
Garip akımı ozellikle Turkoloji dunyasında Yeni Edebiyatcılar tarafından gormezden gelinen bir konudur ki bircok universite Cumhuriyet Sonrası Turk Edebiyatı dersi dolayısıyla Garip akımı es gecilir. Bunun nedeni ise bu devrin henuz devam etmiş olmasıdır, oysaki her gectiğimiz gun artık bir tarihtir ve edebiyatcılar edebiyat tarihini incelemek zorundadır.
Garip akımı edebiyat dunyasının devrimidir. Ustelik planlanmış ve başarıya ulaşması neredeyse garantiye alınmış bir akımdır ki zaten Turk edebiyatının ilk akımı sayılmaktadır.
Bu akımı uc kafadar başlatmıştır:
Oktay Rıfat
Orhan Veli
Melih Cevdet
“Ben Orhan Veli. 1914'te doğdum. 1 yaşında kurbağadan korktum. 2 yaşında gurbete cıktım. 7 yaşında mektebe başladım. 9 yaşında okumaya, 10 yaşında yazmaya merak sardım. 13'te Oktay Rıfat'ı, 16'da Melih Cevdet'i tanıdım. 17 yaşında bara gittim. 18'de rakıya başladım ve şarkı soylemesini cok sevdim. 19 yaşından sonra da avarelik devrim başlar. 20 yaşından sonra da para kazanmasını ve sefalet cekmesini oğrendim. 25'te başımdan bir otomobil kazası gecti. Cok Âşık oldum. Hic evlenmedim. Ben Orhan Veli" diye başlar kendini tanıtmaya soyadı kanunu ile Kanık soyadını alan şairimiz. Bahsettiği gibi Oktay Rıfat ’ı ve Melih Cevdet ’i cocukluktan bu yana tanır.
Oktay Rıfat ortaokuldan, Melih Cevdet ise liseden bu yana arkadaşıdır Orhan Veli ’nin ve hatta lisede SES adında bir de okul gazeteleri vardır. Orada da şiirler yazan uc arkadaşın o donemki şiirleri gercekten kayda gececek kadar guzel ve edebî değeri yuksektir. Hamurlarını o zamandan belli etmişlerdir yani…
Yıl 1921. Garip oncesi diye alınır bircok kaynakta. Bu donemde Saf şiir akımı vardır ve bu akımı başlatan DergÂh dergisidir. DergÂh dergisi ise Yahya Kemal onderliğinden kurulmuştur.
Yahya Kemal denilence akla direk Sessiz Gemi şiir gelir.
“Artık demir almak gunu gelmişse bu limandan” diye başlar ve devam eder:
Mechule giden bir gemi kalkar bu limandan
Hic yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol
*
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Gunlerce siyah ufka bakar gozleri nemli.
*
Bicare gonuller. Ne giden son gemidir bu.
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
*
Dunyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer donmeyecekler.
*
Bircok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bircok seneler gecti; donen yok seferinden
*
Bircok giden memnun ki yerinden
Cok seneler gecti donen yok seferinden”
Mukemmeliyetcidir Yahya Kemal ve biraz da eski kafadır. Aruz veznini kullanır ama şuan bile pek cok kişi bunun farkına varmaz bile cunku cok dÂhice kullanılmıştır. Tek bir harf tek bir kelime tek bir dize bile gereksiz değildir Yahya Kemal ’in şiirlerinde. Bu bakımdan Yahya Kemal şiiri herkes tarafından anlaşılamaz, meşakkatlidir yazılması gibi anlaması da.
O zamanın hÂkim olan anlayışı tam olarak buydu. Yahya Kemal mukemmeliyeti, Ahmet Haşim musikisi ve Ahmet Hamdi Tanpınar felsefesi. Şiir; bir mısra, musiki ve duşunme bicimiydi saf şiir hareketinde Garip akımından once.
Hatta ince bir ayrıntıdır, Orhan Veli de Oktay Rıfat da Melih Cevdet de bu tarzda şiirler yazmışlardır. Bunun nedeni son derece zekice ve bir o kadar da yalındır: kendilerini kabul ettirmek.
Aslında olay tam olarak şudur:
Garip oncesinde iki buyuk dergi vardı
DergÂh
Varlık
DergÂh dergisine Orhan Veli ve arkadaşları hic başvurmadılar. Varlık dergisinin o zamanki yoneticisi olan Yaşar Nabi (Nayır) ’a başvurdular. Yaşar Nabi bu uc arkadaşa Varlık dergisinde bir sayfa verdi ve bu dort şair bu dergide yazmaya başladılar. Dort diyorum cunku gercekten de 4 kişi yazıyordu o donem Varlık dergisinde:
Oktay Rıfat
Melih Cevdet
Orhan veli
Mehmet Ali Sel
Mehmet Ali Sel, Orhan Veli ’nin takma adıdır. Yani dergi kalabalık gorunsun diye Orhan Veli, Mehmet Ali Sel adı ile de şiirler yazıyordu. İşin enteresan yanı ise Mehmet Ali Sel ’e gelen hayran mektupları, yani ciddi bir “fan kulubu” ’nun olmasıydı.
Orhan Veli ve arkadaşları bir yıla yakın bir zaman Varlık dergisinde saf şiir anlayışında şiirler yazdılar. Burada saf şiir akımı ile şiir yazılmasının nedeni ise, bu uc arkadaşın kendilerini edebiyat dunyasına kabul ettirmek istemeleridir. Bu cok doğal bir istektir cunku Garip vezin ve kafiyeyi ayaklar altına alan bir anlayıştır. Eğer bu uc şair arkadaş direk bu akımı başlatsalardı “cahil” yaftası yemekten başka bir hareket olmayacaktır.
