Hamilelik ve doğum denilince akla hep anne ve bebek geliyor. Oysa diğer yanda baba da bu surecte yerini almak istiyor.


International Hospital İstanbul Psikolog Ferahim Yeşilyurt“ annelik rolu ve bebek bakımıyla ilgili pek cok yayın bulunurken, babalık ile ilgili kısıtlı sayıda yayına rastlanmaktadır.” diyerek babalara onerilerde bulunuyor.

Pek cok baba adayının ilk hissettiği duygu daha cok endişe duygusudur. Dışlanmışlık hissi daha sonraki surecte yoğunlaşabiliyor. İşte babaların duşunceleri:

Babanın endişeleri: Anne adayının doğumu ve annelik rolune ilişkin endişelerine paralel olarak babaların da yaşadıkları endişeleri vardır. Orneğin cocuğum sağlıklı doğacak mı?, Eşime yardımcı olabilecek miyim? , Eşimin ve cocuğumun ekonomik olarak giderlerini karşılayabilecek miyim?
Babalar, baba olacaklarını oğrendikten bir sure sonra yoğun bicimde maddi kaygılar yaşayabilirler.
Bu kaygılar bebeğin sorumluluğunu taşımakla ilgilidir. Maddi kaygıları sadece ekonomik guclukler yaşayan babalar değil, tum babalar yaşayabilirler. Orneğin 5 fabrikası olan bir baba adayı da cocuğun geleceği ile ilgili ekonomik kaygılar taşıyabilir. Bu durum yaygın olarak gorulur ve son derece doğaldır.

Dışlanmışlık duygusu: Hamilelik doneminde anne ve bebek bir butundur. Aralarında biyolojik bir bağ vardır. Oysa baba boyle bir bağa sahip değildir. Anne ve bebek bir ortak yaşam ilişkisi yaşarken, baba bu ilişkinin dışında kalmaktadır. Annenin baba ile tartışması sonrasında bebeğine yonelmesi, babanın duyduğu dışlanmışlık hissini artırabilir.

İhmal edilmişlik duygusu: 9 ay boyunca anneler hep gozbebeğidirler. Aile uyeleri , arkadaşlar anneyi sorarlar.Hamileliğin ilerleyen zamanlarında yolda yururken, etraftakilerin ilgisini anne ceker. Annenin ihtiyacları on plandadır. Anneye gore plan yapılır. Akrabalar annenin istediği yemekleri yaparlar.Baba adayları annenin ihtiyaclarını karşılamaya calışır.
Ancak bu esnada unutulmaması gereken baba adaylarının da bazı ihtiyacları olduğudur.
Doğum sonrasında toplumsal ilgi ikiye bolunmuştur.Bir kısmı anneye bir kısmı ise bebeğe yonelir, baba yine unutulur. Bazı babaların cocuklarını kıskandıklarını ifade ettikleri bile olur.

Annenin sıkıntı ve ofkesini tolere etme: Annenin doğum sonrasında pekcok sıkıntısı ve endişesi olacaktır.Bu duygularla baş etme, kişinin bebekten onceki yaşantısı ve duygusal olgunluğu ile ilişkilidir. Duygularının yonetiminde sorun yaşayan anneler bu arada babalara yoğun ofke duygusu yoneltebilirler. Cunku hayatlarında bir kısıtlanmışlık soz konusudur. Surekli olarak bir bebeğin sorumluluğunu almışlardır, kendilerine vakit ayıramamanın uzuntusunu yaşamaktadırlar.

Babaların bazı ifadeleri:

- Karıma bir turlu yaranamıyorum. Ne yapsam kızacak bir şey buluyor.
- Bana sanki cocuğunun babası gibi değil, tum sıkıntılarının kaynağı gibi bakıyor.
- Cocuğumla birlikte olmak istiyorum ama, tartışma cıkmasın diye eve mumkun olduğunca gec gitmeye calışıyorum.

Babalar bu donemde, annelerden gelecek ofkeye yonelik tolerans gostermek durumunda kalabilmektedirler. Bu toleransta ise babanın duygusal olgunluğu onem kazanmaktadır. Bazı babalar bu sorunları daha kolay tolere ederken, bazı babalar sorunlar yaşayabilmektedirler.

Yalnızlık Duygusu: Eşler arasındaki catışmalar arttıkca babalar kendilerini daha dışlanmış ve yalnız hissetmektedirler.
Hissedilen yalnızlık duygusunu gidermek icin kişiler farklı yontemler secebilirler.
Bunlardan biri bu duyguyu paylaşmaktır. Eşi ile, arkadaşları ile ya da bir uzmanla paylaşabilirler.
Ancak genellikle erkekler duygularını anlatmaktan kacınırlar. Turk erkekleri ise daha da yalnızdır. Bu yontemi kullanmakta zorlanabilirler.
Diğer bir davranış yalnızlık duygusunu gidermek icin alkole yonelmektir. Bu durum sorunları arttıracaktır.

Babalığı hissetmiyorum: Bazı babalar doğum oncesi ve sonrasında eşleri tarafından sık sık eleştirildikleri ve başka babalarla kıyaslandıklarını ifade ederler. Bu durum buyuk uzuntu kaynağı olmaktadır. Babalar şu tur ifadelerden şikayetci:

- Sen boyle mi baba olacaksın?
- Sen asla iyi bir baba olamayacaksın.
- Bana hic yardımcı olmuyorsun.
- Bak ne babalar var goruyor musun?
- Fevzi’ ye bak da biraz babalık oğren.

Babalığın ne kadar sahiplenilirse sahiplenilsin, annelik kadar yoğun olamaz. Cunku annelik bir icgududur, babalık ise oğrenilen bir şey. Hatta daha cok insanoğlunun formule ettiği, bicimlendirdiği bir kavram.
Anneler icgudusel olarak bu role zaten aşağı yukarı hazırdırlar. Tıpkı bebeğin doğar doğmaz emme refleksi ile meme emmeye başlaması gibi.
Oysa babalık icin biraz zamana ihtiyac vardır. Coğu baba babalık duygusunu bebeği 3 – 6 ay arasında olduğunda hissettiğini soylemektedir. Cunku ondan once bazı işler gorev olarak yapılmaktadır. Ancak bebek babaya bakma, gulme gibi tepkiler verince, biraz daha yoğun duygular yaşanmaktadır.