
Ali Şir Nevai ’nin yazdığı, kelime anlamıyla “İki dilin kıyaslanması” anlamına gelen Muhakemetu'l Lugateyn ’i inceleyeceğiz bu yazımızda..
Muhakemetu'l Lugateyn, Orta Asya edebiyatının Cağatay sahasının en onemli temsilcisi tarafından yazıldı. Neredeyse tek başına koca bir Cağatayca doneminin klasik donemini oluşturan Ali Şir Nevai,sadece şair değil donemin siyasetcisi ve aydınıdır. Dile olan duşkunluğu de daha cok donemin baskın dili Farscanın şiir diline hakim olması ve Turk şairlerinin Turkceyi bırakıp Farsca şiirler yazmasıyla peyda oldu. Kendi donemindeki şairlere bir ders vermek, onlara Turkceyle yazmanın bir aşağılık duygusu yaratmadığını ifade etmek icin yazdı Muhakemetu'l Lugateyn adlı eserini. Son eseridir Ali Şir Nevai ’nin bu eseri. Olumunden bir yıl once yazmıştır. Elbette şimdiki gibi bir bilim adamı titizliğinde oluşturmamıştır. Etimolojiden ya da şimdiki teknolojinin velinimetlerinden habersizce, Turkcenin kıymetinin bilinmesi icin yazdığı bir eserdir Muhakemetu'l Lugateyn.
Konunun daha iyi anlaşılması ve upuzun paragraflardan kacınmak amacıyla bu makalede soru cevap yontemiyle ilerlemeyi tercih ettik.
Neden Farsca ile kıyaslama yapılıyor?
1441 yılında doğan Ali Şir Nevai, 15.yy doneminde yaşamış bir alim. Bu yuzyıl onemli cunku artık Turkluk ve Muslumanlık birlikte anılır hale gelmiştir bu donemde. Karahanlı donemindeki acemi Muslumanlar gitmiş, yerini Arapcaya hakim, Arap ve Fars edebiyatında bir ekol oluşturacak kadar iyi olan bir Turk – Musluman olgusu almıştır. Tabii her zaman olduğu gibi bir din asla sadece din olguları ile gelmemiş, dil ve edebiyatıyla da Turk duşunce ve kultur hayatını şekillendirmeye başlamıştır. 15.yy bu karmaşanın daha doğrusu Turluk – Muslumanlık catışmasında dil olarak Muslumanlık dili olan Arapcanın ve edebiyat dili olarak da Farscanın galip geldiği bir donemdir. Turkce hem Anadolu sahasında Osmanlı ulemalarınca hem de Orta Asya ’da Cağatay udebalarınca geri plana itilmişti. Ali Şir Nevai, Farscanın Turkceye ustunluğunden değil; herhangi bir dilin Turkceye ustunluğunden ve bir Turk ’un anadilinden başka bir dilde eser vermesinden yakınmaktaydı. Ama karşılaştırmayı sadece Farsca uzerinden yapmasının nedenleri vardı.
Ali Şir Nevai, dort buyuk dilden bahseder Muhakemetu'l Lugateyn eserinin başlangıcında. Hintce, Turkce, Arapca ve Farsca. Arapca, Allah kelamını taşıyan kutsal bir dildir; ayrıca Hz. Muhammed hadislerini de bu dille soylemiştir; bu yuzden Arapca herhangi bir dille kıyas kabul etmez. Turkce, Farsca ve Hintce icin de bir hikayeden bahseder Ali Şir Nevai..
Hz. Nuh ’un uc oğlu ilişkilendirir bu uc dili Ali Şir Nevai. Yafes Turkceyi, Sam Farscayı ve Ham ise Farscayı temsil eder. Ham, saygısız bir evlattır bu bakımdan Allah onun temsil ettiği kargacık burgacık bir hale getirip en zor anlaşılan dil yapmış. Bu bakımdan Turkce ile Hintcenin yarıştırılamayacağı kanısına varıyor Ali Şir Nevai.
Nevai Farsca ile Turkceyi kıyaslayacak yetkinlikte mi?
