işadamı, gazeteci
Turkiye Gazetesi Eski Sahibi
10 Şubat 1939 tarihinde Denizli'nin Honaz ilcesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Denizli'de bitirdi. Kuleli Askeri Lisesi'ne, oradan da İstanbul Universitesi Fen Fakultesi'ne girdi. 1961 yılında lisans oğretimini başarıyla tamamladı. Kazandığı NATO bursuyla birbucuk yıllığına mesleki calışmalar yapmak uzere Napoli'ye gitti. Donuşunde bir muddet oğretim gorevlisi olarak universitede calıştı. Anarşi ve teror olaylarının universitelere sıcraması ve universitelerde bilim yapmanın adeta imkansız hale gelmesi uzerine 1970 yılında universiteden ayrıldı. Birkac arkadaşıyla birlikte gazeteciliğe başladı. Cıkardığı gazete once Hakikat sonra Turkiye adını aldı. Bu olayı "ikinci doğumum" şeklinde nitelendirdi. Gazetecilikle beraber iş dunyasında onemli bir yer edindi.
22 Şubat 2013 tarihinde İstanbul'da vefat etti.
Alternatif Biyografi
Enver Oren
Rehber Ansiklopedisi
10 Şubat 1939 tarihinde Denizli'nin Honaz nahiyesinde dunyaya geldi. Babası Nazif Efendi, annesi Melike Hanımdır. İlk ve orta tahsilini Denizli'de tamamlayarak, Kuleli Askeri Lisesi'ne, oradan da İstanbul Universitesi Fen Fakultesine girdi. 1961 yılında lisans oğrenimini başarıyla tamamladıktan sonra, birbucuk yıllığına mesleki calışmalar yapmak uzere İtalya'ya gitti. Donuşunde bir muddet İstanbul Universitesi Fen Fakultesi'nde oğretim uyesi olarak calıştı.
Anarşi ve teror olaylarının universitelere sıcraması ve bilim yapmanın adeta imkansız hale gelmesi uzerine, 1970 yılında universiteden ve akademik hayattan ayrılmak zorunda kaldı. Birkac idealist arkadaşı ile birlikte, ulke şartlarının kendilerine yuklediği misyonun gereği olarak, gazeteciliğe başladı. Bu olayı 'İkinci Doğumum' diye niteleyen Dr. Enver Oren; hayatının bundan sonraki bolumunde, butun yorgunluklara ve meşakkatli yıllara rağmen devletine, milletine ve din-millet farkı gozetmeksizin butun insanlığa hizmet etmekten ibaret oloan ideallerini, birer birer gercekleştirmeye muvaffak olduğunu soyler.
Dr. Enver Oren tarafından kurulan İhlas Vakfı, Bilim ve Teknoloji Vakfı ile Enver Oren Vakfı başarılı hizmetler sunmaktadır. Otuzdokuz oğrenci yurdunda ikibinbeşyuz civarında universite oğrencisi iaşe ve barınma imkanına kavuşuyor. İhlas Marmara ve İhlas Bahcelievler Kollejleri bunyesinde bulunan İlkoğretim Okulu, Anadolu Lisesi, super Lise, Endustri Meslek Lisesi, Ticaret Lisesi, İletişim Lisesi ve Klasik Lisede yaklaşık ucbin oğrenci modern ve huzurlu mekanlarda eğitim yapma imkanına kavuşmuştur.
Dr. Enver Oğren, yeni ve başarılı uygulamaları sebebiyle, Ankara Gazeteciler Cemiyeti tarafından 1980-1990 arasındaki on yılın en başarılı gazete yoneticisi secilmiştir. Ayrıca merkezi Dakar?da bulunan Milletlerarası İslam Bilimler Akademisi?nin tevcih ettiği ilk 'Şeref Uyesi' unvanına da sahiptir. Uluslararası bircok seminer ve sempozyuma konuşmacı olarak davet edilen Dr. Oren, İngilizce ve Fransızca bilmektedir.
Dr. Enver Oren?in uzerinde titrediği ve cok mukaddes saydığı kurumların başında aile muessesesi gelmektedir. Dr. Oren, eş iş tercihinin hayatına yon veren en muessir faktorler olduğunu her zaman scyler. 1986 yılında Dilvin Hanımefendi ile hayatını birleştirmesinin ve mutlu bir evlilik yapmış olmasının, hayatının en onemli hadisesi olduğunu sıkca dile getirir. Eşi Dilvin Hanım, gazetenin kurulduğu 1970?li yıllardan beri sadece Dr. Oren'e destek olmakla kalmamış, surekli hazırladığı kadın-ev, magazin sayfaları ile de bilfiil gazetecilik yapmıştır. Bunu 'Ayşe Nur Abla' kosesiyle surdurmuştur.
Bu ornek beraberliğin mutluluğu, biricik evlatları A. Mucahid Oren ile daha da artmıştır. Genc Oren, bugun ikinci kuşaktan başarılı bir işadamı olarak, İhlas Holding?in Genel Muduru ve Yonetim Kurulu başkan Vekilliği gorevini yapmıştır..
Dr. Oren'in kurucusu ve Yonetim Kurulu Başkanı olduğu İhlas Holding, Turkiye, Avrupa, Asya ve Amerika?daki yaklaşık 1200 hizmet ofisindeki 60.000 civarında personeli ile bir dunya şirketi olmayı başarmıştır.
Turkiye Gazetesi, İhlas Haber Ajansı (İHA), TV (TGRT), radyo yayıncılığı, baskı merkezleri, haftalık ve aylık ihtisas, bilim ve teknoloji gazete ve dergileri ile bugun Turkiye?nin en etkili medya gruplarından birinin sahibi olan İhlas Holding; eğitim, sağlık, bankacılık, sigortacılık, inşaat, elektronik, otomotiv, endustri, dış ticaret, bilgisayar, eneji, turizm, pazarlama, mağazacılık gibi sektorlerde faaliyet gosteren elliye yakın şirket ile ulkemizin, teknoloji ve hizmette lider şirketi olma azim ve kararlılığını gostermiştir.
English Biography
Born on February 10, 1939 in Denizli, Enver Oren graduated with a degree in Zoology and Botany from the Faculty of Science at Istanbul University. Having graduated with an undergraduate degree in 1961, he was awarded a NATO scholarship, and worked in his profession in Naples for 18 months.
When he returned, he worked for several years as an academic. In 1970, joined by a couple friends, he left academia for a career in journalism.
He was awarded an Honorary Doctorate of Science by Konya Selcuk University for his efforts and contributions to the development of science and technology and for his services to Turkish culture. As a result of the innovations he introduced to journalism, the Ankara Journalists Society named him the most successful newspaper manager of the decade (1980‐1990). He is the Vice President of the Newspaper Proprietors Association and a Board Member of the Press Advertisements Organization.
The International Islamic Academy of Sciences, based in Dakar, declared him its first "Honorary Member". He was included in the list of “600 world leaders” by the monthly Global Finance magazine published in the US. Dr. Oren was awarded a medal of eminent service in 1999 for his services to the Turkish Republic.
He is currently the Chairman of İhlas Holding's Board of Directors. Dr. Oren speaks English and French.
HABER
Enver Oren son yolculuğuna uğurlandı
ntv 23 Şubat 2013
İhlas Holding Yonetim Kurulu Başkanı Oren icin Eyup Sultan Camisi'nde duzenlenen torene, TBMM Başkanı Cemil Cicek, Başbakan Erdoğan ile cok sayıda bakan katıldı.
Tedavi gorduğu hastanede dun vefat eden İhlas Holding Yonetim Kurulu Başkanı Enver Oren, TBMM Başkanı Cemil Cicek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve cok sayıda bakanın da katıldığı torenle son yolculuğuna uğurlandı.
Enver Oren icin Eyup Sultan Camisi'nde duzenlenen cenaze toreninde, oğlu Ahmet Mucahid Oren ve yakınları taziyeleri kabul etti.
Torene, Enver Oren'in ailesi ve yakınlarının yanı sıra TBMM Başkanı Cemil Cicek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bulent Arınc, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Cevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmuzakereci Egemen Bağış, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Gumruk ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Calışma ve Sosyal Guvenlik Bakanı Faruk Celik, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, milletvekilleri Hakan Şukur ve Aydın Ayaydın, İstanbul Valisi Huseyin Avni Mutlu, Emniyet Muduru Huseyin Capkın, Buyukşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Ankara Buyukşehir Belediye Başkanı Melih Gokcek, Basın İlan Kurumu Başkanı Mehmet Atalay, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, iş adamları Aydın Doğan ve Yılmaz Ulusoy, Sezen Cumhur Onal, Orhan Gencebay, Sultan 2. Abdulhamid'in torunu Harun Osmanoğlu ile oğlu Kayıhan Osmanoğlu'nun yanı sıra iş ve medya dunyasından isimler, İhlas Holding Yonetim Kurulu uyeleri ve calışanları ile cok sayıda vatandaş katıldı.
Geniş guvenlik onlemlerinin alındığı Eyup Sultan Meydanı'na girişlere bariyer kuruldu. Eyup Sultan Camisi'nin minarelerine keskin nişancıların yerleştirildiği goruldu.
Enver Oren'in cenazesi, kalabalık nedeniyle cami avlusunun dışında Eyup Sultan Meydanı'nda oluşturulan platform uzerine konuldu.
İşadamı Enver Oren'in cenazesi, ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından omuzlara alınarak, bir sure taşındı.
Oren'in cenazesi, Eyup Sultan Mezarlığı'ndaki aile kabristanında, cok sevdiği hocası ve kayınpederi İslam alimi Huseyin Hilmi Işık'ın yanına defnedildi.
HAKKINDA YAZILANLAR
BİR YILDIZ KAYDI DUNYADAN
Turkiye 23 Şubat 2013
- " Hep vermeyi duşundum… Almak aklıma bile gelmedi. Menfaatimi hic duşunmedim.
- Bana en buyuk hakaretlerde bulunanları affettim. Elimden gelen iyiliği yine de yaptım.
- Omrumde hic kimseyi incitmemeyi, herkese karşı guler yuzlu ve tatlı dilli olmayı elimden geldiği kadar yapmaya calıştım.
- Hayatın hayal olduğunu, asıl gÂyenin insanların duasını almaya ve Allah-u TealÂ'nın rızasını kazanmaya bağlı olduğunu anlattım.
- Cok zarar ve sıkıntı cektim, ama hic kimsenin yuzune vurmadım, sabrettim.
- Herkesin fikrine hak verdim. Sabırla dinledim. Sonunda doğru olanı soyledim."
İşte "Enver Abi"yi ozetleyen, kendi kaleminden birkac cumleydi bu…
Yakından tanıyanlar bilirdi ki sadece sozlerinde değil, gercek hayatında da bunlardan milim sapma yoktu.
O yuzden sozleri tesir ediyor, bir defa tanıyıp da kısacık sohbetinde bulunan, "Enver Abi"yi bir daha hayatından koparamıyordu.
Gonlunde hicbir zaman "dunya" yoktu zirÂ…
İyi bir Musluman nasıl olmalı, nasıl yaşamalı, sadece onu anlatıyordu.. "Siz yuzunuzu ahirete donun. Mu'minin kalbinde dunya değil, sadece Allah-u TealÂ'nın sevgisi bulunur. İki zıt aynı yerde olmaz… Aman abiler !" diyordu.
***
Cocukla cocuk, gencle genc, yaşlılarla yaşlı…
Miniklerin Enver Amca'sı, buyuklerin Enver Abisi…
"Patron sevilmez" yargısını yıkan insan…
Merhamet timsÂli, buyuk dÂv adamı, ehl-i sunnet vel cemaat yolunun mihenk taşı.
