
“Yeni nazım bicimleri Turk edebiyatına ilk kez, Tanzimattan sonra tek tuk gorulmeğe başlar” [Cem Dilcin]. Ondan once kullanılan nazım bicimleri ve turleri aydın kesimi icin Doğu edebiyatı kaynaklı gazel, kaside, mesnevi gibi nazım şekilleriydi. Yani İslami cercevede kullanılan nazım bicimleri Turkler İslamiyet ’i kabul ettikten sonra Turk coğrafyalarında kullanılmaya başlandı. Yalnız durum, Batı ’nın gelişmesi ve bu gelişmeyi Anadolu ’nun yakalayamaması ile başladı. Yani dunyadaki hakim guc İslamiyet ve Osmanlı iken bu gucun el değiştirerek Batılı devletlere ve Hıristiyanlığa gecmesi sosyal dengeleri değiştirdi.
[h=4]Yeni Turk Şiiri Nedir?[/h]Yukarıda bahsedilen tum nazım şekilleri bugun eski edebiyat ya da eski Turk şiiri olarak adlandırılıyor. Yeni Turk şiiri olarak adlandırılan bolum ise Tanzimat donemiyle başladı. Tanzimat donemindeki şairler Batı ’ya yuzune donen ilk şairlerdir. Bu bakımdan da Tanzimat donemi yeni Turk şiirinin başlangıcı kabul edilir. Ancak, bu bakış Batı ’yı anlamak icin atılan derin bir bakış değildi; Tanzimat şairleri Batı ’nın edebiyatından sadece konuları aldı. Yani Tanzimat şairlerinin Turk şiirinde yaptıkları yenilik konuda ve ozdeydi. Bicimde herhangi bir değişiklik yapılmadı; sadece kucuk denemeler, kucuk sıcrayışlar yapıldı. Tanzimat devrindeki II. donem şairlerinden Abdulhak Hamit Tarhan bu konuda bir istisnadır. O, yeni şiir bicimlerini deneyen ve deneten kişidir. Elbette tek kişinin cabasıyla koca bir eski şiir yıkılmamıştır.
Yeni Turk şiiri, Servet-i Funun şairlerinin cabalarıyla yeni bir bicime girmiştir. Servet-i Funun şairleri zaten ozde değişen şiiri biraz daha genişletmiş ve Batı ’dan alınan nazım bicimlerini edebiyatımıza uyarlamıştır. Bu yeni bicimlerle şiirimiz yeni bir doneme girmiştir. Oyleyse yeni şiiri şu şekilde tanımlayabiliriz: Tanzimat şairlerinin ozde, Servet-i Funun şairlerinin bicimde değişiklik yaparak başlattığı ve bugun hala değişip şekillenmekte olan İslami etkiden uzaklaşan şiir anlayışı.
Bu yeni şiir anlayışında Batı ’nın daha doğrusu Batı şiirinin etkisi oldukca fazladır. Biz, Doğu etkisinden kurtulup Batı etkisinde bir şiir takip ettik. Bu bakımdan eski şiir ile yeni şiirin farklarını irdelemek ve daha sonra Batı ’dan gelen nazım bicimlerini incelemek gerekir.
1. Eski şiirde konu butunluğu yoktu, her beyitte işlenen konu beyitte kalırdı. Şiirinin tamamın bahsettiği bir konuda bahsetmemiz – mesneviler dışında – zordu. Bu bakımdan eski şiirde beyitlerin yeri değişebilir ama dizelerin yeri değişemezdi. Yeni şiirde ise şiirde konu butunluğu sağlandı. Yani şiirdeki dizeler birbirine anlam butunluğu icinde bağlandı ve şiirde yer değiştirme tamamen ortadan kalktı. Bu hem ozde hem de bicimde olan bir değişikliktir.
2. Eski şiirde bicimde beyit ve bent sayıları oldukca onemliydi. Goz icin uyak, goz icin bicim kuralı vardı. Yeni şiir bunu ortadan kaldırdı. Yeni şiirde kullanılan bir nazım bicimi değişik sayıda bentlerle - hatta bentlerdeki dize sayısı da farklı olabilir – oluşturabilir. Bu durum bicimde oluşturan bir değişiklik kabul edilir.
3. Şiirde konu birliği sağlandığından ilk maddede bahsetmiştik. Şiirde konu birliği sağlandığı icin artık şiire, konu ile ilgili şiir başlıkları konuldu ki eski şiirde şiir başlıkları sadece yazılan nazım bicimi şeklindeydi. Ayrıca şiire konu birliği gelmesiyle şiirler birbirinden ayrıldı ve eski şiir geleneklerinden olan şiirin sonuna mahlas koyma, yeni şiirde ortadan kalktı. Bu durum bicim ve ozde yapılan değişiklik olarak kabul gorur.
4. Bicimde yapılan en buyuk değişiklik ise şiirin yapı taşının değişmesi oldu. Eski şiirde şiirin yapı taşı beyit iken yeni şiirde şiirin yapı taşı dizelerdir.
Butun bu değişikliklere bakarak Batı edebiyatından gelen nazım bicim ve turlerini gozden gecirelim. Burada dikkat edilmesi gereken nokta ise burada gorulecek nazım bicimlerinin daha once kullanılmamış olması ve dahi şimdi de kullanılmıyor olmasıdır. Bu bakımdan, Batı ’dan gelen nazım bicimlerinin bazıları sadece eski şiirin zincirlerini kırmak icin gelmiş, cok da fazla kalıcı olmamıştır.
[h=3]A. NAZIM BİCİMLERİ[/h]Nazım bicimleri konusunda uc ana başlığımız olacak:
Duzenli nazım bicimleri, serbest duzenli nazım bicimleri ve Divan şiirinden geliştirilen nazım bicimleri.
1. DUZENLİ NAZIM BİCİMLERİ
Buradaki nazım bicimleri Servet-i Funun şairleri tarafından edebiyatımıza getirilmiştir. Servet-i Funun ve Fecr-i Ati doneminde oldukca fazla sevilen bu turler daha sonra gecerliliğini yitirmiştir. Aşağıda goreceğimiz başlıklarda Sone ve Triyole Servet-i Funun ve Fecr-i Ati doneminde; sarma, capraz ve duz uyak ise Cumhuriyet doneminde cok sevilmiştir.
Bu başlıkta daha cok Batı ’dan gelen nazım bicimlerini goreceğiz. Başlıklar halinde goreceğiz nazım bicimleri şu şekilde olacak : Sone, Triyole, Capraz Uyak, Sarma Uyak, Oruşuk Uyak, Duz Uyak ve Halk Şiirinden Alınan Nazım Bicimleri.
Şimdi bu duzenli nazım bicimlerini orneklerle acıklayalım.
1.A. SONE
İtalyan edebiyatından doğan Sone, orada Fransız edebiyatına gecmiştir. Biz ise Fransız edebiyatından aldık bu turu. Butun Avrupa ’ya yayılmış olan Sone, cok meşhur bir nazım bicimidir. Sadece William Shakespeare ’in 154 sonesi vardır.
