Sevgili melekler, başlığı okuduğunuzda gozlerinize inanamadığınıza eminiz ama biz de haberi ilk okuduğumuzda kaderin bir insana nasıl boyle kotu bir tesaduf yaşatabildiğine şaştık kaldık. Gectiğimiz gun Can Tanrıyar 'ın Petek Dincoz 'le ilgili olarak yaptığı acıklamaları sizlerle paylaşmıştık. Bu kez Tanrıyar ucankuş ekibine verdiği roportajda sarsıcı acıklamalar yaptı. Tabi tum bu acıklamalar sadece Can Tanrıyar 'ın iddiaları ve bize duşen de sizlerle paylaşmak. Buyrun..


Can Tanrıyar eski eşinin annesiyle ilgili carpıcı acıklamalarda bulunmuştu.
Can Tanrıyar Ucankuş'a verdiği roportajda onemli sozler soyledi.
İşte o roportaj;
Herkes konuşuyor ama kimse size bunu acık acık soramıyor. Gectiğimiz gunlerde birileri, Twitter'da Petek Dincoz'un annesiyle ilişkiniz olduğunu iddia etti. Kim yaptı bunu?.. Doğru mu?.. Petek Dincoz'le ayrılmanızın perde arkasında boyle bir olay mı var?..
Once ilk sorunuza cevap vereyim. Bunu, "onlar" yazdırdı. Beni karalamak icin!.. Cok absurt bir duruma duşurmek icin...
Peki, "Ateş olmayan yerden duman cıkmaz derler", hic mi boyle bir konu yok!..
Var, var ama oyle ilişki falan değil... Talihsiz bir olay... Petek'le hayatımızın dramıdır!... Buyuk bir talihsizliktir. Benimle Petek'in hayatını alt ust eden, yıllarca icimize attığımız bir yaradır.
''UTANILACAK BİR DURUM YOK''
Ne oldu peki?.. Bir şey olmuş belli!..
Bakın acık acık anlatayım. Bunda utanılacak bir durum yok. Sadece bir talihsizlik var. Yıllar onceydi. Petek'le tanışmadan bir hafta kadar once... Ben, Muazzez Abacı ve Reha Muhtar, Turkce canlı muzik yapılan bir gece kulubunde eğleniyorduk. Cok guzel bir geceydi. Muazzez hanım da mikrofonu almış, canlı canlı şahane şarkılar soyluyordu. Reha Bey cok iyi hatırlar... İşte o sırada, bir garson geldi yanıma... Yan taraftaki standlardan birinden, beni iki dakika yanlarına davet ettiklerini soylediler. Kalkamam dedim. Sonra, tekrar geldi garson, davet eden kişinin benim tanıdığım bir kız olduğunu soyledi. "Peki, tamam" dedim kalktım, gittim yanına... Yanında bir hanım vardı. "Can seni rahatsız ettim ama yanımdaki kız sana bayılıyor, seninle tanışmak, cıkmak istiyor" dedi ve tanıştırdı. Hemen şunu soyleyeyim, loş bir ortam ve cok ses vardı. "Merhaba" dedim el sıkıştık tanıştık. O arkadaşım, "Can, bu kadın sana deli gibi aşık" deyip guluyordu. Masada bekleyenler vardı. Muazzez hanımla Reha Bey'i fazla bekletmek istemedim ve "Gitmem lazım" dedim. O hanım da "Ama beni mutlaka araman lazım deyip, aceleyle bir peceteye telefon numarasını yazdı ve verdi. Hatta aceleyle ismini bile yazmamıştı. Kader işte!.. Niye kader dediğimi biraz sonra anlayacaksınız.
Sonra ne oldu?..
Ben masama gectim, şarkılar, turkuler ve gece bitti. Muazzez hanımı yolcu ettik. Ve zaten dışarı cıkmıştık, ben de Reha Muhtar'la birlikte oradan ayrıldım.
Kimdi o hanım?..
O zaman hic bilmiyordum. Pecetede ismi de yazmıyordu.
Aradanız mı sonra?..
Aramadım... Zaten pecetede ismi de yazmıyordu dediğim gibi... Fakat ben hicbir şeyi atmayan tiplerdenim, o peceteyi de ıvır zıvırlarım icinde bir kenara bırakmışım.
