Dedenin on plana cıktığı ataerkil, babanın soz sahibi olduğu babaerkil ve anne merkezli anaerkil aileden sonra şimdi de cocukların hakim olduğu cocukerkil aile tipi ortaya cıktı.
En sağlıklı aile tipinin babaerkil olduğunu belirten psikologlar, cocukerkil ailelerin genellikle tek ya da iki cocuklularda ortaya cıktığını soyluyor.

Psikolog Fatih Kalkınc, "Cocuk merkezli aileler sağduyudan uzaktır. Bu ailelerde yetişen cocuklar bağımlı oluyor. Evde otorite elinde olan cocukta, ciddi anlamda cinsel kimlik gelişimi olmuyor. Zevkine ve rahatına duşkun hale geliyor. Eğer anne on planda olursa, erkek cocukta erkeksi duygular cok gelişmiyor." dedi.

"Tektir", "biriciktir" mantığıyla yetişen cocukların bir sure sonra ailesine her istediğini yaptırdığını ifade eden psikolog Orhan Keskin ise paylaşmayı sevmeyen bu cocukların bencil olduğunu, blof ve şantajla istediklerini once ailelerine, daha sonra da topluma yaptırmak istediklerini belirtti.

Cocukerkil ailelerde anne ve babanın kimliklerini net bir şekilde ortaya koyması gerektiğini ifade eden psikolog Kalkınc, cocuk merkezli aile olmaktansa anne baba merkezli aile olmanın tercih edilmesi gerektiğini vurguladı. Kalkınc, belirli olculerde disiplin kuralları olması gerektiğini, aksi takdirde disiplinsiz yetişen cocukların ilerleyen yaşlarda toplumun başına dert olduğunu soyledi. Evde otoritenin mutlaka babada olması gerektiğinin altını cizen Kalkınc, "Anne ve baba, bu kimliklerini on plana cıkarmalı ve cocuklarına oyle davranmalı. Evde otorite belli olmalı ve kesinlikle cocukta olmamalı. Mumkunse babada bulunmalı." şeklinde konuştu.

Gecmiş yıllarda cocukerkil ailelerin fazla gorulmemesinde en buyuk etken olarak ailenin kalabalık olmasını gosteren psikolog Keskin, dort beş cocuklu ailelerde ister istemez otoritenin babada olduğunu ifade etti. Katıldığı seminerlerde yuzde 40-50 oranında tek cocuk sahibi insanların ağırlıkta olduğuna dikkat ceken Keskin, tek cocuğun bircok yonden riskleri bulunduğunu kaydetti. Bunların başında cocuğun paylaşmayı oğrenmemesi ve yaşıtlarıyla beraber oyun oynamada sıkıntı cekmesi geliyor. Bunun sebebinin ailenin cocuğunu cok şımartması olduğunu belirten Keskin, "Cunku ozeldir, biriciktir. Boyle olunca cocuk ister istemez bencil yetişiyor. Bencil cocuk, ben merkezli olur. Bunları yaparken, evin tek cocuğu olduğunun farkındadır. Aile isteklerine sınır koymazsa, bunlar ileride tavizlere donuşur. Şantajla isteklerinin karşılanmasını sağlar. Mesela, ‘Bu isteğimi yapmazsanız yemek yemem ya da okula gitmem der. Boyle olunca aileyi cocuk yonlendirir." dedi. Benzer durumların iki cocuklu ailelerde de gozlenebildiğini soyleyen Orhan Keskin, ailelerin cocuklarını aşırı derece serbest bıraktığını, bu durumda da cocuğun bencil yetiştiğini kaydetti. Her iki durumda da toplum adına kaygı verici insan tipleri yetiştiğini belirten Keskin, "Ne diyor aileler, ‘Cocuktur, genctir. İstediği gibi oynasın, dilediği gibi davransın. Bu defa cocuk, kucuk bir ozgurluğu kısıtlandığı zaman olaylar patlamaya başlıyor. Ozellikle genclik doneminde ailesine, ‘evi terk ediyorum diyebiliyor. Bu durumda aile ‘sen gidince biz biteriz gibi sozler sarf ederse cocuk bunu da koz olarak kullanmaya başlıyor." şeklinde konuştu. Bu tarz davranışlarda cocukların belirli yaşlara geldiğinde sistemden kolaylıkla cıkabildiğini ifade eden Keskin, "Aile hatasını anlıyor; ancak hatasını bir anda kesmeye kalkışınca da bircok arızalar cıkıyor. Bunun icin uc yaşından itibaren onlem almak gerekiyor. Cocuk belirli şeyleri oğrenmeye başladığında, bunları kontrollu bir şekilde anlatarak, otoriteyi elden bırakmadan sevgi dolu bir yaklaşımla buyutmek gerekiyor." dedi.

Psikologların sozlerine katılan Ahmet Akın isimli vatandaş, uzun yıllar cocukları olmadığını, olunca da adeta uzerine titrediklerini soyluyor. Biricik oğullarının uzerine fazla titremenin baba ve anne olarak otoritelerini sarstığını daha sonraki yıllarda fark ettiklerini belirten Akın, şimdilerde cocuklarının saygısızlığına care olabilecek onlemler almak icin cabaladıklarını, ancak bircok şeyin gectiğini gorduklerini anlatıyor. Aile baskısı altında, cok cocuklu bir ailenin dorduncu cocuğu olarak yetiştiğini aktaran Fatma Gunay ise İyi niyetini cocuklarının bilerek ya da bilmeyerek suistimal ettiğini vurgulayarak cocuklarının aşırı yaramaz oldukları icin insanların rahatsızlık duyduğunu soyluyor.

Bu cocuklar neler yapıyor?

Zaman zaman okula gitmeye biliyor.

Notları diğer oğrencilere gore cok duşuk oluyor.

Madde kullanımı sıklıkla goruluyor.

Arkadaşımda kalacağım diye eve uğramıyor.

Farklı ortamlara cok rahat takılabiliyor.

İstediği zaman eve gec saatlerde donuyor.

Anne ve babaya karşı saygısızlıkta bulunmaktan cekinmiyor.

alıntı