
Sophy eski evinden uzaklaşıp, kucuk bir Yorkshire koyune yerleşmişti. Burada nihayet huzura kavuştuğunu duşunuyordu. Hayalini kurduğu seramik atolyesini de acmış, satışlara başlamıştı. Artık istediği gibi bağımsız yaşayacaktı. Bir gun yorede dolaşırken, Robert Carlton' la karşılaştı. Bu adam ona, despotca davranışlarıyla insanı cileden cıkaran iki kişiyi hatırlatıyordu: olmuş olan babası ve ayrıldığı erkek arkadaşı. Robert yorenin en zengin ve etkili kişisiydi. Ama edindiği tecrubelerden sonra genc kız onunla herhangi bir ilişkiye girmemeye kararlıydı. Ne var ki, boyle inatcı ve cekici bir erkeği engellemek mumkun olabilecek miydi?
''Mutlu olmayı yarına bırakmak,karşıya gecmek icin nehrin durmasını beklemeye benzer...Nehir asla durmaz...''
(anonim)