Osmanlı tarihindeki ilk gozlemevi olan ve Turk bilim tarihinde buyuk onem taşıyan Takiyuddin'in Gozlemevi(Dar-u'r Rasad-ul Cedid), 1575 yılında Osmanlı bilgini Takiyuddin tarafından İstanbul'da Tophane sırtlarında, şimdiki Beyoğlu ya da Galata civarında kurulmuştu.
Bilime onemli katkıları olan bu gozlemevinde birbirinden değerli aydınlar calıştı fakat birtakım bilim karşıtları yuzunden calışmalar engellendi ve bu gozlemevi topa tutularak yıkıldı.
[h=2]Osmanlı'ya katkı veren bilim insanları arasında onemli bir yere sahip olan Takiyuddin, Klasik İslÂm astronomisinin son buyuk temsilcisiydi.[/h]
Takiyuddin ve ekibi 1521-1585 yılları arasında yaşayan Takiyuddin; gokbilimci, muhendis, matematikci ve mekanik bilimciydi. Pek cok farklı disiplinde engin bilgiye sahip bir kişi olduğu icin "hezÂrfen" olarak kabul ediliyordu. (En meşhur hezÂrfenlerden biri de Leonardo da Vinci'dir, Takiyuddin'in onemi bu sayede daha iyi anlaşılacaktır.)
Turk kokenli Takiyuddin, ilkoğrenimini Mısır'ın sayılı Âlimlerinden biri olan babasından aldı. Şam ve Mısır'da iyi bir eğitim alması onun bilimsel kişiliğini ilerletti. 1550'lerde ailesi İstanbul'a goc edince eğitimine burada devam etti. Mısır, Şam ve İstanbul gibi devrin onemli şehirlerinde, iyi hocaların yanında eğitimini tamamlayarak cağının astronomu oldu.
[h=2]1570'te İstanbul'da bir ekip kurdu, 1574'te ise Osmanlı'nın tek gozlemevi kurulmadan once calışmalarını ve gozlemlerini Galata Kulesi'nde yaptı.[/h]
Galata Kulesi'nin dış gorunuş ve ic gorunuş eskizleri Gozlemevinde, Guneş parametrelerinin hesaplanması icin yeni bir metot geliştirdi. Sabit yıldızların enlem ve boylamlarının tespitini yapmak icin Ay yerine Venus'u, Aldebaran ve Spica Virginis adlı iki yıldızı kullandı.
Takiyuddin, trigonometri alanında onemli işler yapmasıyla da biliniyor. Sinus, kosinus, tanjant ve kotanjantın tanımlarını vermiş, ispatlarını sergilemiş ve cetvellerini hazırladı. Sin 1'in kesin değerini belirleyen ilk matematikcidir.
Gunumuzde 61" olarak hesaplanmış olan Guneş'in apojesini, Takiyuddin ve ekibi 63" olarak hesaplayarak gerceğe en yakın sonuclar vermeyi başardı. Kopernik'in 24" ve Tycho Brahe'nin 45" değerleriyle hesaplamış olmaları Takiyuddin ve ekibinin ne kadar iyi olduğunu kanıtlıyor.
Gozlemevindeki yerkure modeli uzerinde calışan Osmanlı astronomlarından birisi Ekliptik ile ekvator arasındaki 23° 27'lik acıyı, 1 dakika 40 saniye farkla 23° 28' 40" şeklinde bularak o tarihte ilk kez gerceğe en yakın ve doğru dereceyi hesaplamıştır.
Ayrıca; Ay, Guneş ve gezegenlere ilişkin gozlemler yaptılar ve Saturn, Venus ve Merkur gezegenleri icin enlem tabloları hazırladılar. Gezegenlerin hareketlerindeki duzensizliklerin gunumuz değerlerine yakın olculerde acıklayan sonuclar cıkardılar.
Meridyenler arası zamanı ilk defa olcen; Guneş, Ay ve yıldızların doğuş yerlerini, enlem boylam ve eğim metotlarını ilk defa ortaya koyan yine Takiyuddin'den başkası değildir.
[h=2]Cep, duvar, masa ve Guneş saatleri uzerine ceşitli tasarımlar yaptılar; aritmetikte kendilerine has bir rakamlama sistemi geliştirdiler.[/h]
Takiyuddin'in, kurduğu gozlemevinde yardımcısıyla calışmasını gosteren tasvir Altmışlık kesirlerin yerine ondalık kesirleri kullanarak bugun dahi kullanılabilecek astronomi cetvelleri hazırladılar. Astronomi, matematik, mekanik, optik ve tıp konusunda eserler ortaya koydular.
Takiyuddin, bir kitabında ışığın kuresel yayılımını anlatırken, yaptığı bir aletten "Uzakta bulunmaları sebebiyle gorulemeyen şeyleri gosterebilen bir billûr (mercek)." şeklinde bahsediyor, bunun Batı'da bilinmesinden once yaptığı teleskop benzeri bir alet olduğu duşunuluyor.
Işığın yansıması ve kırılması sonucu renklerin oluştuğunu acıkca belirten ilk tatmin edici acıklamayı Isaac Newton ’dan 200 yıl once yaptı.
Takiyuddin, buharın mekanik guc urettiğini de kanıtladı. Yaptığı ilkel buhar motoru, 17. yuzyılda daha guclu buhar motorlarının keşfine onculuk ederek, dunya capında elektrik enerjisinin %80'ini ureten modern buhar turbininin ortaya cıkmasını sağladı.
