radyo programcısı
Hasan H.Dilber
1967 yılında Erzincan ’ın Camlıca koyunde doğdu. Fırat İlkokulu ’nda 4. sınıfa kadar okudu.
1979 yılında ailesiyle Almanya ’ya geldi. 1987 yılında Demokratik Turkiyeliler Derneği ’ni kurdu. 1990 yılında anadili Zazaca ’ya ilgi duydu. PIYA dergisi ile tanıştı. 1997 yılında Alman radyosunda (RadioZaza) Zazaca yayın yapmaya başladı. Bu calışması 2 yıl surdu.
Zazaca dil kursları verdi. İnternette Zazachat ’i geliştirdi.
1998 yılında Dersim Alevi Kultur Derneği ’ni kurdu. 1999 ’de Avrupa Dersim İnisiyatifi ’nin kurucuları arasında yer aldı. Dersim Bulteni ’ni hazırladı.
ACIKLAMA
Zaza Aydın ve Kurumlarının Basın Acıklaması – 1
Zazaca Kurtce değil, Zazalar Kurt değil
20.5.2010
Ulkemizde başlatılan demokratikleşme sureci icerisinde cozulmesi gereken sorunlardan birisi de
Zaza Sorunu ’dur. Cok halklı Avrupa devletlerinde, bilindiği gibi etnik sorunlar demokratik bir
anlayışla anayasada, kanuni ve siyasi duzeyde eşitlik ve eşit muamele temelinde bir duzenleme yapılarak nihai ve kalıcı bir cozume bağlanıp barışcı ve huzurlu bir ortam yaratılmıştır. Mesela dort
resmi dilli İsvicre (Almanca, Fransızca, İtalyanca, Reto Romanca), uc resmi dilli İspanya (İspanyolca, Katalanca, Baskca), iki resmi dilli Belcika (Flemce, Valonca), vs.
Bu misallerle goruluyorki, bazılarının iddia ettiği gibi, dillerin resmi tanınmasıyla hicbir ulke
bolunmemiş, tersine gelişmiştir.
Bu ulkelerde etnik halkların varlığı, dili ve kulturu anayasada resmen tanınarak eğitim, kultur ve
siyasi duzeyde eşitlik ve eşit muamele temelinde kanuni bir duzenleme yapılarak sosyal barışcı,
rahat ve huzurlu bir ortama kavuşmuştur.
Toplumsal sorunları cozmeyen, bunların cozumunu baskı ve yasaklarla engelleyen ulkeler ekonomik, sosyal ve kulturel bakımdan ilerliyemez, ulkemizde olduğu gibi daima geri kalır.
1921 de Kockiri ’de, 1925 te Şeyh Sait hareketinde, 1937-38 de Dersim ’de Zaza halkına karşı yapılan askeri saldırılar derin ve kanlı bir iz bırakmış, acılan yaralar, aradan bunca zaman ve birkac nesil gecmesine rağmen, henuz kapanmamıştır.
Zaza halkı bir yandan şiddetli ve zoraki Turk asimilasyonuna maruz kalırken, diğer yandan da Kurt
baskı ve asimilasyonuyla karşı karşıyadır.
Devlet kurumları 1990 yıllarına kadar Zazaları Turk, Zazacayı da Turkcenin bir lehcesi olarak
tanımlıyordu. Kurt milliyetcileri de bunun tersine Zazaları Kurt, Zazacayı da Kurtcenin bir lehcesi
olduğunu propağanda etmektedir. Devlet bu iddiadan kısmen vazgecti fakat oburleri halen devam
ediyor. Her iki iddia da siyasi bir asimilasyon ideolojisidir. Yani biri turkleştirmeye, oburu de
kurtleştirmeye calışıyor. İkisinin amacı da Zaza dilini eriterek yok edip, Zaza halkını tarih
sahnesinden silmektir.
Zaza halkı ağır askeri saldırılarla cok zulum gormuş, onder ve aydınlarını kaybetmiş ve
toparlanamamıştır. Onun icindir ki, ulusal bilinclenmesi gecikmiş, siyasi ve toplumsal
orgutlenmesini bağımsız bir temel de gercekleştirememiştir.
