Taze iken (yeşil soğan) ya da kuru, baş halindeyken (kuru soğan) yenen, bilimsel adı Allium cepa olan soğan Zambakgiller ya da Liliaceae ailesindendir. İspanyol soğanı ya da mor soğan olarak da adlandırılan kırmızı soğan, bir tur soğanı olan sebzedir. Kırmızı, neredeyse mor bir zara ve kırmızı lifli beyaz ete sahip olan kırmızı soğanın Allium cinsinin […]
Taze iken (yeşil soğan) ya da kuru, baş halindeyken (kuru soğan) yenen, bilimsel adı Allium cepa olan soğan Zambakgiller ya da Liliaceae ailesindendir. İspanyol soğanı ya da mor soğan olarak da adlandırılan kırmızı soğan, bir tur soğanı olan sebzedir. Kırmızı, neredeyse mor bir zara ve kırmızı lifli beyaz ete sahip olan kırmızı soğanın Allium cinsinin en cok yetiştirilen turu olduğu duşunulmektedir. Cok hafif, tatlı bir lezzete sahip olan kırmızı soğan Hindistan, Akdeniz ve Ortadoğu’da en populer soğan turudur ancak İngiltere’deki en yaygın soğan turu beyaz soğandır. Cocukların coğu soğanın keskin ve acı tadından hoşlanmazken coğu yetişkin duzenli olarak kullanır. Kırmızı soğan, diğer soğan ceşitlerinden iki kat daha fazla antioksidan icerir, bu da onları bir anti-enflamatuar beslenmenin ve yaşam tarzının guclu bir parcası yapar. Kırmızı soğan salatalar, sıcak corbalar ve zeytinyağlı yemeklerde kullanılabilir. Sote edildiğinde gercekleşen lezzetli karamelleşme soğanın yuksek şeker iceriğinden kaynaklanır. Peki, kırmızı soğan tam olarak neye iyi gelir, hangi konularda fayda sağlar? Bu makale kırmızı soğanın sağlıkla ilgili faydalarına ışık tutmaya calışmakta ve besin değerlerine yer vermektedir.
[h=3]
Soğanın Faydaları[/h] Beyaz soğan kukurt bileşikler, kuersetin ve krom icerdiği icin cok sağlıklıdır ancak kırmızı soğan da antosiyaninlere (kırmızı soğan beyaza gore daha yuksek miktarda flavonol ve en az 25 farklı antosiyanin icerir) sahip olan tek soğandır. Soğan, C ve B6 vitaminleri, fosfor, folat ve potasyumun cok iyi bir kaynağıdır. Soğanlardaki manganez de sağlık acısından koruyucu antioksidan ozellikler sağlar. Hem kırmızı hem de beyaz soğan yararlı besin icerikleri nedeniyle “super gıda” olarak adlandırılsa da kırmızının daha faydaları daha coktur. Calışmalar soğan ve sarımsak gibi sebzelerin kanser ve diyabetle savaşma ozelliklerine sahip olabileceğini ve nitrik oksit salgılayarak kan damarlarının sertliğini azaltabildiğini gostermektedir.
Kırmızı soğanın kalorisi duşuktur: Kırmızı soğanın kalorisi cok duşuktur, 28 gramı sadece 11 kalori icerir. Kırmızı soğan esas olarak karbonhidrat ve sudan oluşur, sıfır yağ icerir. Kırmızı veya beyaz soğan tuz, şeker, yağ veya kalori eklemeden yemeklere lezzet katmanın harika bir yoludur. Soğan 0 miligram sodyum icerir, ancak yemeklere bol miktarda lezzet katar, bu nedenle tuz alımının azaltılmasına yardımcı olabilir. Sarı ya da beyaz soğanın kullanıldığı butun yemekler kırmızı soğanla da yapılabilir.
