İham sanatında sozun iki anlamı birden kullanılır. Oyle ki bu iki anlam da gercek anlamdır ve şiirde bu iki anlam da kullanılır. Bir anlam dengesi vardır ama sozcukler arasında sadece harf ortaklığı vardır. Orneğin gul hem bir cicek hem de fiil olarak tebessum anlamındadır. Bu iki sozcuk arasında sadece harf ortaklığı vardır; anlam ortaklığı yoktur. İham sanatında ise bu iki anlam şiirde kullanılır. Yani şiirin iki alt katmanı vardır ve bu iki alt katman da eş anlamlı sozcuğun anlamından oluşur.

Şimdi bu ozellikleri maddeler halinde verip tam olarak tanımını yapalım:
İhamda kullanılan sozcuğun birbirinden bağımsız iki anlamı vardır. Yani yazılışı aynı ama anlamları farklıdır.

İhamda kullanılan sozcuklerden birisi telmih unsuru olarak kullanılabilir. Orneğin Şirin hem Ferhat u Şirin aşkına telmihtir hem de şirin, tatlı anlamında bir sıfattır.

İham ile tevriye net cizgilerle ayrılır. Bunun ayrımını diğer bolumde yapacağız.

İhamdaki sozcuğun iki anlamı da beyitle ile bir butun halinde olmalıdır. Eğer bir anlam daha baskın olursa bu iham sanatına aykırı olur.
Bu ozellikleri tek bir satırda toplayarak bir tanım yapmaya calışalım: Bir sozcuğun iki ayrı ve gercek anlamını bir denge kurarak beyitte kullanma sanatıdır. Yalnız bu sanat, tevriye sanatı ile karıştırabilir. Tevriyede de sozcuğun iki anlamı vardır ama kelimenin aslında en uzak anlamı verilir beyitte. Durumu daha belirgin hale getirmek icin ornekleyelim :
Cemende gullere şebnem futÂde ben gul-i cÂma
Bakılsa ceşm-i insÂf ile şebnem kanda ben kanda ( NABİ)
Acıklama: Cimende ciy taneleri gullere duşkundur. İnsaf gozuyle bakılsa ciy tanesi kanda( nerede) ben kanda ( nerede ).
Burada tevriye anlamlı sozcuk, kanda sozcuğudur. Kan – da hem nerede hem de kan+da ( bulunma hali ) insan kanında anlamındadır. Eğer kan anlamıyla duşunulurse burada tevriye vardır cunku tevriyede yakın anlam verilip uzak anlam kastedilir. İham sanatında ise her iki anlamın da dengeli kullanılması gerekir. O zaman tevriye ile iham sanatının farkına bakalım, bu farkı İslam Ansiklopedisinde İsmail Durmuşoğlu acıklamıştır:
1. Tevriye sanatında uzak anlam kastedilir ve iki anlam da kullanılır. İham sanatında ise iki anlam da bir butunluk oluşturabilir.
2. Tevriye sanatı sadece birden fazla anlamı olan sozcuklerde olurken iham her sozcukte olur.
3. Tevriye sanatında bu sozu soyleyen okuyucu da bu etkiyi uyandırırken iham sanatında sozde bir yanlışlık olduğu hissine yapılan okuyucu veya dinleyicidir.
İham sanatının ceşitleri vardır ama bu ceşitlerinden once konunun tam kavranması icin iham sanatına ornekler verelim:
1
Dedim bi ’llah ey gonca nicin hÂl-i siyÂhın yok
Gulup gul bigi kim gulem ben gulde dağ olmaz ( Ayni)
Acıklama: Ey gonca ! “ Allah aşkına senin neden siyahın, siyah yerin yok” dedim. Gul gibi gulerek “Ben gulum, gulde yara olmaz” dedi.
Burada beyitte kalın şekilde yazılan “gulem” kelimesi iham sanatına uygun olarak kullanılmıştır. İlkinde gul+e+m şeklinde isim olarak “Ben gulum” anlamına gelmektedir; ikinci anlamında gul-e-m şeklinde fiilin istek kipi cekiminde “ Ben guleyim” anlamında kullanıldığı gorulmektedir. Acıklamada her iki anlam da birlikte verilmiştir ama biz iki anlamı ayrı ayrı kullanıp iki beyit arasındaki dengeyi gosterelim:
İsim anlamında: Ey gonca ! “ Allah aşkına senin neden siyahın, siyah yerin yok” dedim. Gul gibi gulerek “Ben gulum, gulde yara olmaz” dedi.
Fiil anlamında : Ey gonca ! “ Allah aşkına senin neden siyahın, siyah yerin yok” dedim. Gul gibi gulerek “ ( Bu soylediğine) , guleyim ( cunku ) gulde yara olmaz” dedi.
