İnkılÂplar, yaşamın tarihi gercekleridir. Kelime olarak; değişme, başka bir hale donuşme anlamına gelmektedir. İnkılÂp veya diğer adıyla reform, toplumsal yapıyı iyileştirmek icin yapılan koklu değişikliklerdir. Bir milletin sahibi olduğu siyasi ve sosyal alanlardaki kurumların makul ve olculu metotlarla değiştirilmesidir. İnkılÂp basit bir olay olarak gorulemez. Bir ulusun sosyal benliğinin kokten ve genel anlamda değiştirilmesini ifade ettiği icin onemli bir halk hareketi olarak gorulur. Genellikle kuvvet kullanımını zorunlu kılar. Yeni bir sosyal duzenin yerleşmesine yonelik olduğu icin de bir tur iktidarı ele gecirme yontemidir. İnkılÂp soylemi, sosyal yonden onemli değişiklikleri ifade etmek icin de kullanılır.
İnkılÂp, evrim ve tekÂmul (olgunlaşma) ile aynı değildir. Evrim ve tekÂmul “yavaş yavaş acılma ve şekil alma” anlamına gelmektedir. İnkılÂplar, bir anda yapılan ve hukum niteliğinde olan yeniliklerdir. Her şeyden once siyasal ve sosyal yapıların değişmesini hedef alır. Dar anlamda ise, sosyal hayatta belirli yonlerden kokten değişmeyi ifade eder. Bu gelişme inkılÂbın temel amacına uygun olarak ilerler. Yani inkılÂp sadece bir “olay” olarak gorulemez. İnkılÂp aynı zamanda bir olgudur. Yeni bir hukuki, siyasal, sosyal ve askeri duzenlemenin hareket noktasıdır. Toplum var olduğundan beri inkılÂp terimi de var olmuştur. İlkel topluluklarda inkılÂp hareketleri, toplumun ihtiyaclarının tatmin olmamış olmasından dolayı doğan bilincsiz hareketlerdir. İleriki yuzyıllarda yaşanan gelişmeler topluma yeni bir yon vermenin zorunlu olduğunu gostermiştir. Toplumu değiştirmek icin insanların yarattığı reformlar, toplumu duzene sokan kuralları da değiştirebilme yetkisine sahip olmak istemişlerdir. İnkılÂp, zorunlu gelişmenin sert ve hızlandırılmış halidir. İktidarı yenileştirme gibi onemli bir fonksiyonu da yerine getirir.
[h=4]İnkılÂp olgusunun oğeleri şunlardır; [/h]- İnkılÂp, mevcut duzeni yıkmaya yonelik bir harekettir. Bu durum hukuk duzenine karşı durmayı ve aykırı harekete gecmeyi zorunlu hale getirir. Duzene karşı durmayı ongoren bu toplum hareketi, eskimiş ve zorla devam ettirilen eski duzenin yıkılmasını ongormektedir.
- İnkılÂp, bir halk hareketidir. Bu nedenle topluma mal edilmesi ve toplum tarafından başlatılan bir hareket olması en onemli ozelliğidir. Bir kişiye mÂl edilerek yapılan inkılÂp, toplumun coğunluğu tarafından benimsenmediği muddetce inkılÂp niteliği taşımaz.
- İnkılÂbın temel amacı, yıkılan duzen yerine yeni bir duzen kurmaktır. Yani eski hukuksal duzenin kalıntıları uzerinden yeni bir hukuk duzeninin kurulmasıyla oluşturulur.
Tarih terimi olarak inkılÂp: Bir halden başka bir hale donuşme, bicim değiştirme anlamına gelir. Toplumun ceşitli alanlarında, toplumda yaşayan bireylerin ihtiyaclarına gore yeni duzen getirilmesidir. Ataturk inkılÂpcılığı, toplumun temel ihtiyaclarını karşılamak icin kurallar koymayı ve yontemler belirlemeyi ongormektedir.