Buna karşı Osmanlı yonetimi Kurt kimliğini resmen tanımış, Kurtlere aşiret mektebi acmış, Kurtce
sozluk cıkartmış, Kurt aşiretlerinden Hamidiye Alayları kurup bunları beslemiş ve 34 yıl Doğu
Anadolu ’da teror estirmiştir (1889-1923). Bunu yaparken Zazaları da (Alevisiyle Sunnisiyle)
dışlamış ve Zaza kimliğini resmi olarak tanımamıştır. Kurt kimliğinin gelişmesi ve Zaza kimliğinin
gecikmesinin onemli bir tarihi sebebi budur.
Kurt milliyetcileri eskiden beri Zazaların 1921, 1925 ve 1937-38 de verdikleri Ulusal Demokratik
Mucadelesini haksız olarak kendilerine maledip kendi siyasi cıkarları icin somuruyorlar. Butun bu
kotu şartlara rağmen 1980 den sonra, ozellikle Avrupa ’daki serbest ortamda mevcut orgutlenmeler
dışında, bağımsız temelde bir Zaza milli bilinclenmesi filizlendi ve gelişti. Zaza aydın ve
yurtseverleri, bilimsel, siyasi ve kulturel duzeylerde kendini serbest ve bağımsız olarak temsil
etmeye başladılar. Zaza bilimi, başta dilbilimi olmak uzere diğer branşlarda da, Avrupa, Amerika ve
Rusya universitelerinde ilgi gorerek araştırma konusu oldu ve gelişmeye başladı.
Zaza halkının orgutsuzluğunden istifade eden Kurt milliyetcileri ve diğer siyasi hareketler,
Zazaların guclu siyasi potansiyelini kendine maledip somurmekte, hedefini saptırarak ulusal
bilinclenmesini engellemekte, demokratik haklarının alınmasına karşı cıkmaktalar.
Zaza aydın ve yurtseverleri bu ağır şartlar altında siyasi bir temsilciliğini yaratması icin birkac
girişimde bulunmuştur. Ceşitli ic ve dış nedenlerden dolayı ancak belli bir sure başarılı olmasına
rağmen kalıcı olamadı. Zaza halkının guclu, fakat dağınık olan siyasi potansiyelinin toparlanması
gerekir. Zazalar demokrasi hareketinde kendini bağımsız olarak temsil edip parlamentoda kendi
toplumsal haklarını savunmalıdır.
Kurt siyasi orgutleri Zaza halkını temsil edemez ve buna hakkı yoktur. Kurtlerin mucadelesi Zaza
halkının mucadelesi değildir. Her halk ozgurluk ve demokrasi mucadelesini kendisi verir.
Zazaca bir dildir, Zazalar bir halktır
Tunceli/Mamekiye ’de yeni acılan universitenin yonetiminin verdiği bir kararla hukumetin
demokratikleşme politikasını destekleyerek ilk ve tek universite olarak, ornek verici bir tavır ve
halkca beklenen cesur bir kararla, Zazaca ve Kurtce dillerini secmeli ders olarak oğretim
programına almıştır (9.4.2010). Bunun uzerine 400 oğrenci de Zazacayı secmiştir.
Ne varki, yukarıda acıklanan siyasi sebeplerden dolayı bu olay, anlaşılan Kurt milliyetcileri
tarafından hazmedilememiş ve gozunde diken olmuştur.
Universite yonetiminin verdiği ornek ve demokratik girişimi, Kurt orgutleri ve milliyetcilerinin,
Zazaları ve Zazacayı asimile etme amacına ters duştuğu icin, hayali yıkılmış uykusu kacmıştır.