***
Omrunu Ehl-i Sunneti dunyaya yaymak icin harcayan Enver Oren, 10 Şubat 1939'da Denizli'nin Honaz ilcesinde dunyaya geldi.
Babası Nazif efendi, annesi ise tam bir Anadolu hanımefendisi olan Melike hanımdı.
İlk ve orta tahsilini Denizli'de tamamlayan Enver Oren'in hayatını değiştiren donum noktası, Kuleli Askeri Lisesi'ne gelmesiyle başladı. Seyyid Abdulhakim Arvasi hazretlerinin (Kuddisessirruh) talebesi ve vekili Huseyin Hilmi Işık efendi Kuddisessirruh) ile burada tanıştı. Lise eğitimi tamamladıktan sonra, ileride kayınpederi olacak Huseyin Hilmi Işık'ın onayı ile İstanbul Universitesi Fen Fakultesi'ne giren Enver Oren, 1961 yılında lisans oğrenimini başarıyla tamamladıktan sonra, bir bucuk yıllığına mesleki calışmalar yapmak uzere İtalya'ya gitti. Donuşunde bir muddet İstanbul Universitesi Fen Fakultesi'nde oğretim uyesi olarak calıştı. Anarşi ve teror olaylarının universitelere sıcraması ve bilim yapmanın adeta imkansız hale gelmesi uzerine, 1970 yılında universiteden ve akademik hayattan ayrılmak zorunda kaldı. Birkac idealist arkadaşı ile birlikte, ulke şartlarının kendilerine yuklediği misyonun gereği olarak, gazeteciliğe başladı. 22 Nisan 1970 tarihinde "Hakikat" gazetesi ile başlayıp, Turkiye Gazetesi ile devam eden bu sureci "ikinci doğumum" diye niteleyen Enver Oren, Japonya'da katıldığı bir kongrede edindiği fikirle, 1978 yılında Turkiye'de ilk defa kapıya gazete dağıtım sistemini başlattı.
Enver Oren, hayatının bundan sonraki bolumunu, butun yorgunluklara ve meşakkatli yıllara rağmen dinine, devletine, milletine ve butun insanlığa hizmet etmeye harcadı.
İnternet ve ozel televizyonların olmadığı yıllarda, "orta sayfa"daki bilgilerle Turk milletinin dinini doğru oğrenmesine vesile olan Turkiye Gazetesi, 1990'da, bir daha kimsenin ulaşamadığı tiraj rekorunu kırarak, gunluk 1 milyon 424 bin satış sayısına cıktı.
Bu bilgilerin kaynağını oluşturan ehl-i sunnet Âlimlerinin kitapları, aynı zamanda, neredeyse butun dillere cevrilerek, dunyaya yayılmaya başladı.
Birkac kişi ile başlayıp, halka halka milyonlara ulaşan hizmet yarışı, 1993 yılına gelindiğinde, bunyesinde onlarca şirketi barındıran "İhlas Holding" adı ile taclandı.
Enver Oren ve İhlas Holding Kronolojisi
22 Nisan 1970 Hakikat Gazetesi yayın hayatına başladı
1972 Hakikat Gazetesi'nin ismi Turkiye olarak değiştirildi
1978 Japonya'da katıldığı FIEJ Kongresinde Asahi Shimbun le tanışmasının ardından Turkiye Gazetesi kapıya dağıtım sitemine başladı
1980 Gazete Dağıtım teşkilatı kullanılarak Pazarlama Faaliyetleri başladı
1981 Hakikat Ofset Baskı tesisleri faaliyete gecti
1981 Turkiye Cocuk Dergisi yayın hayatına başladı
1983 Turkiye Gazetesi ofset tekniği ile basılmaya başladı
1985 Turkiye Gazetesi 8 sayfadan 12 sayfaya, tirajı 119,000 ulaştı
1986 Turkiye Gazetesinin tirajı 220,000 oldu
1989 Turkiye gazetenin sayfa sayısı 12'den 16'ya cıkarken tiraj 300,000 oldu
1989 TGRT'ye temel teşkil edecek Kaset Fabrikasının faaliyete gecti
10 Aralık 1989 Turkiye Gazetesi tirajı basın tarihinin rekorunu kırarak 1,424,350 oldu
1989 İhlas İnşaat Grubu kuruldu ve İhlas Yuva Evlerinin inşaatı başladı
1990 Ev Aletleri uretimi başladı
1990 Ankara Baskı tesisleri yenilendi, İngiltere ve Amerika'da gunluk olarak dağıtılmaya başlandı
1991 Turkiye Gazetesi Bilgisayar ortamında hazırlanmaya başlandı
22 Nisan 1991 Turkiye Hastanesi hizmete acıldı
24 Ağustos 1991 Cumhurbaşkanı merhum Turgut Ozal tarafından Holding Merkez binasının temeli atıldı
1992 İhlas Yuva Konutları acıldı
1992 Guney Kore'den KIA'nın distributoru olundu
1993 Fransa'dan Citroen ve Japonya'dan Subaru'nun Turkiye distributoru olundu
1993 İhlas Haber Ajansı ( İHA) Kuruldu
22 Nisan 1993 TGRT yayın hayatına başladı
4 Ekim 1993 TGRT FM yayına başladı
1994 Kuzuluk Kaplıca Evleri'nin temeli atıldı
17 Mart 1994 İhlas Holding Borsada işlem gormeye başladı
17 Şubat 1995 İhlas Finans Kurumu kuruldu
1995 Kristal Su satın alındı
1995 İhlas Kargo kuruldu
1995 İhlas Sigorta Kuruldu
1995 Balıkesir Meşrubat Sanayii Anonim Şirketi satın alınarak Kristal Markası ile Turkiye'nin ilk yerli kafeinsiz kolası uretilmeye başlandı
1995 Ulkenin ilk ISP'lerinden biri olan İhlas Net kuruldu
1995 İhlas Bilişim Acer ile İhlas-Acer adı altında bir ortaklık kurdu
1995 İhlas Marmara Evlerinin temeli atıldı
1996 Kuzuluk Tatil koyu hizmete acıldı
1996 İhlas Kolejleri Eğitim-Oğretime acıldı
07 Ekim 1996 İhlas Ev Aletleri Borsada işlem gormeye başladı
1996 İhlas Hayat Sigorta Kuruldu
19 Ağustos 1997 Kristal Kola A.Ş. borsada işlem gormeye başladı
Aralık 1997 İhlas GYO kuruldu
1997 İhlas Marmara Evleri I. Kısım sahiplerine teslim edildi
1998 İhlas Marmara Evleri II. Kısımının temeli atıldı
1997-1998 Enerji Grubu kuruldu ve Bursa-Yalova Bolgesi Elektrik dağıtım ihalesi kazanıldı
15 Ekim 1998 İhlas Holding Yenibosna'daki merkezine taşındı
Ekim 1998 Armutlu Tatil Koyunun temeli atıldı
14 Aralık 1999 İhlas GYO Borsada işlem gormeye başladı
21 Aralık 2000 KIA'nın distributorluğu Anadolu Grubuna bağlı Celik Motor A.Ş.'ye devredildi
10 Şubat 2001 İhlas Finans Kurumunun faaliyet izni iptal edildi
2001 İhlas Marmara Evleri II. Kısımının sahiplerine teslim edildi
10 Temmuz 2003 İhlas Yayın Holding A.Ş. kuruldu
14 Ağustos 2003 İnfronic Bilgisayar Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. ( İhlas Acer Bilgisayar Sistemleri Ticaret A.Ş Meteksan Sistem ve Bilgisayar Teknolojileri A.Ş.'ne satıldı
27 Temmuz 2004 İhlas Hayat Sigorta A.Ş.'nin hayat sigorta portfoyunu, Ankara Emeklilik A.Ş.'ne devretti
28 Ağustos 2004 Armutlu Tatil Koyu Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete acıldı
29 Ekim 2004 TGRT Haber TV yayın hayatına başladı
8 Haziran 2006 İhlas Sigorta A.Ş., Almanya'da sigorta sektorunde faaliyet gosteren HDI International Holding (HINT) firmasına satıldı
24 Ağustos 2006 İHGYO A.Ş'nin Yeşil İnşaat ve Rudolph Younes satışı icin anlaşıldı
29 Eylul 2006 TGRT (Huzur Radyo TV) Hisseleri News Netherlands B.V. ve Ahmet Ertegun'e devredildi.
30 Mayıs 2008 İhlas Armutlu Tatil Koyu mavi bayrak odulu aldı
19 Ocak 2010 Kristal Kola tekrar İhlas Grubuna katıldı
22 Ocak 2010 İhlas İnşaat Holding Kuruldu
22 Şubat 2010 İhlas Pazarlama Yatırım Holding kuruldu
14 Haziran 2010 İhlas Gazetecilik (Turkiye Gazetesi) Borsada işlem gormeye başladı
5 Kasım 2010 İhlas Yayın Holding A.Ş. borsada işlem gormeye başladı
HABER
Turkiye gazetesi sahibi Enver Oren vefat etti
ntv 22 Şubat 2013
İhlas Holding ve Turkiye Gazetesi'nin kurucusu Enver Oren, tedavi gorduğu hastanede hayatını kaybetti.
İhlas Holding Yonetim Kurulu Başkanı Enver Oren, 74 yaşında hayatını kaybetti.
Uzun sure bobrek yetmezliğiyle mucadele eden Oren'e, 1990 ve 2006 yıllarında olmak uzere 2 kez bobrek nakli yapılmıştı.
Ağır tedavi sureci ve ust uste gecirdiği cerrahi operasyonlar nedeniyle bunyesi zayıf duşen Enver Oren'in yaşam mucadelesi akşam saatlerinde son buldu.
2 gun once hastaneye kaldırılan İhlas Holding Yonetim Kurulu Başkanı Oren, bobrek yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti.
Enver Oren'in cenazesi, yarın ikindi namazının ardından Eyup Sultan Camii'nde kılınacak cenaze namazı sonrası Eyup Sultan'daki aile kabristanında toprağa verilecek.
HABER
DOĞAN: ESKİ ARKADAŞIMDI, KİMSEYLE KAVGAYA GİRMEDİ
Hurriyet 23 Şubat 2013
Oren'e son gorevini yerine getirenler arasında yer alan Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, eski arkadaşı olarak nitelendirdiği Oren'in hic kimseyle kavgaya girmeyen, uyumlu bir insan olduğuna dikkat cekti.
Doğan, "Rahmetli eski arkadaşımdı. Beraber Turkiye Gazete İşverenleri Sendikası'nda calıştık. Mesleki uyum icindeydik. Kimseyi darıltmazdı. Kimsenin hatırı ustunde kalsın istemezdi. Bir donem dağıtım işinde yalnız kaldığıma beraber şirket kurmuştuk. Dostumuzdu, nur icinde yatısın. Medyada iyilikle anılacaktır. Ciddi bir yayın politikası vardı ve hep onunla devam etti. Hic kimseyle kavgaya, cekişmeye girmedi. Emir buyuk yerden geldi. Allah rahmet eylesin" dedi.
HAKKINDA YAZILANLAR
Huznun sultanı...
Sadık Soztutan
Turkiye 24 Şubat 2013
"En buyuk" ağabeyimin cok farklı ozellikleri vardı.
Bunlardan biri de cocuklara isim koyma meselesi... Akıl sır ermez!
İnsanlar onun bu ozelliğini bildiği icin, cocuğu, torunu olan ondan isim vermesini istirham ederdi.
Mesela tarihci dostum Gazanfer, oğluna isim sormak icin telefon etmiş, şu cevabı almıştı:
- Ahmet Yesevi olsun.
Ee? Bunda şaşıracak ne var?