Sone 14 dizeden oluşur. İlk iki bent dorder, son iki bendi ucer dizedir. Sone, uyaklanışı bakımından ikiye ayrılır:
İtalyan Tipi Sone
İtalyan tipi sonede uyak duzeni değişir. Bent sayıları aynıdır. Bu sonenin uyak duzeni şoyledir:
1. bent
****a
****b
****b
****a
2.bent
****a
****b
****b
****a
3.bent
****c
****c
****d
4. bent
****e
****d
****e
Fransız Tipi Sone
Fransız tipi sonede uyak duzeni değişir. Bent sayıları aynıdır. Bu sonenin uyak duzeni şoyledir:
1. bent
****a
****b
****b
****a
2.bent
****a
****b
****b
****a
3.bent
****c
****c
****d
4. bent
****e
****e
****d
Bu iki tip sonede de ayrım son bentte olur. Yalnız Turk şairleri uyak duzeninde bazı değişiklikler yaparak kullanmışlardır. Bu değişikliklerden en sık kullanılan uyak duzenleri şunlardır:
a b b a – c d d c – e f f – e g g
a b b a – c d d c – e e f – e g f
a b a b – c d c d – e f f – e g g
a b a b – c d c d – e f f – g g f
Sonelerde sadece bicimsel değişikler yoktur. Soneler, Turk edebiyatındaki manilere benzer bir anlam vurgusu yaparlar. Sonede ilk iki bent son iki uclukte soylenecek olana hazırlıktır; yani duygu son dizelerde toplanır. Orneklersek:
MAKDEM-İ YÂR
PervÂne-i zerrin gibi her zuhre-i zerrin
Titrerdi zumurrud-geh-i lerzÂn-ı cemende
Cağlardı leb-i sîm-i hıyÂbÂn-ı semende
Bir ceşme-i billûr ile bir cûy-i bilûrin
Duşmuştu siyeh berg-i şebe şebnem-i sîmîn
Şebnem gibi titrerdi kamer leyl uzerinde
Bir şeb-pere-i hutfe bir Âhû-yı cerende
Vermişti bu nuzhet-gehe bir vahşet-i nermîn
Âhû ile şeb-perre vu evrÂk ile azhÂr
NÂ-gÂh fısıldaştı leb-i Âb-ı revÂnda
Zîr şu perî-hÂneye karşı bu evÂnda
Ey durr-i yetîm-i sadef-i şefkÂtim, ey yÂr
Sen bir meh-i zî-ruh gibi yukseliyordun
Muzlim korunun zıllı icinden geliyordun
Cenap Şahabettin
1.B. TRİYOLE
Sone 14, triyole 10 dizelik bir nazım bicimidir. Başta iki dize,sonda dorder tane iki bent olur. Uyak duzeni soneye gore biraz daha karmaşıktır.
Baştaki iki dize farklı şekillerde uyaklanır. İlk iki dizenin ilk dizesindeki uyak ile ilk dortluğun son dizesi uyaklanır. Yalnız sadece uyak benzerliği değil anlam butunluğu de aranmalıdır.
Triyolede genel olarak iki uyak bulunur. Baştaki iki dize uyaksız olmakla birlikte son dizelerde bir uyak aranır. Bu bakımdan tipik ikinci uyağı şemada gosterirken ses değerleri yanında sayı değerleri de kullanacağız.
Triyolenin uyak şeması ve şemada kullanılan değerlerin acıklaması şu şekildedir:
a – uyak
a 1 – ikinci uyak
b – uyak
b 1 – İkinci uyak
İlk iki dizenin ilk dizesindeki uyak ile ilk dortluğun son dizesi uyaklanır. Yalnız sadece uyak değil anlam butunluğu de aranmalıdır. Buna yinelenen dizeler de denir.
Uyak şeması : a1 – b2 / a a a a1 / b b b b1
Bu nazım bicimine ornek verelim:
HİLÂL-İ SEHER
Yuzunde hasta-i sevd gibi melÂlet var, --- a1
Nedir bu hÂl-i perişanın ey hilÂl-seher---b1
SabÂh-ı feyz-i bahÂride mubtesem ezhÂr---a
Cemen cemen mutemevvic nesîm-i anber-bÂr: ---a
Nicin? Ben anlamadım kimden etsem istifsÂr?---a
Yuzunde hasta-i sevd gibi melÂlat var!---a1
Dem-i seherde yanında şu parlayan ahter---b
Hazan icinde solan bir cicek gibi dil-ber---b
Surûr fec ile şÃ‚dÂn iken butun yerler,---b
Nedir bu hÂl-i perişanın ey hilÂl-i seher? ---b1
Tahsin Nahit
1.C . CAPRAZ UYAK
Dortluklerden oluşur ve dortluklerin sayısı sınırlı değildir. Dortluklerdeki tek sayılı dizeler kendi aralarında; cift sayılılar kendi aralarında uyaklanır. Cumhuriyet doneminde de sık kullanılan nazım bicimidir. Yahya Kemal Beyatlı bunun en guzel orneklerini vermiştir.
Uyak şeması : a b a b – c d c d – e f e f ….
Orneklersek:
GECMİŞ YAZ
Ru'y gibi bir yazdı. Yarattın hevesinle, --- a
Her Ânını, her rengini, her şi'rini hazdan. --- b
HÂl doludur bahceler en tatlı sesinle! ---a
Bir gun, bir uzak hatıra ozlersen o yazdan ---b
Korfezdeki dalgın suya bir bak, goreceksin: ---c
Gecmiş gecelerden biri durmakta derinde; ---d
MehtÂb... iri guller... ve senin en guzel aksin... ---c
Velhasıl o ru'y duruyor yerli yerinde!---d
YAHYA KEMAL BEYATLI
1.D SARMA / SARMAL UYAK
Capraz uyak gibi dortluklerle kurulur ve dortluklerin sayısında bir sınırlama yoktur. Uyak şeması capraz uyaktan farklıdır. Dortluklerde ilk dize ile son dize kendi arasında; ikinci ve ucuncu dize ise kendi arasında uyaklanır. Sarmal uyak, sarmalı ya da sarmalama gibi farklı adlarla anılır. Turk edebiyatında cok kullanılmamıştır ama her turlu konuya uyum sağlayan bir nazım bicimidir. Ahmet Hamdi Tanpınar ’ın şiirlerinde sarmal uyak gorulur.
Uyak şeması : a b b a – c d d c – f e e f…
Orneklersek:
HER ŞEY YERLİ YERİNDE
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi --- a
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan, --- b
Eşya aksetmiş gibi tılsımlı bir uykudan, --- b
Sarmaşıklar ve bocek sesleri sarmış evi --- a
*
Her şey yerli yerinde; masa, surahi, bardak, --- c
Serpilen aydınlıkta dalların arasından ---d
Buyulenmiş bir ceylan gibi bakıyor zaman ---d
Sessizlik dokunuyor bir yerde yaprak yaprak…---c
*
Biliyorum golgede senin uyuduğunu --- e
Bir deniz mağarası kadar kuytu ve serin --- f
Hazların aleminde yumulmuş kirpiklerin --- f
Yuzunde bir tebessum bu ağır oğle sonu. --- e
*
Belki ruyalarındır bu taze acmış guller, --- g
Bu yumuşak aydınlık dalların tepesinde, --- h
Bitmeyen aşk turkusu kumruların sesinde, ---h
Ruyası omrumuzun cunku eşyaya siner. ---g
*
Her şey yerli yerinde; bir dolap uzaklarda --- k
Azapta bir ruh gibi gıcırdıyor durmadan, ---- m
Bir şeyler hatırlıyor belki maceramızdan --- m
Kuru guz yaprakları ucuşuyor ruzgarda. --- k
AHMET HAMDİ TANPINAR
1. E. ORUŞUK UYAK / TERZA - RİMA
İlk kez İtalya ’da kullanılmıştır. İtalyan edebiyatından Fransız edebiyatına orada Servet-i Funun şairlerince Turk edebiyatına taşınmıştır. Cok fazla yaygınlaşmadan son bulmuştur.
Oruşuk uyakta uclukler vardır. İlk dize ve son dize kendi arasında kafiyelenir. Sonraki dortluğun uyaklı olacak ilk ve son dizesi diğer dizenin ikinci dizesi ile uyaklı olmak durumundadır. Ucluklerin sayısı sınırlandırılmamıştır ama şiir biterken tek bir dize kullanılır o da son ucluğun ikinci dizesiyle uyaklı olmak zorundadır. Son dize anlamda en etkili dizedir.