Bundan kurtulmak icin duşunup taşınmışlar, universite yonetimine karşı olduğu gibi, başta Zaza
halkına karşı, bakın nasıl bir plan hazırlamışlar:
Seyit Rıza ’nın dediği gibi ‘karga bulbul olmaz ’
Geşmişte Kurt orgutleri tarafından kovulan, fakat Zaza Demokratik Hareketi gelişince tekrar geri
cağrılıp beslenen, Zaza aydın ve yurtseverlerine saldırtmak icin oteden beri kullanılan bir
propağandacı Almanya ’dan getirilip ileri surulmuştur. Bunu yapan da bir Kurt partisinin ele
gecirdiği Tunceli Belediyesidir ve gorevini kotuye kullanarak, Genclik ve Kultur Merkezi ’nde,
anlaşılan gencliği, militan ve sempatizanlarını toplayarak bu şahısa ajitasyon ve propaganda
yaptırmıştır.
Bu şahıs ne bir dilbilim eğitimi gormuş, ne de Zaza Dili uzerine yazılmış ve dunyaca tanınan
bilimsel goruş ve eserlere saygı duyuyor. Konuya ilgi duyan herkesin bildiği gibi, bu kişi bir yalan
ve uydurma makinesi olarak ‘Kurtcenin bukadar lehcesi var, … falan filan ’ deyip etkilemeye calışmıştır. Bundan dort gun sonra (12.5.2010), yine Kurt milliyetcileri bir genclik orgutunun uye
ve sempatizanlarını universite yonetiminin aleyhinde kışkırtmışlar.
Okumaları icin ellerine verilen bildiride artık herkesce bilinen lehce uydurması propağanda edilmiştir.
Bu iddianın hicbir bilimsel temeli yoktur. Cunku siyasi sebepler yuzunden lehce olarak ilan edilen
Kurmancca, Soranca, Goranca ve Zazaca konuşanların hicbirisi birbirini anlamaz, cunku gramer yapıları cok farklıdır. Dolayısıyla bunların herbiri birer ayrı dildir. Bu dillerin incelendiği bilim dalı
olan iranistikte, enternasyonal duzeydeki butun dilbilimciler Zazacanın kendine has bir gramer
yapısına sahib olup bağımsız bir dil olduğuna dair fikir birliğindedirler. Bir Zaza atasosozunde
soylendiği gibi:
Zur ra cê nêvıraẓino. ‘Yalandan ev yapılmaz. ’
Bildiride universite kararının bilimsel olmadığı iddia edilmiş. Kurt milliyetci ve propağandacıları,
bunun aksini iddia eden ciddi bir dilbilimciyi hele soylesinler de, bilelim! Kim miş o?
Ayrıca bildiride, universite yonetiminin “Kurt kurum ve şahsiyetlerine danışmadan bu kararı vermiş” deniliyor. Herşeyden once şunu bilmek gerekir: Bilim siyasetten ustundur. Cunku bilim ispata dayanır. Siyaset ise, bilindiği gibi coğu zaman uydurma ve iddia uzerine kurulur.
Tunceli Universitesi yonetiminin bu cesur ve ornek verici kararına saygı gostereceğine, yapılan bu
cirkin eylem, hem universite yonetimine, hem de Zaza Halkı ve Zaza Diline karşı buyuk bir saygısızlık ve duşmanlıktır.
Bırakın, herkes dilini serbestce konuşsun. Nedir bu şovenizm, nedir bu duşmanlık!? Zazalar kendi
dilini, Kurtler de kendi dilini konuşsun. Kurt milliyetcilerinin Zazacayı yasaklamaya hakkı yoktur!
Dersim ’de buyuk coğunluğu oluşturan Zaza Halkı universite yonetimini ve demokratik tavrını
desteklemelidir. Universite bir bilim yuvasıdır, eylem kampına donuşturulemez.
İmzalayan Kurum ve Şahıslar
Zaza Dili Enstitusu, Frankfurt a. M. /Almanya
Zaza Kulturhaus Mannheim /Almanya
Zaza Kultur Vakfı, İstanbul
Radiozaza, İnternet radyosu, Almanya
Dersim-Gemeinde Rhein-Ruhr e. V., Duisburg /Almanya
Zaza Dil ve Kultur Derneği, İsvec
Dr. Zulfu Selcan, dilbilimci, Berlin
Dr. Huseyin Cağlayan, politolog, Frankfurt a.M.