Şu:
Gazanfer Hoca, o sırada calışma masasında Ahmet Yesevi hazretleri ile ilgili doktora tezi hazırlıyordu!
Onunde duran son yazdığı satırları ağzı acık okudu: "Ahmed bin Muhammed Yesevi, Yusuf-i Hemedani'nin ucuncu halîfesidir. Buhara'da dersler verip, sonra Turkistan'a gitti..." diye devam ediyordu.
***
Ali ağabeyin oğlu olmuştu. Hanımı, komşularının oğlu Serhat'ın ismini cok seviyordu. Da, Ali abi, "Soracağız, ne gelirse odur" dedi.
Sordular.
- Bir oğlumuz oldu, ellerinizden oper.
- Allah bağışlasın. İsmini Serhat koydum.
***
Fatih abimiz kızı icin isim sorarken hic aklında olmayan bir cevapla karşılaştı:
- Mukadder.
Cocuk buyudukce zihinsel ve bedensel engelli olduğu anlaşıldı.
Mukadder, "Kaderine razı" demekti.
***
Allah selamet versin, Bahattin abi geldi aklıma... Oğlu olmuş. Hanımı "Babamın adını koyalım, Faruk olsun" diyor. Bahattin Abi "Benim babamın isminin nesi var, Ahmet olsun o zaman" diye diretiyor. Eh, cozum mercii olarak ağabeyime soruyorlar, herhangi bir isim belirtmeden. Cevap:
- Ahmet Faruk olsun.
***
Alaattin abi, yeğeni icin isim sormak uzere kapısını calıyor. İceri girmeden kapı ağzından:
- Bir erkek yeğenim oldu da, isim soracaktım, diyor.
Ağabeyim bir sure sessiz bekliyor. Derin bir nefes alıp dışarıyı, uzakları seyre dalıyor pencereden... Alaattin Abi bu sessizlikten korkuyor. Abim tekrar derin bir nefesle donuyor:
- Abdulvahap olsun... AbdulvehhÂb-ı Şaranî, huznun sultanı...
(Sonrasında huzunlu şeyler oldu.)
***
Muaviye abimiz de ilk oğula kavuşmanın heyecanı ile ağabeyimin kapısına gidiyor, "Bir isim isteyecektim" diye...
Keyifle cevaplıyor abim:
- Huseyin olsun... İkincisi Abdulhakim olur, ucuncusu Fehim olur...
Arka arkaya uc oğlu oldu Muaviye abinin, isimleri onceden verilmiş, Huseyin, Abdulhakim ve Fehim...
***
Şimdi butun bu isimler, onun sevgili cocukları, gozleri yaşlı, yureklerinde acı, ağabeyimin ruhuna duacı...
HAKKINDA YAZILANLAR
Enver Oren Beyin eserleri buyuyerek devam edecek
Rahim Er
Turkiye 25 Şubat 2013
7 Aralık 2012 Cuma gunu, namazdan sonraki ziyaretimizin Enver Oren ağabeyimizle son goruşmemiz olduğunu bilemezdik. O gun Guzelşehir ’deki evlerinde bir saate yakın baş başaydık...
3 Aralık ’ta Amerika ’dan Turkiye ’ye gelmiştim. Aile efradım ise hÂl Washington, DC ’deydi. Her birini ayrı ayrı sordular. “Gecen gun sohbette nicin yoktun, dÂvet mi gelmedi? Bir davet bekleme ve her toplantıya gel. Bir kelime bile oğrenmek kÂrdır. Ben Cemil Aral ’a soylerim, sen de soyle” dediler ve uzaklara bakarak “bana sen lazımsın” diye devam ettiler.
Bir ara şunu arz ettim: “Efendim, sizi şimdi daha iyi anlıyorum, ‘gece ağlayıp gunduz guluyorum ’ demiştiniz. Eskiden kendi kendime derdim ki ‘ne taş kalplisin, herkes ağlıyor senin gozunden yaş gelmiyor! ’ Sen misin bunu diyen, dort yıldır gozlerimden yaşın eksik olduğu gun yok.” Bunu soylerken gozlerim doldu. Sonra BKY ’ye dair mufassal rapor verdim. “Siz kurdunuz, adını siz koydunuz, 13 yıl oldu. Bu zaman zarfında cok zahmetler cektik ama emanetiniz olan bayrağı yere duşurmedik, olculerden zerrece taviz vermedik” dedim. “BKY bir hizmet unsurudur” dediler. Sevgili Peygamberim kitabının yazılmasının hemen hemen bittiğini arz ettim. Bir ara sıkıntılarından bahisle gecede 4-5 kere yataktan kalktıklarını soylediler. “Eğer hahi selamet, derkenarest” dedikten sonra “dikkatli olmak gerekir” buyurdular...
Ağabeyimizi tanımamız, 25 Aralık 1971 tarihini taşır. Tanışmamız, once mektuplarla olmuştu. Yıllar sonra bunu hatırlatarak “Horhor ’dan mektuplar yazardın” dediler. 23 Ocak 2013 gunu Mevlid Kandiliydi. Tebrik maili gonderdim. Gelen cevap şoyleydi:
-Sizlerin de Mevlid Kandiliniz mubarek olsun. Allahu teÂlÂ, iki cihan seÂdeti versin. Amin.
Meğer vedamız da mektuplaşarak olacakmış. Sevgili Peygamberimiz ’in -aleyhisselam- doğumlarından duyduğumuz sevinc son yazışmamız oldu.
Enver Oren ağabeyimizin 10 Şubat 1939 Doğumlu olduğunu geniş kitle bizim bir yazımızdan oğrenmişti. 10 Şubat 2001 ’de, 28 Şubat rejimi İhlas Finans ’a el koydu. 28 Şubat 1997 ’den sonra yaşadıkları ıstıraptan ziyade azaptı. Ama, sabrediyor, tevekkul ediyor, tebessum ediyor ve kazaya rıza gosteriyordu.
Liderdi, mustesna bir aile reisiydi, yumuşak huylu, comert ve kucaklayıcıydı.
Şahidiz ki Allaha, Peygambere ve Hocasına Âşıktı.
Sohbetlerinin ozu, Allahın emir ve yasaklarına riayet ve O ’nun kullarına hizmeti emreden Âyeti kerimeyi hatırlatmaktı. Buyuk eserler bıraktı, en buyuk eseri yetiştirdiği kadrolardır. İnancımız o ki eserleri, sayın Mucahid Oren ’in başkanlığında bu inanmış kadroların gayretiyle buyuyerek devam edecektir. Bir keresinde kendilerine onu demiştim. “Bu millet bir Enver ’le duştu bir Enver ’le ayağa kalkacak” diye. Doğru demişim. Onlarca ilke imza attı. Onlar, bu topraklara lokomotif olarak yol acma vazifesi yaptı. 22 Şubat 1979 ’da duğunumuzu teşrif etmişti. 22 Şubat 2013 ’te ise Enver Oren ağabeyimizin duğunu vardı. Uğurlanırken kendini hizmete adamış bir gonul adamını omuzlarına almak icin on binler Eyup Sultan meydanına aktı.
Enver Oren ağabeyi anlatmak...
Yuzlerce hatıra, malumat ve malzeme.
Cildlerle kitap yapar.
Onlardan bir damla sunduk.
HAKKINDA YAZILANLAR
Enver Abi ’nin ardından...
M.Necati Ozfatura
26 Şubat 2013
Mubarek, muhterem Enver Abi'yi yalnız bizler değil, Turkiye ve hatta İslam Dunyasında onu sevenler ve yardım ettikleri de kaybetti... Aşk derecesinde sevdiğim 51 yıllık dostumu ve 13 Ağustos 1974'ten bu yana gazetede teşrik-i mesai ile şereflendiğim dava arkadaşımı kaybetmenin acısını elbette satırlara sığdırmak mumkun değildir. O bir derya idi, Onunla ilgili ciltler dolusu yazılsa azdır. Derya bir bardak icine sığamadığı gibi bu makalem de aynıdır. Ama hatırasına hurmeten ve bereketlenmek icin bu yazıyı yazdım...
Her insan Allahu teala tarafından ne iş icin yaratıldı ise, o işe vasıta olmaktadır. O işin sebepleri, o kimsenin onune getirilmektedir. Sebepsiz olarak herhangi bir iş başına getirilmez. Bunun icin hadis-i şerifte (Calışınız, herkes ne icin yaratılmış ise, o iş, ona kolaylaştırılır!) buyuruldu. Allahu tealanın ihsan-ı ilahisi ile cok yonlu (eğitim-medya-iş adamı) olarak akla hayale sığmayan son derece buyuk ve sayısız hizmetler Enver Abi'ye nasip olmuştur.
Turkiye 1970'ten bu yana siyasi krizler, darbeler ve ekonomik krizler gecirdi. Ve Enver Abi başarılı bir kaptan olarak son derece fırtınalı denizde İhlas Holding'i her turlu zararlardan korumayı başardı. Enver abinin hedefleri, idealleri ve sıfırdan bu hale gelen hizmetleri, kıymetli oğlu Mucahid Oren'e devredilen bu bayrak devam etmenin otesinde zirvelere tırmanacaktır inşallah...
Enver Abi, İslam ahlakının canlı gostergesi idi. Prof. Dr. Ayhan Songar bir acık oturumda psikiyatri uzmanı olarak Enver Abi'yi şoyle teşhis etti: "Enver abi muhafazakÂr kitlenin kendine guven, eziklik kompleksinden kurtulmanın yolunu actı. Bu yolda O'nu takip edenler O'nun talebesi O ise onların rehberi oldu. Cok sayıda 'ilk'lere imzasını attı..."
Enver Abi sevgisinin ve başlattığı hizmetlerin cığ gibi artarak; nesilden nesile kıyamete kadar devam edeceğine inanıyorum. Enver Abi'nin sayısız hizmetlerinde yer alanlarla, O'na maddi ve manevi destek olan abi ve ablaları saygı ile, Enver Abi'yi rahmetle yÂd ediyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı, Bakanlar ve siyasiler ile iş adamları ve burokratlar Enver Abi'nin gorunen guzel yuzunden ve hallerinden sitayişle bahsettiler. Enver Abi'nin gorunmeyen ama gorunen guzelliğinin yuzlerce misli manevi guzelliği cennetten bir bahce olan kabrinde onun sırrı olarak kalacaktır...
HAKKINDA YAZILANLAR
Koşe yazarlarının gozuyle Enver Oren
Turkiye 25 Şubat 2013
SAVAŞ AY / SABAH
“Gulec oluşunun kaynağı olup biteni hafife almaktan değil, fıtratına sinmiş bilgeliğiydi.”
Gule gule git demenin manasız kalacağı bir ebediyet yolcusu Enver Oren. Omrunu "gule gule" yaşamış bir insan olarak kazındı hafızama. Gulumsemeyi terk etmiş bir yuzle gorduğum anı bulamadım. Dahası; gulec oluşunun kaynağı "olup biteni" hafife almaktan değil, fıtratına sinmiş bilgeliğiydi.
Makul ve mantıklı her oneriye sıcak yaklaşan, destek veren, kibirsiz, mutevazı tavırlarla katkılar yapan biriydi. Ona "işadamı, patron, bey"den cok "Abi" tanımlamasının yakışmasının sırrı da buydu işte.
...
