Mevlana’nın yedi oğudunden ilham alıp oluşturduğumuz nacizane onerilerin hepsi aslında aynı yola cıkar; “Ya olduğun gibi gorun ya da gorunduğun gibi ol!” zira esas olan takındığın maske değil, ardında gizlediğin hakikattir. Her şeyden once gercek ol! Ne denize oykun ne gole ne dilsize ne kırk ceneli dilbere ne olumsuzun omrune ne meczubun tebessumune! Oykunduğun her şeyin ardında bambaşka bir hikÂye sandığının aksi bir hakikat yatabilir. “Mevlana yaşasaydı boyle derdi” diyelim, “burclar gibi ol” dediklerimizi sıralayalım.

“Ofkede Olu, Kavgada Koc Gibi Ol!”
Mesele ofkeni gizlemek, sinirini icine atıp ruhunu tahrip etmek değil, insanlara ofkelenmemeye gayret etmektir aslında. Ofkeleneceğin konuların icinde olmamakla koyul yola! Kavganı vermekten cekinme ama fevri hareketlerinle ofkelenip kalpleri paramparca etme!

Sukutta Gol, Sabırda Boğa Gibi Ol!
Acele edip “olduğu kadar” demek zorunda kalmamak, kaderin cilvesine sığınmamak icin, gayret et! İsteklerine sahip olabilmek icin gereken zamanın gecmesini, arzunun bir guzel pişmesini bekle! Yarı diri, yarı ciğ, lezzetten bihaber yemekler yemektense, aşının iyice demlenmesini bekle! Sabrın sonunda bekleyen selamete erişmeyi dile!

Gıybette Dilsiz, Sohbette İkizler Gibi Ol!
Ayıbı konuşmakta, herkesin ipini pazara cıkarmakta değil meziyet! Yoksa kulağa calınan kelamı elci misali davullu zurnalı cığırmak, herkesin vicdanına su kacırmak en kolayı! Muhim olan dilini tutup ceneni sıkmak! Kotuyu cağırmak, karayı yaymak yerine aksine calışmak. Kelimelerini iyilik icin ust uste koymak, kotucul sohbetlerde dilsiz olmaz!

Hoşgorude Deniz, Empatide Yengec Gibi Ol!
Yaşamını gormediğin, adını bilmediğin, koşullarından bihaberken hakkında iki cumle duyduğun insanları derhal yargılamak en kolayı! Peki ya elindeki bilgi kırıntısını takip edip anlamaya calışmak? “Bu davranışının muhakkak bir acıklaması olmalı” diye duşunup aslını astarını oğrenmeden, yargısız infazdan kacınmak! İşte empati de hoşgoru de insanlık da budur!

Hasetlikte Kor, Comertlikte Aslan Gibi Ol!
“Bir elin verdiğini, bırakın eşi dostu, arkadaşı obur elin dahi duymasın” derler. Takdir edersiniz ki burada yardım ederken sessiz kalınması gerektiğini değil, yapılan iyiliğin gizli kalması gerektiğini vurgulamak isterler. İnsanları kıskanmak, sahip olduklarına haset edip onları al aşağı etmeye calışmak, kendi sahip olamıyor diye başkasının elindekini kaybetmesini dilemek değil, kendi yaşamın el verdiğince başkalarına el uzatmaktır doğru olan!

Tevazuda Toprak, Mukemmellikte Başak Gibi Ol!
Dunyanın en mukemmel, en faydalı işini dahi yapmış olsa insan, benden iyisi yok diye boburlenip başkalarını kucumsememeli. En iyisi olsa dahi kusursuz bir duzenin parcası olduğunu, yaşamın kucucuk bir zerresi olduğunu bilmeli. Herkesin birbirine etkidiğini, yaşamın bir butun olduğunu, kendisinin puzzleın onemli bir noktada da olsa tek bir parcası olduğunu duşunmeli. Her neyi başarmış olursa olsun, kibirden kacınıp tevazu sahibi olmalı.

Kusurda Gece, Hoşgorude Terazi Gibi Ol!
Meziyet hatayı ortup, gelip gecici ruzgarları gormezden gelip asıl olana odaklanmak, insanlarla guzel bağlar kurmak, iyi ilişkiler geliştirmeyi başarmaktır. Yoksa eleştirmek, kusur bulmak, sende olmayanı aşağı saymak cok kolay! Mesele farklılıklara rağmen iyilikte birleşmek, yabancı olduğun değerlere dahi hoşgoru geliştirmek.

Dostlukta Akarsu, Karagunde Akrep Gibi Ol!
İyi gunde anlaşmak, arkadaşlık yaptığın insanlarla gulup eğlenip arkanı donup kendi bencil yaşamına kapanmak, kotu gunde zoru gorunce kacmak ne kadar doğru? Bir gun senin de ihtiyacın olduğunda, guzel gunlerin sonu bir gun karanlığa cıkınca, yanında yorende kimseler kalmayınca ne yapacaksın? Bunu anlamak icin yapayalnız kalmaz, caresizliğinin icinden kurtulmak icin bir el aramaya gerek yok! Vicdanını dinlemen kÂfi!

