

Cocuğun bakıcıya ya da kreşe bırakıldığı durumlarda cocuklar bazen ağlayabiliyor. Peki annenin sucluluk duymasına sebep olan boyle bir durumda ne yapmak gerekir?
Anneler konuşma cağına gelen cocuklarına, neden calıştığını anlayabileceği şekilde izah etmeli.
Annelik Âli bir makam, fedakÂrlığın, bağlılığın beklemeden sevmenin bir sembolu, bir milleti yoğuran mukaddes bir el... Nitekim kadınlara, evlilik muessesesinin annelik payesi ve cennetin anahtarları verilmiştir. Ancak modern cağın birtakım getirileriyle ekonomi merkeze alınmış ve kadının da işgucunu gerekli kılmıştır.
Eşlerin calıştığı ailelerde en buyuk sorun geleceklerini emanet edecek oldukları cocuklarının bakımı ve onlara ayrılan zaman. Esasında aynı sorun ev hanımı olan anneler icin de gecerli. Annelik coşkusu ve şefkati ile cocuğa dokunmak, onunla oyunlar oynamak, konuşmak, cocuğun dunyasına girmek zaman zaman calışan anneler icin mesleğinin, ev hanımları icin ise mutfakta bekleyen bulaşık ve yıkanması gereken camaşırın, ev işlerinin, golgesinde kalmaktadır.
Halbuki 0-3 yaş arası donemde cocuğun anneyle ozel bire bir gecireceği zaman cok onemli. Nasıl ki cocuğun beslenmesindeki duzensizlikler ve aksaklıklar birtakım hastalıklara zemin hazırlıyorsa bu donemdeki cocuğun, anneden alacağı ruhsal gıdalardan olan sevgi ve guven duygusundaki bir takım eksiklikler de psikolojik problemlere yol acabilir. Ruh sağlığının temeli bu donemde atılır.
Biz bizden evvelkilerin ekip bictikleriyiz; bizden sonraki nesiller de bizim gayretimizin semeresi olacaktır. Bu nedenle sağlıklı nesillerin yetiştirilebilmesi icin annelere, ilk yıllarda eşlerin ve calıştığı kurumun sağlayacağı kolaylıklar gelecek kuşaklar icin isabetli bir yatırım olacaktır.
Ozellikle annenin calışmak durumunda olduğu aileler bu donemde daha dikkatli davranmalı. Cocuğun eğitiminde anne-babalara pusula olması amacıyla aşağıdaki oneriler dikkate alınabilir:
İşine donmek zorunda olan anneler farklı roller icra etmek durumunda kalabiliyor. Evinin hanımı, iyi bir anne, iyi bir işkadını, iyi bir eş olabilmek icin buyuk caba sarf ediyor. Bu durum zaman zaman annede gerginlik meydana getirebilir. Burada babalara buyuk gorev duşmektedir. Ornek olarak işten donen anne, cocuğun bakımıyla ilgilenirken baba mutfakta yemek hazırlayabilir. Boylelikle annenin cocukla gecirebileceği zamanlar coğaltılmış olur.


Cocuğu bakıcıya ya da kreşe bırakmak zorunda olduğunuzda cocuklar arkanızdan ağlayabilir, bakıcıya 'anne' diyebilir... vs. bu durum anneler icin oldukca yıpratıcıdır. Annenin sucluluk duymasına sebep olabilir. Bu, istenmeyen bir durum; ancak telafisi de zor değil. Akşam, cocukla gecirilecek kaliteli birlikteliklerle, fırsat buldukca kreşe veya bakıcıya surpriz ziyaretlerle bu durum aşılabilir.
Ancak kimi anneler bu sucluluk duygusundan kurtulmak icin cocuğun disiplininde aşırı hoşgorulu, aşırı koruyucu yaklaşımlar sergileyebiliyor. Bu durum cocuğun aşırı hassas, cekingen, şımarık, asi olmasına sebep olabilir. Bu konuda dengeli bir yaklaşım sergilenmelidir.
Anneler konuşma cağına gelen cocuklarına neden calıştığını anlayabileceği şekilde izah etmeliler. Aksi takdirde cocuk, annesinin calışmak zorunda olduğunu anlayamadığı icin annenin kendisini sevmediğini, terk ettiğini, istenmediğini duşunebilir.
İş stresini eve yansıtan ebeveynler maalesef cocuğun yanında, cocuktan kaynaklanan sebeplerden dolayı birtakım tartışmalara girmektedir. Ornek olarak, akşam kreşten alınması gereken cocuk, anne baba arasında tartışma sebebi olabilmektedir. Bu tur bir durum cocuğu yıpratır, ezer, sucluluk duygusuna iter. Anne -babalar bunu kendi aralarında cozme yoluna gitmeliler, eğer cozum bulunamıyorsa uzman ve bilgili kişilerden yardım istenmelidir.
Dr.Huseyin Nazlıkul