Holding binasındaki odasında zaman zaman yaptığı gibi coğu sanatcı olan dostlarını davet ettiği bir gundu. Orhan Gencebay ile ben ilk gelen olmuştuk ve diğer konukları beklemekteydik. Bir ara soz Enver Abi'nin sağlığına geldi. Biliyorduk ki 1990'da ABD'de yapılan operasyonla kız kardeşinden alınan bobrek kendisine nakledilen Enver Oren'e, 2006'da ikinci bobrek nakli gercekleştirilmişti. Cektiği acıyı sıkıntıyı asla ele vermeyen alışılmış guler yuzuyle yanıtladı Orhan Baba'yı. - Cok şukur iyiyim Orhan kardeşim. Garip gurebanın, fakir fukaranın hizmetinde oldukca Allah da kuluna guc veriyor. Orhan Baba bu sozlerine karşılık verdi hemen: Enver Abi. Cevremde bir cok insan fakir babası oluşun, yardım cırpınışların icin sana duacı. - Eksik olmasınlar. - Diyorlar ki: "Bu Enver kuluna sanki cift yurek vermiş Yaradan. İkisine de iyilik doldurup vermiş hem". Orhan Baba lafını bitirince o cok bilindik kahkahasını atan Enver Abi hazır cevaplığı ve mizahcı yeteneğini konuşturdu hemen: - Yaradan'a mahcubum vallahi Orhan kardeşim. Cift yurek değil ama herkes gibi bana da cift bobrek verdi. Koruyamadım maalesef. Bana yardım edip bobreklerini verenlerden biri kardeşim biri sadece bir hayırsever. Bu ne demek? Yedi kat el gibi gorunenle, oz kardeşin sana aynı değerde yardım edebilir demek. Oyleyse biz de imkÂnlarımızı oz kardeşimle paylaşır gibi paylaşacağız herkesle.
VEDA FOTOĞRAFI
Enver Ağabey, İslam buyuklerinin ve dostlarının kabirlerini sık sık ziyaret ederdi. Bu huzunlu kare de Enver Ağabey'in bu ziyaretler sırasında cekilen fotoğraflarından biri...
SABAH GAZETESİ YAZARI MEHMET BARLAS:
Enver Oren gercekten iyi bir insandı
“"Mesleğinizde veya duşunce dunyanızda size ufuklar acan kişileri de hatırlarsınız. Ama "İyi insan" olmak başka bir niteliktir”
Yaşam boyu tanıdığınız insanları şoyle bir hatırlayın.
Bunlardan kacı icin "O gercekten iyi bir insandı" yargısını verebilirsiniz.
Cok yetenekli, cok başarılı, cok renkli ve cok boyutlu insanları tanımış olabilirsiniz.
Mesleğinizde veya duşunce dunyanızda size ufuklar acan kişileri de hatırlarsınız.
Ama "İyi insan" olmak başka bir niteliktir.
Sonsuz yolculuğuna uğurladığımız Enver Oren benim hep "O iyi bir insandı" diye hatırlayacağım isimlerden.
...
Ben onu TGRT'de yorumcu olarak calıştığım 1995-97 arasında yakından tanıdım. Sevgili arkadaşım Selahattin Sadıkoğlu tanıştırdı beni onunla.
Enver Oren'le dostluğum ve diyaloğum yakın zamanlara kadar devam etti.
Onun kendi camiasında patron olarak değil "İyi insan" olarak sevildiğini yakından gordum. Beraber olduğu insanlara "Calışanları" şeklinde değil "Arkadaşları" olarak bakıyordu.
En problemli donemlerinde bile cevresindeki insanların sorunlarıyla ilgilenmeyi hic ihmal etmezdi. Calışanları onun arkadaşlarıydı.
Yitirdiğimiz tum iyi insanlara Allah'tan rahmet diliyorum.
KENAN AKIN / YENİCAĞ
Turkiye 'Enver Abi'yi unutmayacak
“Sevenlerinin, akraba ve dostlarının teessur ve duaları 'Enver Abi'nin ne kadar sevilip sayıldığının bir nişanesi olarak parıldıyor.”
“Hakk'ın rahmetine kavuşan ve ebedî istirahatgÂhına; dualarla, gozyaşlarıyla tevdi edilen, değerli patronum, saygıdeğer arkadaşım ve sevgili Enver Oren Abi'yi yitirmenin dayanılmaz uzuntusu icinde, bu satırları ard arda getirmek zor oluyor. Gercekten de; Turkiye "Enver Abi"yi unutmayacak.
"Enver Abi"nin; insan sevgisine dayalı soylevleri, inanclı goruşleri, yapıcı direktif ve uyarıları, zaten akıl ve gonullerde nakşedilmiş bulunuyor.
Rahmetliyi yakından-uzaktan tanıyan binlerce kişinin yanı sıra akraba-dostlarının teessur ve duaları da, "Enver Abi"nin ne kadar sevilip sayıldığının bir nişanesi olarak parıldıyor.”
MUSTAFA UNAL / ZAMAN
Maneviyat dunyamızın dinamiğiydi
28 Şubat'ın arifesi ve yine acı bir kayıp. Herkesin 'Enver Ağabey' diye hitap ettiği Enver Oren'i yitirdik. Hastaydı. Yoğun bakımda yatıyordu. İki yıl once Necmettin Erbakan, 27 Şubat'ta ayrıldı aramızdan. Kaderin akışı icinde bir hikmeti, bir anlamı vardır muhakkak. Her iki isim de 28 Şubat surecinin mağduruydu.
Enver Oren sadece bir işadamı ve medya patronu değildi. Maneviyat dunyamızın da dinamiklerinden, kandillerinden biriydi. Huseyin Hilmi Işık'ın yakınıydı. Hal ehliydi. Seyyid Abdulhakim Hazretleri'nin yolundan gidiyordu. 28 Şubat'ın hedef aldığı isimlerden biriydi. Karanlığı, ulkeyi aydınlığa cıkarmak icin cabalayanlar daha derinden hisseder. Nitekim kimi ulkeyi terk etmek durumunda kaldı, kimi ayakta kalabilmek icin buyuk acılarla boğuştu.
NUH GONULTAŞ / BUGUN
'Envar Ağabey' derdim nurlanmış anlamında...
“Bu ulkeye gelmiş nadir insanlardan birisiydi. Bircok kişi onun girişimleri ile kurulmuş işyerlerinde calışarak evine ekmek goturdu. Bircok kişi onun sayesinde ev sahibi oldu. Bircok kişi onun sayesinde nitelikli eğitim aldı. Bircok kişinin hem patronu hem Enver Ağabey'iydi. Belki o farkında değildi ama ben son on yıldır onun kurduğu İhlas Yuva Sitesi'nde oturuyorum. Dolayısıyla son zamanlarda hasta olduğunu, hastalığının ciddiyetinin arttığını yakinen bilenlerdenim.
Cunku bu sitede insanlar birbirleriyle konuşurken icinde "Enver Ağabey" gecmeyen cumle kurmazlar. Ona olan sevgi ve saygılarını her fırsatta dile getirirler. Ben de ona Enver Ağabey yerine "Envar Ağabey" derdim, nurlanmış anlamında...
İsmiyle musemma birisiydi. Yuzundeki ışıltı ve tebessum bir araya gelince karşınızda devleşen bir insan gorurdunuz....”
HASAN KARAKAYA / YENİ AKİT
Bir gun olsun kalbimi kırmadı
“Turkiye gazetesinde, gunu gunune, "tam 9 yıl" beraber calıştık... Bir gun olsun, kalbimi kırmadı... Başkaları tarafından kalbimin kırıldığını hissedince de; "Herkesten Enver Abi olmasını bekleme" dedi. "Goz"lerinden ve "bobrek"lerinden cok cekti ama İhlas Finans'ın tasfiye edilmesinden sonra cok uzuldu, adeta yıkıldı... Zaten, ondan sonra, bir daha da sağlığına kavuşamadı... ..."Hasta" olduğunu oğrenince, bir defa daha gormek ve "helalleşmek" icin, yakınlarından istirhamda bulundum... "Hastaneden eve gelince buyursun" demiş... Cıkamadı hastaneden. ...Kim ne derse desin, "samimi bir Musluman"dı... "Enver Abi"ye rahmet, İhlas Holding ve Turkiye gazetesi mensupları ile ailesi ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.
SERDAR ARSEVEN / YENİ AKİT
Yureği sevgiyle dolu bir insandı
Eski Sağlık Bakanlarından muteveffa Yıldırım Aktuna'ya (bakan olmazdan hayli zaman evvel) Turkiye gazetesi muhabiri yanaşıp soru yoneltmek istemiş. Yıldırım Aktuna, "Hangi gazete?" diye sorunca muhabir "Turkiye gazetesi efendim" karşılığını vermiş. Aktuna'nın dediği: "Ha o gazete, dinci gazete!.." Bakış boyle. Sonra sonra, Yıldırım Aktuna Sağlık Bakanı oldu. Ben de Turkiye gazetesi adına roportaja gittim. Yıldırım Aktuna, uzun uzun Enver Oren'in ne kadar değerli bir insan olduğunu anlattı. "Boyle bir adamla birlikte calıştığın icin cok kısmetlisin!" bile dedi. Cenab-ı Allah'a duamız; merhumun kabri Cennet bahcelerinden bir bahce olsun.
Şebnem Guler Karacan / Milat
Guler yuzlu abi...
Kalbimin icinde kırılan bir şeyler var, dudaklarımdan dokulen dualar... Enver Abi'nin gulumseyen yuzu geliyor sonra aklıma... Hep oyle hatırlayacağız onu galiba... Guler yuzlu, iyi kalpli Enver Abi mekÂnın cennet olsun... Kalbimde kucucuk bir acaba bile yok ne guzel... Allah bize de sizin gibi iyi insan olmayı nasip eder mi acaba?
HAKKINDA YAZILANLAR
Enver Oren ’e dair birkac şey
Ahmet Hakan
Hurriyet 25 Şubat 2013
PATRONUM olmuştu... O zamanlar bayağı bir comezdim, TGRT ’de calışıyordum.
Ben onu bilirdim ama o beni bilmezdi. Bir kez yakından gordum kendisini... TGRT binasında bir odadaydı... Cay getiren caycıya “Teşekkur ederim abi” demişti... Hoşuma gitmişti bu tavrı...
- 70 ’lerde “Işıkcılar Grubu”nun lideriydi... 80 ’lerde Ozal ’la birlikte buyuyup gelişme... 90 ’larda medyada buyuk atak... 2000 ’lerde zor gunler... Doğuş, yukseliş ve cokuş...
- “Işıkcı” tabiri, hareketin onderi ve aynı zamanda Enver Oren ’in kayınpederi olan Huseyin Hilmi Işık ’ın soyadından gelmektedir.
- “Her eve Turkiye gazetesi” onun buluşuydu... “İhlas Pazarlama” adı altında Anadolu ’daki orgutlenmesi goz kamaştırıyordu... Şu kadarını soyleyeyim: 80 ’lerin başındaki yukselişiyle bugunun Gulen Hareketi ’ne benzer bir etkinlik sağlamıştı.
- Bugun muhafazakÂr medyada kalem oynatanların, varlık gosterenlerin bircoğu Turkiye gazetesinden ve TGRT ’den gecmiştir... Boyle bir hizmeti de vardır yani...
- İnsanı zor durumda bırakacak denli tevazu sahibiydi... İyi bir abiydi... Mutluluk aşılar, huzur verirdi... Ekibini teşvik etme konusunda bir numaraydı... Comertti... İşini iyi yapardı.
- Cemaat hareketini şirkete donuşturmuş, şirketini de alabildiğine buyutmuştu... Milliyetci, mukaddesatcı, gelenekci, menkıbeci, evliyacı bir din anlayışı vardı... Devletle barışıktı... Siyasi tutumu şuydu: İktidardaki partiye oyna...
- Ozellikle İhlas Finans ’ın yediği darbe Enver Oren ’i cok yıprattı... Sağlığı bozuldu, ortalıktan cekildi, mutsuz oldu, acılar cekti...
- Allah ’tan rahmet diliyorum kendisine...