Organosulfur bileşiklerinin kaynağıdır: Kırmızı soğanın faydaları sarımsak, pırasa ve diğer soğanlarda da bulunan bir besin grubu olan organosulfur bileşiklerinden gelir. Kukurtlu bileşikler vucutta kilo kaybı, detoksifikasyon ve kanserin onlenmesine yardımcı olan sistein uretilmesine yardımcı olur. Ek araştırmalar, kukurt bileşiklerinin kan hucrelerinin kumelenmesini engelleyen guclu bir anti-oksidan kapasiteye sahip olduğunu gostermiştir. Kırmızı soğanlardaki kukurtlu organik bileşiklerin HDL seviyelerini arttırdığına, LDL kolesterol ve trigliseritleri duşurduğune, kalp sağlığına faydalı olduğuna dair bazı kanıtlar vardır ama yine de kesin bilgi icin daha fazla araştırma yapılması gerekir.
Kırmızı soğan antioksidan deposudur: Antioksidanlar onemlidir, cunku serbest radikallerle savaşırlar. Serbest radikaller (toksik organik atıklar) DNA’yı mutasyona uğratarak kansere neden olabileceğinden tehlikeli olarak kabul edilir. Bu nedenle, kırmızı soğan bir antioksidan olan kuersetin bakımından cok değerlidir.
Kırmızı soğan kuersetin ile doludur: Kırmızı ve sarı soğan, ozellikle serbest radikalleri temizlemek icin cok uygun bir biyoflavonoid olan kuersetin’in en iyi doğal kaynaklarından biridir. Kuersetin, yuksek tansiyonu olanlar icin onemlidir. Utah Universitesi tarafından yapılan bir araştırmaya gore, bu antioksidan koroner kalp hastalığı ve inme riskini azaltmaktadır. Kuersetin anti-inflamatuar etkisi nedeniyle de iyidir, bu nedenle alerjisi, astımı ve artriti olan kişiler icin faydalıdır. İnsan vucudundaki kısa sureli iltihaplanma vucudun doğal savunmasını arttırır, bu yuzden tehlikeli değildir, ancak uzun sureli iltihaplanma kalp hastalığı, kanser veya Alzheimer hastalığı gibi ciddi sorunlara neden olabilir. Kuersetin bu konuda yardımcı olabilir. Kırmızı soğanın anti-inflamatuar etkileri en cok aknesi olanlarda gorulur. Bal veya zeytinyağı ile birlikte yuze kırmızı soğan uygulandığında kızarıklığı ve şişliği azaltır. Bir arı tarafından sokulan alana ortasından kesilen kırmızı soğanın sulu kısmı bastırıldığında hemen ağrıyı kestiği ve yanma hissinin durduğu hissedilir. Kuersetin antibakteriyel ve anti oksidan etkinin yanında antifungal ozelliklere de sahiptir.
Bağırsak poliplerinin oluşumunun onlenmesi ve kontrol edilmesi, soğuk algınlığının altında yatan rinoviruslerin baskılanması, sedef hastalığının tedavisi, ve ucuklara neden olan simplex virusu de dahil olmak uzere viruslerin coğalmasını onleme konusunda kuersetinin umut verici bir potansiyele sahip olduğu da gostermiştir.
Kırmızı soğan mide kanseri riskini duşurur: Calışmalar, soğan yemenin mide kanseri riskini onemli olcude azaltabileceğine dair guclu kanıtlar ortaya koymakta, gunluk olarak tuketilen yarım soğanın mide kanseri riskini %50 azaltabileceğini gostermektedir. Orneğin, coğunlukla kırmızı soğan kullanılan Cin’de, mide kanseri riski ortalamadan %40 daha
duşuktur. Başka bir calışmada, kırmızı, sarı ve beyaz soğan ekstrelerinin antioksidan ve antimutagenik (hucre mutasyonunu engelleyici) aktiviteleri icin yararlı etkileri olduğu kaydedilmiştir.
