

Başarılı oyuncu, “Bazı yonetmenler kukla oyuncu istiyor. Kukla olmadığım icin beni coğu tercih etmiyor. Zaten oyle olanların teklifini ben kabul etmiyorum” dedi.
Senin yuruyen bir sozluk olduğunu yeni oğrendim. Kac dil biliyorsun?
Eros Ramazotti icin İtalyanca oğrendim. Ona bayılırdım. Teyzem İngiltere’de yaşıyordu, İngilizce’yi oğrenmem cok kolay oldu. Almanca’yı da yazları para kazanmak icin gittiğim otellerde animasyon yaparken oğrendim. Bulgaristan’a devlet tiyatrosu kurmak icin gittik, oyle oğrendim.
En zoru hangisiydi?
Bulgarca en zorudur. Daha Fransızca’yı oğrenmek istiyorum. Arapcayı da cok seviyorum. Bir proje icin Iraklı biriyle 15 gun Arapca calıştım. Sesimi kaydetti. Iraklı arkadaşlarına dinletmiş, beni Iraklı zannetmişler. En guzel, en etkili Arapca, Irak Arapcasıdır. Yurek sesi vardır Arapca’da.
Neden seni dizilerde başrolde değil de, yardımcı rollerde goruyoruz?
Bir başrol alırsam butun mesaimi ona harcamalıyım. Halbuki tiyatro ve sinema benim anavatanım, dizilerse sadece ekmek kapım. Sinema filmlerinde zaten başrol oynuyorum. Dizilerde oyle tuhaf şeyler oluyor ki bir bilsen! En son dizimde, ekonomik kriz yuzunden işten cıkmak zorunda kaldım. Senaristler canlandırdığım karakteri bir turlu acamadılar. Haftada bir gun yerine iki gun calışmaya başladım. İyi de bir ucret alıyordum. Şirketin gozune battım.
Sizin meslekte her an her şey olabiliyor!
Geleceğe yonelik bir plan yapamıyorsunuz... İstikrarlı bir belirsizlik var hayatımda. Bununla yaşamayı oğrendim. Ne sakinleştirici aldım alkolle avundum. Bir film izliyorum unutuyorum.
Bazı yonetmenler, işinde cok bilgili oyuncularla calışmaktan imtina eder sence neden?
Yonetmenine gore değişiyor. Kimi yonetmen kukla oyuncu istiyor. Ben kukla oyuncu değilim. Bu yuzden benimle calışmak istemeyen cok yonetmen olabilir. Cunku, “Kafayı eğ. Şimdi sağa bak. Şimdi de sola bak!”ı kabul eden bir oyuncu değilim. Rolume kendimden bir şeyler katarım, tartışırım, konuşurum. İkna olursam yonetmenin istediğinin beş mislini ona veririm.
Emre itaatin gereksizliğine inanan yonetmenler de var mıdır dersin?
Var, Cemal Şan’la tartışa tartışa calıştım.
Burnundan kıl aldırmayanlara nasıl tahammul edebiliyorsun?
Onlarla calışamıyorum zaten. Yonetmene, “Ben sana gore değilim!” deyip setten cekip gittiğim cok olmuştur. Yonetmenin her dediğine “Evet, doğru” dersen bir oyuncu olarak gelişim gosteremezsin ki?
Bugune kadar oyunculuk uğruna kim bilir başına neler geldi, neler yaşadın?
Arkadaşlarımdan borc alarak Londra’ya gittim. 16 oyun izledim. Turkiye’ye dondum ve 2 yıl borc odedim. Bir kere de İngiltere’de olduğum bir donem, Fransa’ya gecip opera izlemek istiyordum. Vize vermediler. Şansımı denemek istedim ve Manş Tuneli’nden Fransa’ya gectim. Gumrukte Fransız vatandaşlarının bolumune giderek Fransız kadın taklidi yaptım. Memur şuphelenmedi ve beni ulkeye aldı. Dort gun boyunca Paris’te dolaştım. Cıkışta vizem olmadığını anladılar. Ben de, “Benden vize istemediler!” deyince saldılar. Oyunculuk sevdasına cok şey yaşadım yani.
Yuz hatların her role cok yatkın. Senden koylu guzeli de cıkar; modern bir iş kadını da. Bu oyuncu icin buyuk bir odul değil mi?
Yanılıyorsun, televizyonda ben bunun dezavantajlarını yaşıyorum. Dizilerde beni bir turlu şekillendiremiyorlar. Belirli bir guzellik anlayışları var, ben buna uymuyorum. Hokka gibi burunlu, bal dudaklı bir kadın değilim ben
İstedikleri nedir?
Boş bakmamı istiyorlar herhalde. Standart bir guzelliğim yok. Bence kusurlu bir surat en guzel surattır. Yuzde, yara izi kadar guzel bir şey yok. O iz, kadının suratını hikayeleştirir. Ama sinemada yuzumun avantajını yaşıyorum. Ermeniymiş, Almancıymış, hep farklı karakterler gelir.
Bu hayatta, gonlunce nasıl bir aşk yaşamak istersin?
Aşk uzerine analizler yapıyorum. Eskiden mendil duşurme varmış, kopuklu kahve yapmak varmış, mektup yazma varmış. Artık ulaşılmaz aşklar yok!
Neden?
Artık aşk ‘cep’ten geciyor. Cok basit; her cep telefonunda bir tane aşk var değil mi? Her aşkta da iki tane cep var. Birinin cebine girdin girdin; hayatına girersin. Cebine giremezsen onun hayatına da giremezsin. Aşklar cep telefonu uzerinden yaşanıyor.
Bana, “Benim icin aşk, kadına ya da erkeğe duyulan aşk değil” demiştin. İnsanın kendi yaradılışına da aşık olabileceğine inanıyorsun. Aseksuel misin?
Hayır, aseksuel değilim. Erkekleri cok seviyorum bunu bilen biliyor. Ben de bir insanın cebine girdim ama o benim henuz cebime giremedi. Aşkın kolesi değilim. Sen aşksan zaten varsındır. Aşık olmak sadece birbirinin cebine girmektir, o kadar. Aşk cok acı, boyle bir şey.