TUKETİCİLER Birliği Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Tekin, mesajlaşma uygulaması WhatsApp'ın kullanıcılarına sunduğu guvenlik sozleşmesinin ardından Turkiye'de dijital teknolojinin beka meselesi haline geldiğini belirterek, yerli ve milli uygulamalara dikkat cekti. Tekin, "Yarın obur gun, yabancı firmalar bu programı kapatacağım, benim işletim sistemimi kullanamazsın, dediği zaman biz ne yapacağız. Kendi milli uygulamalarımızı yaygınlaştırmazsak, aynı bir elektriğin kesilmesi gibi, suyun kesilmesi gibi, bir doğal afetin olması gibi etkileri kendi hayatımızda, iş hayatımızda, kamu hayatında karşı karşıya kalabiliriz" dedi.
En cok kullanılan haberleşme uygulaması WhatsApp gectiğimiz gunlerde 'Gizlilik İlkesi'ni guncellediğini acıkladı. Ancak gelen tepkiler uzerine bir acıklama yapan WhatsApp, ozel mesajların ne WhatsApp, ne de Facebook'un ozel mesajları goremediği kaydedildi. Son donemde vatandaşların tedirgin olduğunu belirten Tuketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Tekin, "Biz bugune kadar bu programları yıllardır kullanıyoruz. Akıllı telefon olan kişilerin ilk yuklediği şey, mesajlaşma programları. Bu programların bircoğu yabancı geliştiriciler tarafından uretilip, satılmış urunler. Biz bunların yabancı firmalar tarafından uretildiğini, verilerin onlarda toplandığını ve onların işlediğini bildiğimiz halde bugune kadar kullandık. Ne zaman WhatsApp bize bir sozleşme dayatmasında bulundu. Bundan sonra ben bu verileri istediğim gibi işleyeceğim. İstediklerime dağıtacağım. Ben bu verilerle ilgili iş ve işlemleri herhangi bir izine ihtiyac duymaksızın eğer bu programı kullanıyorsanız yapacağım, dedi. Şimdi insanlarda şu soru oluştu ve herkes arayışa gecti. Hangi sohbet programına gecelim? Hangisi iyidir, diye bugune kadar sormadılar bu soruları. Zaten bugune kadar bu programlar rızamız dışında yapıyordu." dedi.

'DİJİTAL TEKNOLOJİ BEKA MESELESİDİR'
Turkiye'de kullanılan işletim sistemlerinin yabancı firmalara ait olduğunu ifade eden Ayhan Tekin şoyle dedi: "Turkiye Cumhuriyeti devletinin burokrasisi, farklı birimlerde farklı calışmalar yaptı, yapıyor. Ozellikle TUBİTAK'ın 2003 yılında geliştirmeye başladığı ve 17-18 yıldır da devam eden bir Pardus acık kaynak kodlu işletim sistemi var. Ozellikle bilgisayarlarımızda kullandığımız işletim sistemlerinin tamamı yabancı firmalardan satın alınan cok yuksek lisans ucretleri odenen işletim sistemleridir. Bu işletim sistemlerinin de nasıl yuruduğu ve bu verilerin nereye ne şekilde gittiğini de biz bilmiyoruz. Ozellikle kamu kurumlarında bizim artık işletim sistemi olarak yabancı firmaların işletim sistemlerinden acilen kurtulmamız gerekiyor. Butun tuketicilerin de acık kaynak kodlu Pardus ve benzeri işletim sistemlerini kullanılmasının yaygınlaşması gerekiyor. Yani dijital bağımsızlık beka meselesidir. Dijital teknoloji Turkiye icin bir beka meselesidir. Bu beka meselesiyle ilgili etkili yetkili, tum kamu kurumları ve kuruluşlar ivedi bir şekilde bir araya gelip, yerli ve milli yazılım ve programları uretmeyi sağlamalılar. Uretilenleri de geliştirmeliler, geliştirilenleri de yaygınlaştırmayı sağlamalılar.
'DOĞAL AFET GİBİ ETKİLERİ OLUR'
Mutlaka dijital teknoloji uretimiyle ilgili acil eylem planı yapılması gerektiğini belirten Tekin, " Aksi halde yarın obur gun bu programı kapatacağım diyen firmalar ve onların turevi firmalar benim işletim sistemimi kullanamazsın dediği zaman biz ne yapacağız. Benim arama motorumu kullanamazsın dediği zaman biz ne yapacağız? Hayatımız bunlara bağlı. Kamu kurumlarının kullandığı bu web servisler, arama motorları, bulut sistemleri, e-posta hizmetleri kaldırıldığı zaman gerek kamu dunyası, gerek iş dunyası ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıya gelecek. O yuzden bu ciddi sıkıntıyla karşı karşıya gelmeyecek olan kullanıcılar, acık kaynak kodlu işletim sistemi kullananlar olacak. Bu konuda Mili Savunma Bakanlığı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Kulliyesi'nde bu uygulamalar kullanılıyor. Ozellikle Ahtapot Guvenlik Sistemi., Engerek Kimlik Guvenlik Sistemi, Pardus Ahenk Yonetim Sistemi buralarda kullanılıyor. Belli kritik yerlerde bunlar kullanılıyor. Ama şu var ki, tum kamu kurumlarında maalesef yaygınlaşmadı. Biz bunları yaygınlaştırmazsak, aynı bir elektriğin kesilmesi gibi, suyun kesilmesi gibi, Allah muhafaza bir doğal afetin olması gibi etkileri kendi hayatımızda, iş hayatımızda, kamu hayatında karşı karşıya kalabileceğiz" diye konuştu.

Kaynak: Demiroren Haber Ajansı