Araştırmacılar soğandan kuersetin almanın, kuersetin ekstrelerini takviye olarak almaktan daha etkili olduğuna inanmaktadır. Vucut, doğal bir formda olduğunda ve onunla ilişkili diğer sinerjik bileşenlere sahip olduğunda besini daha iyi tanıyabilir.
Soğandaki allicin rejeneratif hastalıklarla ve mantarlarla savaşır: Kırmızı soğanlar tum soğanlarda ve Allium ailesinin diğer uyelerinde bulunan guclu bir iyileştirici gucu olan allicin adlı bir bileşik taşır. Allicin’in kardiyovaskuler sağlığı teşvik ettiği, kanseri onlediği ve tedavi ettiği, yuksek tansiyonu duşurduğu gosterilmiştir. Allicin ’in mantar onleyici ozelliklerinden dolayı saclarında kepek olan kişiler icin de yararlı olabileceği ileri surulmektedir.
Kırmızı soğan insulin direnciyle mucadeleyi kolaylaştırır: Soğan, glikoz seviyelerini kontrol etmeye yardımcı olabilecek zengin bir krom kaynağıdır. Krom vucuttaki şeker seviyesini etkiler, şekerin vucuda salınmasını yavaşlatmaya ve kontrol etmeye yardımcı olur. Diyetteki soğan gibi krom acısından zengin gıdaların eksikliği, insulin direncine ve kan şekeri kontrolunun bozulmasına yol acabilir, kardiyovaskuler hastalık ve Tip 2 diyabet riskini artırabilir. Ciddi krom eksikliğinin kilo kaybını zorlaştıracağını ve hatta kilo alımına neden olabileceğini gosteren bazı kanıtlar vardır. Bu nedenle kilo kaybetmek isteyenler kırmızı soğan yemelidir.
Kırmızı soğanın GI derecesi duşuktur: GI derecesi 10 olan kırmızı soğan duşuk glisemik indeksli bir gıda olarak kabul edilir, bu da diyet icin ideal olduğu anlamına gelir. Glisemik indeks, kan şekeri seviyelerini ne kadar hızlı yukselttiklerine bağlı olarak karbonhidrat iceren gıdaları sıralar. Gıdalar 0 ile 100 arasında derecelendirilir ve derecelendirme ne kadar yuksek olursa, yiyeceklerdeki enerji o kadar hızla serbest bırakılır ve kan şekeri seviyelerinin
yukselmesine neden olur. Glisemik indeks başlangıcta diyabet hastalarının kendileri icin en iyi yiyecekleri secmelerine karar vermelerine yardımcı olmak icin oluşturulmuştur ancak şimdi bircok kişi kilo vermek ve sağlıklarını iyileştirmek icin glisemik indeks kavramını kullanmaktadır. Kırmızı soğan gibi duşuk GI ’li gıdalar secilerek kan şekeri ve insulin seviyeleri duzenlenip vucudun daha az yağ depolaması sağlanabilir. Araştırmalar istikrarlı insulin seviyelerinin daha yavaş yaşlanmaya, kolesterol seviyesinin ve kan basıncının duşmesine katkıda bulunabileceğini gostermektedir.
Kırmızı soğan bol miktarda vitamin ve mineral icerir: Kırmızı soğan zengin bir K, B6 ve C vitamini kaynağıdır ancak aynı zamanda icerdiği fitokimyasallar vucuttaki C vitamini icin bir uyarıcı gorevi gorur. Kırmızı soğandan elde edilen lif sindirim sisteminin işleyişine ve kabızlığın onlenmesine yardımcı olur. Kırmızı soğan kalsiyum, magnezyum, potasyum ve manganez gibi mineraller bakımından da zengindir. Gunluk C vitamini ihtiyacının yaklaşık %10 ’unu, gunluk kalsiyum ihtiyacının % 2’sini, demir ihtiyacının ise % 2’sini karşılar.