Dr. Kahraman Gunduzkanat, eğitimci, Darmstadt
Dr. Kazım Aktaş, etnolog, Frankfurt a. M.
Mesut Keskin, lenguist, doktorand, Frankfurt a.M. /Almanya
Fahri Pamukcu, Zazaca gramer yazarı, Diyarbakır
Musa Canpolat, Zazaca sozluk yazarı, şair, sanatcı, Stuttgart /Almanya
Hakkı Cimen, oğretmen, yazar, Krefeld /Almanya
Hıdır Eren, sosyolog, İstanbul
Dilaver Eren, Yuksek Elektrik Muhendisi, İstanbul
Faruk Eren, oğretmen, İstanbul
Hasan Dursun, yazar, Ludwigshafen /Almanya
Ali Kırmızıkaya, yazar, Darmstadt /Almanya
Hasan Devran, psikolog, yazar, Mannheim /Almanya
Haydar Şahin, Mannheim /Almanya
Sait Ciya, yazar, Bielefeld /Almanya
Heyder (Aslan), oğretmen, kabereci, tiyatrocu, şair, Darmstadt /Almanya
Hasan Dilber, radyo konuşmacısı, roportajcı, Almanya
Rewal Rozvera, oğretmen, kabereci, Essen /Almanya
Kemal Pamukcu, Wetzlar /Almanya
Mahmut Pamukcu, Wetzlar /Almanya
Ramazan Yıldız, Wetzlar /Almanya
Remzi Sarac, Wetzlar /Almanya
Hayri Dalkılıc, İngiltere
Mustafa Kahraman, Basel /İsvicre
Huseyin Sevinc, eğitimci, Basel /İsvicre
Koyo Berz, yazar, İsvec
Faruk İremet, yazar, İsvec
Mehmet Sanlı, İsvec
Ali Gultekin, İsvec
Cengiz Gultekin, İsvec
Hasan H.Dilber
1967 yılında Erzincan ’ın Camlıca koyunde doğdu. Fırat İlkokulu ’nda 4. sınıfa kadar okudu.
1979 yılında ailesiyle Almanya ’ya geldi. 1987 yılında Demokratik Turkiyeliler Derneği ’ni kurdu. 1990 yılında anadili Zazaca ’ya ilgi duydu. PIYA dergisi ile tanıştı. 1997 yılında Alman radyosunda (RadioZaza) Zazaca yayın yapmaya başladı. Bu calışması 2 yıl surdu.
Zazaca dil kursları verdi. İnternette Zazachat ’i geliştirdi.
1998 yılında Dersim Alevi Kultur Derneği ’ni kurdu. 1999 ’de Avrupa Dersim İnisiyatifi ’nin kurucuları arasında yer aldı. Dersim Bulteni ’ni hazırladı.
ACIKLAMA
Zaza Aydın ve Kurumlarının Basın Acıklaması – 1
Zazaca Kurtce değil, Zazalar Kurt değil
20.5.2010
Ulkemizde başlatılan demokratikleşme sureci icerisinde cozulmesi gereken sorunlardan birisi de
Zaza Sorunu ’dur. Cok halklı Avrupa devletlerinde, bilindiği gibi etnik sorunlar demokratik bir
anlayışla anayasada, kanuni ve siyasi duzeyde eşitlik ve eşit muamele temelinde bir duzenleme yapılarak nihai ve kalıcı bir cozume bağlanıp barışcı ve huzurlu bir ortam yaratılmıştır. Mesela dort
resmi dilli İsvicre (Almanca, Fransızca, İtalyanca, Reto Romanca), uc resmi dilli İspanya (İspanyolca, Katalanca, Baskca), iki resmi dilli Belcika (Flemce, Valonca), vs.
Bu misallerle goruluyorki, bazılarının iddia ettiği gibi, dillerin resmi tanınmasıyla hicbir ulke
bolunmemiş, tersine gelişmiştir.
