

ŞUBATTA VİZYONA GİRMESİ BEKLENEN MURAT ASLAN'IN CEKTİĞİ 'UMUT' FİLMİNDE ZEYNEP TOKUŞ FELCLİ OLAN SUNA KARAKTERİNİ CANLANDIRIYOR. TOKUŞ; 'BU FİLMİ İZLEYENLER YAŞAMINI SORGULAYACAK VE SAHİP OLDUKLARINA ŞUKREDECEK' DİYOR..
Murat Aslan'ın senaryosunu yazıp yonettiği, başrollerini Selim Erdoğan, Fikret Hakan, Zafer Algoz, Zeynep Tokuş, Asu Maralman ve Seda Bakan'ın ustlendiği 'Umut' filminde bir baba-oğul oykusu var. Filmde felcli olan 'Suna'ya hayat veren Zeynep Tokuş, aynı zamanda filmin kostumlerine de imza atıyor. 98'de Turkiye guzeli secilmeden once Bilkent Universitesi Grafik Tasarım Bolumu ve Ankara Ozel Stilistlik Okulu mezunu olan Tokuş bu film sayesinde ilk kez iki diplomaya sahip olduğu mesleğini icra ediyor.
ESKİ EŞLE CALIŞTI
Filmin yapımcıları arasında Tokuş'un eski eşi Bulent Helvacı yer alıyor. Elif Dağdeviren'le ortak yapımcı olan eski eşiyle calışmaktan rahatsızlık duymadığını belirten Tokuş, buyuk oğlunun babası Helvacı ile aralarının kotu olmadığını, filmde rol almasının son derece doğal olduğunu belirtiyor. Filmin hikayesinden cok etkilendiğini icin oynamayı kabul ettiğini soyleyen Tokuş, 'Bu film resmen insanların ruhunu delip gececek. 'Suna' karakteri filmde cok fazla gorunmeyecek. Ama izleyicide bırakacağı etki nedeniyle her oyuncunun hayallerini susleyen bir karakter' diye konuşuyor. Filmin şubatta vizyona girmesi bekleniyor.
* Rolunuze nasıl hazırlandınız?
Felcli birini canlandırmak cok zor. Cunku kıpırdayamamak insanı yoruyor. Ayrıca insanın aklına 'Bir gun gercekten de felcli olursam ne yaparım?' sorusu geliyor. Bu da insanın kendisini kotu hissetmesine yol acıyor. Role hazırlanmak icin felcli hastaları yakından tanımak uzere bir merkeze gittim. İyi ki de gitmişim. Cunku başıma gelebileceklerden endişe duymak yerine sahip olduklarımı nimet olarak kabul etmem gerektiğini gordum. Urkerek gittiğim felclilerin yanından arınmış ruh haliyle ayrıldım.
* Neden urktunuz?
Onların acısını gormekten olumsuz etkileneceğimi duşunmuştum. Ama felclilerin hayata ne kadar bağlı olduklarını gordum. İddia ediyorum bir yığın parası olan, sağlığında hic sorun olmayanlar bile o kadar iyi niyetli ve pozitif olamaz. Umutsuz insanlarla karşılaşacağımı sanıyordum ama umut dolu ruhlarını gormek bana guc verdi. Dostlukları gunluk hayatta karşılaşamayacağımız kadar derin ve anlamlı. Onlarla sohbet etmek bana terapi gibi geldi.
* Hayatınıza yeni anlamlar mı yuklediniz?
Bazen dalıp gidiyor ve yaşamın anlamını unutuyoruz. Allah herkese bir vesileyle yaşamın anlamını hatırlatsın. 'Umut'un boyle bir misyonu olacak. İddia ediyorum, filmi izleyenler yaşamın anlamını yeniden hatırlayacak.
* Nasıl olacak bu?
Orneğin benim felcli 'Suna' karakterim, sağlığın ne olcude onemli olduğuna bir kez daha dem vuracak. Ayrıca filmdeki cocuk karakter 'Umut'un ve babası 'Yılmaz'ın buhranını izleyenler 'Vay canına! Ne dram! Boyle dramlar yaşanıyor. Cok şukur halime' diyecek.
* Adınız 'Umut'un jeneriğinde iki kez yer alacak. Oyuncu ve kostum sorumlusu olarak. Neden filmin kostum sorumluluğunu ustlendiniz?
Benim eğitimini aldığım iş buydu. Bugune dek eğitimini aldığım işi yapmaya fırsatım olmamıştı. Kendi mesleğimi yapma hayalleri kurarken Turkiye guzeli secilmemle hayallerimin dışına cıktım. 'Umut'da kostum sorumluluğunu vermeleri yıllar once terk etmek zorunda kaldığım hayallerimin bır kısmını gercektirmeme vesile oldu. Hic gocunmam, eğilip birinin ayakkabısını bağlarım. Kostum hazırlamanın oyunculuktan daha heyecanlı olduğu zamanlar da oluyor. İşi yetiştirmenin adrenalini daha fazla oluyor.
* Turk Sineması'nda guzel oyuncular genelde cirkin karakter canlandırmaktan cekinir. Sizin bir endişeniz olmadı mı?
Hicbir zaman guzelliğimle on planda olmayı istemedim. Hatta guzellik bazen bir oyuncu icin engel de olabilir. Az kalsın bana oluyordu...
* Nasıl bir engel?
Zeki Demirkubuz'un 'Yazgı'sından teklif aldığımda goruşmeye her zamanki halimle gitmiştim. Biraz da suslenmiştim. Zeki Bey, beni karşısında oyle gorunce 'Gosterişli birini istemiyorum. Vizontele'de seni izledim, farklı bulacağımı duşundum. Ama sen bu role uygun değilsin' dedi. Ertesi gun yeniden Zeki Bey'le goruşmeye gittim, olduğum gibi değil, biraz dağınık halde. Evde bulduğum en cirkin fotoğraflarımı goturdum. Zeki Bey 'Kafamı karıştırdın' dedi. 'Ne kadar karanlık bir tip istiyorsanız olmaya hazırım' deyip rolu aldım. Ve Cannes'da odul alan bir filmin oyuncusu oldum. Az kalsın guzelliğim engel olacaktı.
* Demirkubuz 'git cirkinleş gel' demedi, kendi başınıza mı hareket ettiniz?
Kapıda beni o halde gorunce şaşırdı bile. Sonucta ben 'Yazgı'da rol aldım. Gururla oynadığım guzel bir proje oldu. Gundelik hayatta guzel gorunmeyi isterim ama oyunculuk anlamında boyle bir durum soz konusu değil.