[h=3]Soğan Soyulurken ya da Doğranırken Gozler Neden Yaşarır?[/h] Soğanların kabukları soyulurken veya yemeklere, salatalara eklenmek icin doğranırken gozlerin yaşarmasına neden olan keskin koku ve lezzetten onceleri soğanın kendine ozgu tadını oluşturan alliinaz adlı bir enzimin sorumlu olduğu duşunulmuş ancak son bulgular bu etkinin daha once keşfedilmemiş bir başka enzim olan “Lachrymatory faktor sentaz “tarafından ortaya cıktığını gostermiştir. Bu enzim soğan ezildiğinde ya da kesilip doğrandığında salınmakta, soğanda bulunan sulfoksitlerin amino asitlere donuşmesini sağlamaktadır. Bu arada serbest kalan ve havaya karışan sulfurlu bir bileşik gozlere ulaşmakta, gozyaşıyla karışıp sulfurik asit oluşturmaktadır. Yanma hissiyle gozden yaşlar serbest kalmakta, tahriş ortadan kaldırılmaktadır.
[h=3]Ciğ Soğan ile Pişmiş Soğanın Faydası Aynı mıdır?[/h] Pişirme sırasında besin iceriğinin coğu kaybedilir ancak yine de bazı faydalar elde edilebilir. Pişirme, soğanlardaki kuersetinlerin gucunu azaltabilir ancak hafifce pişirildikleri surece, azalma cok onemli değildir. Faydaları nedeniyle hic soğan tuketmemektense pişirilmiş soğan tuketmek daha iyidir. Soğanı bir corbaya veya et suyuna ilave ederek kaynatmak bazı antosiyaninlere zarar verir ancak kuersetine zarar vermez, yemeğin suyuna gecer. Isı ne kadar duşuk olursa yemekte o kadar fazla besin bulunur. Calışmalar, her hafta tuketilen 4–7 porsiyon kırmızı soğanın (yaklaşık 2–3 soğana eşdeğer) kolorektal, oral, laringeal, ozofagus ve yumurtalık kanserinin azaltılmasında cok faydalı olduğunu gostermiştir. Domateste
bulunan ve kırmızı rengi veren likopen kırmızı soğanda da bulunur. Likopen az pişmiş halde daha etkilidir. Ne olursa olsun bu değerli besin maddesini korumak icin soğanlar aşırı pişirilmemeli veya yakılmamalıdır.
Antioksidan flavonoidler soğanın dış katmanlarında son derece zengindir. Bircok kişi ilk birkac katmanı soyar ve kritik besinlerin coğunu kaybeder. Etli, yenilebilir dış kısımlar mumkun olduğunca kullanılmalıdır. Aşırı pişirme, dıştaki iki katmanın alınması, kuersetinin yaklaşık % 20’sinin ve antosiyaninlerinin % 75’inin kaybına mal olacaktır.
[h=3]Soğan Nasıl Saklanmalı?[/h] Kırmızı soğan, hava akımı olan, serin ve kuru bir alanda saklanmalıdır. Buzdolabında veya plastik torbada saklanmamalıdır. Yumuşak, curuk veya uzerinde koyu lekeler, kufler bulunan soğanlar kullanılmamalıdır.
[h=3]Soğanın Nefes Uzerindeki Etkisi Nasıl Azaltılabilir?[/h] Kırmızı soğan diğer soğan ceşitleri ile karşılaştırıldığında hafif ve tatlı olduğundan salatalarda, sandviclerde ya garniturlerde kullanımı tercih edilir ancak yemek pişirmede de kullanılabilir, lezzet katmak icin omlete doğranmış kırmızı soğan eklenebilir. Lezzet katmasına rağmen kırmızı soğan ya da diğer soğan ceşitleri nefesin kokmasına sebep olur. Yeşil sebzeler, karahindiba, maydanoz veya kişniş gibi acı otlar ve biberiye, rezene, nane gibi otlar tuketilerek soğanların ve sarımsak, arpacık soğanı, turp gibi diğer kukurt acısından zengin gıdaların nefes uzerindeki olumsuz etkileri azaltılabilir.
