Dunya her gecen yuzyılda kendisi uzerinde yaşayanlarla beraber modernleşme yolunda hızlı bir ivme yakalamıştır. Ozellikle coğrafi keşiflerle beraber Dunya tam anlamıyla haritalanma evresini tamamlamış ve uzay cağıyla da maksimumuna ulaşmıştır. Dunyada gerek ticari gerek ise, seyahat anlamında cok sayıda ulusal ve uluslararası yolculuk gercekleştirilmektedir. Bu gercekleşen yer değişimleri, beraberinde belirli bir hukuk mevzuatının da şekillenmesine […]
Dunya her gecen yuzyılda kendisi uzerinde yaşayanlarla beraber modernleşme yolunda hızlı bir ivme yakalamıştır. Ozellikle coğrafi keşiflerle beraber Dunya tam anlamıyla haritalanma evresini tamamlamış ve uzay cağıyla da maksimumuna ulaşmıştır. Dunyada gerek ticari gerek ise, seyahat anlamında cok sayıda ulusal ve uluslararası yolculuk gercekleştirilmektedir. Bu gercekleşen yer değişimleri, beraberinde belirli bir hukuk mevzuatının da şekillenmesine bir anlamda sebebiyet vermiştir. Aslında karayolu seyahatleri bir bakıma buna katkı sunmamış diyebiliriz. İlk onemli sıcrama denizyolu icerikli yer değiştirmeler sayesinde vucut bulmuş ve daha sonra buna havayolu da ciddi katkı sunmuştur. Bu anlamda ulusal ve uluslararası bir acil durum cağrısı belirlenmiştir. Ozellikle ulaşım araclarında telsiz bulunması bu cağrı icerikleri acısında belirleyici olmuştur. Oncelikle her gun binlerce ticari yolcu ucağı, hava meydanları vasıtasıyla bir yerden bir yere başarılı bir şekilde ucuş gercekleştirmektedir. Bu surecte bizler her ne kadar herhangi bir sorunla nadiren karşılaşsak da, yine de havacılık tarihi boyunca cok sayıda hava kazası yaşanmıştır. Bu kazaların bircoğu da uluslararası yardım cağrılarıyla bir bakıma engellenmiştir. Oncelikle bilinmesi gerek en onemli husus, uluslararası seyahatlerde kullanılan ortak dil İngilizcedir. Yine de dilleri ortak olan bazı ulkelerde başka dillerle iletişim kurulduğu tespit edilse de bu son derece nadir bir durumdur.
Uluslararası yardım cağrılarının en onemlisi gerek havayolu gerekse de denizyolu ulaşımında kullanılan ”Mayday” olarak karşımıza cıkar. Mayday bir hava ya da deniz aracında kullanılan en onemli yardım cağrısıdır ve iletişime gecilen departmana kırmızı alarm anlamı taşır. Boyle bir cağrı ile yardım istenilmesi durumunda soz konusu hava ya da deniz aracında cok ciddi bir tehlikenin var olduğu kanısı kabul gorur. Burada kanı ifadesinden kasıt, bazı durumlarda soz konusu cağrıyı yapan kaptan ya da pilotlar herhangi bir acıklama yapacak teknik imkana sahip olmayabilirler. Ancak hangi durumlarda Mayday cağrısının yapılabileceği murettebata daha oncesinde aldıkları eğitimlerde oğretilmiştir. Orneğin bir soz konusu cağrının yapıldığı aracta kacırılma ya da yangın varsa ve bu ucağın seyri acısından onem arz eden bir tehlike yaratıyor ise bu durumda Mayday cağrısı yapılır. Bu yardım cağrılarının en son noktasıdır. Mayday’in haricinde ayrıca Pan Pan cağrısı da vardır. Bu da Mayday’e gore ikincil derecede bir yardım cağrısıdır ve Mayday kadar onemli kabul edilmez. Pan Pan olması durumunda ucağın ya da geminin seyirini tehlikeye duşurecek cok acil bir durumun varlığından bahsedilmez. Peki ama Mayday ve Pan Pan yardım cağrıları nasıl yapılır bir kuralı var mıdır? Elbette bu yardım cağrı kodlarının da belirli bir şekilde kullanılması gerekir.
Oncelikle, kural şoyledir: ”Mayday, Mayday, Mayday” yavaş ve acık bir şekilde telsizle karşı tarafa dile getirilir. Sonrasında hava veya kara aracının kimliği acıklanır. Sonra tekrar bu sefer bir kere olmak uzere ”Mayday” ifadesi kullanılır. Sonrasında ise konum ve ”derhal yardım talebi” iletilir. Ayrıca aracta kac kişi olduğu ve diğer gerekli gorulen bilgiler de son olarak dile ifade edilir. Sonrasında ise ”Tamam” ifadesi kullanılır. ”Pan Pan” ise daha basittir ve sadece arac kimliği ve sorun dile getirilerek gercekleştirilir. Soz konusu bu iki yardım cağrısı populer kulturde de sık kullanılır. Ozellikle Mayday en cok kullanılan yardım cağrısı olarak kayıtlara gecmiştir. Bugune kadar Pan Pan cağrı kodunu kullanıp, kırıma uğrayan sadece bir tek olay vardır. Bu da Swiss Air’in adının karıştığı bir kazadır. Kaza Kanada acıklarında Atlantik Okyanusu’nda gercekleşmiştir.