıyla o gunler butun cıplaklığıyla gorunur.