Doğru Sozde Ok, Devr-i Alemde Yay Gibi Ol!
Sozun doğrusunu soylemek icin uygun vakti beklemek, durustluğu saklamak niye? Sozun doğrusu zihnine duşunce, dilinin ucuna gelince, soylemediklerinden pişman olmak, sakladıklarından sorumlu olmak yerine, soylediklerinin affını dile! İc sesinin onayladığı, değerlerinin on ayak olduğu cumlelerinden cekinme! Yaşadığın dunyayı keşfetmekten, farklı kulturlerin bakış acılarını kazanmaktan cekinme!

Calışkanlıkta Arı, Kararlılıkta Oğlak Gibi Ol!
“Yan gelip yatarım, nasılsa şanslıyım, hoşuma gitmezse kendiliğinden pişip ağzıma duşen armutları cope bile atarım” deyip kuru tuzlarıyla sonsuza dek yaşayabileceklerini duşunenler, uretmeden yaşayan, sonunda kendilerini dahi tuketme tehlikesiyle karşı karşıya kalanlar, Oğlak gibi olun! Kendi yaşamınızın tuğlalarını ellerinizle orun, yolunuzu tırnaklarınızla kazıyın, onunuzu el yordamıyla acın! Calışın, uretin, yaşama değer katın!

Delilikte Einstein, Dahilikte Kova Gibi Ol!
Herkes gibi olacağım diye uğraşıp, aslını yaşatan binlerce taklitten biri olup kalabalıklarda kaybolacağına, şahsına munhasır tavrınla tum eleştirilerin odağında ol! Meyve veren ağac taşlanır, insanlar kıskanclığından başlarda ne yapacağını şaşırır! Bugun aman ne farklı, amma da garip diyenler, yarın actığın yolu adımlamaya davranır, taklidin olur insanları aldatmaya uğraşır! Farklılık zekadan doğar, sen herkes gibi olmaz, deli ya da dahi fark etmez, yeter ki kendin ol!

Merhamette Guneş, Aşkta Balık Gibi Ol!
Her şeyden once sevmeli insan! Herkesi oncelikle sever, onyargı duvarını peşinen kaldırırsa, kimseyi yanlış anlamayı başaramaz! Herkesi olduğu gibi dinler, gozlerindeki gozlukleri cıkarır, doğaya bakarken kendinden yola cıkmayı oğrenir. İnsan sevmeyi oğrendiği vakit, hoş gorulmeyi de oğrenir. Evreni sevense ne kediyi balıktan ayırır, ne hayvanı insandan! Boylesi bir sevgi insana merhamet dolu bir aşk duygusu kazandırır!
askmoyra

“Ofkede Olu, Kavgada Koc Gibi Ol!”
Mesele ofkeni gizlemek, sinirini icine atıp ruhunu tahrip etmek değil, insanlara ofkelenmemeye gayret etmektir aslında. Ofkeleneceğin konuların icinde olmamakla koyul yola! Kavganı vermekten cekinme ama fevri hareketlerinle ofkelenip kalpleri paramparca etme!

Sukutta Gol, Sabırda Boğa Gibi Ol!
Acele edip “olduğu kadar” demek zorunda kalmamak, kaderin cilvesine sığınmamak icin, gayret et! İsteklerine sahip olabilmek icin gereken zamanın gecmesini, arzunun bir guzel pişmesini bekle! Yarı diri, yarı ciğ, lezzetten bihaber yemekler yemektense, aşının iyice demlenmesini bekle! Sabrın sonunda bekleyen selamete erişmeyi dile!

Ayıbı konuşmakta, herkesin ipini pazara cıkarmakta değil meziyet! Yoksa kulağa calınan kelamı elci misali davullu zurnalı cığırmak, herkesin vicdanına su kacırmak en kolayı! Muhim olan dilini tutup ceneni sıkmak! Kotuyu cağırmak, karayı yaymak yerine aksine calışmak. Kelimelerini iyilik icin ust uste koymak, kotucul sohbetlerde dilsiz olmaz!

Hoşgorude Deniz, Empatide Yengec Gibi Ol!
Yaşamını gormediğin, adını bilmediğin, koşullarından bihaberken hakkında iki cumle duyduğun insanları derhal yargılamak en kolayı! Peki ya elindeki bilgi kırıntısını takip edip anlamaya calışmak? “Bu davranışının muhakkak bir acıklaması olmalı” diye duşunup aslını astarını oğrenmeden, yargısız infazdan kacınmak! İşte empati de hoşgoru de insanlık da budur!

