Hayatın bir kullanma kılavuzu yok. Hangi eylemin nasıl sonuc vereceğini kimseler bilmiyor. Ozellikle de genc yaşlarda! Her şey yarınlar yokmuşcasına yaşanıyor. Atılan bir adımın nasıl geri doneceği kimsenin aklına gelmiyor. Hatta o sırada sergilenen davranışların coğu kez farkına bile varılmıyor. Buyuk pişmanlıklar, ancak yıllar sonra gun yuzune cıkıyor. O saatten sonra da ne yapsan fayda etmiyor. Herkesin var boyle pişmanlıkları, keşkeleri… Yaşlandıkca farkına varılan pişmanlıkların neler olduğu ise burcunun doğasında gizli.



Anlık Tepkileri Omurluk Sonuclar Doğuran Koc

Koc burcunun ofkesi kimselerinkine benzemez. Bir kez tepesi attı mı karşısında babası bile olsa gormez. Oyle bir an ki bu, karşısındaki insanlar, yaşananlar, sınırlar hepsi silikleşiyor. Deyim yerindeyse acıyor ağzını, yumuyor gozunu. Anlık bir ofkeyle en yakınını bile o dakika hayatından cıkarabiliyor. Cok değer verdiği insanın eksikliğini hissedebilmesi icin yıllar gecip gidiyor. Haliyle giden de geri gelmiyor. Pişmanlığın acısı ise zaman gectikce yureğine oturuyor.

Parayla Saadet Olmadığını Fark Eden Boğa

Boğaların en buyuk gayeleri kendilerini huzurlu ve guvende hissedebilmeleri. Bunun icin de pek tabii para gerekli. Başlarını sokacak bir yuvaları olsun, her ay maaşı yatsın, yarın bir gun başına bir iş gelirse diye bir kenarda parası saklı olsun… Hayat boyu dişinden tırnağından arttırıp bir kenara para atarken tum cabaları bunun icin! Haksız sayılmazlar ama kefenin de cebi yok sonucta. Gencken gezip eğlenemedikten sonra yaşlılığında paran olsa ne fayda? İlerleyen yaşlarda fark edecekleri bu, yarını duşunurken bugunu elden kacırdıkları.

Daldan Dala Konarken Hayatı Kacıran İkizler

kizlerin en karakteristik ozelliklerinden biri tez canlı olmaları. Bir de meraklı yanları soz konusu oldu mu onlerine gecebilmek mumkun değil. Atlar dururlar daldan dala. Bir gun bir arkadaşıyla takılır, obur gun bambaşka bir konuyu araştırır, diğer gun yepyeni bir gruba katılmıştır… Kac tane gercek dostu var, hangi konuda uzmanlaşmışlar muamma! Cok sonradan fark edecekleri pişmanlıklarının bu olması kimi şaşırtır? Oradan oraya koştururken anın tadını cıkarmaya zaman mı kalır?

İki Satırlık Adamları Omrune Musallat Eden Yengec

Yengecler, insan canlısı bir burc bir kere. Ne yanına gelen birine dudak buker, ne de yardım isteyen birine sırtını doner. Samimiyet onların fıtratında var. Keşke herkes boyle olsa! Ne yazık ki cevrelerinde iyi niyetlerinden yararlanmak isteyen bir ton parazit de var. Bir acıklarını yakalasa bile “Yok ben yanlış anlıyorumdur” der, “Herkes ikinci bir şansı hak eder” der. Boyle boyle iki satırlık adamları omrune musallat eder. Gozleri acıldığında ise değmeyecek insanlara prim verdiği icin kendi kendine sitem eder.

Kendi Benliğiyle Yuzleşemeyen Aslan

Sabah kalkıp aynaya baktıklarında, kendilerini gorduğu icin mutlu olan bir burctan soz ediyoruz. Başkaları gelip “Oz eleştiri yapmayı oğrenmelisin” dese kac yazar? Her şeyin en iyisini onlar bilir, en doğrusunu onlar yapar. Yersen tabii! Hayattan bir turlu alamadıkları ders, kendilerine yalan soylemenin yine en cok kendilerine zarar verdiği gerceği. Sırf kendi icini rahatlatmak ya da şov yapmak adına olur olmaz hatalar yapmanın kime faydası ne ki? Ne yazık ki bunu oğrenebilmeleri icin sahiden yaşlanmaları gerekir.