Turkiye Gazetesi Eski Sahibi
10 Şubat 1939 tarihinde Denizli'nin Honaz ilcesinde doğdu. İlk ve orta tahsilini Denizli'de bitirdi. Kuleli Askeri Lisesi'ne, oradan da İstanbul Universitesi Fen Fakultesi'ne girdi. 1961 yılında lisans oğretimini başarıyla tamamladı. Kazandığı NATO bursuyla birbucuk yıllığına mesleki calışmalar yapmak uzere Napoli'ye gitti. Donuşunde bir muddet oğretim gorevlisi olarak universitede calıştı. Anarşi ve teror olaylarının universitelere sıcraması ve universitelerde bilim yapmanın adeta imkansız hale gelmesi uzerine 1970 yılında universiteden ayrıldı. Birkac arkadaşıyla birlikte gazeteciliğe başladı. Cıkardığı gazete once Hakikat sonra Turkiye adını aldı. Bu olayı "ikinci doğumum" şeklinde nitelendirdi. Gazetecilikle beraber iş dunyasında onemli bir yer edindi.
22 Şubat 2013 tarihinde İstanbul'da vefat etti.
Alternatif Biyografi
Enver Oren
Rehber Ansiklopedisi
10 Şubat 1939 tarihinde Denizli'nin Honaz nahiyesinde dunyaya geldi. Babası Nazif Efendi, annesi Melike Hanımdır. İlk ve orta tahsilini Denizli'de tamamlayarak, Kuleli Askeri Lisesi'ne, oradan da İstanbul Universitesi Fen Fakultesine girdi. 1961 yılında lisans oğrenimini başarıyla tamamladıktan sonra, birbucuk yıllığına mesleki calışmalar yapmak uzere İtalya'ya gitti. Donuşunde bir muddet İstanbul Universitesi Fen Fakultesi'nde oğretim uyesi olarak calıştı.
Anarşi ve teror olaylarının universitelere sıcraması ve bilim yapmanın adeta imkansız hale gelmesi uzerine, 1970 yılında universiteden ve akademik hayattan ayrılmak zorunda kaldı. Birkac idealist arkadaşı ile birlikte, ulke şartlarının kendilerine yuklediği misyonun gereği olarak, gazeteciliğe başladı. Bu olayı 'İkinci Doğumum' diye niteleyen Dr. Enver Oren; hayatının bundan sonraki bolumunde, butun yorgunluklara ve meşakkatli yıllara rağmen devletine, milletine ve din-millet farkı gozetmeksizin butun insanlığa hizmet etmekten ibaret oloan ideallerini, birer birer gercekleştirmeye muvaffak olduğunu soyler.
Dr. Enver Oren tarafından kurulan İhlas Vakfı, Bilim ve Teknoloji Vakfı ile Enver Oren Vakfı başarılı hizmetler sunmaktadır. Otuzdokuz oğrenci yurdunda ikibinbeşyuz civarında universite oğrencisi iaşe ve barınma imkanına kavuşuyor. İhlas Marmara ve İhlas Bahcelievler Kollejleri bunyesinde bulunan İlkoğretim Okulu, Anadolu Lisesi, super Lise, Endustri Meslek Lisesi, Ticaret Lisesi, İletişim Lisesi ve Klasik Lisede yaklaşık ucbin oğrenci modern ve huzurlu mekanlarda eğitim yapma imkanına kavuşmuştur.
Dr. Enver Oğren, yeni ve başarılı uygulamaları sebebiyle, Ankara Gazeteciler Cemiyeti tarafından 1980-1990 arasındaki on yılın en başarılı gazete yoneticisi secilmiştir. Ayrıca merkezi Dakar?da bulunan Milletlerarası İslam Bilimler Akademisi?nin tevcih ettiği ilk 'Şeref Uyesi' unvanına da sahiptir. Uluslararası bircok seminer ve sempozyuma konuşmacı olarak davet edilen Dr. Oren, İngilizce ve Fransızca bilmektedir.
Dr. Enver Oren?in uzerinde titrediği ve cok mukaddes saydığı kurumların başında aile muessesesi gelmektedir. Dr. Oren, eş iş tercihinin hayatına yon veren en muessir faktorler olduğunu her zaman scyler. 1986 yılında Dilvin Hanımefendi ile hayatını birleştirmesinin ve mutlu bir evlilik yapmış olmasının, hayatının en onemli hadisesi olduğunu sıkca dile getirir. Eşi Dilvin Hanım, gazetenin kurulduğu 1970?li yıllardan beri sadece Dr. Oren'e destek olmakla kalmamış, surekli hazırladığı kadın-ev, magazin sayfaları ile de bilfiil gazetecilik yapmıştır. Bunu 'Ayşe Nur Abla' kosesiyle surdurmuştur.
Bu ornek beraberliğin mutluluğu, biricik evlatları A. Mucahid Oren ile daha da artmıştır. Genc Oren, bugun ikinci kuşaktan başarılı bir işadamı olarak, İhlas Holding?in Genel Muduru ve Yonetim Kurulu başkan Vekilliği gorevini yapmıştır..
Dr. Oren'in kurucusu ve Yonetim Kurulu Başkanı olduğu İhlas Holding, Turkiye, Avrupa, Asya ve Amerika?daki yaklaşık 1200 hizmet ofisindeki 60.000 civarında personeli ile bir dunya şirketi olmayı başarmıştır.
Turkiye Gazetesi, İhlas Haber Ajansı (İHA), TV (TGRT), radyo yayıncılığı, baskı merkezleri, haftalık ve aylık ihtisas, bilim ve teknoloji gazete ve dergileri ile bugun Turkiye?nin en etkili medya gruplarından birinin sahibi olan İhlas Holding; eğitim, sağlık, bankacılık, sigortacılık, inşaat, elektronik, otomotiv, endustri, dış ticaret, bilgisayar, eneji, turizm, pazarlama, mağazacılık gibi sektorlerde faaliyet gosteren elliye yakın şirket ile ulkemizin, teknoloji ve hizmette lider şirketi olma azim ve kararlılığını gostermiştir.
English Biography
Born on February 10, 1939 in Denizli, Enver Oren graduated with a degree in Zoology and Botany from the Faculty of Science at Istanbul University. Having graduated with an undergraduate degree in 1961, he was awarded a NATO scholarship, and worked in his profession in Naples for 18 months.
When he returned, he worked for several years as an academic. In 1970, joined by a couple friends, he left academia for a career in journalism.
He was awarded an Honorary Doctorate of Science by Konya Selcuk University for his efforts and contributions to the development of science and technology and for his services to Turkish culture. As a result of the innovations he introduced to journalism, the Ankara Journalists Society named him the most successful newspaper manager of the decade (1980‐1990). He is the Vice President of the Newspaper Proprietors Association and a Board Member of the Press Advertisements Organization.
The International Islamic Academy of Sciences, based in Dakar, declared him its first "Honorary Member". He was included in the list of “600 world leaders” by the monthly Global Finance magazine published in the US. Dr. Oren was awarded a medal of eminent service in 1999 for his services to the Turkish Republic.
He is currently the Chairman of İhlas Holding's Board of Directors. Dr. Oren speaks English and French.
HABER
Enver Oren son yolculuğuna uğurlandı
ntv 23 Şubat 2013
İhlas Holding Yonetim Kurulu Başkanı Oren icin Eyup Sultan Camisi'nde duzenlenen torene, TBMM Başkanı Cemil Cicek, Başbakan Erdoğan ile cok sayıda bakan katıldı.
Tedavi gorduğu hastanede dun vefat eden İhlas Holding Yonetim Kurulu Başkanı Enver Oren, TBMM Başkanı Cemil Cicek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve cok sayıda bakanın da katıldığı torenle son yolculuğuna uğurlandı.
Enver Oren icin Eyup Sultan Camisi'nde duzenlenen cenaze toreninde, oğlu Ahmet Mucahid Oren ve yakınları taziyeleri kabul etti.
Torene, Enver Oren'in ailesi ve yakınlarının yanı sıra TBMM Başkanı Cemil Cicek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bulent Arınc, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Cevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmuzakereci Egemen Bağış, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Gumruk ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Calışma ve Sosyal Guvenlik Bakanı Faruk Celik, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, milletvekilleri Hakan Şukur ve Aydın Ayaydın, İstanbul Valisi Huseyin Avni Mutlu, Emniyet Muduru Huseyin Capkın, Buyukşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Ankara Buyukşehir Belediye Başkanı Melih Gokcek, Basın İlan Kurumu Başkanı Mehmet Atalay, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, iş adamları Aydın Doğan ve Yılmaz Ulusoy, Sezen Cumhur Onal, Orhan Gencebay, Sultan 2. Abdulhamid'in torunu Harun Osmanoğlu ile oğlu Kayıhan Osmanoğlu'nun yanı sıra iş ve medya dunyasından isimler, İhlas Holding Yonetim Kurulu uyeleri ve calışanları ile cok sayıda vatandaş katıldı.
Geniş guvenlik onlemlerinin alındığı Eyup Sultan Meydanı'na girişlere bariyer kuruldu. Eyup Sultan Camisi'nin minarelerine keskin nişancıların yerleştirildiği goruldu.
Enver Oren'in cenazesi, kalabalık nedeniyle cami avlusunun dışında Eyup Sultan Meydanı'nda oluşturulan platform uzerine konuldu.
İşadamı Enver Oren'in cenazesi, ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından omuzlara alınarak, bir sure taşındı.
Oren'in cenazesi, Eyup Sultan Mezarlığı'ndaki aile kabristanında, cok sevdiği hocası ve kayınpederi İslam alimi Huseyin Hilmi Işık'ın yanına defnedildi.
HAKKINDA YAZILANLAR
BİR YILDIZ KAYDI DUNYADAN
Turkiye 23 Şubat 2013
- " Hep vermeyi duşundum… Almak aklıma bile gelmedi. Menfaatimi hic duşunmedim.
- Bana en buyuk hakaretlerde bulunanları affettim. Elimden gelen iyiliği yine de yaptım.
- Omrumde hic kimseyi incitmemeyi, herkese karşı guler yuzlu ve tatlı dilli olmayı elimden geldiği kadar yapmaya calıştım.
- Hayatın hayal olduğunu, asıl gÂyenin insanların duasını almaya ve Allah-u TealÂ'nın rızasını kazanmaya bağlı olduğunu anlattım.
- Cok zarar ve sıkıntı cektim, ama hic kimsenin yuzune vurmadım, sabrettim.
- Herkesin fikrine hak verdim. Sabırla dinledim. Sonunda doğru olanı soyledim."
İşte "Enver Abi"yi ozetleyen, kendi kaleminden birkac cumleydi bu…
Yakından tanıyanlar bilirdi ki sadece sozlerinde değil, gercek hayatında da bunlardan milim sapma yoktu.
O yuzden sozleri tesir ediyor, bir defa tanıyıp da kısacık sohbetinde bulunan, "Enver Abi"yi bir daha hayatından koparamıyordu.
Gonlunde hicbir zaman "dunya" yoktu zirÂ…
İyi bir Musluman nasıl olmalı, nasıl yaşamalı, sadece onu anlatıyordu.. "Siz yuzunuzu ahirete donun. Mu'minin kalbinde dunya değil, sadece Allah-u TealÂ'nın sevgisi bulunur. İki zıt aynı yerde olmaz… Aman abiler !" diyordu.
***
Cocukla cocuk, gencle genc, yaşlılarla yaşlı…
Miniklerin Enver Amca'sı, buyuklerin Enver Abisi…
"Patron sevilmez" yargısını yıkan insan…
Merhamet timsÂli, buyuk dÂv adamı, ehl-i sunnet vel cemaat yolunun mihenk taşı.