Garip akımı da ilk filizini Varlık dergisindeki bu bir sayfada vermiştir zaten.
Garip akımı edebiyat dunyasının devrimidir. Ustelik planlanmış ve başarıya ulaşması neredeyse garantiye alınmış bir akımdır ki zaten Turk edebiyatının ilk akımı sayılmaktadır.
Bu akımı uc kafadar başlatmıştır:
Oktay Rıfat
Orhan Veli
Melih Cevdet
“Ben Orhan Veli. 1914'te doğdum. 1 yaşında kurbağadan korktum. 2 yaşında gurbete cıktım. 7 yaşında mektebe başladım. 9 yaşında okumaya, 10 yaşında yazmaya merak sardım. 13'te Oktay Rıfat'ı, 16'da Melih Cevdet'i tanıdım. 17 yaşında bara gittim. 18'de rakıya başladım ve şarkı soylemesini cok sevdim. 19 yaşından sonra da avarelik devrim başlar. 20 yaşından sonra da para kazanmasını ve sefalet cekmesini oğrendim. 25'te başımdan bir otomobil kazası gecti. Cok Âşık oldum. Hic evlenmedim. Ben Orhan Veli" diye başlar kendini tanıtmaya soyadı kanunu ile Kanık soyadını alan şairimiz. Bahsettiği gibi Oktay Rıfat ’ı ve Melih Cevdet ’i cocukluktan bu yana tanır.
Oktay Rıfat ortaokuldan, Melih Cevdet ise liseden bu yana arkadaşıdır Orhan Veli ’nin ve hatta lisede SES adında bir de okul gazeteleri vardır. Orada da şiirler yazan uc arkadaşın o donemki şiirleri gercekten kayda gececek kadar guzel ve edebî değeri yuksektir. Hamurlarını o zamandan belli etmişlerdir yani…
Yıl 1921. Garip oncesi diye alınır bircok kaynakta. Bu donemde Saf şiir akımı vardır ve bu akımı başlatan DergÂh dergisidir. DergÂh dergisi ise Yahya Kemal onderliğinden kurulmuştur.
Yahya Kemal denilence akla direk Sessiz Gemi şiir gelir.
“Artık demir almak gunu gelmişse bu limandan” diye başlar ve devam eder:
Mechule giden bir gemi kalkar bu limandan
Hic yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol
*
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Gunlerce siyah ufka bakar gozleri nemli.
*
Bicare gonuller. Ne giden son gemidir bu.
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
*
Dunyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer donmeyecekler.
*
Bircok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bircok seneler gecti; donen yok seferinden
*
Bircok giden memnun ki yerinden
Cok seneler gecti donen yok seferinden”
Mukemmeliyetcidir Yahya Kemal ve biraz da eski kafadır. Aruz veznini kullanır ama şuan bile pek cok kişi bunun farkına varmaz bile cunku cok dÂhice kullanılmıştır. Tek bir harf tek bir kelime tek bir dize bile gereksiz değildir Yahya Kemal ’in şiirlerinde. Bu bakımdan Yahya Kemal şiiri herkes tarafından anlaşılamaz, meşakkatlidir yazılması gibi anlaması da.
O zamanın hÂkim olan anlayışı tam olarak buydu. Yahya Kemal mukemmeliyeti, Ahmet Haşim musikisi ve Ahmet Hamdi Tanpınar felsefesi. Şiir; bir mısra, musiki ve duşunme bicimiydi saf şiir hareketinde Garip akımından once.
Hatta ince bir ayrıntıdır, Orhan Veli de Oktay Rıfat da Melih Cevdet de bu tarzda şiirler yazmışlardır. Bunun nedeni son derece zekice ve bir o kadar da yalındır: kendilerini kabul ettirmek.
Aslında olay tam olarak şudur:
Garip oncesinde iki buyuk dergi vardı
DergÂh
Varlık
DergÂh dergisine Orhan Veli ve arkadaşları hic başvurmadılar. Varlık dergisinin o zamanki yoneticisi olan Yaşar Nabi (Nayır) ’a başvurdular. Yaşar Nabi bu uc arkadaşa Varlık dergisinde bir sayfa verdi ve bu dort şair bu dergide yazmaya başladılar. Dort diyorum cunku gercekten de 4 kişi yazıyordu o donem Varlık dergisinde:
Oktay Rıfat
Melih Cevdet
Orhan veli
Mehmet Ali Sel
Mehmet Ali Sel, Orhan Veli ’nin takma adıdır. Yani dergi kalabalık gorunsun diye Orhan Veli, Mehmet Ali Sel adı ile de şiirler yazıyordu. İşin enteresan yanı ise Mehmet Ali Sel ’e gelen hayran mektupları, yani ciddi bir “fan kulubu” ’nun olmasıydı.
Orhan Veli ve arkadaşları bir yıla yakın bir zaman Varlık dergisinde saf şiir anlayışında şiirler yazdılar. Burada saf şiir akımı ile şiir yazılmasının nedeni ise, bu uc arkadaşın kendilerini edebiyat dunyasına kabul ettirmek istemeleridir. Bu cok doğal bir istektir cunku Garip vezin ve kafiyeyi ayaklar altına alan bir anlayıştır. Eğer bu uc şair arkadaş direk bu akımı başlatsalardı “cahil” yaftası yemekten başka bir hareket olmayacaktır.
Garip akımı da ilk filizini Varlık dergisindeki bu bir sayfada vermiştir zaten.