Bu ulkelerde etnik halkların varlığı, dili ve kulturu anayasada resmen tanınarak eğitim, kultur ve
siyasi duzeyde eşitlik ve eşit muamele temelinde kanuni bir duzenleme yapılarak sosyal barışcı,
rahat ve huzurlu bir ortama kavuşmuştur.
Toplumsal sorunları cozmeyen, bunların cozumunu baskı ve yasaklarla engelleyen ulkeler ekonomik, sosyal ve kulturel bakımdan ilerliyemez, ulkemizde olduğu gibi daima geri kalır.
1921 de Kockiri ’de, 1925 te Şeyh Sait hareketinde, 1937-38 de Dersim ’de Zaza halkına karşı yapılan askeri saldırılar derin ve kanlı bir iz bırakmış, acılan yaralar, aradan bunca zaman ve birkac nesil gecmesine rağmen, henuz kapanmamıştır.
Zaza halkı bir yandan şiddetli ve zoraki Turk asimilasyonuna maruz kalırken, diğer yandan da Kurt
baskı ve asimilasyonuyla karşı karşıyadır.
Devlet kurumları 1990 yıllarına kadar Zazaları Turk, Zazacayı da Turkcenin bir lehcesi olarak
tanımlıyordu. Kurt milliyetcileri de bunun tersine Zazaları Kurt, Zazacayı da Kurtcenin bir lehcesi
olduğunu propağanda etmektedir. Devlet bu iddiadan kısmen vazgecti fakat oburleri halen devam
ediyor. Her iki iddia da siyasi bir asimilasyon ideolojisidir. Yani biri turkleştirmeye, oburu de
kurtleştirmeye calışıyor. İkisinin amacı da Zaza dilini eriterek yok edip, Zaza halkını tarih
sahnesinden silmektir.
Zaza halkı ağır askeri saldırılarla cok zulum gormuş, onder ve aydınlarını kaybetmiş ve
toparlanamamıştır. Onun icindir ki, ulusal bilinclenmesi gecikmiş, siyasi ve toplumsal
orgutlenmesini bağımsız bir temel de gercekleştirememiştir.
Buna karşı Osmanlı yonetimi Kurt kimliğini resmen tanımış, Kurtlere aşiret mektebi acmış, Kurtce
sozluk cıkartmış, Kurt aşiretlerinden Hamidiye Alayları kurup bunları beslemiş ve 34 yıl Doğu
Anadolu ’da teror estirmiştir (1889-1923). Bunu yaparken Zazaları da (Alevisiyle Sunnisiyle)
dışlamış ve Zaza kimliğini resmi olarak tanımamıştır. Kurt kimliğinin gelişmesi ve Zaza kimliğinin
gecikmesinin onemli bir tarihi sebebi budur.
Kurt milliyetcileri eskiden beri Zazaların 1921, 1925 ve 1937-38 de verdikleri Ulusal Demokratik
Mucadelesini haksız olarak kendilerine maledip kendi siyasi cıkarları icin somuruyorlar. Butun bu
kotu şartlara rağmen 1980 den sonra, ozellikle Avrupa ’daki serbest ortamda mevcut orgutlenmeler
dışında, bağımsız temelde bir Zaza milli bilinclenmesi filizlendi ve gelişti. Zaza aydın ve
yurtseverleri, bilimsel, siyasi ve kulturel duzeylerde kendini serbest ve bağımsız olarak temsil
etmeye başladılar. Zaza bilimi, başta dilbilimi olmak uzere diğer branşlarda da, Avrupa, Amerika ve
Rusya universitelerinde ilgi gorerek araştırma konusu oldu ve gelişmeye başladı.
Zaza halkının orgutsuzluğunden istifade eden Kurt milliyetcileri ve diğer siyasi hareketler,
Zazaların guclu siyasi potansiyelini kendine maledip somurmekte, hedefini saptırarak ulusal
bilinclenmesini engellemekte, demokratik haklarının alınmasına karşı cıkmaktalar.