Uyak şeması : a b a - b c b - c d c – d e d …. e
Orneklersek:
KELEBEK
Mavi bir golge uctu pencereden --- a
Baktım: ÂvÂre bir kucuk kelebek--- b
Yarama geldi kim bilir nereden--- a
Belli yorgundu; bir veremli cicek --- b
Gibi serpildi lambanın yanına--- c
Bir duman uctu, gitti titreyerek…--- b
Anladım kıydı yavrucak canına --- c
Soyle ey mavi golge, soyle eğer --- d
Bir olumden de cok fenaysa bana,--- c
Şu karanlık, şu kimsesiz geceler. --- d
Ali Canip YONTEM
1. F DUZ UYAK
Eski şiirdeki mesnevi nazım bicimine benzer uyak şeması ile cıkar karşımıza. Her ikisinde de ikilikler yani beyitler kullanılırken her beyit kendi arasında uyaklanır. Elbette Fransız edebiyatından daha farklı ozelliklerle alınmış ama bizdeki mesneviye benzediği icin olsa gerek sık kullanılmıştır.
Yeni şiirdeki duz uyakta beyitler kendi arasında anlam ilgisi kurar; yani eski şiirde olduğu gibi konu beyitte bitmez, beyitler arası anlam kopruleri kurulur. Kısaca duz uyakta şiirde anlam ve konu butunluğu vardır; mesnevide ise beyitte anlam butunluğu vardır.
Mesneviler eskilerin hikayesi gibiydi. Yani uzun konularda yazılırdı mesnevi. Duz uyakta ise boyle bir durum yok. Kısa konular da işlenir. Hatta birkac beyitlik kısa şiirlere de rastlanır duz uyakta.
Servet-i Funun doneminde de aruz bırakılmamıştır. Bu bakımdan ne kadar Batı ’dan alınan nazım bicimleri bile olsa aruz kullanılmıştır. Ancak mesnevide uzun konular işlendiği icin şaire kolaylık sağlamak amacıyla aruzun kısa kalıpları kullanılması kuraldı, duz uyakta ise aruzun uzun kalıpları da kullanıldı.
Duz uyaklı şiirlerde, şair, şiirin planı doğrultusunda şiiri bentlere ayırabilir, ayrıca beyit sayılarında bir sınırlama yoktur. Duz uyak, fazlaca kullanılan bir nazım bicimidir.
Uyak şeması : aa – bb – cc – dd – ee – ff …
Orneklersek:
SES
Gunlerce ne gordum ne de kimseye sordum, > a
"Yarab! hele kalp ağrılarım durdu!" diyordum. > a
His var mı bu alemde nekahat gibi tatlı > b
Gonlum bu sevincin heyecanıyla kanatlı > b
Bir taze bahar alemi seyretti felekte, > c
Mevsim mutehayyil, vakit akşamdı Bebek'te, > c
Akşam!.. Lekesiz,,saf, iyi bir yuz gibi akşam!.. > d
Ta karşı bayırlarda tutuşmuş iki uc cam; > d
Sakin koyu,şen cepheli kasrıyle Kucuksu, > e
Ardında vatan semtinin ormanları kuytu; >e
Bir neşeli hengamede cepcevre yamaclar >f
Hep aynı tehassusle meyillenmiş ağaclar > f
Dalgın duyuyor ruzgarın ahengini dal dal. > g
Baktım suzulup gecti acıktan iki sandal. >g
Bir lahzada bir pancur acılmış gibi yazdan > h
Bir bestenin engin sesi yukseldi boğazdan > h
Coşmuş yine bir aşkın uzak hatırasıyla, > j
Aksetti uyanmış tepelerden sırasıyla, > j
Dağ dağ o guzel ses butun etrafı gezindi: > k
Gormuş ve gecirmiş denizin kalbine sindi. >k
*
Ani bir uzuntuyle bu ruyadan uyandım. > l
Tekrar o alev gomleği giymiş gibi yandım, > l
Her yerden o,hem aynı bakış ,aynı emelde, > m
Bir kanlı gul ağzında ve mey kasesi elde; > m
Her yerden o, hem aynı guzellikte gorundu, > n
Sandım bu biten gun beni ram ettiği gundu. >n
YAHYA KEMAL BEYATLI
NOT : Bu şiirde iki bent vardır. Yahya Kemal anlama gore iki bendli bir şiir oluşturmuştur. Şiirin vezni ise mef'ûlu / mefÂ'îlu / mefÂ'îlu / fe'ûlun kalıbıdır ve uzun kalıplardan bir tanesidir.
1.E. HALK ŞİİRİNDEN ALINAN NAZIM BİCİMLERİ
Bu, 1911 yılında ortaya cıkan Turkculuk akımıyla şairlerin halk şiirlerine yonelmesiyle meydana gelmiştir. Batı ’dan alınan herhangi bir nazım bicimi olmadığı icin bunu farklı bir makalede konu olarak alacağız.
2. SERBEST DUZENLİ NAZIM BİCİMLERİ
Burada var olan nazım bicimlerinin dışında bir konuyu işleyeceğiz. Burada işleyeceğimiz nazım bicimleri şairlerin kendi beğenilerine gore Batı ve Turk edebiyatındaki mevcut bicimleri şekillendirmesiyle oluşmuştur. Cok fazla nazım bicimi vardır ama biz en sık kullanılanları aldık bu yazıya.
Kesin sınırlar icine alınamayan bu bicimlerde hece olcusu de aruz vezni de kullanılmıştır. Ayrıca bu şiirlerdeki bent sayıları da sınırlı değildir. Bu bicimleri incelerken uc ana başlıkta inceleyeceğiz: Eşit duzenli bicimler, karışık duzenli bicimler ve serbest nazım.
2.A EŞİT DUZENLİ BİCİMLER
Bu bicimlerde bent sayıları eşittir. Aynı zamanda belirli bir olcu ve uyak şeması da vardır. Bu bicimlerin adlandırılması da bent sayılarına goredir. Bu bicimlere yakından bakalım:
2.A.1. UCLULER
Bentleri uc dizeden oluşan bicimlerdir. En cok kullanılan uyak şemaları ise şunlardır:
a a a – b b b – c c c – d d d…
a x a – b x b – c x c – d x d…
b b a – c c a – d d a – a e a ..
a b b – a c c – d e e – d f f …
a a b – c c b – d d e – f f e…
a b a – c b c – d e d – f e f …
Son iki uyak şemasında bent sayısının cift olması gerekir.
Orneklersek:
AKŞAM MÛSIKÎSİ
Kandilli'de, eski bahcelerde, > a
Akşam kapanınca perde perde, > a
Bir hatıra zevki var kederde. > a
*
Artık ne gelen, ne beklenen var; > b
Tenh yolun ortasında ruzgÂr > b
Teşrin yapraklarıyle oynar. > b
*
Gittikce derinleşir saatler, > b
Rikkatle, yavaş yavaş ve yer yer > b
Sessizlik dÂima ilerler. > b
*
Urperme verir hayÂle sık sık, > c
Hep bir kapıdan giren karanlık, > c
Cok belli ayak sesinden artık. > c
*
Gozlerden uzaklaşınca duny > d
Bin bir geceden birinde gûy >d
Başlar ru'y icinde ru'yÂ. > d
Yahya Kemal BEYATLI
2. A.2. DORTLULER
En sık karıştırılan duzendir. Sarma uyak, capraz uyak, koşma, semai ve mani tipi nazım bicimleriyle karıştırılır ama dortluklerin uyak şeması farklıdır ve diğerlerine benzemez. Sadece dort dizeden oluşması yonunden benzerlik gosterir. Uyak şemaları şu şekildedir:
a a a a – b b b b – c c c …
x a x a – x b x b – x c x c…
İstiklal Marşımız dortlu nazım biciminden a a a a – b b b b – c c c c… uyak şeması ile yazılmıştır.
