Toplumda gorme kusurları coktur.Orneğin calış zengin ol derler.Oysa zenginliğin genetik olduğunu herkes bilir.Ya da calışmayla zengin olunmayacağını sadece beş lira kazınıyorsan onu on liraya cıkarabileceğini herkes bilir.Yok işte beyninde bereketi duşunursen evren sana karşılık verir ve bolluk ile bereketi kucağına doker gibi formuller sunar bazı kitaplar.Bazı bireysel gelişim kitapları ise acıdan kacınma yollarını okurlarına gostererek doğru adreslere gitmelerini sağlamaya calışır.Oysa insanı en doğru adrese goturen acıdır.Acı cekmeyen veya sıkıntıdan kacan bir insan nereye ulaşabilir ki.Duşunun bir korkudan ve acı cekmekten korkan ve tir tir titreyen bir aydın topluma nasıl yon verebilir ki.Bu yuzden gorme kusurlarına sebep olan bireysel gelişim kitaplarını bir kenara bırakıp olumsuz duşuncenin ve acı cekmenin insanın duygularını ne kadar dengede tuttuğunu bilelim. Mutluluk bizim ayaklarımızı yerden kestiği gibi unutmayalım ki acı ve mutsuzluk bizim yere basmamızı sağlar
Orneğin gorme kusuruna sebep unsurlardan biri de aşktır.Bu yuzden zirvede başlayan aşklar inişe gecmeye mahkumdur.Basamak basamak yukselen aşklar ve yere sağlam basan aşıklar ise her zaman tırmanışa gecerler.Her basamakta acı ceke ceke doğru adrese ulaşırlar ve zirveye ulaşırlar.Asıl zafer budur işte.Bayrağı doruğa taşımak budur işte.
Toplumda en cok gorme kusurları eğitimle insanlara verilmektedir.Orneğin oku derler.Oku ki adam olasın derler.Oysa okul ortamında cocuklara en cok boyun eğmeyi ve normalleşmeyi oğretirler.Korkmayı ve itaat etmeyi oğretirler.Cunku okullar yetkiyle donatılmış yerlerdir. Okullarda ve asker ocağında en cok yetkiler kullanılır.Bu yuzden ceza kulturu hakimdir.Boyle yerlerde yaşamak icin savaşmak gerekir.Askerler ya da oğrenciler hayatla savaşmayı, duşmanla mucadele etmeyi veya derslerle boğuşmayı oğrenirler.Etkilerin kullanıldığı yerler ise sadece sanat ortamlarıdır.Yazılan bir şiirin, okunan bir bestenin, cizilen bir resmin insanları etkilemesi lazımdır.Bu yuzden insanın en iyi eğitim aldığı yer sanattır.Fakat sanatın yetkili ağızlardan verildiği bir yerde oğrenciler bir resim yaptığında ya bulutları mavi yapar ya da beyaz.Bilmez ki bu bir gorme kusurudur.Cunku bulutlar ne beyazdır ne mavi.Gokyuzu icinde asla kendi şekillerini ve renklerini bulutlar bir turlu bulamazlar ve bir kadeh gibi boşaldıklarında en cok insanları sarhoş ederler.Cunku bulutlar insanların gozlerine perde cekerler. Bu yuzden sanat yetkiden ve oligarşiden korunmalıdır.Ozgurluğun olduğu yerde sanatın ya da sanatın olduğu yerde ozgurluğun olduğu unutulmamalıdır.Sanat her şeyi yaşamak gerektiğini ve en cok ozgurleşmeyi oğretir.Korkmamayı,başkaldırmayı, ağac cizmeyi ve yine aynı ağacta olmeyi kısaca savaşmak icin yaşamak gerektiğini sadece ve sadece sanat oğretir. Sanat alın teri dokturur.Alın terinin dokulmediği yerde kan dokulur.Once yaşamak sonra savaşmak gerekir derim.
Alın teri dokmeyen bir millet kan doker.Yaşamasını bilmeyenler olmeyi oğrenirler. PKK olmeyi oğrenmiş bir milletin icinde zehir gibi dolaşır. Kan doker kan doker.Doğu yetkili insanların ceza kulturuyle değil sanatcıların etkili calışmalarıyla kurtulur. Turkiye ’nin emek ulkesi olması ve alın teri dokmesi gerek.Bir an once tuketim cılgınlığından kurtulup uretime gecmesi gerek.
Osman Demircan
Orneğin gorme kusuruna sebep unsurlardan biri de aşktır.Bu yuzden zirvede başlayan aşklar inişe gecmeye mahkumdur.Basamak basamak yukselen aşklar ve yere sağlam basan aşıklar ise her zaman tırmanışa gecerler.Her basamakta acı ceke ceke doğru adrese ulaşırlar ve zirveye ulaşırlar.Asıl zafer budur işte.Bayrağı doruğa taşımak budur işte.
Toplumda en cok gorme kusurları eğitimle insanlara verilmektedir.Orneğin oku derler.Oku ki adam olasın derler.Oysa okul ortamında cocuklara en cok boyun eğmeyi ve normalleşmeyi oğretirler.Korkmayı ve itaat etmeyi oğretirler.Cunku okullar yetkiyle donatılmış yerlerdir. Okullarda ve asker ocağında en cok yetkiler kullanılır.Bu yuzden ceza kulturu hakimdir.Boyle yerlerde yaşamak icin savaşmak gerekir.Askerler ya da oğrenciler hayatla savaşmayı, duşmanla mucadele etmeyi veya derslerle boğuşmayı oğrenirler.Etkilerin kullanıldığı yerler ise sadece sanat ortamlarıdır.Yazılan bir şiirin, okunan bir bestenin, cizilen bir resmin insanları etkilemesi lazımdır.Bu yuzden insanın en iyi eğitim aldığı yer sanattır.Fakat sanatın yetkili ağızlardan verildiği bir yerde oğrenciler bir resim yaptığında ya bulutları mavi yapar ya da beyaz.Bilmez ki bu bir gorme kusurudur.Cunku bulutlar ne beyazdır ne mavi.Gokyuzu icinde asla kendi şekillerini ve renklerini bulutlar bir turlu bulamazlar ve bir kadeh gibi boşaldıklarında en cok insanları sarhoş ederler.Cunku bulutlar insanların gozlerine perde cekerler. Bu yuzden sanat yetkiden ve oligarşiden korunmalıdır.Ozgurluğun olduğu yerde sanatın ya da sanatın olduğu yerde ozgurluğun olduğu unutulmamalıdır.Sanat her şeyi yaşamak gerektiğini ve en cok ozgurleşmeyi oğretir.Korkmamayı,başkaldırmayı, ağac cizmeyi ve yine aynı ağacta olmeyi kısaca savaşmak icin yaşamak gerektiğini sadece ve sadece sanat oğretir. Sanat alın teri dokturur.Alın terinin dokulmediği yerde kan dokulur.Once yaşamak sonra savaşmak gerekir derim.
Alın teri dokmeyen bir millet kan doker.Yaşamasını bilmeyenler olmeyi oğrenirler. PKK olmeyi oğrenmiş bir milletin icinde zehir gibi dolaşır. Kan doker kan doker.Doğu yetkili insanların ceza kulturuyle değil sanatcıların etkili calışmalarıyla kurtulur. Turkiye ’nin emek ulkesi olması ve alın teri dokmesi gerek.Bir an once tuketim cılgınlığından kurtulup uretime gecmesi gerek.
Osman Demircan