Zaza aydın ve yurtseverleri bu ağır şartlar altında siyasi bir temsilciliğini yaratması icin birkac
girişimde bulunmuştur. Ceşitli ic ve dış nedenlerden dolayı ancak belli bir sure başarılı olmasına
rağmen kalıcı olamadı. Zaza halkının guclu, fakat dağınık olan siyasi potansiyelinin toparlanması
gerekir. Zazalar demokrasi hareketinde kendini bağımsız olarak temsil edip parlamentoda kendi
toplumsal haklarını savunmalıdır.
Kurt siyasi orgutleri Zaza halkını temsil edemez ve buna hakkı yoktur. Kurtlerin mucadelesi Zaza
halkının mucadelesi değildir. Her halk ozgurluk ve demokrasi mucadelesini kendisi verir.
Zazaca bir dildir, Zazalar bir halktır
Tunceli/Mamekiye ’de yeni acılan universitenin yonetiminin verdiği bir kararla hukumetin
demokratikleşme politikasını destekleyerek ilk ve tek universite olarak, ornek verici bir tavır ve
halkca beklenen cesur bir kararla, Zazaca ve Kurtce dillerini secmeli ders olarak oğretim
programına almıştır (9.4.2010). Bunun uzerine 400 oğrenci de Zazacayı secmiştir.
Ne varki, yukarıda acıklanan siyasi sebeplerden dolayı bu olay, anlaşılan Kurt milliyetcileri
tarafından hazmedilememiş ve gozunde diken olmuştur.
Universite yonetiminin verdiği ornek ve demokratik girişimi, Kurt orgutleri ve milliyetcilerinin,
Zazaları ve Zazacayı asimile etme amacına ters duştuğu icin, hayali yıkılmış uykusu kacmıştır.
Bundan kurtulmak icin duşunup taşınmışlar, universite yonetimine karşı olduğu gibi, başta Zaza
halkına karşı, bakın nasıl bir plan hazırlamışlar:
Seyit Rıza ’nın dediği gibi ‘karga bulbul olmaz ’
Geşmişte Kurt orgutleri tarafından kovulan, fakat Zaza Demokratik Hareketi gelişince tekrar geri
cağrılıp beslenen, Zaza aydın ve yurtseverlerine saldırtmak icin oteden beri kullanılan bir
propağandacı Almanya ’dan getirilip ileri surulmuştur. Bunu yapan da bir Kurt partisinin ele
gecirdiği Tunceli Belediyesidir ve gorevini kotuye kullanarak, Genclik ve Kultur Merkezi ’nde,
anlaşılan gencliği, militan ve sempatizanlarını toplayarak bu şahısa ajitasyon ve propaganda
yaptırmıştır.
Bu şahıs ne bir dilbilim eğitimi gormuş, ne de Zaza Dili uzerine yazılmış ve dunyaca tanınan
bilimsel goruş ve eserlere saygı duyuyor. Konuya ilgi duyan herkesin bildiği gibi, bu kişi bir yalan
ve uydurma makinesi olarak ‘Kurtcenin bukadar lehcesi var, … falan filan ’ deyip etkilemeye calışmıştır. Bundan dort gun sonra (12.5.2010), yine Kurt milliyetcileri bir genclik orgutunun uye
ve sempatizanlarını universite yonetiminin aleyhinde kışkırtmışlar.
Okumaları icin ellerine verilen bildiride artık herkesce bilinen lehce uydurması propağanda edilmiştir.
Bu iddianın hicbir bilimsel temeli yoktur. Cunku siyasi sebepler yuzunden lehce olarak ilan edilen
Kurmancca, Soranca, Goranca ve Zazaca konuşanların hicbirisi birbirini anlamaz, cunku gramer yapıları cok farklıdır. Dolayısıyla bunların herbiri birer ayrı dildir. Bu dillerin incelendiği bilim dalı
olan iranistikte, enternasyonal duzeydeki butun dilbilimciler Zazacanın kendine has bir gramer
yapısına sahib olup bağımsız bir dil olduğuna dair fikir birliğindedirler. Bir Zaza atasosozunde
soylendiği gibi:
Zur ra cê nêvıraẓino. ‘Yalandan ev yapılmaz. ’
Bildiride universite kararının bilimsel olmadığı iddia edilmiş. Kurt milliyetci ve propağandacıları,
bunun aksini iddia eden ciddi bir dilbilimciyi hele soylesinler de, bilelim! Kim miş o?
