Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, kısa vadede yapılması gerekenlere ilişkin, ""Hızlı, adil ve kazanımları koruyan hukuk devleti ile ongorulebilir bir ekonomik ekosistem bizim acımızdan kısa vadedeki en onemli onerilerimiz." dedi.
Ekonomi basınıyla cevrim ici duzenlenen toplantıda bir araya gelen Olpak, burada yaptığı acıklamada, salgın nedeniyle martta başlayan kısıtlamalar kapsamında yaşadıkları endişeleri anımsatarak, o donemde cok sayıda buyukelcinin kendilerine tıbbi malzeme konusunda taleple geldiğini soyledi.

Olpak, salgının ilk doneminde gerek ekonomik buyume gerekse ihracat konusunda yıl sonu rakamlarına ilişkin cok tedirgin olduklarını kaydederek, "Arzu ettiğimizin gerisindeyiz ancak marttaki tabloyla alakası olmayan bir surec yonetildi. Bunun icerisinde devletimiz, bakanlarımız, ilgili kişiler, buyukelciler, iş dunyası ataşeler herkes var." diye konuştu.
Gelinen noktada hizmet, eğitim, mağazacılık ve benzeri alanlarda yaşanan kayıplardan bahseden Olpak, bu gerceğin goz ardı edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Bu surecte DEİK tarafından gercekleştirilen faaliyetleri anlatan ve mart-aralık doneminde 2 binden fazla etkinlik duzenlediklerini dile getiren Olpak, bu etkinliklerin artık olağan hale geldiğini bildirdi.
Olpak, DEİK olarak yeni surece ilişkin yaptıkları değerlendirmelerde 4 unsurun one cıktığını belirterek, "Bunlardan birisi ABD'deki yeni yonetim konusu. Siyasetin ekonomiye yansımaları bizi ilgilendiriyor. Acaba yeni yonetim nasıl bir surec goturecek? Bu onumuzdeki onemli gundem maddelerimizden. Hala bugun itibarıyla devam eden yonetime baktığımızda 100 milyar dolarlık dış ticaret hedefimizin ne olacağını merak ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Bircok ulke ile goruşmelerini surdurdukleri serbest ticaret anlaşmalarına (STA) değinen Olpak, iş dunyası olarak STA muzakeresini değerlendirmenin de gundemlerinin ilk sıralarında olduğunu anlattı.
Olpak, ABD tarafından lobicilik faaliyetlerinin surdurulebilir olarak goturulmesi acısından ozel sektor kaynağı oluşturmanın onemli olduğunu belirterek, "ABD tarafında ucuncu başlık; farklı konuların ele alınabileceği bir ikili ulusal komisyon kurulabilir mi fikri. Bu onerdiğimiz alanlardan birisi. NEticede yine devlet yetkililerimizin kararıdır. Ancak bu ikili komisyon kurulması sonuc alınan alanlardan bir tanesi." acıklamasında bulundu.
Tedarik zinciri kavramı uzerine biraz daha calışmaları gerektiğini dile getiren Olpak, burada neler yapabileceklerinin daha geniş ele alınmadı gerektiğini soyledi.
"AB ile muzakareler ne olursa olsun surdurulmeli"
Nail Olpak, Turkiye'nin en buyuk ticaret ortağının Avrupa Birliği olduğunu kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yılan hikayesine gelen uyelik sureci ne hikayesine gelirse gelsin surdurulmeli. Gumruk Birliği mutlaka guncellenmeli. AB'nin gundeminde bir Yeşil Mutabakat sureci var. Bu bizim acımızdan da son derece onemli. Bu bir taraftan yeni bir ekonomik model demek. Diğer taraftan da ciddi riskler iceriyor. Yeşil Mutabakata uygun olmayan urun ve hizmetlerin 'dur, gecemezsin' denileceği bir surecle karşı karşıya kalmak."
Olpak, bu konuda onlemlerin şimdiden alınması gerektiğini bildirdi.
Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bolgesi Anlaşması'na değinen ve bu yıl itibarıyla anlaşmaya imza atan ulkelerle gumruk vergilerinin sıfırlandığını anlatan Olpak, anlaşmanın Turkiye gibi Afrika ile iş yapan ulkeler acısından arz ettiği onemden bahsetti.
Olpak, 15 Asya Pasifik ulkesinin kuresel ekonominin yuzde 30'unu kapsayacak olan bir anlaşmaya imza attığını belirterek, "Onumuzde boylesine cok onemli bir surec var. Burada bizim ne olacağımız onemli. Dolayısıyla 4 başlık: Ticaret blokları, Yeşil Mutabakat, tedarik zinciri ve ABD'deki yeni yonetim bizim bu surecte gorduğumuz onemli değerlendirme alanlarımız." dedi.
"Hızlı ve adil işleyen, kazanımları koruyan hukuk sureci sermaye icin cok onemli"
DEİK Başkanı Olpak, neler yapılması gerektiği hususuna değinerek, şu acıklamalarda bulundu:
"Kısa vadede iki başlık on plana cıkıyor. Bir tanesi, 'Cok konuştuğumuz Turkiye algısının guclendirilmesi'. Bu noktada algıyı guclendirmek dediğimizde sermayenin yatırım kriterleri aklıma geliyor. Yatırım, ticaret yapacak sermaye sahipleri nezdindeki Turkiye algısından bahsediyorum. Sermaye iki temel başlığa bakıyor: Hızlı ve adil işleyen, kazanımları koruyan hukuk devleti. Birinci başlık bu. Hızlı olacak, 20 yıl devam eden davalarla karşı karşıya kalmayacak kişiler ya da şirketler. Bu, işin olmazsa olmazı. Maalesef bizim bu konudaki karnemiz kırıklarla dolu. Hukuk devletinde bir başka temel unsur: 'Mevcut kazanımların korunması."