***
Omrunu Ehl-i Sunneti dunyaya yaymak icin harcayan Enver Oren, 10 Şubat 1939'da Denizli'nin Honaz ilcesinde dunyaya geldi.
Babası Nazif efendi, annesi ise tam bir Anadolu hanımefendisi olan Melike hanımdı.
İlk ve orta tahsilini Denizli'de tamamlayan Enver Oren'in hayatını değiştiren donum noktası, Kuleli Askeri Lisesi'ne gelmesiyle başladı. Seyyid Abdulhakim Arvasi hazretlerinin (Kuddisessirruh) talebesi ve vekili Huseyin Hilmi Işık efendi Kuddisessirruh) ile burada tanıştı. Lise eğitimi tamamladıktan sonra, ileride kayınpederi olacak Huseyin Hilmi Işık'ın onayı ile İstanbul Universitesi Fen Fakultesi'ne giren Enver Oren, 1961 yılında lisans oğrenimini başarıyla tamamladıktan sonra, bir bucuk yıllığına mesleki calışmalar yapmak uzere İtalya'ya gitti. Donuşunde bir muddet İstanbul Universitesi Fen Fakultesi'nde oğretim uyesi olarak calıştı. Anarşi ve teror olaylarının universitelere sıcraması ve bilim yapmanın adeta imkansız hale gelmesi uzerine, 1970 yılında universiteden ve akademik hayattan ayrılmak zorunda kaldı. Birkac idealist arkadaşı ile birlikte, ulke şartlarının kendilerine yuklediği misyonun gereği olarak, gazeteciliğe başladı. 22 Nisan 1970 tarihinde "Hakikat" gazetesi ile başlayıp, Turkiye Gazetesi ile devam eden bu sureci "ikinci doğumum" diye niteleyen Enver Oren, Japonya'da katıldığı bir kongrede edindiği fikirle, 1978 yılında Turkiye'de ilk defa kapıya gazete dağıtım sistemini başlattı.
Enver Oren, hayatının bundan sonraki bolumunu, butun yorgunluklara ve meşakkatli yıllara rağmen dinine, devletine, milletine ve butun insanlığa hizmet etmeye harcadı.
İnternet ve ozel televizyonların olmadığı yıllarda, "orta sayfa"daki bilgilerle Turk milletinin dinini doğru oğrenmesine vesile olan Turkiye Gazetesi, 1990'da, bir daha kimsenin ulaşamadığı tiraj rekorunu kırarak, gunluk 1 milyon 424 bin satış sayısına cıktı.
Bu bilgilerin kaynağını oluşturan ehl-i sunnet Âlimlerinin kitapları, aynı zamanda, neredeyse butun dillere cevrilerek, dunyaya yayılmaya başladı.
Birkac kişi ile başlayıp, halka halka milyonlara ulaşan hizmet yarışı, 1993 yılına gelindiğinde, bunyesinde onlarca şirketi barındıran "İhlas Holding" adı ile taclandı.
Enver Oren ve İhlas Holding Kronolojisi
22 Nisan 1970 Hakikat Gazetesi yayın hayatına başladı
1972 Hakikat Gazetesi'nin ismi Turkiye olarak değiştirildi
1978 Japonya'da katıldığı FIEJ Kongresinde Asahi Shimbun le tanışmasının ardından Turkiye Gazetesi kapıya dağıtım sitemine başladı
1980 Gazete Dağıtım teşkilatı kullanılarak Pazarlama Faaliyetleri başladı
1981 Hakikat Ofset Baskı tesisleri faaliyete gecti
1981 Turkiye Cocuk Dergisi yayın hayatına başladı
1983 Turkiye Gazetesi ofset tekniği ile basılmaya başladı
1985 Turkiye Gazetesi 8 sayfadan 12 sayfaya, tirajı 119,000 ulaştı
1986 Turkiye Gazetesinin tirajı 220,000 oldu
1989 Turkiye gazetenin sayfa sayısı 12'den 16'ya cıkarken tiraj 300,000 oldu
1989 TGRT'ye temel teşkil edecek Kaset Fabrikasının faaliyete gecti
10 Aralık 1989 Turkiye Gazetesi tirajı basın tarihinin rekorunu kırarak 1,424,350 oldu
1989 İhlas İnşaat Grubu kuruldu ve İhlas Yuva Evlerinin inşaatı başladı
1990 Ev Aletleri uretimi başladı
1990 Ankara Baskı tesisleri yenilendi, İngiltere ve Amerika'da gunluk olarak dağıtılmaya başlandı
1991 Turkiye Gazetesi Bilgisayar ortamında hazırlanmaya başlandı
22 Nisan 1991 Turkiye Hastanesi hizmete acıldı
24 Ağustos 1991 Cumhurbaşkanı merhum Turgut Ozal tarafından Holding Merkez binasının temeli atıldı
1992 İhlas Yuva Konutları acıldı
1992 Guney Kore'den KIA'nın distributoru olundu
1993 Fransa'dan Citroen ve Japonya'dan Subaru'nun Turkiye distributoru olundu
1993 İhlas Haber Ajansı ( İHA) Kuruldu
22 Nisan 1993 TGRT yayın hayatına başladı
4 Ekim 1993 TGRT FM yayına başladı
1994 Kuzuluk Kaplıca Evleri'nin temeli atıldı
17 Mart 1994 İhlas Holding Borsada işlem gormeye başladı
17 Şubat 1995 İhlas Finans Kurumu kuruldu
1995 Kristal Su satın alındı
1995 İhlas Kargo kuruldu
1995 İhlas Sigorta Kuruldu
1995 Balıkesir Meşrubat Sanayii Anonim Şirketi satın alınarak Kristal Markası ile Turkiye'nin ilk yerli kafeinsiz kolası uretilmeye başlandı
1995 Ulkenin ilk ISP'lerinden biri olan İhlas Net kuruldu
1995 İhlas Bilişim Acer ile İhlas-Acer adı altında bir ortaklık kurdu
1995 İhlas Marmara Evlerinin temeli atıldı
1996 Kuzuluk Tatil koyu hizmete acıldı
1996 İhlas Kolejleri Eğitim-Oğretime acıldı
07 Ekim 1996 İhlas Ev Aletleri Borsada işlem gormeye başladı
1996 İhlas Hayat Sigorta Kuruldu
19 Ağustos 1997 Kristal Kola A.Ş. borsada işlem gormeye başladı
Aralık 1997 İhlas GYO kuruldu
1997 İhlas Marmara Evleri I. Kısım sahiplerine teslim edildi
1998 İhlas Marmara Evleri II. Kısımının temeli atıldı
1997-1998 Enerji Grubu kuruldu ve Bursa-Yalova Bolgesi Elektrik dağıtım ihalesi kazanıldı
15 Ekim 1998 İhlas Holding Yenibosna'daki merkezine taşındı
Ekim 1998 Armutlu Tatil Koyunun temeli atıldı
14 Aralık 1999 İhlas GYO Borsada işlem gormeye başladı
21 Aralık 2000 KIA'nın distributorluğu Anadolu Grubuna bağlı Celik Motor A.Ş.'ye devredildi
10 Şubat 2001 İhlas Finans Kurumunun faaliyet izni iptal edildi
2001 İhlas Marmara Evleri II. Kısımının sahiplerine teslim edildi
10 Temmuz 2003 İhlas Yayın Holding A.Ş. kuruldu
14 Ağustos 2003 İnfronic Bilgisayar Sistemleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. ( İhlas Acer Bilgisayar Sistemleri Ticaret A.Ş Meteksan Sistem ve Bilgisayar Teknolojileri A.Ş.'ne satıldı
27 Temmuz 2004 İhlas Hayat Sigorta A.Ş.'nin hayat sigorta portfoyunu, Ankara Emeklilik A.Ş.'ne devretti
28 Ağustos 2004 Armutlu Tatil Koyu Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete acıldı
29 Ekim 2004 TGRT Haber TV yayın hayatına başladı
8 Haziran 2006 İhlas Sigorta A.Ş., Almanya'da sigorta sektorunde faaliyet gosteren HDI International Holding (HINT) firmasına satıldı
24 Ağustos 2006 İHGYO A.Ş'nin Yeşil İnşaat ve Rudolph Younes satışı icin anlaşıldı
29 Eylul 2006 TGRT (Huzur Radyo TV) Hisseleri News Netherlands B.V. ve Ahmet Ertegun'e devredildi.
30 Mayıs 2008 İhlas Armutlu Tatil Koyu mavi bayrak odulu aldı
19 Ocak 2010 Kristal Kola tekrar İhlas Grubuna katıldı
22 Ocak 2010 İhlas İnşaat Holding Kuruldu
22 Şubat 2010 İhlas Pazarlama Yatırım Holding kuruldu
14 Haziran 2010 İhlas Gazetecilik (Turkiye Gazetesi) Borsada işlem gormeye başladı
5 Kasım 2010 İhlas Yayın Holding A.Ş. borsada işlem gormeye başladı
HABER
Turkiye gazetesi sahibi Enver Oren vefat etti
ntv 22 Şubat 2013
İhlas Holding ve Turkiye Gazetesi'nin kurucusu Enver Oren, tedavi gorduğu hastanede hayatını kaybetti.
İhlas Holding Yonetim Kurulu Başkanı Enver Oren, 74 yaşında hayatını kaybetti.
Uzun sure bobrek yetmezliğiyle mucadele eden Oren'e, 1990 ve 2006 yıllarında olmak uzere 2 kez bobrek nakli yapılmıştı.
Ağır tedavi sureci ve ust uste gecirdiği cerrahi operasyonlar nedeniyle bunyesi zayıf duşen Enver Oren'in yaşam mucadelesi akşam saatlerinde son buldu.
2 gun once hastaneye kaldırılan İhlas Holding Yonetim Kurulu Başkanı Oren, bobrek yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti.
Enver Oren'in cenazesi, yarın ikindi namazının ardından Eyup Sultan Camii'nde kılınacak cenaze namazı sonrası Eyup Sultan'daki aile kabristanında toprağa verilecek.
HABER
DOĞAN: ESKİ ARKADAŞIMDI, KİMSEYLE KAVGAYA GİRMEDİ
Hurriyet 23 Şubat 2013
Oren'e son gorevini yerine getirenler arasında yer alan Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, eski arkadaşı olarak nitelendirdiği Oren'in hic kimseyle kavgaya girmeyen, uyumlu bir insan olduğuna dikkat cekti.
Doğan, "Rahmetli eski arkadaşımdı. Beraber Turkiye Gazete İşverenleri Sendikası'nda calıştık. Mesleki uyum icindeydik. Kimseyi darıltmazdı. Kimsenin hatırı ustunde kalsın istemezdi. Bir donem dağıtım işinde yalnız kaldığıma beraber şirket kurmuştuk. Dostumuzdu, nur icinde yatısın. Medyada iyilikle anılacaktır. Ciddi bir yayın politikası vardı ve hep onunla devam etti. Hic kimseyle kavgaya, cekişmeye girmedi. Emir buyuk yerden geldi. Allah rahmet eylesin" dedi.
HAKKINDA YAZILANLAR
Huznun sultanı...
Sadık Soztutan
Turkiye 24 Şubat 2013
"En buyuk" ağabeyimin cok farklı ozellikleri vardı.
Bunlardan biri de cocuklara isim koyma meselesi... Akıl sır ermez!
İnsanlar onun bu ozelliğini bildiği icin, cocuğu, torunu olan ondan isim vermesini istirham ederdi.
Mesela tarihci dostum Gazanfer, oğluna isim sormak icin telefon etmiş, şu cevabı almıştı:
- Ahmet Yesevi olsun.
Ee? Bunda şaşıracak ne var?