[h=3]Soğan Gaz Yapar mı?[/h] Soğan, bağırsak mikroflorasının yapısını iyileştirmeye yardımcı olan cok sağlıklı polifenollere (kuersetin) sahiptir. Coğu bireyin bağırsak mikrobiyomu icin son derece iyidir. Kırmızı soğan fruktan şekerlerini de icermesi sebebiyle ince bağırsakta aşırı bakteriyel aşırı coğalma ve diğer sindirim sorunları olan bazı kişiler tarafından kolay sindirilemez, gaz ve şişkinliğe neden olur. Soğan tuketirken gaz, şişkinlik, kramp hissedilirse beslenmeden cıkarılmalıdır. Tum soğanlar gibi kırmızı soğan da kesildikten sonra bekletilmeden tuketilmelidir.
[h=3]Kırmızı Soğan Alerjisi[/h] Bircok insanın soğan alerjisi olduğunu bilmek onemlidir. Alerjisi olanlarda soğan ciltle temas ederse kaşıntı ve kızarıklığa, gozlerde kaşıntıya neden olabilir. Ağız yoluyla alımında da kusma ve mide problemleri gorulebilir.
Taze iken (yeşil soğan) ya da kuru, baş halindeyken (kuru soğan) yenen, bilimsel adı Allium cepa olan soğan Zambakgiller ya da Liliaceae ailesindendir. İspanyol soğanı ya da mor soğan olarak da adlandırılan kırmızı soğan, bir tur soğanı olan sebzedir. Kırmızı, neredeyse mor bir zara ve kırmızı lifli beyaz ete sahip olan kırmızı soğanın Allium cinsinin en cok yetiştirilen turu olduğu duşunulmektedir. Cok hafif, tatlı bir lezzete sahip olan kırmızı soğan Hindistan, Akdeniz ve Ortadoğu’da en populer soğan turudur ancak İngiltere’deki en yaygın soğan turu beyaz soğandır. Cocukların coğu soğanın keskin ve acı tadından hoşlanmazken coğu yetişkin duzenli olarak kullanır. Kırmızı soğan, diğer soğan ceşitlerinden iki kat daha fazla antioksidan icerir, bu da onları bir anti-enflamatuar beslenmenin ve yaşam tarzının guclu bir parcası yapar. Kırmızı soğan salatalar, sıcak corbalar ve zeytinyağlı yemeklerde kullanılabilir. Sote edildiğinde gercekleşen lezzetli karamelleşme soğanın yuksek şeker iceriğinden kaynaklanır. Peki, kırmızı soğan tam olarak neye iyi gelir, hangi konularda fayda sağlar? Bu makale kırmızı soğanın sağlıkla ilgili faydalarına ışık tutmaya calışmakta ve besin değerlerine yer vermektedir.
[h=3]

Kırmızı soğanın kalorisi duşuktur: Kırmızı soğanın kalorisi cok duşuktur, 28 gramı sadece 11 kalori icerir. Kırmızı soğan esas olarak karbonhidrat ve sudan oluşur, sıfır yağ icerir. Kırmızı veya beyaz soğan tuz, şeker, yağ veya kalori eklemeden yemeklere lezzet katmanın harika bir yoludur. Soğan 0 miligram sodyum icerir, ancak yemeklere bol miktarda lezzet katar, bu nedenle tuz alımının azaltılmasına yardımcı olabilir. Sarı ya da beyaz soğanın kullanıldığı butun yemekler kırmızı soğanla da yapılabilir.