[h=2]Takiyuddin, mekanik calar saatin ve yaylı astronomik saatin mucididir. İcat ettiği astronomik saati ise kendi gozlemleri icin gozlemevine kurmuştur.[/h]
Takiyuddin'in 1580'de yazdığı, astronomik saatin kısa anlatımı. Bu saat daha once kullanılan saatlerden daha hassastı ve 16. yuzyılda uygulamalı astronomi alanındaki en onemli icatlardan biri olarak kabul ediliyordu.
[h=2]Derken 1577 yılı Kasım ayında gokyuzunde bir kuyruklu yıldız gorundu. Takiyuddin 40 gun boyunca izlediği bu kuyruklu yıldızın hayra cıkacağını yorumladı.[/h]
İstanbul semalarında 1577 yılında gorulen kuyruklu yıldızın tasviri Yaptığı gozlemin ardından Takiyuddin, kuyruklu yıldızın gorulmesinin Sultan III. Murad icin iyiye işaret olabileceğini ve o esnada suren Osmanlı-İran savaşından galip ayrılabileceğine dair bir yorumda bulundu.
Bu yorumun ardından savaştan istenen sonuc cıkmadı, ustune bir de veba salgını başladı ve de İstanbul'da deprem oldu. Bazı onemli kimselerin olumu de bu kuyruklu yıldızın gecişine bağlandı.
[h=2]Ardı ardına gelen bu olumsuz gelişmelerin sebebinin gozlemevi olduğu one suruldu.[/h] [h=4]
Gorsel: Takiyuddin ve calışma arkadaşları, Zatu'l-Halak (Halkalı Kure) isimli alet ile gozlemevinde calışıyorlar. Zatu'l-Halak, uzerinde bulunulan yerin enlemini ve boylamını belirlemek amacıyla, bir gok cismiyle ufuk duzlemi arasındaki acısal mesafeyi olcmekte kullanılan optik bir seyir cihazıdır.[/h] Bazı gerici kesimler "Gozlemevinde meleklerin eteklerinin altına bakılıyor" gibi akıl dışı duşunceleri halka yaydı. Donemin şeyhulislamı, III. Murad'a "Gozlem yapmak uğursuzluktur, gozlemevleri bulundukları ulkeleri felakete suruklerler. Goklerin gizemini aydınlatmaya saygısızca yeltenmenin korkunc sonucları herkesce bilinir. Bu işe girişen hicbir ulke yoktur ki bayındır iken harap ve devlet teşkilatı yerle bir olmasın." ifadelerini iceren bir fetva gonderdi.
[h=2]Bunun uzerine, 22 Ocak 1580'de gozlemevinin yıktırılması emri verildi.[/h]
Guneş'in yuksekliğini ve yıldızları gozlemek icin kullanılan aletin ipleri kesildi ve bina, icindeki aletlerle birlikte yıkıldı. Boylece gozlemevinin faaliyetleri tamamen sona erdi.
Takiyuddun ve ekibinin harikalar yarattığı gozlemevi, sadece 5 yılda bile bilime cok sayıda hizmette bulundu. Kısacık omrune rağmen klasik İslam astronomisinin calışmalarının ust seviyede ilerlediği bir kurum oldu.
[h=2]Takiyuddin; bu yıkıma, emeğinin yok oluşuna derin uzuntu duyarak bu olaydan 5 yıl sonra, 1585 yılında vefat etti.[/h]
1577'de İstanbul'dan izlenen kuyruklu yıldız ve Takiyuddin O tıpkı Leonardo da Vinci gibi bir hezÂrfendi fakat "coğrafya kaderdir" denilen durumun ceremesini cekti. Aynı donemde yaşadığı rakibi Kepler, hocası Tycho Brahe'nin gozlemlerini kullanarak Kepler yasaları diye bilinen gezegenlerin donuşleri ile ilgili yasaları keşfetti. Fırsat verilseydi, dunya bugun Kepler'in ismini değil o donemde onun cok ilerisinde olan Takiyuddin ve ekibinin ismini biliyor olurdu.
841'i Turkce olmak uzere 414'u Arapcadan ve 102'si Farscadan oluşan toplam 1337 eser oluşturan bu değerli bilim insanı ne yazık ki gericiliğe kurban gitti. Bugun Takiyuddin'e ait el yazmalarının bir kısmı Boğazici Universitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitusu'nde bulunuyor. Takiyuddin'in diğer eserleri ise farklı kutuphanelerin raflarında yer alıyor.
Yeni bir gozlemevi ancak 300 yıl sonra kurulabilmiş olsa da bu kez de 31 Mart ayaklanmasına kurban gitti.
Kaynaklar: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7
Bilime onemli katkıları olan bu gozlemevinde birbirinden değerli aydınlar calıştı fakat birtakım bilim karşıtları yuzunden calışmalar engellendi ve bu gozlemevi topa tutularak yıkıldı.
[h=2]Osmanlı'ya katkı veren bilim insanları arasında onemli bir yere sahip olan Takiyuddin, Klasik İslÂm astronomisinin son buyuk temsilcisiydi.[/h]