Petek hanım var mıydı o sıra hayatınızda?..
Hayır yoktu, fakat bu geceden tahminen bir hafta kadar falan sonra ben Petek'le tanıştım. Hayatımı değiştiren bir tanışmaydı. Birlikte olmaya başladık. Sonrasında da annesiyle tanıştırdı beni bir gun...
Ne oldu tanıştırınca?..
Hiiiiic... Ama cok sıcak değildi. Hepsi bu!..
Hepsi bu mu yani?..
Değil tabi... Aradan bir yıl falan gecti. Biz o sure icinde, Petek'le bir otele yerleşmiştik ve otelde yaşıyorduk. Ancak daha sonra artık hayat boyu birlikte olacağız duşuncesiyle, bir eve taşınmaya karar verdik. Ve cok değerli Semiramis Pekkan'ın evini tuttuk. Ve eve yerleşince, ikimiz de kendi evlerimizde olan ıvır zıvırı da doğal olarak bu evimize taşıdık. Hatta, ben de o donem işyerimi biraz ev gibi kullanıyordum!.. Oradaki tum ıvır zıvırımı da doğal olarak yerleştiğimiz eve getirdim.
Bu konun ıvır zıvırla ne ilgisi var?..
Cok ilgisi var!.. Oturduk yeni evimizde, eşyalarımızı cıkarıp yerleştirmeye başladık. Petek bildiğiniz gibi cok kıskanctı. Cıkardığım her şeyi tek tek kontrol ediyordu. Hatta aralarından, eskiden bazı kızlarla cekilmiş resimlerim cıkıyordu. O da hepsini alıp yırtıyordu İşte tam o sıra bir pecete cıktı!..(O pecete) Petek baktı, sadece bir telefon numarası yazan bir pecete!!!
"Ne bu dedi?.." Ben de, "Ya, bir gece Reha beylerle bir barda eğlenirken, bana aşık bir kız varmış. Yanlarına cağırdılar. Cok kısa kaldım. Sonra bana telefon numarasını verdi. Ama hic aramadım" dedim.
ANNESİNİN TELEFON NUMARASI PECETEDE
Petek, donmuş gibiydi. "Ne var bunda abartılacak?.." dedim, şaşırmıştım. Aldı kendi telefonunu bir anda eline ve o pecetedeki numarayı telefonuna yazmaya başladı. "Ne yapıyorsun, tanıdık cıkacak mı zannediyorsun?.." dedim.
"Ben bu numarayı tanıyorum" dedi ve yazdı. Telefonun ekranında cıkan isim belki de aynı anda ikimizin de kalp krizi gecirmesine neden olacaktı:
"ANNEM..."
Şu an ağlayacak gibi oluyorum ama evet "ANNEM" yazıyordu telefonun ekranında!..
Duştu Petek, oturduğu yerden... Ben de oyle... Nutkumuz tutulmuştu. Konuşamıyorduk. Sessizlik... Bir olum sessizliği...
Petek kısık bir sesle sordu once:
"Biliyor muydun annem olduğunu?.."
"Nereden bilim, o karanlık icinde toplam bir dakika gordum, gormedim" dedim.
"Peki, daha sonra seni tanıştırdığımda annemle?.." diye sordu.
"Hiiic... Aklımın ucuna gelir mi?.. Aradan o kadar zaman gecmiş. Hic aramamış, konuşmamışım. Gece bir dakika gorduğum birini nasıl hatırlarım. Zaten biliyorsun bende cok ilerlememiş olmamasına rağmen gece korluğu var" dedim.
"Peki tanışınca hic aklına gelmedi mi o olduğu?.." diye sordu.
"Siluetini bile hatırlamıyorum ki o gorduğum kadın ın... Ayrıca, annen olacağı aklımın ucundan bile gecmezdi. Kırk yıl duşunsem aklıma gelmezdi" dedim.
"Ama annemin seni tanımama şansı yok ki" dedi.
"Demek ki o ses cıkarmamayı tercih etti, benim hatırlamadığımı gorunce" diye cevap verdim.
Yine sustuk...
Acınacak haldeydik.
Ağlamaklıydık.