Ayrıca bildiride, universite yonetiminin “Kurt kurum ve şahsiyetlerine danışmadan bu kararı vermiş” deniliyor. Herşeyden once şunu bilmek gerekir: Bilim siyasetten ustundur. Cunku bilim ispata dayanır. Siyaset ise, bilindiği gibi coğu zaman uydurma ve iddia uzerine kurulur.
Tunceli Universitesi yonetiminin bu cesur ve ornek verici kararına saygı gostereceğine, yapılan bu
cirkin eylem, hem universite yonetimine, hem de Zaza Halkı ve Zaza Diline karşı buyuk bir saygısızlık ve duşmanlıktır.
Bırakın, herkes dilini serbestce konuşsun. Nedir bu şovenizm, nedir bu duşmanlık!? Zazalar kendi
dilini, Kurtler de kendi dilini konuşsun. Kurt milliyetcilerinin Zazacayı yasaklamaya hakkı yoktur!
Dersim ’de buyuk coğunluğu oluşturan Zaza Halkı universite yonetimini ve demokratik tavrını
desteklemelidir. Universite bir bilim yuvasıdır, eylem kampına donuşturulemez.
İmzalayan Kurum ve Şahıslar
Zaza Dili Enstitusu, Frankfurt a. M. /Almanya
Zaza Kulturhaus Mannheim /Almanya
Zaza Kultur Vakfı, İstanbul
Radiozaza, İnternet radyosu, Almanya
Dersim-Gemeinde Rhein-Ruhr e. V., Duisburg /Almanya
Zaza Dil ve Kultur Derneği, İsvec
Dr. Zulfu Selcan, dilbilimci, Berlin
Dr. Huseyin Cağlayan, politolog, Frankfurt a.M.
Dr. Kahraman Gunduzkanat, eğitimci, Darmstadt
Dr. Kazım Aktaş, etnolog, Frankfurt a. M.
Mesut Keskin, lenguist, doktorand, Frankfurt a.M. /Almanya
Fahri Pamukcu, Zazaca gramer yazarı, Diyarbakır
Musa Canpolat, Zazaca sozluk yazarı, şair, sanatcı, Stuttgart /Almanya
Hakkı Cimen, oğretmen, yazar, Krefeld /Almanya
Hıdır Eren, sosyolog, İstanbul
Dilaver Eren, Yuksek Elektrik Muhendisi, İstanbul
Faruk Eren, oğretmen, İstanbul
Hasan Dursun, yazar, Ludwigshafen /Almanya
Ali Kırmızıkaya, yazar, Darmstadt /Almanya
Hasan Devran, psikolog, yazar, Mannheim /Almanya
Haydar Şahin, Mannheim /Almanya
Sait Ciya, yazar, Bielefeld /Almanya
Heyder (Aslan), oğretmen, kabereci, tiyatrocu, şair, Darmstadt /Almanya
Hasan Dilber, radyo konuşmacısı, roportajcı, Almanya
Rewal Rozvera, oğretmen, kabereci, Essen /Almanya
Kemal Pamukcu, Wetzlar /Almanya
Mahmut Pamukcu, Wetzlar /Almanya
Ramazan Yıldız, Wetzlar /Almanya
Remzi Sarac, Wetzlar /Almanya
Hayri Dalkılıc, İngiltere
Mustafa Kahraman, Basel /İsvicre
Huseyin Sevinc, eğitimci, Basel /İsvicre
Koyo Berz, yazar, İsvec
Faruk İremet, yazar, İsvec
Mehmet Sanlı, İsvec
Ali Gultekin, İsvec
Cengiz Gultekin, İsvec