Şu:
Gazanfer Hoca, o sırada calışma masasında Ahmet Yesevi hazretleri ile ilgili doktora tezi hazırlıyordu!
Onunde duran son yazdığı satırları ağzı acık okudu: "Ahmed bin Muhammed Yesevi, Yusuf-i Hemedani'nin ucuncu halîfesidir. Buhara'da dersler verip, sonra Turkistan'a gitti..." diye devam ediyordu.
***
Ali ağabeyin oğlu olmuştu. Hanımı, komşularının oğlu Serhat'ın ismini cok seviyordu. Da, Ali abi, "Soracağız, ne gelirse odur" dedi.
Sordular.
- Bir oğlumuz oldu, ellerinizden oper.
- Allah bağışlasın. İsmini Serhat koydum.
***
Fatih abimiz kızı icin isim sorarken hic aklında olmayan bir cevapla karşılaştı:
- Mukadder.
Cocuk buyudukce zihinsel ve bedensel engelli olduğu anlaşıldı.
Mukadder, "Kaderine razı" demekti.
***
Allah selamet versin, Bahattin abi geldi aklıma... Oğlu olmuş. Hanımı "Babamın adını koyalım, Faruk olsun" diyor. Bahattin Abi "Benim babamın isminin nesi var, Ahmet olsun o zaman" diye diretiyor. Eh, cozum mercii olarak ağabeyime soruyorlar, herhangi bir isim belirtmeden. Cevap:
- Ahmet Faruk olsun.
***
Alaattin abi, yeğeni icin isim sormak uzere kapısını calıyor. İceri girmeden kapı ağzından:
- Bir erkek yeğenim oldu da, isim soracaktım, diyor.
Ağabeyim bir sure sessiz bekliyor. Derin bir nefes alıp dışarıyı, uzakları seyre dalıyor pencereden... Alaattin Abi bu sessizlikten korkuyor. Abim tekrar derin bir nefesle donuyor:
- Abdulvahap olsun... AbdulvehhÂb-ı Şaranî, huznun sultanı...
(Sonrasında huzunlu şeyler oldu.)
***
Muaviye abimiz de ilk oğula kavuşmanın heyecanı ile ağabeyimin kapısına gidiyor, "Bir isim isteyecektim" diye...
Keyifle cevaplıyor abim:
- Huseyin olsun... İkincisi Abdulhakim olur, ucuncusu Fehim olur...
Arka arkaya uc oğlu oldu Muaviye abinin, isimleri onceden verilmiş, Huseyin, Abdulhakim ve Fehim...
***
Şimdi butun bu isimler, onun sevgili cocukları, gozleri yaşlı, yureklerinde acı, ağabeyimin ruhuna duacı...
HAKKINDA YAZILANLAR
Enver Oren Beyin eserleri buyuyerek devam edecek
Rahim Er
Turkiye 25 Şubat 2013
7 Aralık 2012 Cuma gunu, namazdan sonraki ziyaretimizin Enver Oren ağabeyimizle son goruşmemiz olduğunu bilemezdik. O gun Guzelşehir ’deki evlerinde bir saate yakın baş başaydık...
3 Aralık ’ta Amerika ’dan Turkiye ’ye gelmiştim. Aile efradım ise hÂl Washington, DC ’deydi. Her birini ayrı ayrı sordular. “Gecen gun sohbette nicin yoktun, dÂvet mi gelmedi? Bir davet bekleme ve her toplantıya gel. Bir kelime bile oğrenmek kÂrdır. Ben Cemil Aral ’a soylerim, sen de soyle” dediler ve uzaklara bakarak “bana sen lazımsın” diye devam ettiler.
Bir ara şunu arz ettim: “Efendim, sizi şimdi daha iyi anlıyorum, ‘gece ağlayıp gunduz guluyorum ’ demiştiniz. Eskiden kendi kendime derdim ki ‘ne taş kalplisin, herkes ağlıyor senin gozunden yaş gelmiyor! ’ Sen misin bunu diyen, dort yıldır gozlerimden yaşın eksik olduğu gun yok.” Bunu soylerken gozlerim doldu. Sonra BKY ’ye dair mufassal rapor verdim. “Siz kurdunuz, adını siz koydunuz, 13 yıl oldu. Bu zaman zarfında cok zahmetler cektik ama emanetiniz olan bayrağı yere duşurmedik, olculerden zerrece taviz vermedik” dedim. “BKY bir hizmet unsurudur” dediler. Sevgili Peygamberim kitabının yazılmasının hemen hemen bittiğini arz ettim. Bir ara sıkıntılarından bahisle gecede 4-5 kere yataktan kalktıklarını soylediler. “Eğer hahi selamet, derkenarest” dedikten sonra “dikkatli olmak gerekir” buyurdular...
Ağabeyimizi tanımamız, 25 Aralık 1971 tarihini taşır. Tanışmamız, once mektuplarla olmuştu. Yıllar sonra bunu hatırlatarak “Horhor ’dan mektuplar yazardın” dediler. 23 Ocak 2013 gunu Mevlid Kandiliydi. Tebrik maili gonderdim. Gelen cevap şoyleydi:
-Sizlerin de Mevlid Kandiliniz mubarek olsun. Allahu teÂlÂ, iki cihan seÂdeti versin. Amin.
Meğer vedamız da mektuplaşarak olacakmış. Sevgili Peygamberimiz ’in -aleyhisselam- doğumlarından duyduğumuz sevinc son yazışmamız oldu.
Enver Oren ağabeyimizin 10 Şubat 1939 Doğumlu olduğunu geniş kitle bizim bir yazımızdan oğrenmişti. 10 Şubat 2001 ’de, 28 Şubat rejimi İhlas Finans ’a el koydu. 28 Şubat 1997 ’den sonra yaşadıkları ıstıraptan ziyade azaptı. Ama, sabrediyor, tevekkul ediyor, tebessum ediyor ve kazaya rıza gosteriyordu.
Liderdi, mustesna bir aile reisiydi, yumuşak huylu, comert ve kucaklayıcıydı.
Şahidiz ki Allaha, Peygambere ve Hocasına Âşıktı.
Sohbetlerinin ozu, Allahın emir ve yasaklarına riayet ve O ’nun kullarına hizmeti emreden Âyeti kerimeyi hatırlatmaktı. Buyuk eserler bıraktı, en buyuk eseri yetiştirdiği kadrolardır. İnancımız o ki eserleri, sayın Mucahid Oren ’in başkanlığında bu inanmış kadroların gayretiyle buyuyerek devam edecektir. Bir keresinde kendilerine onu demiştim. “Bu millet bir Enver ’le duştu bir Enver ’le ayağa kalkacak” diye. Doğru demişim. Onlarca ilke imza attı. Onlar, bu topraklara lokomotif olarak yol acma vazifesi yaptı. 22 Şubat 1979 ’da duğunumuzu teşrif etmişti. 22 Şubat 2013 ’te ise Enver Oren ağabeyimizin duğunu vardı. Uğurlanırken kendini hizmete adamış bir gonul adamını omuzlarına almak icin on binler Eyup Sultan meydanına aktı.
Enver Oren ağabeyi anlatmak...
Yuzlerce hatıra, malumat ve malzeme.
Cildlerle kitap yapar.
Onlardan bir damla sunduk.
HAKKINDA YAZILANLAR
Enver Abi ’nin ardından...
M.Necati Ozfatura
26 Şubat 2013
Mubarek, muhterem Enver Abi'yi yalnız bizler değil, Turkiye ve hatta İslam Dunyasında onu sevenler ve yardım ettikleri de kaybetti... Aşk derecesinde sevdiğim 51 yıllık dostumu ve 13 Ağustos 1974'ten bu yana gazetede teşrik-i mesai ile şereflendiğim dava arkadaşımı kaybetmenin acısını elbette satırlara sığdırmak mumkun değildir. O bir derya idi, Onunla ilgili ciltler dolusu yazılsa azdır. Derya bir bardak icine sığamadığı gibi bu makalem de aynıdır. Ama hatırasına hurmeten ve bereketlenmek icin bu yazıyı yazdım...
Her insan Allahu teala tarafından ne iş icin yaratıldı ise, o işe vasıta olmaktadır. O işin sebepleri, o kimsenin onune getirilmektedir. Sebepsiz olarak herhangi bir iş başına getirilmez. Bunun icin hadis-i şerifte (Calışınız, herkes ne icin yaratılmış ise, o iş, ona kolaylaştırılır!) buyuruldu. Allahu tealanın ihsan-ı ilahisi ile cok yonlu (eğitim-medya-iş adamı) olarak akla hayale sığmayan son derece buyuk ve sayısız hizmetler Enver Abi'ye nasip olmuştur.
Turkiye 1970'ten bu yana siyasi krizler, darbeler ve ekonomik krizler gecirdi. Ve Enver Abi başarılı bir kaptan olarak son derece fırtınalı denizde İhlas Holding'i her turlu zararlardan korumayı başardı. Enver abinin hedefleri, idealleri ve sıfırdan bu hale gelen hizmetleri, kıymetli oğlu Mucahid Oren'e devredilen bu bayrak devam etmenin otesinde zirvelere tırmanacaktır inşallah...
Enver Abi, İslam ahlakının canlı gostergesi idi. Prof. Dr. Ayhan Songar bir acık oturumda psikiyatri uzmanı olarak Enver Abi'yi şoyle teşhis etti: "Enver abi muhafazakÂr kitlenin kendine guven, eziklik kompleksinden kurtulmanın yolunu actı. Bu yolda O'nu takip edenler O'nun talebesi O ise onların rehberi oldu. Cok sayıda 'ilk'lere imzasını attı..."
Enver Abi sevgisinin ve başlattığı hizmetlerin cığ gibi artarak; nesilden nesile kıyamete kadar devam edeceğine inanıyorum. Enver Abi'nin sayısız hizmetlerinde yer alanlarla, O'na maddi ve manevi destek olan abi ve ablaları saygı ile, Enver Abi'yi rahmetle yÂd ediyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı, Bakanlar ve siyasiler ile iş adamları ve burokratlar Enver Abi'nin gorunen guzel yuzunden ve hallerinden sitayişle bahsettiler. Enver Abi'nin gorunmeyen ama gorunen guzelliğinin yuzlerce misli manevi guzelliği cennetten bir bahce olan kabrinde onun sırrı olarak kalacaktır...
HAKKINDA YAZILANLAR
Koşe yazarlarının gozuyle Enver Oren
Turkiye 25 Şubat 2013
SAVAŞ AY / SABAH
“Gulec oluşunun kaynağı olup biteni hafife almaktan değil, fıtratına sinmiş bilgeliğiydi.”
Gule gule git demenin manasız kalacağı bir ebediyet yolcusu Enver Oren. Omrunu "gule gule" yaşamış bir insan olarak kazındı hafızama. Gulumsemeyi terk etmiş bir yuzle gorduğum anı bulamadım. Dahası; gulec oluşunun kaynağı "olup biteni" hafife almaktan değil, fıtratına sinmiş bilgeliğiydi.
Makul ve mantıklı her oneriye sıcak yaklaşan, destek veren, kibirsiz, mutevazı tavırlarla katkılar yapan biriydi. Ona "işadamı, patron, bey"den cok "Abi" tanımlamasının yakışmasının sırrı da buydu işte.
...