Organosulfur bileşiklerinin kaynağıdır: Kırmızı soğanın faydaları sarımsak, pırasa ve diğer soğanlarda da bulunan bir besin grubu olan organosulfur bileşiklerinden gelir. Kukurtlu bileşikler vucutta kilo kaybı, detoksifikasyon ve kanserin onlenmesine yardımcı olan sistein uretilmesine yardımcı olur. Ek araştırmalar, kukurt bileşiklerinin kan hucrelerinin kumelenmesini engelleyen guclu bir anti-oksidan kapasiteye sahip olduğunu gostermiştir. Kırmızı soğanlardaki kukurtlu organik bileşiklerin HDL seviyelerini arttırdığına, LDL kolesterol ve trigliseritleri duşurduğune, kalp sağlığına faydalı olduğuna dair bazı kanıtlar vardır ama yine de kesin bilgi icin daha fazla araştırma yapılması gerekir.
Kırmızı soğan antioksidan deposudur: Antioksidanlar onemlidir, cunku serbest radikallerle savaşırlar. Serbest radikaller (toksik organik atıklar) DNA’yı mutasyona uğratarak kansere neden olabileceğinden tehlikeli olarak kabul edilir. Bu nedenle, kırmızı soğan bir antioksidan olan kuersetin bakımından cok değerlidir.

Kırmızı soğan kuersetin ile doludur: Kırmızı ve sarı soğan, ozellikle serbest radikalleri temizlemek icin cok uygun bir biyoflavonoid olan kuersetin’in en iyi doğal kaynaklarından biridir. Kuersetin, yuksek tansiyonu olanlar icin onemlidir. Utah Universitesi tarafından yapılan bir araştırmaya gore, bu antioksidan koroner kalp hastalığı ve inme riskini azaltmaktadır. Kuersetin anti-inflamatuar etkisi nedeniyle de iyidir, bu nedenle alerjisi, astımı ve artriti olan kişiler icin faydalıdır. İnsan vucudundaki kısa sureli iltihaplanma vucudun doğal savunmasını arttırır, bu yuzden tehlikeli değildir, ancak uzun sureli iltihaplanma kalp hastalığı, kanser veya Alzheimer hastalığı gibi ciddi sorunlara neden olabilir. Kuersetin bu konuda yardımcı olabilir. Kırmızı soğanın anti-inflamatuar etkileri en cok aknesi olanlarda gorulur. Bal veya zeytinyağı ile birlikte yuze kırmızı soğan uygulandığında kızarıklığı ve şişliği azaltır. Bir arı tarafından sokulan alana ortasından kesilen kırmızı soğanın sulu kısmı bastırıldığında hemen ağrıyı kestiği ve yanma hissinin durduğu hissedilir. Kuersetin antibakteriyel ve anti oksidan etkinin yanında antifungal ozelliklere de sahiptir.
Bağırsak poliplerinin oluşumunun onlenmesi ve kontrol edilmesi, soğuk algınlığının altında yatan rinoviruslerin baskılanması, sedef hastalığının tedavisi, ve ucuklara neden olan simplex virusu de dahil olmak uzere viruslerin coğalmasını onleme konusunda kuersetinin umut verici bir potansiyele sahip olduğu da gostermiştir.
Kırmızı soğan mide kanseri riskini duşurur: Calışmalar, soğan yemenin mide kanseri riskini onemli olcude azaltabileceğine dair guclu kanıtlar ortaya koymakta, gunluk olarak tuketilen yarım soğanın mide kanseri riskini %50 azaltabileceğini gostermektedir. Orneğin, coğunlukla kırmızı soğan kullanılan Cin’de, mide kanseri riski ortalamadan %40 daha

Araştırmacılar soğandan kuersetin almanın, kuersetin ekstrelerini takviye olarak almaktan daha etkili olduğuna inanmaktadır. Vucut, doğal bir formda olduğunda ve onunla ilişkili diğer sinerjik bileşenlere sahip olduğunda besini daha iyi tanıyabilir.