Bu soruyu daha Muhakemetu'l Lugateyn ’in ilk sayfalarına yani takdim zamanlarında veriyor Ali Şir Nevai. 15 yaşından beri Farsca şiirler yazdığını, bu bakımdan Farscayı kendi devrinden ondan daha iyi bilen kimse olmadığından bahsediyor. Ayrıca eserinin son kısmında anadilleri Farsca ve Turkce olanların yazdıkları şiirleri ona getirdiği ve onun kendilerini duzeltmesini istediklerini belirtir. Bu bakımdan bu iki dil icin otorite sayıldığını vurgular.
Muhakemetu'l Lugateyn ’de sadece Turkce ve Farsca mı Kıyaslanıyor?
Eserin genelinde dil kıyaslaması olsa da dil kıyaslamasından once kultur karşılaştırması da yapıyor. Ona gore Turkler, Farslardan daha pratik, işlerini kolaylıkla halledebiliyorlar ve sorunlarını pratik zekalarını kullanarak cozuyorlar. Farsların ise bu konuda daha donuk olduğundan bahsediyor Ali Şir Nevai. Yine Turklerin, Farslara gore daha saf ve iyi yurekli olduğundan bahsediyor. Ayrıca Turklerin kavrama ve algılama yeteneğinin Farslardan daha yuksek olduğunun altını ciziyor. Farsların ise kultur hayatı, fikir ve edebiyat hayatı, yonunden Turklerden cok daha ustun olduğunun altını ciziyor Ali Şir Nevai Muhakemetu'l Lugateyn ’de. Tamı tamına “ilim, marifet ve tefekkur” alanlarında Farslardan cok daha geride bir yerde konumlandığımızı dile getiriyor Nevai.
Muhakemetu'l Lugateyn nasıl bir eserdir?
Muhakemetu'l Lugateyn ’de fiiller kıyaslanır. Turkce 100 fiil ile Farsca 100 fiil kıyaslanır. Mesela der Ali Şir Nevai, Turkcede ağlamanın 100 ceşidi vardır ama Farslar bir şekilde ağlar. Turkler bağırarak ağlar, zırlayarak ağlar, sessizce ağlar vs. Boyle ağlama ceşitlerini Farsların, Arapcanın yardımını almadan soyleyemediklerini de sozlerine ekler.
Fiillerden sonra, Turkcenin Farscaya gore cinasa daha uygun olduğunu, ayrıca sesli harflerin de fazla olması nedeniyle daha kolay uyak yapılacağını dile getirir Muhakemetu'l Lugateyn ’de Ali Şir Nevai.
Soz dağarcığı meselesine de değinen Nevai, Turkcenin ihtiyac halinde ekler sayesinde yeni kelimelerin cok kolay bir şekilde turetebildiğini ama maalesef Farsca icin kelime turetmenin bu kadar kolay olmadığını vurgulamıştır. Bunun yanı sıra, Turkcenin akrabalık adları, kuş ve diğer av hayvanları ile hayvancılık terimleri, giyim kuşam hakkındaki sozcukler bakımından Farscadan daha zengin olduğunu kanıtlamaya calışmıştır ve bu dediklerini de tanık sozcuklerle desteklemiştir.
Ali Şir Nevai, Muhakemetu'l Lugateyn ’de Turkcenin, şiir diline daha uygun olduğundan bahsetmiş ve bunun nedeni olarak da Turkcenin unluler sisteminin cinasa daha yatkın olduğunu gostermiştir.
[h=3]Muhakemetu'l Lugateyn ’in Onemi Nedir? [/h]Muhakemetu'l Lugateyn ’i iki bakımdan onemli bir eser olarak değerlendirebiliriz; daha doğrusu iki ana yonden bilim ve fikir hayatımıza katkı sağladığını soyleyebiliriz. Dil ve edebiyat bakımından donemin edebiyat dunyasının ahvalini yansıtmaktadır. Ayrıca donemde kullanılan Turkceyle alakalı onemli bilgiler edinmekteyiz cunku Nevai, sozluğunu tanıklarla desteklemeye calışmaktadır.
