
Yemenli uzmanlar, ABD'nin teror listesine alma kararının ardından Husilerin, son zamanlarda Suudi Arabistan'a ve hukumet guclerine yonelik saldırılarını artırarak bazı mesajlar vermeye calıştığını ifade ediyor.
ABD'nin 11 Ocak'ta, Yemen'deki İran destekli Husileri teror listesine alma kararını acıklamasının ardından orgutun, meşru yonetime karşı ulkenin dort bir yanında gercekleştirdiği ya da Suudi Arabistan topraklarına yonelik saldırılarının yoğunlaştığı goruluyor.
Husilerin bu saldırılarla "guclu olduğu ve dışlanamayacağı" gibi mesajlar vermeye calıştığını ifade eden uzmanlar, ayrıca orgutun Babu'l Mendeb Boğazı ile Kızıldeniz'deki nakliye hatları dahil ABD ile Batı'nın cıkarlarını etkileyecek askeri saldırılarının artabileceğini ongoruyor.
Suudi Arabistan onculuğundeki koalisyon gucleri, Husi milislerin Suudi Arabistan topraklarına art arda iki gun saldırı girişiminde bulunduğu ve bu girişimlerin engellendiğini acıkladı.
Husiler, Yemen'de ise başta ulkenin batısındaki Hudeyde olmak uzere hukumet guclerinin yer aldığı mevzilere saldırılar duzenledi. Hukumet gucleri, bu saldırıların puskurtulduğunu duyurdu.
"Siyasi taraf olma cabası"
Yemenli siyaset araştırmacısı Nebil el-Bekiri, AA muhabirine yaptığı acıklamada, "Husiler, sergilediği bu askeri tırmanışla kendisine teror orgutu olarak değil de siyasi bir taraf gibi davranılması icin oncelikle Suudi Arabistan daha sonra da ABD uzerinde bir baskı oluşturmayı hedefliyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Husiler, Yemen'deki krizin en başından beri uzerinde anlaşılan hicbir konuda sorumluluklarını yerine getirmiyor." diyen Bekiri, ulkede askeri yontemlerin en baskın yol olduğunu, ufukta bu yolun onunun kesileceğini vaat eden bir durumun da gorunmediğini soyledi.
"Husiler teror orgutu sınıflandırmasını umursamıyor"
Yemenliler Araştırma Merkezi Başkanı Faysal Ali ise "Husiler, sergilediği bu askeri tırmanışla bazı şeylere işaret ediyor, bunlardan en onemlisi orgutun terorist olarak sınıflandırılmasıyla ilgilenmemesi." ifadesini kullandı.
Husilerin artık uluslararası toplum ve BMGK kararlarıyla ilgilenmediğini kaydeden Ali, Husilerin aynı şekilde ABD'nin teror listesine alma kararını da umursamadığını savundu.
Ali, Husilerin bu saldırılarla ayrıca Suudi Arabistan'ı kışkırtmak, hava saldırılarıyla karşılık verdirmek istediğine dikkati cekti.
Yemenli uzman, boylece Husilerin, uzerindeki baskıları hafifletmek adına kendisine yonelik saldırıların kınanması icin sesini uluslararası kuruluşlara duyurmak istediğini kaydetti.
Husilerin, teror orgutu olarak sınıflandırılmasından sonra orgutun Kızıldeniz'deki Babu'l Mendeb Boğazı ile nakliye hatları dahil ABD ile Batı'nın cıkarlarını etkileyecek askeri saldırılarını artırabileceğine dikkati ceken Ali, "Husiler Riyad'a ulaşan fuzelere sahip olan petrol yuklu gemileri de bombalayabilir." diye konuştu.
ABD'nin yaptırım uyguladığı Husi yoneticileri
ABD Hazine Bakanlığı 10 Aralık 2020'de, Magnitsky Yasası gereğince insan haklarını ihlal ettikleri gerekcesiyle Yemen'de Husilerin kontrolundeki guvenlik ve istihbarat kurumlarına bağlı 5 kişiye yaptırım uygulanacağını acıkladı.
Soz konusu yaptırımların uygulanacağı Husiler ise şu şekilde:
Kriminal Soruşturma Servisi Muduru Sultan Zabin, Guvenlik ve İstihbarat Servisi Muduru Abdulhakim Hayvani, eski Ulusal Guvenlik Teşkilatı Başkanı Abdurrab Cerfan, Ulusal Guvenlik Ofisi Başkan Yardımcısı Mutlak Amir el-Merani ve Guvenlik ve İstihbarat Servisi Mudur Yardımcısı Abdulkadir eş-Şami.
Husilere bağlı en onemli guvenlik figurlerinden biri olan Sultan Zabin, Sana'da (İcişleri Bakanlığı'na bağlı) Kriminal Soruşturma Servisi Muduru olarak gorev yapıyor.
ABD Hazine Bakanlığı, Husiler tarafından tuğgeneral rutbesi verilen Zabin'in emrinde calışanlarla birlikte "fuhuş ve organize sucları engellemeyi amaclayan bir politika gerekcesiyle, kadınları gozaltına alıp, işkence ettiğini" savunuyor. Yemen İnsan Hakları Orgutu Rights Radar 2019'da, Zabin'in talimatıyla Husilerin kontrolundeki başkent Sana'da okul ve caddelerden 35'ten fazla genc kızın kacırıldığını acıklamıştı.
Yemen'de savaşın başlamasından bu yana Sana'daki sozde hukumetin İcişleri Bakan Yardımcılığını yapan Abdulhakim Hayvani, Ağustos 2019'da Guvenlik ve İstihbarat Servisi Mudurluğune atandı.
ABD Hazine Bakanlığı, Kriminal Soruşturma Servisi tarafından yasa dışı şekilde kadınlara yonelik gozaltı, tutuklama ve işkencelerden Hayvani'yi sorumlu tutuyor.
Bakanlık, Sana'daki eski Ulusal Guvenlik Teşkilatı Başkanı Abdurrab Cerfan'ın da Yemen halkına sistematik olarak işkence ve keyfi gozaltı olaylarına karıştığını kaydediyor.
Yemen basın kaynakları, Cerfan'ın İran'da bircok eğitim aldığını ve Husilere ait hapishanelerde muhaliflere yonelik işkenceden, olume varan bircok ihlalde bulunmakla suclandığını aktarıyor.
ABD, Ulusal Guvenlik Ofisi Başkan Yardımcısı Mutlak Amir el-Merani'nin ise insani yardım alanında calışanların gozaltına alınması ve kotu muamelede bulunulmasında onemli bir rol oynadığını ve yetkisini kişisel kazanc sağlamak amacıyla kotuye kullandığını belirtiyor.
Eski Siyasi Guvenlik Teşkilatı Başkanı Abdulkadir eş-Şami, şu anda Guvenlik ve İstihbarat Servisi Mudur Yardımcılığı yapıyor. Guvenlik ve İstihbarat Servisi Muduru Hayvani'ye yakınlığıyla biliniyor.
ABD Hazine Bakanlığı, Husilerin Sana'nın kontrolunu ele gecirdiği 2014'un sonlarından bu yana, Siyasi Guvenlik Teşkilatını cocuklar dahil mahkumların yasa dışı gozaltı ve işkenceye tabi tutulmasından sorumlu tutuyor.
Yemen insan hakları raporları, Şami tarafından yonetilen teşkilatın, siyasetciler, gazeteciler ve akademisyenlerin de aralarında bulunduğu kacırılan kişilere karşı bircok ihlal gercekleştirdiğine işaret ediyor.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Halime Afra Aksoy