2. A.3. BEŞLİLER
Bentleri beş dizeden oluşur, aruz vezni ile de yazılabilir ama aruz vezni kullanıldığı ve 5 dizeden oluştuğu icin muhammes değildir. Muhammes ile uyak duzenleri farklıdır. Beşlilerin uyak şeması şu şekildedir:
a b a b b – c d c d d – e f e f f …
a b a b a – c d c d c – e f e f e…
a b b b a – c d d d c – e f f f e…
a b a b c – d e d e c – f g f g e…
Orneklersek:
DOKSAN BEŞE DOĞRU
Bir devr-i şeamet, yine ciğnendi yeminler;
Ciğnendi, yazık, milletin ummid-i bulendi!
Kanun diye topraklara surtundu cebinler;
Kanun diye, kanun diye kanun tepelendi...
Bihude figanlar yine, bihude eninler.
Eyvah! otuz uc yıl o zehir giryeleriyle,
Husranları, buhranları, ehvali, melali,
Amal-u devahisi ve sulh-u seferiyle
Bir sel gibi akmış, mutevekkil, mutehali.
Yazsın bunu tarih-i iber hatt-ı zeriyle!
Ey bir dem-i ruya gibi gecmiş kara gunler,
Bir lahza edin seyr-i cahiminizi tekrar,
Donsun bize o derin nazra-i muğber.
Heyhat! otuz uc yıl, otuz uc yıl butun ekdar
Heyhat! ne bir ders, ne bir fikr-i mukarrer
TEVFİK FİKRET
(Şiirin sadece ilk uc bendi alınmıştır, şiir aslen 10 bentten oluşmaktadır. )
2.A.4. ALTILILAR
Altı dizeden oluşurlar ama divan şiirindeki museddes ile alakaları yoktur cunku uyak duzenleri farklıdır. Altılıların uyak duzenler şunlardır:
a b c a b c - d e f d e f …
a a b c b c – d d e f e f …
a b a b c c – d f d f g g …
a a b c c b – d d e f f e …
Orneklersek:
MAZİ… ATİ.
Mazi… O şimdi golge iken şimdi zî - hayat
Bir cisim olan; o şimdi olen, şimdi canlanan
Mevcûd; evet, o dalga, o gird-ab-ı hatırat
İnsan icin nedir?....Evet, insan ki doğmadan
Olmekle uğraşır ve bu takdire katlanır,
Mazide bir taayyunu haiz midir?... Hayır.
*
Olmek hayatı tÂzelemektir: Biz olmesek
EfkÂr olur, hÂyat-ı beşer şahs-ı fikretin
Bir cumle-i tekÂmulu… Her fikr-i muşterek
Bir sadmedir onunla kımıldar bu hey ’etin
ZerrÂt-ı bî- nihÂyesi zerrÂt-ı nÂimi;
Kevnin, hulÂsa, fikr-i beşerdir munazzımı.
….
TEVFİK FİKRET
2.A.5 YEDİLİLER
Bentleri 7 dizeden oluşan bicimlerdir. Yalnız uzun bir nazım şekli olduğu icin dizeler arasında tam uyak beklenmez; bir dizenin uyağı olmayabilir. Aruz ya da hece olcusuyle yazılabilir. Genelde kullanılan uyak şemaları şu şekildedir:
a b a b c c b – d e d e f f e…
a a b b b c c – d d e e e f f ..
Orneklersek:
ITRÎ
- Rıfkı Melûl Meric'e -
Buyuk Itrî'ye eskiler derler,
Bizim oz mûsıkîmizin pîri;
O kadar halkı sevkedip yer yer,
O şafak vaktinin cihangîri,
Nice bayramların sabÂh erken,
Goğu, top sesleriyle gurlerken,
Soylemiş saltanatlı Tekbîr'i.
*
TÂ Budin'den IrÂk'a, Mısr'a kadar,
Fethedilmiş uzak diyarlardan,
Vatan ustunde hur esen ruzgÂr,
Ses goturmuş butun baharlardan.
O deh oyle toplamış ki bizi,
Yedi yuz yıl suren hikÂyemizi
Dinlemiş ihtiyar cınarlardan.
….
Yahya Kemal Beyatlı ( Şiirin ilk iki bendi alınmıştır. )
2.A.6 SEKİZLİLER
Edebiyatımızın en cok tanınan lirik şiirlerinden olan Makber ( Abdulhak Hamit Tarhan) şiiri, sekizli nazım bicimdedir. Bu şiirin uyak duzeni a a b b a a x d – d d e e f f x d… şeklindedir. Edebiyatımızda cok fazla kullanılmamıştır.
Bu şiirin uyak duzeni a a b b a a x d – d d e e f f x d… şeklindedir. Edebiyatımızda cok fazla kullanılmamıştır.
MAKBER
Eyvah ne yer ne yar kaldı
Gonlum dolu ah u zar kaldı
Şimdi buradaydı gitti elden
Gitti ebede gelip ezelden
Ben gittim o haksar kaldı
Bir koşede tarumar kaldı
Baki o enisi dilden eyvah
Beyrutta bir mezar kaldı
*
Bildir bana nerde nerde Ya Rab
Kim attı beni bu derde YA Rab
Nerde arayayım o dil rubayı
Kimden sorayım bi-nevayı
Derler ki unut o aşnayı
Gitti tutarak reh-i bekayı
…
Abdulhak Hamit Tarhan
( Şiirin yalnızca ilk iki bendi alınmıştır. )
2.B. KARIŞIK DUZENLİ NAZIM BİCİMLERİ
Bu nazım biciminde bentlerdeki dize sayıları ve bu dizelerin olculeri (hece olcusu veya aruz olcusu kullanılabilir) farklılık gosterir. İki ana başlıkta incelenir:
2.B.1 Dizelerin hece sayısı değişik olanlar
Bentlerin kumelenişinden ziyade bentlerdeki dizelerin uyumu onemlidir. Dizelerin hece sayısı değişik olan nazım bicimlerinde bentlerdeki dize sayısı eşittir ama dizelerdeki hece sayısı farklıdır. Orneklersek:
HİKAYE
Senin dudakların pembe
Ellerin beyaz,
Al tut ellerimi bebek
Tut biraz!
*
Benim doğduğum koylerde
Ceviz ağacları yoktu,
Ben bu yuzden serinliğe hasretim
Okşa biraz!
*
Benim doğduğum koylerde
Buğday tarlaları yoktu,
Dağıt saclarını bebek
Savur biraz!
*
Benim doğduğum koyleri
Akşamları eşkiyalar basardı.
Ben bu yuzden yalnızlığı hic sevmem
Konuş biraz!
*
Benim doğduğum koylerde
Şimal ruzgarları eserdi,
Ve bu yuzden dudaklarım catlaktır
Op biraz!
*
Sen Turkiye gibi aydınlık ve guzelsin!
Benim doğduğum koyler de guzeldi,
Sen de anlat doğduğun yerleri,
Anlat biraz!
Cahit Kulebi
NOT : Boyle bir şiirin nazım bicimi sorulduğunda; karışık duzenli nazım bicimlerinden olduğunu, dizelerin hece sayısı değişik ama dortluklerle yazıldığını belirtmeliyiz. Burada uyak şeması cıkarmaya gerek yoktur.
2.B.2. Bentlerin dize sayısı değişik olanlar
Bentlerdeki dizeler aynı olcudedir ama bentlerin kumelİnişi farklıdır.
