Dunyadaki nukleer reaktorler, nukleer fisyon denilen ve ağır bir elementin atomlarının parcalanarak hafif elementlere donuşturulmesinde acığa cıkan enerjiyle calışıyor. Bilim insanları, 1950 ’den bu yana Guneş'te her an olan, iki hafif elementin kaynaşarak daha ağır bir elemente donuşmesi olan nukleer fuzyon uzerinde calışmalar yurutuyor. Kaliforniya'daki National Ignition Facility'de (NIF) (Ulusal Ateşleme Tesisi) yapılan deneylerde uzmanlar, kullandıkları dunyanın en guclu lazerinden cıkan 192 ışını, karabiber tanesi buyukluğundeki kapsulun icerisindeki hidrojenin farklı formları olan deuterium ve tritiuma (hidrojen yakıtı) yoneltti. Bu ışınlar, kapsulun icindeki deuterium ve tritiumu kurşundan 100 kat daha yoğunluğa sıkıştırırken, sıcaklığını Guneş ’in merkezinden daha sıcak olan 100 milyon santigrat dereceye cıkardı. Bu şekilde, kapsulun icerisinde elektrikle yuklu plazma adı verilen gaz oluşturan bilim insanları, plazma formunda elektronların atomun cekirdeğinden ayrıldığını, tek kalan cekirdeklerin yeniden kaynaşması (fuzyon) sırasında da enerji ortaya cıktığını soyledi. Bu deneylerinde, sureci başlatmak icin kullanılan lazer enerjisi yerine fuzyon reaksiyonlarının, plazmadaki ısınmanın hakim enerji kaynağı olduğunu kaydeden bilim insanlarından fizikci Annie Kritcher, "Bu deneylerde, bir fuzyon araştırma tesisinde ilk defa, fuzyon reaksiyonlarını başlatmak icin gerekli enerjiden fazlasını, fuzyon reaksiyonu gosteren yakıttan elde ettiğimiz yanan plazma evresine ulaştık." ifadelerini kullandı. Araştırmacılar, plazmanın şeklini kontrol etme konusundaki zorlukların getirdiği kısıtlamalar nedeniyle daha once bu aşamaya ulaşamadıklarını, ancak daha fazla hidrojen yakıtı alacak ve daha fazla enerji emebilecek şekilde tasarladıkları kapsulle ilk defa fuzyonun daha fazla ısınma sağladığı bir sistem oluşturduklarını ifade etti. Yanan plazma evresine ulaşılma surecinde de enerji kaybı olduğuna dikkati ceken bilim insanları, bunun nukleer fuzyondaki kilit hedef olan "ateşleme" ve kendini idame ettiren enerji uretiminden onceki son donum noktalarından olduğunu vurguladı. Nukleer fuzyon; iki hafif elementin nukleer reaksiyonlar sonucu birleşerek daha ağır bir element oluşturmasıdır. Cekirdek tepkimesi olarak da bilinen bu tepkimenin sonucunda cok buyuk miktarda enerji acığa cıkar. Bilim insanları, Guneş'te gercekleşen bu nukleer fuzyon ortamının aynısını Dunya'da da kurarak sınırsız elde etmenin peşinde. Nukleer fuzyon, nukleer fisyondan cok daha yuksek enerji acığa cıkardığı ve radyasyon uretmediği icin sonsuz temiz enerji kaynağı olarak goruluyor.