Ve Petek, "Can biz ayrılalım" dedi, "Boyle nasıl yaşarız biz"!.. Annem her karşımıza cıktığında bu aklımıza gelecek"
Ne diyeceğimi bilemedim, laflar cıkmıyordu ağzımdan, boğazım duğumleniyordu ve "Daha yeni yeni bir yuva kuruyoruz. Bak ben de evden ayrıldım(evliydim o zaman), boyle bir aile yaşantısını sen istedin, ben de evliliğimi bir anda yıktım geldim bu eve... Boyle talihsiz bir tesaduf icin mi her şeyi sileceğiz. Rezil bir durum bu" diye konuştum.
O da sustu. Hem ayrılmak istemiyordu, hem de ne yapacağımızı bilemiyordu. Aslında ben de oyle... Ben de bir yandan "Esas evimi ve iki cocuğumu bırakıp boyle bir hayata gecmenin cezasını cekiyorum" diye duşunuyordum... Acı bir fatura gibiydi!..
Bu olay akşam saatlerinde olmuştu.
Sabaha kadar oturduk.
Konuştuk, konuştuk.
Petek'in kıskanclığı malum olduğu icin o guvensizlikle saatlerce bana "Doğru soyle, annemle birlikte oldun mu, olmadın mı" diye sordu, sordu, sordu.
Sonunda gun doğarken, konuyla ilgili tamamen durust olduğuma inandı.
Ve bir noktaya vardık.
"Annesi hicbir konu gecmemiş gibi davrandığına gore, biz de aynısını yapacaktık. Boyle bir şey olmamış, boyle bir sempati, ilgi, aşk neyse hic yokmuş gibi davranacaktık"
Filmlerde izlediğimiz, hatta "Bu kadar da olur mu" dediğimiz "dram"lardan daha, hatta cok daha fenasını yaşıyorduk.
Bu şekilde başaracağımızı, kendi beyinlerimizi yıkayarak bu hayatı surdurebileceğimize inandırdık birbirimizi sonunda... Fakat Petek'in tek bir kuşkusu vardı:
"Benim sevgilime aşık bir anneyle bu ilişki nereye kadar gider?.."
"Bildiğimizi belli etmeyeceğiz, konuşmayacağız, unutacağız" dedim.
Petek, "Ama ucumuz dışında bir de sizi tanıştıran kız biliyor" dedi.
"Merak etme o cok iyi bir insan... Onu bulurum. Konuşurum" dedim.
Ve o kızla sonra Petek'in bir konseri oncesi Kıbrıs'ta karşılaştık. Daha ben konuyu acmadan o beni bir koşeye cekip "Kadere bak, ben seni annesiyle tanıştırmıştım. Sen şimdi kızıyla berabersin. Ama hatırlamazsın. Siz o gece zaten cok cakır keyiftiniz" dedi.
Tam tersi hatırladığımı soyledim "ama nasıl hatırladığımı"(aslında Petek'in telefon olayından oğrenmiştim) soylemedim tabi!.. Cunku, O'nun da, Petek'in bildiğini bilmemesi gerekiyordu. Petek'i asla zor durumda bırakmak istemiyordum. O kız cok anlayışlı davrandı ve "Ne demek, sizin mutluluğunuza golge duşmesini istemem. Bu kızı o hayattan cekip kurtardığın icin ben cok mutlu oldum" dedi ve sustu, yıllarca sustu!..
Sonrasında...
Gun geldi ve biz evlendik Petek'le... Cevremizdeki herkes cok mutluydu.
Ancak işte o gun "bir şey" su yuzune cıktı!.. Yıllarca beraber olmamıza rağmen annesi nikahtan sonra cıldırmış ve Petek'le cok fena kavga etmişti. Tabi ki o konuyla(!) ilgili hicbir laf etmeden... Tam balayı gunlerimizde de bize fena bir "duğun hediyesi" verdi.
İstanbul'da balayı yaparken, bir haber geldi ve oturduğumuz yerde Star TV'yi actık. Tam o mutlu gunlerimizde annesi, Petek'e nispet yapar gibi bir gece kulubune gitmiş ve deli gibi bir eğlenceye kendini kaptırmış, hatta genc bir adamla herkesin icinde opuşerek pozlar vermişti. Daha birkac gun once bizim evlilik goruntulerimizi, roportajlarımızı ekrana taşımış olan Star TV ekibi de bu durumu oyle bir kınayarak yayınlamıştı ki... İşte yanımda izlerken, Petek'in kıpkırmızı olduğu ve ağlayarak izlediği goruntuler... Daha doğrusu annesinin bize "duğun hediyesi" olan işte o kısa vtr ve sonra konunun finali!..