Orneklersek:
MERDİVEN
Ağır ağır cıkacaksın bu merdivenlerden
Eteklerinde guneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak
Sular sarardı yuzun perde perde solmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
Eğilmiş arza kanar muttasıl kanar guller
Durur alev gibi dallarda kanlı bulbuller
Sular mı yandı neden tunca benziyor mermer
Bu bir lisÂn-ı hafidir ki ruha dolmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
Ahmet Haşim
Vezin : Me f i lun / fe i l tun / me f î lun / fe ‘ lun
2. SERBEST NAZIM
Bu konu " Serbest Olcu Nedir " başlığında işlenmiştir.
Batı ’dan gelen nazım bicimleri ise başka bir yazının konusu olacaktır.
[h=4]Yeni Turk Şiiri Nedir?[/h]Yukarıda bahsedilen tum nazım şekilleri bugun eski edebiyat ya da eski Turk şiiri olarak adlandırılıyor. Yeni Turk şiiri olarak adlandırılan bolum ise Tanzimat donemiyle başladı. Tanzimat donemindeki şairler Batı ’ya yuzune donen ilk şairlerdir. Bu bakımdan da Tanzimat donemi yeni Turk şiirinin başlangıcı kabul edilir. Ancak, bu bakış Batı ’yı anlamak icin atılan derin bir bakış değildi; Tanzimat şairleri Batı ’nın edebiyatından sadece konuları aldı. Yani Tanzimat şairlerinin Turk şiirinde yaptıkları yenilik konuda ve ozdeydi. Bicimde herhangi bir değişiklik yapılmadı; sadece kucuk denemeler, kucuk sıcrayışlar yapıldı. Tanzimat devrindeki II. donem şairlerinden Abdulhak Hamit Tarhan bu konuda bir istisnadır. O, yeni şiir bicimlerini deneyen ve deneten kişidir. Elbette tek kişinin cabasıyla koca bir eski şiir yıkılmamıştır.
Yeni Turk şiiri, Servet-i Funun şairlerinin cabalarıyla yeni bir bicime girmiştir. Servet-i Funun şairleri zaten ozde değişen şiiri biraz daha genişletmiş ve Batı ’dan alınan nazım bicimlerini edebiyatımıza uyarlamıştır. Bu yeni bicimlerle şiirimiz yeni bir doneme girmiştir. Oyleyse yeni şiiri şu şekilde tanımlayabiliriz: Tanzimat şairlerinin ozde, Servet-i Funun şairlerinin bicimde değişiklik yaparak başlattığı ve bugun hala değişip şekillenmekte olan İslami etkiden uzaklaşan şiir anlayışı.
Bu yeni şiir anlayışında Batı ’nın daha doğrusu Batı şiirinin etkisi oldukca fazladır. Biz, Doğu etkisinden kurtulup Batı etkisinde bir şiir takip ettik. Bu bakımdan eski şiir ile yeni şiirin farklarını irdelemek ve daha sonra Batı ’dan gelen nazım bicimlerini incelemek gerekir.
1. Eski şiirde konu butunluğu yoktu, her beyitte işlenen konu beyitte kalırdı. Şiirinin tamamın bahsettiği bir konuda bahsetmemiz – mesneviler dışında – zordu. Bu bakımdan eski şiirde beyitlerin yeri değişebilir ama dizelerin yeri değişemezdi. Yeni şiirde ise şiirde konu butunluğu sağlandı. Yani şiirdeki dizeler birbirine anlam butunluğu icinde bağlandı ve şiirde yer değiştirme tamamen ortadan kalktı. Bu hem ozde hem de bicimde olan bir değişikliktir.
2. Eski şiirde bicimde beyit ve bent sayıları oldukca onemliydi. Goz icin uyak, goz icin bicim kuralı vardı. Yeni şiir bunu ortadan kaldırdı. Yeni şiirde kullanılan bir nazım bicimi değişik sayıda bentlerle - hatta bentlerdeki dize sayısı da farklı olabilir – oluşturabilir. Bu durum bicimde oluşturan bir değişiklik kabul edilir.
3. Şiirde konu birliği sağlandığından ilk maddede bahsetmiştik. Şiirde konu birliği sağlandığı icin artık şiire, konu ile ilgili şiir başlıkları konuldu ki eski şiirde şiir başlıkları sadece yazılan nazım bicimi şeklindeydi. Ayrıca şiire konu birliği gelmesiyle şiirler birbirinden ayrıldı ve eski şiir geleneklerinden olan şiirin sonuna mahlas koyma, yeni şiirde ortadan kalktı. Bu durum bicim ve ozde yapılan değişiklik olarak kabul gorur.
4. Bicimde yapılan en buyuk değişiklik ise şiirin yapı taşının değişmesi oldu. Eski şiirde şiirin yapı taşı beyit iken yeni şiirde şiirin yapı taşı dizelerdir.
Butun bu değişikliklere bakarak Batı edebiyatından gelen nazım bicim ve turlerini gozden gecirelim. Burada dikkat edilmesi gereken nokta ise burada gorulecek nazım bicimlerinin daha once kullanılmamış olması ve dahi şimdi de kullanılmıyor olmasıdır. Bu bakımdan, Batı ’dan gelen nazım bicimlerinin bazıları sadece eski şiirin zincirlerini kırmak icin gelmiş, cok da fazla kalıcı olmamıştır.
[h=3]A. NAZIM BİCİMLERİ[/h]Nazım bicimleri konusunda uc ana başlığımız olacak:
Duzenli nazım bicimleri, serbest duzenli nazım bicimleri ve Divan şiirinden geliştirilen nazım bicimleri.
1. DUZENLİ NAZIM BİCİMLERİ
Buradaki nazım bicimleri Servet-i Funun şairleri tarafından edebiyatımıza getirilmiştir. Servet-i Funun ve Fecr-i Ati doneminde oldukca fazla sevilen bu turler daha sonra gecerliliğini yitirmiştir. Aşağıda goreceğimiz başlıklarda Sone ve Triyole Servet-i Funun ve Fecr-i Ati doneminde; sarma, capraz ve duz uyak ise Cumhuriyet doneminde cok sevilmiştir.
Bu başlıkta daha cok Batı ’dan gelen nazım bicimlerini goreceğiz. Başlıklar halinde goreceğiz nazım bicimleri şu şekilde olacak : Sone, Triyole, Capraz Uyak, Sarma Uyak, Oruşuk Uyak, Duz Uyak ve Halk Şiirinden Alınan Nazım Bicimleri.
Şimdi bu duzenli nazım bicimlerini orneklerle acıklayalım.
1.A. SONE
İtalyan edebiyatından doğan Sone, orada Fransız edebiyatına gecmiştir. Biz ise Fransız edebiyatından aldık bu turu. Butun Avrupa ’ya yayılmış olan Sone, cok meşhur bir nazım bicimidir. Sadece William Shakespeare ’in 154 sonesi vardır.