Tarih bakımından Ali Şir Nevai yaşadığı donem hakkında onemli ipucları vermektedir. Ayrıca donemin imparatoru Huseyin Baykara ile olan munasebetini de buradan oğrenmekteyiz.
Muhakemetu'l Lugateyn, Kaşgarlı Mahmud ’un yazdığı Divanu Lugatit Turk adlı eserinden sonra Turk dilinin başka bir dilden daha ustun olduğunu kanıtlamaya calışan ilk eserdir. Bu bakımdan Divanu Lugatit Turk ile Muhakemetu'l Lugateyn karşılaştırılmalı calışıldığında Turkcenin iki yuzyıllık zaman diliminde kaybettiği ve kazandığı sozcukler gorulebilir.
Muhakemetu'l Lugateyn ’de Yapılan Eleştiriler Bilimsel midir?
Donemin dil incelemeleri Doğu ilim adamları tarafından genelde Kuran ’ı anlamak uzerine yapılmaktadır. Gunumuzdeki bilimsel yontemleri bir kenara bırakalım, dilbilimsel olarak bir dilin zengin olması ya da başka bir dilin başka bir dile ustun olması soz konusu değildir. Kıyaslanacak bile olsa bu kıyaslamada aynı sozcuk turleri kullanılmalıdır. Mesela Ali Şir Nevai, ağlamak fillerini sağlıklı bir şekilde kıyaslamamıştır. Ağlamak fillerini kıyaslarken “bağırarak, sessizce, icten ice (ağlamak)” ifadelerini kullanmıştır. Bunlar zarftır, fiili niteleyen sozcuklerdir ( daha ayrıntılı bilgi icin Sozcuk Turleri Nelerdir makalesine bakınız). İkisinin kıyaslanması doğru değildir.
Bir dilde akrabalık adlarının fazla olması ya da avcılık ile ilgili terimlerin fazla olması, daha fazla hayvan adının kullanılması dille alakalı bir durum değildir. Daha doğrusu tamamen dille alakalı bir durum değildir. Akrabalık adlarının ve avcılık terimlerinin fazla olması kulturel hayatla; hayvan adlarının fazla olması da coğrafî konumla alakalıdır. Eminiz Turkcede de colle alakalı terimler azdır. Buna bakarak bir dilin başka bir dilden ustun ya da alcak olması gibi bir kanıya varamayız.
Son olarak Farsca ile Turkcenin dil aileleri ve dil yapıları birbirlerinden farklıdır. Farsca ile İngilizce aynı dil ailesine mensuptur mesela ve bukunlu dil ailesindendir ama Turkce sondan eklemeli dillerden birisidir. Bu bakımdan zaten Farsca ile Turkcenin kelime turetmeleri kıyaslanamaz; iki dil ayrı dil ailelerindendir ve ayrı kelime turetme yolları vardır.

Konunun daha iyi anlaşılması ve upuzun paragraflardan kacınmak amacıyla bu makalede soru cevap yontemiyle ilerlemeyi tercih ettik.
Neden Farsca ile kıyaslama yapılıyor?
1441 yılında doğan Ali Şir Nevai, 15.yy doneminde yaşamış bir alim. Bu yuzyıl onemli cunku artık Turkluk ve Muslumanlık birlikte anılır hale gelmiştir bu donemde. Karahanlı donemindeki acemi Muslumanlar gitmiş, yerini Arapcaya hakim, Arap ve Fars edebiyatında bir ekol oluşturacak kadar iyi olan bir Turk – Musluman olgusu almıştır. Tabii her zaman olduğu gibi bir din asla sadece din olguları ile gelmemiş, dil ve edebiyatıyla da Turk duşunce ve kultur hayatını şekillendirmeye başlamıştır. 15.yy bu karmaşanın daha doğrusu Turluk – Muslumanlık catışmasında dil olarak Muslumanlık dili olan Arapcanın ve edebiyat dili olarak da Farscanın galip geldiği bir donemdir. Turkce hem Anadolu sahasında Osmanlı ulemalarınca hem de Orta Asya ’da Cağatay udebalarınca geri plana itilmişti. Ali Şir Nevai, Farscanın Turkceye ustunluğunden değil; herhangi bir dilin Turkceye ustunluğunden ve bir Turk ’un anadilinden başka bir dilde eser vermesinden yakınmaktaydı. Ama karşılaştırmayı sadece Farsca uzerinden yapmasının nedenleri vardı.