Soğandaki allicin rejeneratif hastalıklarla ve mantarlarla savaşır: Kırmızı soğanlar tum soğanlarda ve Allium ailesinin diğer uyelerinde bulunan guclu bir iyileştirici gucu olan allicin adlı bir bileşik taşır. Allicin’in kardiyovaskuler sağlığı teşvik ettiği, kanseri onlediği ve tedavi ettiği, yuksek tansiyonu duşurduğu gosterilmiştir. Allicin ’in mantar onleyici ozelliklerinden dolayı saclarında kepek olan kişiler icin de yararlı olabileceği ileri surulmektedir.
Kırmızı soğan insulin direnciyle mucadeleyi kolaylaştırır: Soğan, glikoz seviyelerini kontrol etmeye yardımcı olabilecek zengin bir krom kaynağıdır. Krom vucuttaki şeker seviyesini etkiler, şekerin vucuda salınmasını yavaşlatmaya ve kontrol etmeye yardımcı olur. Diyetteki soğan gibi krom acısından zengin gıdaların eksikliği, insulin direncine ve kan şekeri kontrolunun bozulmasına yol acabilir, kardiyovaskuler hastalık ve Tip 2 diyabet riskini artırabilir. Ciddi krom eksikliğinin kilo kaybını zorlaştıracağını ve hatta kilo alımına neden olabileceğini gosteren bazı kanıtlar vardır. Bu nedenle kilo kaybetmek isteyenler kırmızı soğan yemelidir.
Kırmızı soğanın GI derecesi duşuktur: GI derecesi 10 olan kırmızı soğan duşuk glisemik indeksli bir gıda olarak kabul edilir, bu da diyet icin ideal olduğu anlamına gelir. Glisemik indeks, kan şekeri seviyelerini ne kadar hızlı yukselttiklerine bağlı olarak karbonhidrat iceren gıdaları sıralar. Gıdalar 0 ile 100 arasında derecelendirilir ve derecelendirme ne kadar yuksek olursa, yiyeceklerdeki enerji o kadar hızla serbest bırakılır ve kan şekeri seviyelerinin

Kırmızı soğan bol miktarda vitamin ve mineral icerir: Kırmızı soğan zengin bir K, B6 ve C vitamini kaynağıdır ancak aynı zamanda icerdiği fitokimyasallar vucuttaki C vitamini icin bir uyarıcı gorevi gorur. Kırmızı soğandan elde edilen lif sindirim sisteminin işleyişine ve kabızlığın onlenmesine yardımcı olur. Kırmızı soğan kalsiyum, magnezyum, potasyum ve manganez gibi mineraller bakımından da zengindir. Gunluk C vitamini ihtiyacının yaklaşık %10 ’unu, gunluk kalsiyum ihtiyacının % 2’sini, demir ihtiyacının ise % 2’sini karşılar.
[h=3]Soğan Soyulurken ya da Doğranırken Gozler Neden Yaşarır?[/h] Soğanların kabukları soyulurken veya yemeklere, salatalara eklenmek icin doğranırken gozlerin yaşarmasına neden olan keskin koku ve lezzetten onceleri soğanın kendine ozgu tadını oluşturan alliinaz adlı bir enzimin sorumlu olduğu duşunulmuş ancak son bulgular bu etkinin daha once keşfedilmemiş bir başka enzim olan “Lachrymatory faktor sentaz “tarafından ortaya cıktığını gostermiştir. Bu enzim soğan ezildiğinde ya da kesilip doğrandığında salınmakta, soğanda bulunan sulfoksitlerin amino asitlere donuşmesini sağlamaktadır. Bu arada serbest kalan ve havaya karışan sulfurlu bir bileşik gozlere ulaşmakta, gozyaşıyla karışıp sulfurik asit oluşturmaktadır. Yanma hissiyle gozden yaşlar serbest kalmakta, tahriş ortadan kaldırılmaktadır.