Sone 14 dizeden oluşur. İlk iki bent dorder, son iki bendi ucer dizedir. Sone, uyaklanışı bakımından ikiye ayrılır:
İtalyan Tipi Sone
İtalyan tipi sonede uyak duzeni değişir. Bent sayıları aynıdır. Bu sonenin uyak duzeni şoyledir:
1. bent
****a
****b
****b
****a
2.bent
****a
****b
****b
****a
3.bent
****c
****c
****d
4. bent
****e
****d
****e
Fransız Tipi Sone
Fransız tipi sonede uyak duzeni değişir. Bent sayıları aynıdır. Bu sonenin uyak duzeni şoyledir:
1. bent
****a
****b
****b
****a
2.bent
****a
****b
****b
****a
3.bent
****c
****c
****d
4. bent
****e
****e
****d
Bu iki tip sonede de ayrım son bentte olur. Yalnız Turk şairleri uyak duzeninde bazı değişiklikler yaparak kullanmışlardır. Bu değişikliklerden en sık kullanılan uyak duzenleri şunlardır:
a b b a – c d d c – e f f – e g g
a b b a – c d d c – e e f – e g f
a b a b – c d c d – e f f – e g g
a b a b – c d c d – e f f – g g f
Sonelerde sadece bicimsel değişikler yoktur. Soneler, Turk edebiyatındaki manilere benzer bir anlam vurgusu yaparlar. Sonede ilk iki bent son iki uclukte soylenecek olana hazırlıktır; yani duygu son dizelerde toplanır. Orneklersek:
MAKDEM-İ YÂR
PervÂne-i zerrin gibi her zuhre-i zerrin
Titrerdi zumurrud-geh-i lerzÂn-ı cemende
Cağlardı leb-i sîm-i hıyÂbÂn-ı semende
Bir ceşme-i billûr ile bir cûy-i bilûrin
Duşmuştu siyeh berg-i şebe şebnem-i sîmîn
Şebnem gibi titrerdi kamer leyl uzerinde
Bir şeb-pere-i hutfe bir Âhû-yı cerende
Vermişti bu nuzhet-gehe bir vahşet-i nermîn
Âhû ile şeb-perre vu evrÂk ile azhÂr
NÂ-gÂh fısıldaştı leb-i Âb-ı revÂnda
Zîr şu perî-hÂneye karşı bu evÂnda
Ey durr-i yetîm-i sadef-i şefkÂtim, ey yÂr
Sen bir meh-i zî-ruh gibi yukseliyordun
Muzlim korunun zıllı icinden geliyordun
Cenap Şahabettin
1.B. TRİYOLE
Sone 14, triyole 10 dizelik bir nazım bicimidir. Başta iki dize,sonda dorder tane iki bent olur. Uyak duzeni soneye gore biraz daha karmaşıktır.
Baştaki iki dize farklı şekillerde uyaklanır. İlk iki dizenin ilk dizesindeki uyak ile ilk dortluğun son dizesi uyaklanır. Yalnız sadece uyak benzerliği değil anlam butunluğu de aranmalıdır.
Triyolede genel olarak iki uyak bulunur. Baştaki iki dize uyaksız olmakla birlikte son dizelerde bir uyak aranır. Bu bakımdan tipik ikinci uyağı şemada gosterirken ses değerleri yanında sayı değerleri de kullanacağız.
Triyolenin uyak şeması ve şemada kullanılan değerlerin acıklaması şu şekildedir:
a – uyak
a 1 – ikinci uyak
b – uyak
b 1 – İkinci uyak
İlk iki dizenin ilk dizesindeki uyak ile ilk dortluğun son dizesi uyaklanır. Yalnız sadece uyak değil anlam butunluğu de aranmalıdır. Buna yinelenen dizeler de denir.
Uyak şeması : a1 – b2 / a a a a1 / b b b b1
Bu nazım bicimine ornek verelim:
HİLÂL-İ SEHER
Yuzunde hasta-i sevd gibi melÂlet var, --- a1
Nedir bu hÂl-i perişanın ey hilÂl-seher---b1
SabÂh-ı feyz-i bahÂride mubtesem ezhÂr---a
Cemen cemen mutemevvic nesîm-i anber-bÂr: ---a
Nicin? Ben anlamadım kimden etsem istifsÂr?---a
Yuzunde hasta-i sevd gibi melÂlat var!---a1
Dem-i seherde yanında şu parlayan ahter---b
Hazan icinde solan bir cicek gibi dil-ber---b
Surûr fec ile şÃ‚dÂn iken butun yerler,---b
Nedir bu hÂl-i perişanın ey hilÂl-i seher? ---b1
Tahsin Nahit
1.C . CAPRAZ UYAK
Dortluklerden oluşur ve dortluklerin sayısı sınırlı değildir. Dortluklerdeki tek sayılı dizeler kendi aralarında; cift sayılılar kendi aralarında uyaklanır. Cumhuriyet doneminde de sık kullanılan nazım bicimidir. Yahya Kemal Beyatlı bunun en guzel orneklerini vermiştir.
Uyak şeması : a b a b – c d c d – e f e f ….
Orneklersek:
GECMİŞ YAZ
Ru'y gibi bir yazdı. Yarattın hevesinle, --- a
Her Ânını, her rengini, her şi'rini hazdan. --- b
HÂl doludur bahceler en tatlı sesinle! ---a
Bir gun, bir uzak hatıra ozlersen o yazdan ---b
Korfezdeki dalgın suya bir bak, goreceksin: ---c
Gecmiş gecelerden biri durmakta derinde; ---d
MehtÂb... iri guller... ve senin en guzel aksin... ---c
Velhasıl o ru'y duruyor yerli yerinde!---d
YAHYA KEMAL BEYATLI
1.D SARMA / SARMAL UYAK
Capraz uyak gibi dortluklerle kurulur ve dortluklerin sayısında bir sınırlama yoktur. Uyak şeması capraz uyaktan farklıdır. Dortluklerde ilk dize ile son dize kendi arasında; ikinci ve ucuncu dize ise kendi arasında uyaklanır. Sarmal uyak, sarmalı ya da sarmalama gibi farklı adlarla anılır. Turk edebiyatında cok kullanılmamıştır ama her turlu konuya uyum sağlayan bir nazım bicimidir. Ahmet Hamdi Tanpınar ’ın şiirlerinde sarmal uyak gorulur.
Uyak şeması : a b b a – c d d c – f e e f…
Orneklersek:
HER ŞEY YERLİ YERİNDE
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi --- a
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan, --- b
Eşya aksetmiş gibi tılsımlı bir uykudan, --- b
Sarmaşıklar ve bocek sesleri sarmış evi --- a
*
Her şey yerli yerinde; masa, surahi, bardak, --- c
Serpilen aydınlıkta dalların arasından ---d
Buyulenmiş bir ceylan gibi bakıyor zaman ---d
Sessizlik dokunuyor bir yerde yaprak yaprak…---c
*
Biliyorum golgede senin uyuduğunu --- e
Bir deniz mağarası kadar kuytu ve serin --- f
Hazların aleminde yumulmuş kirpiklerin --- f
Yuzunde bir tebessum bu ağır oğle sonu. --- e
*
Belki ruyalarındır bu taze acmış guller, --- g
Bu yumuşak aydınlık dalların tepesinde, --- h
Bitmeyen aşk turkusu kumruların sesinde, ---h
Ruyası omrumuzun cunku eşyaya siner. ---g
*
Her şey yerli yerinde; bir dolap uzaklarda --- k
Azapta bir ruh gibi gıcırdıyor durmadan, ---- m
Bir şeyler hatırlıyor belki maceramızdan --- m
Kuru guz yaprakları ucuşuyor ruzgarda. --- k
AHMET HAMDİ TANPINAR
1. E. ORUŞUK UYAK / TERZA - RİMA
İlk kez İtalya ’da kullanılmıştır. İtalyan edebiyatından Fransız edebiyatına orada Servet-i Funun şairlerince Turk edebiyatına taşınmıştır. Cok fazla yaygınlaşmadan son bulmuştur.
Oruşuk uyakta uclukler vardır. İlk dize ve son dize kendi arasında kafiyelenir. Sonraki dortluğun uyaklı olacak ilk ve son dizesi diğer dizenin ikinci dizesi ile uyaklı olmak durumundadır. Ucluklerin sayısı sınırlandırılmamıştır ama şiir biterken tek bir dize kullanılır o da son ucluğun ikinci dizesiyle uyaklı olmak zorundadır. Son dize anlamda en etkili dizedir.