Holding binasındaki odasında zaman zaman yaptığı gibi coğu sanatcı olan dostlarını davet ettiği bir gundu. Orhan Gencebay ile ben ilk gelen olmuştuk ve diğer konukları beklemekteydik. Bir ara soz Enver Abi'nin sağlığına geldi. Biliyorduk ki 1990'da ABD'de yapılan operasyonla kız kardeşinden alınan bobrek kendisine nakledilen Enver Oren'e, 2006'da ikinci bobrek nakli gercekleştirilmişti. Cektiği acıyı sıkıntıyı asla ele vermeyen alışılmış guler yuzuyle yanıtladı Orhan Baba'yı. - Cok şukur iyiyim Orhan kardeşim. Garip gurebanın, fakir fukaranın hizmetinde oldukca Allah da kuluna guc veriyor. Orhan Baba bu sozlerine karşılık verdi hemen: Enver Abi. Cevremde bir cok insan fakir babası oluşun, yardım cırpınışların icin sana duacı. - Eksik olmasınlar. - Diyorlar ki: "Bu Enver kuluna sanki cift yurek vermiş Yaradan. İkisine de iyilik doldurup vermiş hem". Orhan Baba lafını bitirince o cok bilindik kahkahasını atan Enver Abi hazır cevaplığı ve mizahcı yeteneğini konuşturdu hemen: - Yaradan'a mahcubum vallahi Orhan kardeşim. Cift yurek değil ama herkes gibi bana da cift bobrek verdi. Koruyamadım maalesef. Bana yardım edip bobreklerini verenlerden biri kardeşim biri sadece bir hayırsever. Bu ne demek? Yedi kat el gibi gorunenle, oz kardeşin sana aynı değerde yardım edebilir demek. Oyleyse biz de imkÂnlarımızı oz kardeşimle paylaşır gibi paylaşacağız herkesle.
VEDA FOTOĞRAFI
Enver Ağabey, İslam buyuklerinin ve dostlarının kabirlerini sık sık ziyaret ederdi. Bu huzunlu kare de Enver Ağabey'in bu ziyaretler sırasında cekilen fotoğraflarından biri...
SABAH GAZETESİ YAZARI MEHMET BARLAS:
Enver Oren gercekten iyi bir insandı
“"Mesleğinizde veya duşunce dunyanızda size ufuklar acan kişileri de hatırlarsınız. Ama "İyi insan" olmak başka bir niteliktir”
Yaşam boyu tanıdığınız insanları şoyle bir hatırlayın.
Bunlardan kacı icin "O gercekten iyi bir insandı" yargısını verebilirsiniz.
Cok yetenekli, cok başarılı, cok renkli ve cok boyutlu insanları tanımış olabilirsiniz.
Mesleğinizde veya duşunce dunyanızda size ufuklar acan kişileri de hatırlarsınız.
Ama "İyi insan" olmak başka bir niteliktir.
Sonsuz yolculuğuna uğurladığımız Enver Oren benim hep "O iyi bir insandı" diye hatırlayacağım isimlerden.
...
Ben onu TGRT'de yorumcu olarak calıştığım 1995-97 arasında yakından tanıdım. Sevgili arkadaşım Selahattin Sadıkoğlu tanıştırdı beni onunla.
Enver Oren'le dostluğum ve diyaloğum yakın zamanlara kadar devam etti.
Onun kendi camiasında patron olarak değil "İyi insan" olarak sevildiğini yakından gordum. Beraber olduğu insanlara "Calışanları" şeklinde değil "Arkadaşları" olarak bakıyordu.
En problemli donemlerinde bile cevresindeki insanların sorunlarıyla ilgilenmeyi hic ihmal etmezdi. Calışanları onun arkadaşlarıydı.
Yitirdiğimiz tum iyi insanlara Allah'tan rahmet diliyorum.
KENAN AKIN / YENİCAĞ
Turkiye 'Enver Abi'yi unutmayacak
“Sevenlerinin, akraba ve dostlarının teessur ve duaları 'Enver Abi'nin ne kadar sevilip sayıldığının bir nişanesi olarak parıldıyor.”
“Hakk'ın rahmetine kavuşan ve ebedî istirahatgÂhına; dualarla, gozyaşlarıyla tevdi edilen, değerli patronum, saygıdeğer arkadaşım ve sevgili Enver Oren Abi'yi yitirmenin dayanılmaz uzuntusu icinde, bu satırları ard arda getirmek zor oluyor. Gercekten de; Turkiye "Enver Abi"yi unutmayacak.
"Enver Abi"nin; insan sevgisine dayalı soylevleri, inanclı goruşleri, yapıcı direktif ve uyarıları, zaten akıl ve gonullerde nakşedilmiş bulunuyor.
Rahmetliyi yakından-uzaktan tanıyan binlerce kişinin yanı sıra akraba-dostlarının teessur ve duaları da, "Enver Abi"nin ne kadar sevilip sayıldığının bir nişanesi olarak parıldıyor.”
MUSTAFA UNAL / ZAMAN
Maneviyat dunyamızın dinamiğiydi
28 Şubat'ın arifesi ve yine acı bir kayıp. Herkesin 'Enver Ağabey' diye hitap ettiği Enver Oren'i yitirdik. Hastaydı. Yoğun bakımda yatıyordu. İki yıl once Necmettin Erbakan, 27 Şubat'ta ayrıldı aramızdan. Kaderin akışı icinde bir hikmeti, bir anlamı vardır muhakkak. Her iki isim de 28 Şubat surecinin mağduruydu.
Enver Oren sadece bir işadamı ve medya patronu değildi. Maneviyat dunyamızın da dinamiklerinden, kandillerinden biriydi. Huseyin Hilmi Işık'ın yakınıydı. Hal ehliydi. Seyyid Abdulhakim Hazretleri'nin yolundan gidiyordu. 28 Şubat'ın hedef aldığı isimlerden biriydi. Karanlığı, ulkeyi aydınlığa cıkarmak icin cabalayanlar daha derinden hisseder. Nitekim kimi ulkeyi terk etmek durumunda kaldı, kimi ayakta kalabilmek icin buyuk acılarla boğuştu.
NUH GONULTAŞ / BUGUN
'Envar Ağabey' derdim nurlanmış anlamında...
“Bu ulkeye gelmiş nadir insanlardan birisiydi. Bircok kişi onun girişimleri ile kurulmuş işyerlerinde calışarak evine ekmek goturdu. Bircok kişi onun sayesinde ev sahibi oldu. Bircok kişi onun sayesinde nitelikli eğitim aldı. Bircok kişinin hem patronu hem Enver Ağabey'iydi. Belki o farkında değildi ama ben son on yıldır onun kurduğu İhlas Yuva Sitesi'nde oturuyorum. Dolayısıyla son zamanlarda hasta olduğunu, hastalığının ciddiyetinin arttığını yakinen bilenlerdenim.
Cunku bu sitede insanlar birbirleriyle konuşurken icinde "Enver Ağabey" gecmeyen cumle kurmazlar. Ona olan sevgi ve saygılarını her fırsatta dile getirirler. Ben de ona Enver Ağabey yerine "Envar Ağabey" derdim, nurlanmış anlamında...
İsmiyle musemma birisiydi. Yuzundeki ışıltı ve tebessum bir araya gelince karşınızda devleşen bir insan gorurdunuz....”
HASAN KARAKAYA / YENİ AKİT
Bir gun olsun kalbimi kırmadı
“Turkiye gazetesinde, gunu gunune, "tam 9 yıl" beraber calıştık... Bir gun olsun, kalbimi kırmadı... Başkaları tarafından kalbimin kırıldığını hissedince de; "Herkesten Enver Abi olmasını bekleme" dedi. "Goz"lerinden ve "bobrek"lerinden cok cekti ama İhlas Finans'ın tasfiye edilmesinden sonra cok uzuldu, adeta yıkıldı... Zaten, ondan sonra, bir daha da sağlığına kavuşamadı... ..."Hasta" olduğunu oğrenince, bir defa daha gormek ve "helalleşmek" icin, yakınlarından istirhamda bulundum... "Hastaneden eve gelince buyursun" demiş... Cıkamadı hastaneden. ...Kim ne derse desin, "samimi bir Musluman"dı... "Enver Abi"ye rahmet, İhlas Holding ve Turkiye gazetesi mensupları ile ailesi ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.
SERDAR ARSEVEN / YENİ AKİT
Yureği sevgiyle dolu bir insandı
Eski Sağlık Bakanlarından muteveffa Yıldırım Aktuna'ya (bakan olmazdan hayli zaman evvel) Turkiye gazetesi muhabiri yanaşıp soru yoneltmek istemiş. Yıldırım Aktuna, "Hangi gazete?" diye sorunca muhabir "Turkiye gazetesi efendim" karşılığını vermiş. Aktuna'nın dediği: "Ha o gazete, dinci gazete!.." Bakış boyle. Sonra sonra, Yıldırım Aktuna Sağlık Bakanı oldu. Ben de Turkiye gazetesi adına roportaja gittim. Yıldırım Aktuna, uzun uzun Enver Oren'in ne kadar değerli bir insan olduğunu anlattı. "Boyle bir adamla birlikte calıştığın icin cok kısmetlisin!" bile dedi. Cenab-ı Allah'a duamız; merhumun kabri Cennet bahcelerinden bir bahce olsun.
Şebnem Guler Karacan / Milat
Guler yuzlu abi...
Kalbimin icinde kırılan bir şeyler var, dudaklarımdan dokulen dualar... Enver Abi'nin gulumseyen yuzu geliyor sonra aklıma... Hep oyle hatırlayacağız onu galiba... Guler yuzlu, iyi kalpli Enver Abi mekÂnın cennet olsun... Kalbimde kucucuk bir acaba bile yok ne guzel... Allah bize de sizin gibi iyi insan olmayı nasip eder mi acaba?
HAKKINDA YAZILANLAR
Enver Oren ’e dair birkac şey
Ahmet Hakan
Hurriyet 25 Şubat 2013
PATRONUM olmuştu... O zamanlar bayağı bir comezdim, TGRT ’de calışıyordum.
Ben onu bilirdim ama o beni bilmezdi. Bir kez yakından gordum kendisini... TGRT binasında bir odadaydı... Cay getiren caycıya “Teşekkur ederim abi” demişti... Hoşuma gitmişti bu tavrı...
- 70 ’lerde “Işıkcılar Grubu”nun lideriydi... 80 ’lerde Ozal ’la birlikte buyuyup gelişme... 90 ’larda medyada buyuk atak... 2000 ’lerde zor gunler... Doğuş, yukseliş ve cokuş...
- “Işıkcı” tabiri, hareketin onderi ve aynı zamanda Enver Oren ’in kayınpederi olan Huseyin Hilmi Işık ’ın soyadından gelmektedir.
- “Her eve Turkiye gazetesi” onun buluşuydu... “İhlas Pazarlama” adı altında Anadolu ’daki orgutlenmesi goz kamaştırıyordu... Şu kadarını soyleyeyim: 80 ’lerin başındaki yukselişiyle bugunun Gulen Hareketi ’ne benzer bir etkinlik sağlamıştı.
- Bugun muhafazakÂr medyada kalem oynatanların, varlık gosterenlerin bircoğu Turkiye gazetesinden ve TGRT ’den gecmiştir... Boyle bir hizmeti de vardır yani...
- İnsanı zor durumda bırakacak denli tevazu sahibiydi... İyi bir abiydi... Mutluluk aşılar, huzur verirdi... Ekibini teşvik etme konusunda bir numaraydı... Comertti... İşini iyi yapardı.
- Cemaat hareketini şirkete donuşturmuş, şirketini de alabildiğine buyutmuştu... Milliyetci, mukaddesatcı, gelenekci, menkıbeci, evliyacı bir din anlayışı vardı... Devletle barışıktı... Siyasi tutumu şuydu: İktidardaki partiye oyna...
- Ozellikle İhlas Finans ’ın yediği darbe Enver Oren ’i cok yıprattı... Sağlığı bozuldu, ortalıktan cekildi, mutsuz oldu, acılar cekti...
- Allah ’tan rahmet diliyorum kendisine...