Ali Şir Nevai, dort buyuk dilden bahseder Muhakemetu'l Lugateyn eserinin başlangıcında. Hintce, Turkce, Arapca ve Farsca. Arapca, Allah kelamını taşıyan kutsal bir dildir; ayrıca Hz. Muhammed hadislerini de bu dille soylemiştir; bu yuzden Arapca herhangi bir dille kıyas kabul etmez. Turkce, Farsca ve Hintce icin de bir hikayeden bahseder Ali Şir Nevai..
Hz. Nuh ’un uc oğlu ilişkilendirir bu uc dili Ali Şir Nevai. Yafes Turkceyi, Sam Farscayı ve Ham ise Farscayı temsil eder. Ham, saygısız bir evlattır bu bakımdan Allah onun temsil ettiği kargacık burgacık bir hale getirip en zor anlaşılan dil yapmış. Bu bakımdan Turkce ile Hintcenin yarıştırılamayacağı kanısına varıyor Ali Şir Nevai.
Nevai Farsca ile Turkceyi kıyaslayacak yetkinlikte mi?
Bu soruyu daha Muhakemetu'l Lugateyn ’in ilk sayfalarına yani takdim zamanlarında veriyor Ali Şir Nevai. 15 yaşından beri Farsca şiirler yazdığını, bu bakımdan Farscayı kendi devrinden ondan daha iyi bilen kimse olmadığından bahsediyor. Ayrıca eserinin son kısmında anadilleri Farsca ve Turkce olanların yazdıkları şiirleri ona getirdiği ve onun kendilerini duzeltmesini istediklerini belirtir. Bu bakımdan bu iki dil icin otorite sayıldığını vurgular.
Muhakemetu'l Lugateyn ’de sadece Turkce ve Farsca mı Kıyaslanıyor?
Eserin genelinde dil kıyaslaması olsa da dil kıyaslamasından once kultur karşılaştırması da yapıyor. Ona gore Turkler, Farslardan daha pratik, işlerini kolaylıkla halledebiliyorlar ve sorunlarını pratik zekalarını kullanarak cozuyorlar. Farsların ise bu konuda daha donuk olduğundan bahsediyor Ali Şir Nevai. Yine Turklerin, Farslara gore daha saf ve iyi yurekli olduğundan bahsediyor. Ayrıca Turklerin kavrama ve algılama yeteneğinin Farslardan daha yuksek olduğunun altını ciziyor. Farsların ise kultur hayatı, fikir ve edebiyat hayatı, yonunden Turklerden cok daha ustun olduğunun altını ciziyor Ali Şir Nevai Muhakemetu'l Lugateyn ’de. Tamı tamına “ilim, marifet ve tefekkur” alanlarında Farslardan cok daha geride bir yerde konumlandığımızı dile getiriyor Nevai.
Muhakemetu'l Lugateyn nasıl bir eserdir?
Muhakemetu'l Lugateyn ’de fiiller kıyaslanır. Turkce 100 fiil ile Farsca 100 fiil kıyaslanır. Mesela der Ali Şir Nevai, Turkcede ağlamanın 100 ceşidi vardır ama Farslar bir şekilde ağlar. Turkler bağırarak ağlar, zırlayarak ağlar, sessizce ağlar vs. Boyle ağlama ceşitlerini Farsların, Arapcanın yardımını almadan soyleyemediklerini de sozlerine ekler.
Fiillerden sonra, Turkcenin Farscaya gore cinasa daha uygun olduğunu, ayrıca sesli harflerin de fazla olması nedeniyle daha kolay uyak yapılacağını dile getirir Muhakemetu'l Lugateyn ’de Ali Şir Nevai.