En Guzel Yıllarını Stres Altında Yaşayan Başak

Başaklar, mukemmel bir hayatın hayaliyle yaşar. Okulda en yuksek notları alacak, en iyi universitelerde okuyacak, en guzel işleri kapacak… Boylesi bir hayat icin gece gunduz durmadan calışabilir. Nitekim insanın hayalleri icin bazen hayatından fedakarlık yapması gerekir. Başaklarda ise bu durum bir değil iki değil. Cocukluğunu, gencliğini stres altında heba edebilir! Uğruna en guzel yıllarını harcadıktan sonra dunyanın en iyi işinde calışması onu ne kadar mutlu edebilir?

Başkalarının Doğrularını Kılavuz Belirleyen Terazi

Keşke herkes kendi hayallerinin peşinden koşabilse, el alemin ne diyeceğini takmadan yaşayabilse. Ama nerde… Kendi isteğini yapsan bir dert, başkasının dediğini yapsan ayrı dert. Terazilerin bir turlu icinden cıkamadıkları kısır dongu de bu! İşin sonunda kendi hayallerini bir kenara koymuş, insanların dediği yolda yururken gorulmeleri ise pek alışık olmadıkları bir senaryo değil. O an icin doğru adımı attıklarını duşunseler de yıllar sonra iclerinde kalan duşleri onlara gercekleri acı bir şekilde hissettirebilir.

Kontrol Duygusunu Mutluluğun Onune Koyan Akrep


Lafları eğip bukmeye gerek yok. Akrepler bir kez sevdi mi partnerini sonsuza kadar sahiplenir. Başta hoş bir durum belki ama bir yerden sonra kendisine de sevdiğine de illallah ettirir. Oysa aşk dediğin şey karşındakine kayıtsız şartsız guvenirken, ozgurce yaşarken guzel. Birilerini sıkı sıkıya kontrol altında tutarken taraflar nasıl mutlu olabilir. Yaşlandıkca farkına varacakları pişmanlıkları, birilerini ellerinde tutmak uğruna fazlaca sıkıp kacırdıklarının farkında olmamaları…


Kucuk Detayları Gozden Kacıran Yay

Yaylara gore insan dediğin hayatında her daim buyuk resme odaklanmalı. Zihinlerinde hep devasa hayaller, abartılı planlar olması bundan. Kişinin fikri neyse, zikri de o. Sorsan, mutluluğun formulu de buyuk heyecanlarda saklı. Sahiden oyle mi? Kucuk anlar, gizli detaylar… Bunlar da hayatın bir parcası değil mi? Yayların bunu fark edebilmesi icin icindeki cocuğu biraz daha buyutmesi gerekir.

Hayatından Caldığının Farkında Olmayan Oğlak

Oğlakların hayatı film şeridi gibi gozlerinin onunden gecse goreceği ne? Biz soyleyelim; iş, iş, iş… Elbette insanın işinde en iyisi olmak adına caba harcamasından daha doğal bir şey yok. Kacırdıkları nokta, cabanın da fazlası zarar! Sevdikleriyle gecirecekleri vakitten calarken ya da gulup eğlenerek gecirdikleri gunlerden kısarken patronlarından “Aferin” alsa kac yazar? Eninde sonunda doğru yolu fark ederler fark etmesine de zamanı geri alabilmek mumkun değil.

Duygularını Gosteremeyen Kova

Kovaların kalplerinde sevdikleri, değer verdikleri bircok insan var. Peki, kacı bundan haberdar? Bir elin parmağını gecmez belki. O da şanslılarsa! Doğaları gereği insanlara duygularını belli eden kimseler değiller. Sevgi sozcukleri, sıcak dokunuşlar, icten guluşler… Pek onların tarzı değil. Onlar farkına varmasa da sessizlikleriyle kucaklarlar sevdiklerini. İnsanların birer ikişer yanlarından ayrıldığını fark ettiklerinde suc bulmaları gereken ozellikleri belli!

Olmayacak Hayallerin Peşinden Koşan Balık

Balıkların dunyaya baktıkları pencere ile insanların dunyaya baktıkları pencere bir değil. Hayatı ve insanları algılama bicimlerinin bu denli farklı olmasının acıklaması başka ne olabilir ki? Bir diğer kanıt da en imkansız hayallerin peşinden dahi hic duşunmeden koşabilmeleri… Hayat dediğin hedefe varabilmekten ziyade surecin parcası olmak, orası doğru. Peki her seferinde eli boş kalırken aynı tavrı tekrar tekrar yinelemek? Balıkların hayattan cıkarması gereken ders de bu.

AskMoyra

__________________