Mersin'de yaşayan Tuğba Değirmencioğlu, 14 yıl evli kaldığı 2 cocuğunun babası oto elektrikci M.E. (40) ile ekim ayında ayrıldı. Boşandıktan sonra eşinden tehditler alan Değirmencioğlu, suc duyurusunda bulunup uzaklaştırma kararı aldırdı. Ciftin 13 yaşındaki oğlu Y.C.E., gecen ay annesini gormeye geldi. Y.C.E., okul cantasında getirdiği babasının verdiği taşınabilir hoparloru de annesinin evine bıraktı. Yaklaşık 1 ay boyunca evde kalan hoparlor, 21 Ocak'ta gece herkesin uyuduğu sırada bomba gibi patladı. Değirmencioğlu'nun evde olan ağabeyi ve babası patlamayla birlikte cıkan yangına mudahale edip sondurdu. İhbar uzerine eve gelen olay yeri inceleme ve bomba uzmanı ekipler inceleme yaptı. Patlayan hoparlor kriminal incelenmeye alındı. Olayın şokunu atlatamayan Tuğba Değirmencioğlu, patlayıcı duzeneği kurup hoparloru kendisine ve ailesine zarar vermek icin gonderdiğini iddia ettiği eşinden ve eve getiren oğlundan şikayetci oldu. Gozaltına alınan, ifadesinde suclamaları reddeden M.E., emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakıldı. Suc Onleme ve Soruşturma Buro Amirliği ekipleri, Değirmencioğlu'nun velayeti babasında olan diğer oğlu Y.A.E.'nin (8), ifadesine başvurdu. İfadesinde annesiyle ve babasıyla ara ara birlikte kaldığını anlatan Y.A.E., "Babamın bir ses sistemi vardı. Onun kumandası vardı. Babam dukkanda bulunan plastik şişeyi ters cevirdi ve bıcakla kesti. Sonra şişenin kapağının orta kısmını deldi. Bir tane kablo vardı. Ondan sonra babam hoparloru şarja taktı. Şişenin delik olan kısmından kabloyu gecirdi ve şarja taktı. Bir gun sonra abim annemin evine geldi. Hoparlor bizde kaldı. Hoparlor patladı ve yangın cıktı" dedi. Patlamaya neden olan hoparlorle 1 ay yaşadıklarını kaydeden Tuğba Değirmencioğlu, "Cocuklarımın velayeti babasında. Bundan bir ay once oğlum arayıp bir canta getireceğini soyledi, ben de babasının evinden bir şey getirmemesini istedim. Okula gotureceğini soyleyince ben de okul cantası sanıp 'tamam' dedim. Canta burada 1 ay kaldı. Getirirken 'kimsenin haberi yok, sen de cantaya dokunma, sakın acma' dedi. Cantayı giriş kapısının arkasına koydum. Oğlum gidince endişelenip cantayı actığımda icinde ses hoparloru olduğunu gordum. Tekrar oğlumu arayıp babasının evinin okula daha yakın olduğunu, orada tutmasının daha doğru olduğunu soyledim. Oğlumda 'babamın haberi yok, izin vermiyor' dedi. Olaydan birkac gun once oğlum hoparloru cantadan cıkartıp odadaki sehpanın uzerine koydu. Hoparlor şarjdaydı. Ben de ne olur ne olmaz diye fişten cektim. Oğlum gelmeyince almaya tekrardan cantasına koydum. Olaydan bir gun once akşam gelip yine hoparloru cıkartarak salondaki sehpanın uzerine koydu. Bize de cantaya koyduk diye kızdı. Cuma gunu gelip alacağını soyledi. Giderken de 'bir daha bu eve gelmeyeceğim, beni unut' diyerek evden ayrıldı" dedi. Hoparlorun uyudukları sırada patladığını anlatan Değirmencioğlu, "Gece hava soğuk olduğunu icin ağabeyim, 2 oğlu ve babam sobalı odada biz de karşı odada yattık. Gece 03.30 sıralarında babamların uyuduğu salonda şiddetli bir patlama oldu. O sırada fişi takılı değildi, ben cekmiştim. Birinci patlamanın ardından 2 patlama daha oldu. Once elektronik aletlerin patladığını sandık ama hicbirinde sorun yoktu. Patlamanın şiddetiyle yukarıya doğru ateş fırladı. Ağabeyimin oğlunun uzandığı kanepe tutuştu. Uzerine su tuttukca daha buyudu ateş. İcerisi yoğun şekilde benzin koktu. Simsiyah duman cıktı. Perdemiz, kanepemiz, klimamız yandı. Ağabeyim ve babam evde olduğu icin yangını kendi imkanlarımızla sondurduk" diye konuştu. Yangına neden olan hoparlorun icine eşi tarafından duzenek hazırlanıp oğlu tarafından eve gerildiğini savunan Tuğba Değirmencioğlu, "Eşimden ve oğlumdan şikayetci oldum. Cunku oğlum tarafından getirildi bu canta. Babası tarafından azmettirildiğini duşunuyorum" diye konuştu.