Soz dağarcığı meselesine de değinen Nevai, Turkcenin ihtiyac halinde ekler sayesinde yeni kelimelerin cok kolay bir şekilde turetebildiğini ama maalesef Farsca icin kelime turetmenin bu kadar kolay olmadığını vurgulamıştır. Bunun yanı sıra, Turkcenin akrabalık adları, kuş ve diğer av hayvanları ile hayvancılık terimleri, giyim kuşam hakkındaki sozcukler bakımından Farscadan daha zengin olduğunu kanıtlamaya calışmıştır ve bu dediklerini de tanık sozcuklerle desteklemiştir.
Ali Şir Nevai, Muhakemetu'l Lugateyn ’de Turkcenin, şiir diline daha uygun olduğundan bahsetmiş ve bunun nedeni olarak da Turkcenin unluler sisteminin cinasa daha yatkın olduğunu gostermiştir.
[h=3]Muhakemetu'l Lugateyn ’in Onemi Nedir? [/h]Muhakemetu'l Lugateyn ’i iki bakımdan onemli bir eser olarak değerlendirebiliriz; daha doğrusu iki ana yonden bilim ve fikir hayatımıza katkı sağladığını soyleyebiliriz. Dil ve edebiyat bakımından donemin edebiyat dunyasının ahvalini yansıtmaktadır. Ayrıca donemde kullanılan Turkceyle alakalı onemli bilgiler edinmekteyiz cunku Nevai, sozluğunu tanıklarla desteklemeye calışmaktadır.
Tarih bakımından Ali Şir Nevai yaşadığı donem hakkında onemli ipucları vermektedir. Ayrıca donemin imparatoru Huseyin Baykara ile olan munasebetini de buradan oğrenmekteyiz.
Muhakemetu'l Lugateyn, Kaşgarlı Mahmud ’un yazdığı Divanu Lugatit Turk adlı eserinden sonra Turk dilinin başka bir dilden daha ustun olduğunu kanıtlamaya calışan ilk eserdir. Bu bakımdan Divanu Lugatit Turk ile Muhakemetu'l Lugateyn karşılaştırılmalı calışıldığında Turkcenin iki yuzyıllık zaman diliminde kaybettiği ve kazandığı sozcukler gorulebilir.
Muhakemetu'l Lugateyn ’de Yapılan Eleştiriler Bilimsel midir?
Donemin dil incelemeleri Doğu ilim adamları tarafından genelde Kuran ’ı anlamak uzerine yapılmaktadır. Gunumuzdeki bilimsel yontemleri bir kenara bırakalım, dilbilimsel olarak bir dilin zengin olması ya da başka bir dilin başka bir dile ustun olması soz konusu değildir. Kıyaslanacak bile olsa bu kıyaslamada aynı sozcuk turleri kullanılmalıdır. Mesela Ali Şir Nevai, ağlamak fillerini sağlıklı bir şekilde kıyaslamamıştır. Ağlamak fillerini kıyaslarken “bağırarak, sessizce, icten ice (ağlamak)” ifadelerini kullanmıştır. Bunlar zarftır, fiili niteleyen sozcuklerdir ( daha ayrıntılı bilgi icin Sozcuk Turleri Nelerdir makalesine bakınız). İkisinin kıyaslanması doğru değildir.
Bir dilde akrabalık adlarının fazla olması ya da avcılık ile ilgili terimlerin fazla olması, daha fazla hayvan adının kullanılması dille alakalı bir durum değildir. Daha doğrusu tamamen dille alakalı bir durum değildir. Akrabalık adlarının ve avcılık terimlerinin fazla olması kulturel hayatla; hayvan adlarının fazla olması da coğrafî konumla alakalıdır. Eminiz Turkcede de colle alakalı terimler azdır. Buna bakarak bir dilin başka bir dilden ustun ya da alcak olması gibi bir kanıya varamayız.
Son olarak Farsca ile Turkcenin dil aileleri ve dil yapıları birbirlerinden farklıdır. Farsca ile İngilizce aynı dil ailesine mensuptur mesela ve bukunlu dil ailesindendir ama Turkce sondan eklemeli dillerden birisidir. Bu bakımdan zaten Farsca ile Turkcenin kelime turetmeleri kıyaslanamaz; iki dil ayrı dil ailelerindendir ve ayrı kelime turetme yolları vardır.