
Deborah yalnızlığı kucuk yaşta tatmıştı. Anne ve babasının boşanmasından sonra annesiyle birlikte buyukbabasının yanında yaşamaya başlamış, asi ve şımarık bir genc kız olup cıkmıştı. Şimdi kendi işini kurmuş, yirmi beş yaşında guzel bir hanım haline gelmişti. Yıllar once genc kızın her işine karışarak onun hayatını cehenneme ceviren, onu arkadaşlarının yanında kucuk duşuren James Bcaumont'un tanıdığı o delifişek kızdan farklıydı.
Ustelik Deborah aradan gecen yıllar boyunca kurduğu başarısız ilişkiler nedeniyle erkeklerden uzaklaşmış, kendini adeta yalnızlığa mahkûm etmişti. Genc kız James'in donuşunu tedirginlikle izlemeye başlamıştı. Bu adam uzaklaşmak istediği o eski gunleri ona yeniden yaşatacak, sıcak bir ilişki kurabildiği tek insan olan buyukbabasının sevgisini calacaktı.
Kitabın İcinden:
"Tanrım bana yardım et, senin aklın bir karış havada. Ne kadar zamandır esrar iciyorsun?"
James, genc kızı hiddetle sarstı. Onu yalancılıkla suclarken gozleri Debbie'ninkileri delip geciyordu sanki. "Bana yalan soyleme Debbie. Orası kokudan gecilmiyordu. Seni kasabada o komik elbiselerle gezinirken gormuştum. Yine o grupla beraberdin. Fakat bu kadar aptal olabileceğini duşunmemiştim. Kim veriyor sana? Beraber olduğun o cocuk mu? Ne kadar zamandır onun gibilerle surtuyorsun? Kim o?"
LİNK
''Yarının farklı olacağına kendi kendine soz verirsin ama yarın coğu zaman buğunun tekrarı olur.''
Yazar James T.McCay