Hasetlikte Kor, Comertlikte Aslan Gibi Ol!
“Bir elin verdiğini, bırakın eşi dostu, arkadaşı obur elin dahi duymasın” derler. Takdir edersiniz ki burada yardım ederken sessiz kalınması gerektiğini değil, yapılan iyiliğin gizli kalması gerektiğini vurgulamak isterler. İnsanları kıskanmak, sahip olduklarına haset edip onları al aşağı etmeye calışmak, kendi sahip olamıyor diye başkasının elindekini kaybetmesini dilemek değil, kendi yaşamın el verdiğince başkalarına el uzatmaktır doğru olan!

Tevazuda Toprak, Mukemmellikte Başak Gibi Ol!
Dunyanın en mukemmel, en faydalı işini dahi yapmış olsa insan, benden iyisi yok diye boburlenip başkalarını kucumsememeli. En iyisi olsa dahi kusursuz bir duzenin parcası olduğunu, yaşamın kucucuk bir zerresi olduğunu bilmeli. Herkesin birbirine etkidiğini, yaşamın bir butun olduğunu, kendisinin puzzleın onemli bir noktada da olsa tek bir parcası olduğunu duşunmeli. Her neyi başarmış olursa olsun, kibirden kacınıp tevazu sahibi olmalı.

Kusurda Gece, Hoşgorude Terazi Gibi Ol!
Meziyet hatayı ortup, gelip gecici ruzgarları gormezden gelip asıl olana odaklanmak, insanlarla guzel bağlar kurmak, iyi ilişkiler geliştirmeyi başarmaktır. Yoksa eleştirmek, kusur bulmak, sende olmayanı aşağı saymak cok kolay! Mesele farklılıklara rağmen iyilikte birleşmek, yabancı olduğun değerlere dahi hoşgoru geliştirmek.

Dostlukta Akarsu, Karagunde Akrep Gibi Ol!
İyi gunde anlaşmak, arkadaşlık yaptığın insanlarla gulup eğlenip arkanı donup kendi bencil yaşamına kapanmak, kotu gunde zoru gorunce kacmak ne kadar doğru? Bir gun senin de ihtiyacın olduğunda, guzel gunlerin sonu bir gun karanlığa cıkınca, yanında yorende kimseler kalmayınca ne yapacaksın? Bunu anlamak icin yapayalnız kalmaz, caresizliğinin icinden kurtulmak icin bir el aramaya gerek yok! Vicdanını dinlemen kÂfi!

Doğru Sozde Ok, Devr-i Alemde Yay Gibi Ol!
Sozun doğrusunu soylemek icin uygun vakti beklemek, durustluğu saklamak niye? Sozun doğrusu zihnine duşunce, dilinin ucuna gelince, soylemediklerinden pişman olmak, sakladıklarından sorumlu olmak yerine, soylediklerinin affını dile! İc sesinin onayladığı, değerlerinin on ayak olduğu cumlelerinden cekinme! Yaşadığın dunyayı keşfetmekten, farklı kulturlerin bakış acılarını kazanmaktan cekinme!

Calışkanlıkta Arı, Kararlılıkta Oğlak Gibi Ol!
“Yan gelip yatarım, nasılsa şanslıyım, hoşuma gitmezse kendiliğinden pişip ağzıma duşen armutları cope bile atarım” deyip kuru tuzlarıyla sonsuza dek yaşayabileceklerini duşunenler, uretmeden yaşayan, sonunda kendilerini dahi tuketme tehlikesiyle karşı karşıya kalanlar, Oğlak gibi olun! Kendi yaşamınızın tuğlalarını ellerinizle orun, yolunuzu tırnaklarınızla kazıyın, onunuzu el yordamıyla acın! Calışın, uretin, yaşama değer katın!

Delilikte Einstein, Dahilikte Kova Gibi Ol!
Herkes gibi olacağım diye uğraşıp, aslını yaşatan binlerce taklitten biri olup kalabalıklarda kaybolacağına, şahsına munhasır tavrınla tum eleştirilerin odağında ol! Meyve veren ağac taşlanır, insanlar kıskanclığından başlarda ne yapacağını şaşırır! Bugun aman ne farklı, amma da garip diyenler, yarın actığın yolu adımlamaya davranır, taklidin olur insanları aldatmaya uğraşır! Farklılık zekadan doğar, sen herkes gibi olmaz, deli ya da dahi fark etmez, yeter ki kendin ol!

Merhamette Guneş, Aşkta Balık Gibi Ol!
Her şeyden once sevmeli insan! Herkesi oncelikle sever, onyargı duvarını peşinen kaldırırsa, kimseyi yanlış anlamayı başaramaz! Herkesi olduğu gibi dinler, gozlerindeki gozlukleri cıkarır, doğaya bakarken kendinden yola cıkmayı oğrenir. İnsan sevmeyi oğrendiği vakit, hoş gorulmeyi de oğrenir. Evreni sevense ne kediyi balıktan ayırır, ne hayvanı insandan! Boylesi bir sevgi insana merhamet dolu bir aşk duygusu kazandırır!
askmoyra
__________________