Turk kokenli Takiyuddin, ilkoğrenimini Mısır'ın sayılı Âlimlerinden biri olan babasından aldı. Şam ve Mısır'da iyi bir eğitim alması onun bilimsel kişiliğini ilerletti. 1550'lerde ailesi İstanbul'a goc edince eğitimine burada devam etti. Mısır, Şam ve İstanbul gibi devrin onemli şehirlerinde, iyi hocaların yanında eğitimini tamamlayarak cağının astronomu oldu.
[h=2]1570'te İstanbul'da bir ekip kurdu, 1574'te ise Osmanlı'nın tek gozlemevi kurulmadan once calışmalarını ve gozlemlerini Galata Kulesi'nde yaptı.[/h]

Takiyuddin, trigonometri alanında onemli işler yapmasıyla da biliniyor. Sinus, kosinus, tanjant ve kotanjantın tanımlarını vermiş, ispatlarını sergilemiş ve cetvellerini hazırladı. Sin 1'in kesin değerini belirleyen ilk matematikcidir.
Gunumuzde 61" olarak hesaplanmış olan Guneş'in apojesini, Takiyuddin ve ekibi 63" olarak hesaplayarak gerceğe en yakın sonuclar vermeyi başardı. Kopernik'in 24" ve Tycho Brahe'nin 45" değerleriyle hesaplamış olmaları Takiyuddin ve ekibinin ne kadar iyi olduğunu kanıtlıyor.

Ayrıca; Ay, Guneş ve gezegenlere ilişkin gozlemler yaptılar ve Saturn, Venus ve Merkur gezegenleri icin enlem tabloları hazırladılar. Gezegenlerin hareketlerindeki duzensizliklerin gunumuz değerlerine yakın olculerde acıklayan sonuclar cıkardılar.
Meridyenler arası zamanı ilk defa olcen; Guneş, Ay ve yıldızların doğuş yerlerini, enlem boylam ve eğim metotlarını ilk defa ortaya koyan yine Takiyuddin'den başkası değildir.
[h=2]Cep, duvar, masa ve Guneş saatleri uzerine ceşitli tasarımlar yaptılar; aritmetikte kendilerine has bir rakamlama sistemi geliştirdiler.[/h]