Uyak şeması : a b a - b c b - c d c – d e d …. e
Orneklersek:
KELEBEK
Mavi bir golge uctu pencereden --- a
Baktım: ÂvÂre bir kucuk kelebek--- b
Yarama geldi kim bilir nereden--- a
Belli yorgundu; bir veremli cicek --- b
Gibi serpildi lambanın yanına--- c
Bir duman uctu, gitti titreyerek…--- b
Anladım kıydı yavrucak canına --- c
Soyle ey mavi golge, soyle eğer --- d
Bir olumden de cok fenaysa bana,--- c
Şu karanlık, şu kimsesiz geceler. --- d
Ali Canip YONTEM
1. F DUZ UYAK
Eski şiirdeki mesnevi nazım bicimine benzer uyak şeması ile cıkar karşımıza. Her ikisinde de ikilikler yani beyitler kullanılırken her beyit kendi arasında uyaklanır. Elbette Fransız edebiyatından daha farklı ozelliklerle alınmış ama bizdeki mesneviye benzediği icin olsa gerek sık kullanılmıştır.
Yeni şiirdeki duz uyakta beyitler kendi arasında anlam ilgisi kurar; yani eski şiirde olduğu gibi konu beyitte bitmez, beyitler arası anlam kopruleri kurulur. Kısaca duz uyakta şiirde anlam ve konu butunluğu vardır; mesnevide ise beyitte anlam butunluğu vardır.
Mesneviler eskilerin hikayesi gibiydi. Yani uzun konularda yazılırdı mesnevi. Duz uyakta ise boyle bir durum yok. Kısa konular da işlenir. Hatta birkac beyitlik kısa şiirlere de rastlanır duz uyakta.
Servet-i Funun doneminde de aruz bırakılmamıştır. Bu bakımdan ne kadar Batı ’dan alınan nazım bicimleri bile olsa aruz kullanılmıştır. Ancak mesnevide uzun konular işlendiği icin şaire kolaylık sağlamak amacıyla aruzun kısa kalıpları kullanılması kuraldı, duz uyakta ise aruzun uzun kalıpları da kullanıldı.
Duz uyaklı şiirlerde, şair, şiirin planı doğrultusunda şiiri bentlere ayırabilir, ayrıca beyit sayılarında bir sınırlama yoktur. Duz uyak, fazlaca kullanılan bir nazım bicimidir.
Uyak şeması : aa – bb – cc – dd – ee – ff …
Orneklersek:
SES
Gunlerce ne gordum ne de kimseye sordum, > a
"Yarab! hele kalp ağrılarım durdu!" diyordum. > a
His var mı bu alemde nekahat gibi tatlı > b
Gonlum bu sevincin heyecanıyla kanatlı > b
Bir taze bahar alemi seyretti felekte, > c
Mevsim mutehayyil, vakit akşamdı Bebek'te, > c
Akşam!.. Lekesiz,,saf, iyi bir yuz gibi akşam!.. > d
Ta karşı bayırlarda tutuşmuş iki uc cam; > d
Sakin koyu,şen cepheli kasrıyle Kucuksu, > e
Ardında vatan semtinin ormanları kuytu; >e
Bir neşeli hengamede cepcevre yamaclar >f
Hep aynı tehassusle meyillenmiş ağaclar > f
Dalgın duyuyor ruzgarın ahengini dal dal. > g
Baktım suzulup gecti acıktan iki sandal. >g
Bir lahzada bir pancur acılmış gibi yazdan > h
Bir bestenin engin sesi yukseldi boğazdan > h
Coşmuş yine bir aşkın uzak hatırasıyla, > j
Aksetti uyanmış tepelerden sırasıyla, > j
Dağ dağ o guzel ses butun etrafı gezindi: > k
Gormuş ve gecirmiş denizin kalbine sindi. >k
*
Ani bir uzuntuyle bu ruyadan uyandım. > l
Tekrar o alev gomleği giymiş gibi yandım, > l
Her yerden o,hem aynı bakış ,aynı emelde, > m
Bir kanlı gul ağzında ve mey kasesi elde; > m
Her yerden o, hem aynı guzellikte gorundu, > n
Sandım bu biten gun beni ram ettiği gundu. >n
YAHYA KEMAL BEYATLI
NOT : Bu şiirde iki bent vardır. Yahya Kemal anlama gore iki bendli bir şiir oluşturmuştur. Şiirin vezni ise mef'ûlu / mefÂ'îlu / mefÂ'îlu / fe'ûlun kalıbıdır ve uzun kalıplardan bir tanesidir.
1.E. HALK ŞİİRİNDEN ALINAN NAZIM BİCİMLERİ
Bu, 1911 yılında ortaya cıkan Turkculuk akımıyla şairlerin halk şiirlerine yonelmesiyle meydana gelmiştir. Batı ’dan alınan herhangi bir nazım bicimi olmadığı icin bunu farklı bir makalede konu olarak alacağız.
2. SERBEST DUZENLİ NAZIM BİCİMLERİ
Burada var olan nazım bicimlerinin dışında bir konuyu işleyeceğiz. Burada işleyeceğimiz nazım bicimleri şairlerin kendi beğenilerine gore Batı ve Turk edebiyatındaki mevcut bicimleri şekillendirmesiyle oluşmuştur. Cok fazla nazım bicimi vardır ama biz en sık kullanılanları aldık bu yazıya.
Kesin sınırlar icine alınamayan bu bicimlerde hece olcusu de aruz vezni de kullanılmıştır. Ayrıca bu şiirlerdeki bent sayıları da sınırlı değildir. Bu bicimleri incelerken uc ana başlıkta inceleyeceğiz: Eşit duzenli bicimler, karışık duzenli bicimler ve serbest nazım.
2.A EŞİT DUZENLİ BİCİMLER
Bu bicimlerde bent sayıları eşittir. Aynı zamanda belirli bir olcu ve uyak şeması da vardır. Bu bicimlerin adlandırılması da bent sayılarına goredir. Bu bicimlere yakından bakalım:
2.A.1. UCLULER
Bentleri uc dizeden oluşan bicimlerdir. En cok kullanılan uyak şemaları ise şunlardır:
a a a – b b b – c c c – d d d…
a x a – b x b – c x c – d x d…
b b a – c c a – d d a – a e a ..
a b b – a c c – d e e – d f f …
a a b – c c b – d d e – f f e…
a b a – c b c – d e d – f e f …
Son iki uyak şemasında bent sayısının cift olması gerekir.
Orneklersek:
AKŞAM MÛSIKÎSİ
Kandilli'de, eski bahcelerde, > a
Akşam kapanınca perde perde, > a
Bir hatıra zevki var kederde. > a
*
Artık ne gelen, ne beklenen var; > b
Tenh yolun ortasında ruzgÂr > b
Teşrin yapraklarıyle oynar. > b
*
Gittikce derinleşir saatler, > b
Rikkatle, yavaş yavaş ve yer yer > b
Sessizlik dÂima ilerler. > b
*
Urperme verir hayÂle sık sık, > c
Hep bir kapıdan giren karanlık, > c
Cok belli ayak sesinden artık. > c
*
Gozlerden uzaklaşınca duny > d
Bin bir geceden birinde gûy >d
Başlar ru'y icinde ru'yÂ. > d
Yahya Kemal BEYATLI
2. A.2. DORTLULER
En sık karıştırılan duzendir. Sarma uyak, capraz uyak, koşma, semai ve mani tipi nazım bicimleriyle karıştırılır ama dortluklerin uyak şeması farklıdır ve diğerlerine benzemez. Sadece dort dizeden oluşması yonunden benzerlik gosterir. Uyak şemaları şu şekildedir:
a a a a – b b b b – c c c …
x a x a – x b x b – x c x c…
İstiklal Marşımız dortlu nazım biciminden a a a a – b b b b – c c c c… uyak şeması ile yazılmıştır.
