İlk kurşun goğsume saplandığında kızımı duşundum... Marc Seidman uyandığında, kendisini bir hastanenin yoğun bakım unitesinde, kafasında bandajlarla ve seruma bağlanmış olarak bulur. On iki gun oncesine kadar, eşi ve bebeğiyle, huzurlu bir cevrede, başarılı bir cerrah olarak hayat suren Marc, şimdi kim olduğu bilinmeyen bir saldırgan tarafından vurulmuş halde hastanede yatmaktadır.
Karısı oldurulmuş ve altı aylı kızı Tara, ortadan kaybolmuştur. Hayatının tamamen mahvolduğunu duşunurken yeni bir umit doğar. Bir fidye notu:
Gozumuz uzerinizde olacak. Eğer yetkililerle temasa gecersen kızını bir daha asla goremezsin. Başka şansın yok.
Not urperticidir, ama Marc'ın gozu yalnız tek bir şeyi gorur: Kızını kurtarmak icin bir şansı vardır artık. Polise veya FBI'a haber veremez. Kime guveneceğini bilememektedir ve yetkililer yeni bir şupheliye gozlerini dikmişlerdir: Marc'a. Duzenbazlığın, olumcul sırların, karısının ve gecmişinin oluşturduğu bataklığa giderek daha da gomulen Marc, her ne pahasına olursa olsun Tara'yı eve getireceğine sarsılmaz bicimde inanır.
Alıntıdır!