Gorulduğu gibi burada “gul” sozcuğu uzerinden iham sanatı yapılmıştır. Diğer ornekte ise telmih sanatı ile birlikte kullanılan bir iham sozcuğunu goreceğiz:
2
Husrev FerhÂd ’ınım gel bağrımı hûn eyleme
Yaşımı şîrîn lebin hecriyle gulgûn eyleme ( ZÂTÎ )
Acıklama: Ey Husrev ! ( Ben senin ) Ferhad ’ınım, gel ( artık) bağrımı kana bulama; goz yaşımı şirin dudağının ayrılığı ile gulgûn eyleme.
Burada iki tane ihamlı sozcuk vardır ve ikisi de telmih unsurudur : Şîrîn ve Gulgûn. İkisi de hem ozel isim hem de sıfattır. Şirin, “şirin dudak” olarak sıfat anlamıyla “Şirin ’in dudağı olarak” ozel isim olarak ve telmih anlamıyla kullanılmıştır. Aynı şekilde Gulgûn, “gul renkli” anlamında sıfatken ikinci anlam olarak Husrev u Şirin hikayesindeki atın atıdır Gulgûn ve ayrılık yani hecr sozu ile Gulgûn arasında bir bağlantı vardır.Her iki anlamlı sozcuk de beyitle anlam olarak ortuşmektedir. Bu da okuyucunun kafasını karıştırmakta hangi anlamın daha baskın olduğunu ayıramamaktadır.
İham sanatının iki turu vardır. Bunlara goz atıp daha sonra ornek beyitler cozerek konuyu bitirelim :
İham-ı TenÂsup :
Biraz zor anlaşılan ince zeka urunu bir iham turudur. Normal ihamda sozcuklerin iki anlamı da belirgin olarak verilirken burada biraz okuyucu cabası gerekmektedir. Burada, metinde kullanılan bir kelimenin kastedilmeyen anlamıyla ilgili sozcukleri aynı metinde tespit etmemiz beklenir. Bu turu ornekleyelim: 1
Kul eder eczÂ-yı insÂn-ı ere nÂr-ı ecel
AkribÂsı serbeser feryÂd ile eyv satar ( ZATİ )
Acıklama: İnsanı parcalara ayıran ecel ateşi insanın başına gelince, o insanın akrabası feryat ile eyvah der.
Burada eyva sozcuğu iham sanatında kullanılmıştır. Eyva Arapca “eyvah, vah” anlamındadır ve beyitte de bu anlamı goze carpmaktadır ama aynı sozcuğun diğer anlamı da meyve olan “ayva” ’dır. Ayva ile ilişkili olarak “nÂr” kullanılmıştır ve bu beyitte “nÂr” kelimesinin meyve anlamı olmasa da “ayva” bize bunu işaret etmektedir. “NÂr” kelimesi de beyitte “ ateş, cehennem” anlamında kullanılmıştır ve aynı “eyva” gibi meyve anlamı gizlenmiştir.
İham-ı TezÂd
: İlham-ı tenasupte metinde kullanılan sozcuğun metinde kullanılan anlamı dışındaki anlamıyla yakından ilgili sozcukleri aramıştık, burada ise tam tersine verilmeyen anlamın zıt anlamlısını aracağız. Orneklersek: 1
Vakt-i iftÂr kuhen sozlere karnım tokdur
Vehbîy ac elini hayır du ’a eyle hemÂn ( Seyyid Vehbi )
Acıklama: İftar zamanı eski sozlere karnım toktur. Ey Vehbi ! Elini ac da hemen hayır duası et.
Burada ac kelimesine dikkat edelim. “Ac” emir kipi cekiminde fiil olarak kullanılmış. “Ac” sozcuğunun bir diğer anlamı olan “doymamış kimse” kullanılmamış; ama ilk beyitin sonunda “tok” kelimesinin olması burada iham-ı tezad olduğuna işaret etmektedir.
Şimdi, bu iki tur ile ilgili karışık ornekler yapalım. Orneklerde sadece iham olduğu duşunulen sozcukleri belirgin şekilde yazacağız ama bunun nasıl bir ilişkide olduğunu bulmayı size bırakıyoruz:
ORNEKLER:
Şebdîz hatın bizi katı ciğnetir idi
Gulgûn yaşım erişmes meydÂna berÂber ( HELAKİ)
İham olan sozcuk ŞEBDÎZ : 1. Karanlık, zifiri , 2. Tarihi isim/ telmih
İham olan sozcuk GULGÛN : 1. Gul rengi, kırmızı, kızıllık , 2. Tarihi isim/ telmih
*
Gul uzulsun gonca acılsın bana sen gul yeter
Ağlasın bulbullerin ey gonca tek sen gul yeter ( ZATİ)
İham olan sozcuk GUL : 1. gulmek fiili, 2. Cicek adı
*
Ney-i bezm-i gamem ey Âh ne bulsan yele ver
Oda yanmış kuru cismimde hevÂdan gayrı ( FUZULİ)
İham olan sozcuk HEVÂ : 1. Hava 2. Aşk, heves 3. Nağme
*
Guzellerde vef olmaz derler yanlıştır ey Baki
Olur va ’llahi bi ’llahi heman yalvarı gorsunler ( BAKİ)
İham olan sozcuk YALVAR : 1. yalvarmak fiili, 2. Eskiden İran ’da gorulen eski bir para birimi