Olpak, yapılan yatırımlarla ilgili bir sure sonra kriterlerin veya şartların değişmemesinin cok onemli olduğunun altını cizdi.
Ekonomide ongorulebilirliğin onemine işaret eden Olpak, "Turkiye'de ekonomiyi doviz hareketiyle algılıyor vatandaşımız. Doviz deyince de doları anlıyoruz. Ancak iş dunyası olarak baktığımızda bizim acımızdan doviz ve faiz kadar bizi etkileyen onemli bir unsur bunların makul bir aralıkta stabil olması. Hızlı, adil ve kazanımları koruyan hukuk devleti ile ongorulebilir bir ekonomik ekosistem bizim acımızdan kısa vadedeki en onemli onerilerimiz." ifadelerini kullandı.
"Taleplerimizden birisi de kaliteli ve ucuz finansmana erişim"
Nail Olpak, onerilerinden birisinin "kaliteli ve ucuz finansmana erişim" olduğunu belirterek, uluslararası fonlardan daha fazla pay alınması, yeşil finansmana, surdurulebilirlik fonlarına ve katılım finans fonlarına biraz daha fazla ulaşılması gerektiğini anlattı.
Turkiye'nin transit ticaretten yeterince pay alamadığını dile getiren Olpak, "Transit ticaret cok onemli. Bunu yapmanın teşvik edici bazı unsurları olmalı." dedi.
Olpak, transit ticaretten daha fazla pay alınmasının ulke ekonomisi acısından oneminden bahsederek, bunun da onemli bir başlık olduğunu bildirdi.
İhracatını belirli bir oranda artıran firmalara daha fazla destek sağlanabileceğini vurgulayan Olpak, şirket ozkaynakların artırılması konusunda bazı desteklerin sunulması halinde bunun olumlu yansımalarının gorulebileceğini soyledi ve belirli ulkelerde uretim tesisleri alan şirketlerin satın alınmanın finansmanı yoluyla destek desteklenmesi gerektiğinin altını cizerek, bu konuda kendilerine talep geldiğini aktardı.
Uzun vadede oneriler: Diaspora ve dijital ekonomiye geciş
DEİK Başkanı Olpak, uzun vadede uc onerilerinin bulunduğunu, bunlardan birincisinin "diaspora" olduğunu belirterek, son donemde yaşananların guclu diasporanın ve sivil inisiyatifle yapılacak diasporanın ne kadar onemli olduğunu gosterdiğini soyledi.
Yurt dışında ozellikle yatırım ve muteahhitlik işlerinde yerel istihdamın karşılarına cıktığını, yetişmiş eleman bulma konusunda sıkıntı yaşadıklarını dile getiren Olpak, "YTB (Yurtdışı Turkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı) ile protokol imzaladık. YTB'nin Turkiye bursları var farklı ulkelerden oğrencilere burs veriyor. Onları tespit ederken o ulke bazında Turk ozel sektorunun ihtiyacı olan alanlarda burs verilmesi. Bu, bizim ileriye yonelik onemli bir yatırımımız olacak." diye konuştu.
Olpak, ucuncu başlıklarının dijital ekonomi olduğunu kaydederek, KOBİ'lerin dijitalleşmesinin oneminden bahsetti.
"Turkiye'ye hic yatırım yapmayan kuresel şirketlerle goruşuyoruz"
Nail Olpak, bu surecte DEİK olarak yaptıkları ve yapacakları 6 maddeye değinerek, Turkiye'ye hic yatırım yapmayan uluslararası şirketlerle goruşerek eksiklerini tespit edeceklerini soyledi.
ABD'de eyalet tabanlı bir iletişim sistemini kurmaları gerektiğini dile getiren Olpak, "Bunun icin ABD'de faal Turk şirketleri ile Turkiye'de faal Amerikan şirketleri ile onların kongre uyelerinin eyalet ve secim bolgeleriyle eşleştiren bir calışma başlattık. ABD'de T100 isimli bir calışmamız var. ABD'deki 100 kanaat onderini, karar vericiyi Turkiye dostu yapmak icin Turk Amerikan İş Konseyi'ne (TAİK) gorev verdik." dedi.
Olpak, DEİK'in başlıkları arasındaki ucuncu konunun Yeşil Mutabakat olduğunu, AB'nin bu alandaki calışmalarının kendileri icin hayati bir onem arz ettiğini kaydederek, DEİK Yeşil İnisiyatifi ve yeşil yaşam calışması surdurmeleri gerektiğini bildirdi.
Nail Olpak, "2050 yılı icin kendimize 'sıfır karbon' hedefi koyalım ve bunun uzerine calışalım." diye konuştu.
Dorduncu başlıklarının Asya Pasifik olduğunu ifade eden Olpak, "Bizim dış ticaretimizdeki Asya Pasifik'in ve Cin'in acık payı duşunduğumuzde bu bolge zor bir hedef. ASİAN calışma grubumuzu oluşturduk. 19 iş konseyimiz var. Bu surecte ihracatımızı artırarak dış ticaretimizi dengelemek icin ne yapmamız gerekir konusuna calışıyor olacağız." ifadelerini kullandı.
Olpak, beşinci başlıklarının Afrika olduğunu, burasının Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Anlaşması ile gumruk vergilerini sıfırlandığını anımsatarak, bu konunun Turkiye'ye neler getireceği konusunda calışmalarının surduğunu anlattı.
Son başlıklarının Almanya olduğunu ve bu ulkeye yonelik ozel bir calışma başlattıklarını kaydeden Olpak, devamında Fransa ve İngiltere iş konseylerinin de benzer bir modelle ayrı ayrı calışmaya başlayacağını bildirdi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Uğur Aslanhan