[h=3]Ciğ Soğan ile Pişmiş Soğanın Faydası Aynı mıdır?[/h] Pişirme sırasında besin iceriğinin coğu kaybedilir ancak yine de bazı faydalar elde edilebilir. Pişirme, soğanlardaki kuersetinlerin gucunu azaltabilir ancak hafifce pişirildikleri surece, azalma cok onemli değildir. Faydaları nedeniyle hic soğan tuketmemektense pişirilmiş soğan tuketmek daha iyidir. Soğanı bir corbaya veya et suyuna ilave ederek kaynatmak bazı antosiyaninlere zarar verir ancak kuersetine zarar vermez, yemeğin suyuna gecer. Isı ne kadar duşuk olursa yemekte o kadar fazla besin bulunur. Calışmalar, her hafta tuketilen 4–7 porsiyon kırmızı soğanın (yaklaşık 2–3 soğana eşdeğer) kolorektal, oral, laringeal, ozofagus ve yumurtalık kanserinin azaltılmasında cok faydalı olduğunu gostermiştir. Domateste

Antioksidan flavonoidler soğanın dış katmanlarında son derece zengindir. Bircok kişi ilk birkac katmanı soyar ve kritik besinlerin coğunu kaybeder. Etli, yenilebilir dış kısımlar mumkun olduğunca kullanılmalıdır. Aşırı pişirme, dıştaki iki katmanın alınması, kuersetinin yaklaşık % 20’sinin ve antosiyaninlerinin % 75’inin kaybına mal olacaktır.
[h=3]Soğan Nasıl Saklanmalı?[/h] Kırmızı soğan, hava akımı olan, serin ve kuru bir alanda saklanmalıdır. Buzdolabında veya plastik torbada saklanmamalıdır. Yumuşak, curuk veya uzerinde koyu lekeler, kufler bulunan soğanlar kullanılmamalıdır.
[h=3]Soğanın Nefes Uzerindeki Etkisi Nasıl Azaltılabilir?[/h] Kırmızı soğan diğer soğan ceşitleri ile karşılaştırıldığında hafif ve tatlı olduğundan salatalarda, sandviclerde ya garniturlerde kullanımı tercih edilir ancak yemek pişirmede de kullanılabilir, lezzet katmak icin omlete doğranmış kırmızı soğan eklenebilir. Lezzet katmasına rağmen kırmızı soğan ya da diğer soğan ceşitleri nefesin kokmasına sebep olur. Yeşil sebzeler, karahindiba, maydanoz veya kişniş gibi acı otlar ve biberiye, rezene, nane gibi otlar tuketilerek soğanların ve sarımsak, arpacık soğanı, turp gibi diğer kukurt acısından zengin gıdaların nefes uzerindeki olumsuz etkileri azaltılabilir.
[h=3]Soğan Gaz Yapar mı?[/h] Soğan, bağırsak mikroflorasının yapısını iyileştirmeye yardımcı olan cok sağlıklı polifenollere (kuersetin) sahiptir. Coğu bireyin bağırsak mikrobiyomu icin son derece iyidir. Kırmızı soğan fruktan şekerlerini de icermesi sebebiyle ince bağırsakta aşırı bakteriyel aşırı coğalma ve diğer sindirim sorunları olan bazı kişiler tarafından kolay sindirilemez, gaz ve şişkinliğe neden olur. Soğan tuketirken gaz, şişkinlik, kramp hissedilirse beslenmeden cıkarılmalıdır. Tum soğanlar gibi kırmızı soğan da kesildikten sonra bekletilmeden tuketilmelidir.
[h=3]Kırmızı Soğan Alerjisi[/h] Bircok insanın soğan alerjisi olduğunu bilmek onemlidir. Alerjisi olanlarda soğan ciltle temas ederse kaşıntı ve kızarıklığa, gozlerde kaşıntıya neden olabilir. Ağız yoluyla alımında da kusma ve mide problemleri gorulebilir.