İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi'ne yapılan başvurular arasında birinci sırada boşanma davaları yer aldı. Bu davaların en onemli nedenini ise "şiddet" oluşturuyor.
İstanbul'da 2004 -2007 yılları arasında maddi durumu yetersiz olan 8 bin 574 kadın, adli yardım almak amacıyla İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi'ne başvurdu. Başvuru nedenleri arasında birinci sırada yer alan boşanma davalarının en onemli etkenini ise "şiddet" oluşturuyor.
Medeni Kanun başta olmak uzere, temel yasalarda kadın-erkek eşitliğinin sağlanması, bu konuda kadınlara danışmanlık hizmeti verilmesi, her turlu şiddete maruz kalan kadınlara hukuki yardım sunulması amacıyla kurulan İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi'ne 2007 yılında 2 bin 213 kadın başvurdu. 2007 yılı rakamlarına 2004, 2005 ve 2006 yılında adli yardım almak icin başvuran kadın sayısı eklendiğinde sayı 8 bini geciyor.
Hakları konusunda yeteri kadar bilgi sahibi olmayan ve ekonomik durumu yeterli olmayan kadınlar, kendilerine en yakın adli nobet burolarına baronun istediği belgelerle başvurarak, adli yardım talep edebiliyor. İstanbul Barosu'nun değerlendirmesi sonucunda başvuru hukuki ve ekonomik acıdan uygunsa calışmalar başlatılıyor. Baro tum bu calışmaları icin kadınlardan herhangi bir vekÂlet ucreti talep etmiyor, kişi yalnızca dava masraflarını karşılıyor. İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Avukat Aydeniz Alisbah Tuskan, kadınların genellikle boşanma davaları yuzunden adli yardım talep ettiklerini belirterek "Başvuruları genellikle ailenin korunması, velayet davaları ve boşanma davaları oluşturuyor. Ama kadınların coğu bize şiddet yuzunden başvuruyor. Şiddet yuzunden kadınlar boşanma davası acıyor. Nereye, nasıl başvuracağını bilmeyen kadınlara hukuki surec acısından yardım ediyoruz. Bu başvurularla sorunlar halledilebiliyor" dedi.
'Haklarını bllmiyorlar'
İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi savunucusu Nurcan Bingoltekin de 2007 yılında boşanma davalarına ilişkin 1449, nafaka mirasına ilişkin 261, nafaka davalarına ilişkin de 157 başvuru yapıldığını dile getirdi. Bingoltekin, başvurular arasında ailenin korunmasına ilişkin 214 talebin de olduğunu ifade etti. Kadınların buyuk coğunluğunun hakları konusunda bilgi sahibi olmadığını vurgulayan Bingoltekin, baronun "Aile Konutu Şerhi Mağdur Olmanızı Onler" adı altındaki broşur calışmasına da değinerek "Turkiye de konutların yuzde 90'ı erkekler uzerine kayıtlı. Konutun satışını engellemek icin aile konutuna şerh konulur. Bunu da tapu kaydı olmayan eş yapar. Turkiye'de bunu coğunlukla kadınlar yapıyor. Konutta kendisinin de yaşadığını bu şekilde belgeleyen kadın evin satışına engelleyebildiği gibi, mağdur olma durumunu da ortadan kaldırmış oluyor. Biz, kadınların bu konuda neler yapmaları gerektiğini anlatan bilgilendirme amaclı broşurler hazırladık" dedi.