Hukuk terimi olarak inkılÂp: Devlet eliyle ulkedeki toplumsal, siyasal, sosyal ve askeri alanlarda kanunlara uygun olarak yenilikler yapılmasıdır. İnkılÂplar mutlaka hukuki bir temele dayandırılarak yapılır.
Sanat terimi olarak inkılÂp: Toplum duzenini ve yapısını daha iyi hale getirmek icin yapılır. Sanat alanında yapılan inkılÂplar, toplumu buyuk oranda etkiler. Bunun nedeni ise sosyal yaşantıda yapılan değişikliklerin toplumun buyuk bir kesimini ilgilendirmesidir. Yapılan değişiklikler sayesinde ulkenin değişimi ve gelişimi icin de cok onemli adımlar atılması sağlanır.
Ataturkculuk terimi olarak inkılÂp: Mustafa Kemal Ataturk, Turkiye Cumhuriyeti devletini kurarken bircok inkılÂbın altına imza atmıştır. Bu inkılÂplar yeni kurulan ulkenin refahının ve medeniyet seviyesinin artmasında cok onemli rol oynamışlardır. İnkılÂp nedir sorusuna verilebilecek en guzel cevap bu yeniliklerin icerisinde bulunmaktadır. Bu inkılÂplardan bazıları şoyledir;
- Halifeliğin kaldırılması (3 Mart 1924)
- Eğitim ve oğretimin birleştirilmesi (1924 Tevhid-i Tedrisat Kanunu)
- Mecellenin kaldırılarak Medeni kanuna gecilmesi (1924-1937)
- Şapka Kanunu (25 Kasım 1925)
- Kılık kıyafette değişiklik (1925-1934)
- Takvim, saat ve olculerde değişiklik (1925-1935)
- Medeni kanunun kabulu (1926)
- Turk kadınının siyasi haklara sahip olması (1926-1934)
- Kabotaj kanunu (1 Temmuz 1926)
- Harf devrimi (1 Kasım 1928)
- Soyadı kanunu (21 Haziran 1934)
- Laiklik ilkesinin anayasaya eklenmesi (1937)
[h=3]İnkılÂp ve Devrimin Farkları [/h]İnkılÂp ve devrim kelimeleri genellikle aynı anlamda kullanılsalar da ozunde ikisi de farklı kavramlardır. İnkılÂp; değişme, başka bir hale donuşme anlamına gelmektedir. Toplumsal yapıyı iyileştirmek icin yapılan koklu değişikliklerdir. Onceden var olan bir sistemde oluşan ve iyi yonde gelişen değişimleri simgeler. Devrim ise kelime anlamı olarak; bir toplum yaşamında onemli bir yeri olan kurumların hızlı ve geniş kapsamlı olacak şekilde kokten değiştirilmesidir. Bu nedenle devrim kavramı inkılÂp kavramını icinde barındırmaktadır. Cunku inkılÂp, devrim yapıldıktan sonra toplumu geliştirmek adına yapılan yeniliklerdir. Bu yenilikler devrimin devamlılığını sağlamak adına yapılır. Ancak sadece inkılÂp yapılarak bir devrimin gercekleştirildiği soylenemez.
Mustafa Kemal Ataturk ’un elde ettiği milli mucadele zaferinin ardından ulkenin yonetim şeklini değiştirerek cumhuriyet yonetimini benimsemesi bir devrimdir. Fakat bu devrimin ardından yapılan şapka kanunu, halifeliğin kaldırılması, mecellenin kaldırılması, kılık kıyafette değişiklik, eğitim oğretimin birleştirilmesi gibi yenilikler inkılÂptır. Cunku bu yenilikler var olan toplumsal duzeni kokten sokup atmaz. Var olan duzenin uzerinde değişiklikler yaparak yenileştirir ve iyileştirir. Bu nedenle inkılÂp ve devrim bu noktada birbirlerinden ayrılır. Devrim, inkılÂp kavramına gore daha kapsamlı bir olgudur. İnkılÂp, devrimden daha yumuşak olması ve devrim gibi radikal olmaması yonunden farklıdır.