İşte bu kasetten sonra dunya başına yıkıldı Petek'in...
"Bir daha asla konuşmayacağım O'nunla, yeter ama bu kadarı da fazla... Bir evliğin bile mutluluğunu yaşatmadı bana" diyip ağlıyordu.
Sonrasında ben Petek'in hem eşi, hem sevgilisi, hem annesi, hem de babası oldum.(Babası rahmetli olmuştu)
Ama ben dayanamadım. Annesi her ne yaparsa yapsın(Ki eski olaylar-biz birlikte olmadan onceki olaylar esas felaket... Petek'in bununla ilgili bana verdiği şeyleri de ben, ustumde kalmasın diye başkalarına verdim. Ama biliyorsunuz bu dunyada hicbir şey gizli kalmıyor!!!)
Evet, ben "Dayanamadım" dedim ve "Her ne olursa olsun annendir" diyip barışmasını istedim"
Bu yaşananlardan sonra bu buyuk bir hata değil mi?..
Size gore hata olabilir. Fakat her ne yaparsa yapsın, ben bir insanın hayat boyu annesiyle kus olmasını kabul edebilecek bir yapıda değilim. Yanlış yapmış olabilirim ama boyle...
Sonra?..
Sonrası mı kaldı?.. Artık kısa gececeğim. İki yıl once boşandık. Sonra annesinin, ailesinin yalan soylediğini anlayınca(benim bir başka kıza garsoniyer actığımı uydurmuşlardı) yine barıştık. Ama yine aynı filmin tekrarı oldu.
Sonrasındaki cirkinlik; onların tarafından birilerinin yıllarca ben Petek ve annesi tarafından gizlenen şu ustteki olayı Twitter'da gundeme getirmesi oldu. En cok buna kızdım. Ben yapmadığıma, yaptırmadığıma ve o tanıştıran kişi de 12 yıl sustuğuna gore 2 kişi kalıyordu geriye... O da Petek'le annesi... Petek bu kadar utandığı bir şeyi yapar mı, yapmaz bence... Bir kişi kalıyor. Annesi... Neyse, bilmiyorum, O'nun da gunahını almayayım ama, bu mevzuların son donemde anne-kız arasında olduğu ve son donemde yanlarında yer alan(benim hic tasvip etmediğim) kişiler tarafından yapıldığını tahmin ediyorum. Başka bir ihtimal duşunemiyorum. Beni utandırmak, toplum onunde, hem annesi, hem kızıyla birlikte olan bir adam haline duşurmek istediler ama olmadı. Kimse inanmadı. Cunku ben cıktım bir şekilde yanıt verdim. Sus diyenleri dinleseydim, rezil bir duruma duşecektim. Şimdi ise tam doğrusunu anlatıyorum ki, benim utanacak, arlanacak bir durumumun olmadığını herkes anlasın diye... Utanılacak şeylerin neler olduğunu mutlaka daha sonra ortaya cıkacatır!!! Ama benim tarafımdan değil!!!
Evet, aslında ortada bir ayıp yok, muthiş bir talihsizlik var!.. Neyse...
''BU SAATTEN SONRA BİRLİKTELİK OLMAZ''
Tekrar barışma ihtimaliniz var mı?.. Herkes boyle duşunuyor.