2. A.3. BEŞLİLER
Bentleri beş dizeden oluşur, aruz vezni ile de yazılabilir ama aruz vezni kullanıldığı ve 5 dizeden oluştuğu icin muhammes değildir. Muhammes ile uyak duzenleri farklıdır. Beşlilerin uyak şeması şu şekildedir:
a b a b b – c d c d d – e f e f f …
a b a b a – c d c d c – e f e f e…
a b b b a – c d d d c – e f f f e…
a b a b c – d e d e c – f g f g e…
Orneklersek:
DOKSAN BEŞE DOĞRU
Bir devr-i şeamet, yine ciğnendi yeminler;
Ciğnendi, yazık, milletin ummid-i bulendi!
Kanun diye topraklara surtundu cebinler;
Kanun diye, kanun diye kanun tepelendi...
Bihude figanlar yine, bihude eninler.
Eyvah! otuz uc yıl o zehir giryeleriyle,
Husranları, buhranları, ehvali, melali,
Amal-u devahisi ve sulh-u seferiyle
Bir sel gibi akmış, mutevekkil, mutehali.
Yazsın bunu tarih-i iber hatt-ı zeriyle!
Ey bir dem-i ruya gibi gecmiş kara gunler,
Bir lahza edin seyr-i cahiminizi tekrar,
Donsun bize o derin nazra-i muğber.
Heyhat! otuz uc yıl, otuz uc yıl butun ekdar
Heyhat! ne bir ders, ne bir fikr-i mukarrer
TEVFİK FİKRET
(Şiirin sadece ilk uc bendi alınmıştır, şiir aslen 10 bentten oluşmaktadır. )
2.A.4. ALTILILAR
Altı dizeden oluşurlar ama divan şiirindeki museddes ile alakaları yoktur cunku uyak duzenleri farklıdır. Altılıların uyak duzenler şunlardır:
a b c a b c - d e f d e f …
a a b c b c – d d e f e f …
a b a b c c – d f d f g g …
a a b c c b – d d e f f e …
Orneklersek:
MAZİ… ATİ.
Mazi… O şimdi golge iken şimdi zî - hayat
Bir cisim olan; o şimdi olen, şimdi canlanan
Mevcûd; evet, o dalga, o gird-ab-ı hatırat
İnsan icin nedir?....Evet, insan ki doğmadan
Olmekle uğraşır ve bu takdire katlanır,
Mazide bir taayyunu haiz midir?... Hayır.
*
Olmek hayatı tÂzelemektir: Biz olmesek
EfkÂr olur, hÂyat-ı beşer şahs-ı fikretin
Bir cumle-i tekÂmulu… Her fikr-i muşterek
Bir sadmedir onunla kımıldar bu hey ’etin
ZerrÂt-ı bî- nihÂyesi zerrÂt-ı nÂimi;
Kevnin, hulÂsa, fikr-i beşerdir munazzımı.
….
TEVFİK FİKRET
2.A.5 YEDİLİLER
Bentleri 7 dizeden oluşan bicimlerdir. Yalnız uzun bir nazım şekli olduğu icin dizeler arasında tam uyak beklenmez; bir dizenin uyağı olmayabilir. Aruz ya da hece olcusuyle yazılabilir. Genelde kullanılan uyak şemaları şu şekildedir:
a b a b c c b – d e d e f f e…
a a b b b c c – d d e e e f f ..
Orneklersek:
ITRÎ
- Rıfkı Melûl Meric'e -
Buyuk Itrî'ye eskiler derler,
Bizim oz mûsıkîmizin pîri;
O kadar halkı sevkedip yer yer,
O şafak vaktinin cihangîri,
Nice bayramların sabÂh erken,
Goğu, top sesleriyle gurlerken,
Soylemiş saltanatlı Tekbîr'i.
*
TÂ Budin'den IrÂk'a, Mısr'a kadar,
Fethedilmiş uzak diyarlardan,
Vatan ustunde hur esen ruzgÂr,
Ses goturmuş butun baharlardan.
O deh oyle toplamış ki bizi,
Yedi yuz yıl suren hikÂyemizi
Dinlemiş ihtiyar cınarlardan.
….
Yahya Kemal Beyatlı ( Şiirin ilk iki bendi alınmıştır. )
2.A.6 SEKİZLİLER
Edebiyatımızın en cok tanınan lirik şiirlerinden olan Makber ( Abdulhak Hamit Tarhan) şiiri, sekizli nazım bicimdedir. Bu şiirin uyak duzeni a a b b a a x d – d d e e f f x d… şeklindedir. Edebiyatımızda cok fazla kullanılmamıştır.
Bu şiirin uyak duzeni a a b b a a x d – d d e e f f x d… şeklindedir. Edebiyatımızda cok fazla kullanılmamıştır.
MAKBER
Eyvah ne yer ne yar kaldı
Gonlum dolu ah u zar kaldı
Şimdi buradaydı gitti elden
Gitti ebede gelip ezelden
Ben gittim o haksar kaldı
Bir koşede tarumar kaldı
Baki o enisi dilden eyvah
Beyrutta bir mezar kaldı
*
Bildir bana nerde nerde Ya Rab
Kim attı beni bu derde YA Rab
Nerde arayayım o dil rubayı
Kimden sorayım bi-nevayı
Derler ki unut o aşnayı
Gitti tutarak reh-i bekayı
…
Abdulhak Hamit Tarhan
( Şiirin yalnızca ilk iki bendi alınmıştır. )
2.B. KARIŞIK DUZENLİ NAZIM BİCİMLERİ
Bu nazım biciminde bentlerdeki dize sayıları ve bu dizelerin olculeri (hece olcusu veya aruz olcusu kullanılabilir) farklılık gosterir. İki ana başlıkta incelenir:
2.B.1 Dizelerin hece sayısı değişik olanlar
Bentlerin kumelenişinden ziyade bentlerdeki dizelerin uyumu onemlidir. Dizelerin hece sayısı değişik olan nazım bicimlerinde bentlerdeki dize sayısı eşittir ama dizelerdeki hece sayısı farklıdır. Orneklersek:
HİKAYE
Senin dudakların pembe
Ellerin beyaz,
Al tut ellerimi bebek
Tut biraz!
*
Benim doğduğum koylerde
Ceviz ağacları yoktu,
Ben bu yuzden serinliğe hasretim
Okşa biraz!
*
Benim doğduğum koylerde
Buğday tarlaları yoktu,
Dağıt saclarını bebek
Savur biraz!
*
Benim doğduğum koyleri
Akşamları eşkiyalar basardı.
Ben bu yuzden yalnızlığı hic sevmem
Konuş biraz!
*
Benim doğduğum koylerde
Şimal ruzgarları eserdi,
Ve bu yuzden dudaklarım catlaktır
Op biraz!
*
Sen Turkiye gibi aydınlık ve guzelsin!
Benim doğduğum koyler de guzeldi,
Sen de anlat doğduğun yerleri,
Anlat biraz!
Cahit Kulebi
NOT : Boyle bir şiirin nazım bicimi sorulduğunda; karışık duzenli nazım bicimlerinden olduğunu, dizelerin hece sayısı değişik ama dortluklerle yazıldığını belirtmeliyiz. Burada uyak şeması cıkarmaya gerek yoktur.
2.B.2. Bentlerin dize sayısı değişik olanlar
Bentlerdeki dizeler aynı olcudedir ama bentlerin kumelİnişi farklıdır.
Orneklersek:
MERDİVEN
Ağır ağır cıkacaksın bu merdivenlerden
Eteklerinde guneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak
Sular sarardı yuzun perde perde solmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
Eğilmiş arza kanar muttasıl kanar guller
Durur alev gibi dallarda kanlı bulbuller
Sular mı yandı neden tunca benziyor mermer
Bu bir lisÂn-ı hafidir ki ruha dolmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
Ahmet Haşim
Vezin : Me f i lun / fe i l tun / me f î lun / fe ‘ lun
2. SERBEST NAZIM
Bu konu " Serbest Olcu Nedir " başlığında işlenmiştir.
Batı ’dan gelen nazım bicimleri ise başka bir yazının konusu olacaktır.