Takiyuddin, bir kitabında ışığın kuresel yayılımını anlatırken, yaptığı bir aletten "Uzakta bulunmaları sebebiyle gorulemeyen şeyleri gosterebilen bir billûr (mercek)." şeklinde bahsediyor, bunun Batı'da bilinmesinden once yaptığı teleskop benzeri bir alet olduğu duşunuluyor.
Işığın yansıması ve kırılması sonucu renklerin oluştuğunu acıkca belirten ilk tatmin edici acıklamayı Isaac Newton ’dan 200 yıl once yaptı.
Takiyuddin, buharın mekanik guc urettiğini de kanıtladı. Yaptığı ilkel buhar motoru, 17. yuzyılda daha guclu buhar motorlarının keşfine onculuk ederek, dunya capında elektrik enerjisinin %80'ini ureten modern buhar turbininin ortaya cıkmasını sağladı.
[h=2]Takiyuddin, mekanik calar saatin ve yaylı astronomik saatin mucididir. İcat ettiği astronomik saati ise kendi gozlemleri icin gozlemevine kurmuştur.[/h]

[h=2]Derken 1577 yılı Kasım ayında gokyuzunde bir kuyruklu yıldız gorundu. Takiyuddin 40 gun boyunca izlediği bu kuyruklu yıldızın hayra cıkacağını yorumladı.[/h]

Bu yorumun ardından savaştan istenen sonuc cıkmadı, ustune bir de veba salgını başladı ve de İstanbul'da deprem oldu. Bazı onemli kimselerin olumu de bu kuyruklu yıldızın gecişine bağlandı.
[h=2]Ardı ardına gelen bu olumsuz gelişmelerin sebebinin gozlemevi olduğu one suruldu.[/h] [h=4]

Gorsel: Takiyuddin ve calışma arkadaşları, Zatu'l-Halak (Halkalı Kure) isimli alet ile gozlemevinde calışıyorlar. Zatu'l-Halak, uzerinde bulunulan yerin enlemini ve boylamını belirlemek amacıyla, bir gok cismiyle ufuk duzlemi arasındaki acısal mesafeyi olcmekte kullanılan optik bir seyir cihazıdır.[/h] Bazı gerici kesimler "Gozlemevinde meleklerin eteklerinin altına bakılıyor" gibi akıl dışı duşunceleri halka yaydı. Donemin şeyhulislamı, III. Murad'a "Gozlem yapmak uğursuzluktur, gozlemevleri bulundukları ulkeleri felakete suruklerler. Goklerin gizemini aydınlatmaya saygısızca yeltenmenin korkunc sonucları herkesce bilinir. Bu işe girişen hicbir ulke yoktur ki bayındır iken harap ve devlet teşkilatı yerle bir olmasın." ifadelerini iceren bir fetva gonderdi.
[h=2]Bunun uzerine, 22 Ocak 1580'de gozlemevinin yıktırılması emri verildi.[/h]

Guneş'in yuksekliğini ve yıldızları gozlemek icin kullanılan aletin ipleri kesildi ve bina, icindeki aletlerle birlikte yıkıldı. Boylece gozlemevinin faaliyetleri tamamen sona erdi.
Takiyuddun ve ekibinin harikalar yarattığı gozlemevi, sadece 5 yılda bile bilime cok sayıda hizmette bulundu. Kısacık omrune rağmen klasik İslam astronomisinin calışmalarının ust seviyede ilerlediği bir kurum oldu.
[h=2]Takiyuddin; bu yıkıma, emeğinin yok oluşuna derin uzuntu duyarak bu olaydan 5 yıl sonra, 1585 yılında vefat etti.[/h]

841'i Turkce olmak uzere 414'u Arapcadan ve 102'si Farscadan oluşan toplam 1337 eser oluşturan bu değerli bilim insanı ne yazık ki gericiliğe kurban gitti. Bugun Takiyuddin'e ait el yazmalarının bir kısmı Boğazici Universitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitusu'nde bulunuyor. Takiyuddin'in diğer eserleri ise farklı kutuphanelerin raflarında yer alıyor.
Yeni bir gozlemevi ancak 300 yıl sonra kurulabilmiş olsa da bu kez de 31 Mart ayaklanmasına kurban gitti.
Kaynaklar: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7