1- Bir kere biz Petek'le kavgalı değiliz. Problem o yanındakilerle... Zaten yukarıda anlattım. Tum iyi niyetime rağmen durmadılar. Durmuyorlar da... 2- Petek'in de beynini yıkadılar artık ve baksanıza gazetelerde yazdığına gore bir de bana tedbir v.s kararı falan aldırmış!.. Hem de bir gun dahi, taşındığı eve gitmememe rağmen... Alınan tum kararlarda en dikkat cekici taraf ise Petek'in yanında artık annesinin imzası olmasıymış. Daha bana bir tebliğ yok ama gazeteler oyle yazıyor. 3- Bu saatten sonra birliktelik olur mu?.. Olmaz... Ben O'nu annesiyle barıştırmanın bana yaşattığı vicdanla ayrıldıktan sonra da hep ona destek olmaya calıştım ama duvar oruyorlar. Ben artık yeni bir hayat kurmaya karar verdim. Evliliklerde sadece eşin, sevgilinin değil, ailelerin de(gec de olsa) cok onemli olduğunu gordum. Ben bu yuzden bir vicdan muhasebesi yaptım. Anlayamayanlar ya da ben bunları daha once anlatmadığım icin bilgisi eksik olanlar doğal olarak benim Petek'in peşinden koştuğumu zannetti, hatta zannediyor da... Onlar, bu davranışlarla boyle bir izlenim yaratmaya calışıyorlar. Orneğin Petek hic konuşmuyor ama Twitter'da ayarladıkları, hatta Petek'in Twit'inden ilan ettikleri iki cocuk beni kışkırtacak her şeyi soyluyor. Ben aslında hicbir şey konuşmak istemiyorum. Hatta dun avukatım da onlarla konuşup, karşılıklı tum konuşmaları kapatmak, bitirmek icin bir protokol yapalım teklifinde bulundu ama annesi istememiş. Eee, bu nereye kadar gider boyle... (Ha bu arada boyle hayali davalara devam ederlerse Sevgili Petek konuların nereye kadar gideceğini biliyor aslında... Ben hep Petek'e zarar gelecek diye sustum... Bu mu susmak diyeceksiniz. Evet bu suskun halim... Cunku hayalini bile kuramayacağınız oyle şeyler var ki!..) Aslında benim tek yapmam gereken, o cocuklara v.s kime ne soyletirlerse duymazlığa gelmem ama ben duygusal bir insanım. Dayanamıyorum. Ayrıca, ortada hicbir şey olmamasına rağmen konuları dava v.s haline getirerek de surdurmeye kararlılar!.. Zaten davalık haline getirdiklerinde konu asla kapanamıyor ki!.. Bana "Sen sus... Boyle yapınca onlar kendini bir şey zannediyor" diyenler bunu anlamıyor!..
Herkes bu hırsın nedenini soruyordu. Herhalde az once anlattığım olaylardan sonra "hırs"ın ne olduğu ortaya cıkmıştır. Bu gercekten, ozellikle de benim icin bir dram!.. Sonucta Petek yeniden annesiyle, evde benim dedikodumu yaparak gun gecirirken, beni nasıl hırpalayacaklarının hesabını yapmaları bu dramı, dizi-dram haline getiriyor.
Tek kurtuluşum, anlaşabileceğim bir kızla yeni bir hayata başlamak.
Bir kac iyi kızla tanıştım. Gazetelerde, internetlerde bu haberleri gorunce, doğal olarak cok rahatsız oluyor ve "Sizin ilişkiniz daha bitmemiş" diye bir onyargıya kapılıyorlar. Ben de acele edip, bir daha bir yanlış ilişkiye duşmek istemiyorum.
Kader... Kadere inanan bir insan olarak Allah'ın bana yardımcı olacağına inanıyorum. Cunku yalnız yaşamayı sevmiyorum.
Hicbir kotuluk yapmayan, iyilikten başka gunahı olmayan bir insanı, benim buyuk Allah'ım mutlaka odullendirecektir. Bazı insanlar nankorluğu gormese de her şeyi bilen ve goren Allah'tır... Bu dunyada olmasa bile obur dunyada...
Ayrıca ben Petek'in kotu olmasını da istemiyorum. O da iyi olsun, başarılı olsun ama hepsi ailece benden uzak olsun!.. Hayatımdan tamamen cıksınlar.
Sizler de dua edin de doğru insanlar cıksın karşıma...
Başka sorunuz var mı?..
Bizim de nutkumuz tutuldu Can abi... Acıkcası biz de neden bu konuyu kapatmıyor diye sana kızıyorduk. Ama anlaşılan sen bir de sussan "asılacak" adam olur muşsun!.. Ve bunlar hala binde bir'se daha ne olabilir ki?..
Şimdilik bu kadar... Gerisini hayaliniz, aklınız almaz!.. Londra'dan, Bursa'ya ve........... Yok, bugunluk bu kadar yeter!!! Her şeyin sırası var!!!
ucankuş