Bakan Soylu'dan 'Boğazici Universitesi' acıklaması (2)

'BU YIL DELİ GİBİ AFET ANLATACAĞIZ'

İzmir İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) hazırlık toplantısı İcişleri Bakanı Suleyman Soylu'nun da katılımıyla Kaya İzmir Termal Otel'de gercekleştirildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'yla başlayan program, İRAP tanıtım videosunun izlenmesiyle devam etti. Toplantıda AFAD Planlama ve Risk Azaltma Dairesi Başkanlığı İRAP Grup Başkanı Mehmet Akif Alkan, İRAP hakkında bilgilendirmelerde bulundu. AFAD İzmir İl Muduru Kartal Muhcı ise AFAD'ı anlattı. Toplantının acılış konuşmasını İzmir Valisi Yavuz Selim Koşger yaptı. Vali Koşger'in ardından kursiye gelen İcişleri Bakanı Suleyman Soylu, "2021 yılında hedeflerimizden biri de tatbikatları hayata gecirmek. 2020 yılında derin uzuntulere boğan Bingol, Van, Elazığ ve İzmir ve Giresun'da yaşanan sel felaketi birkac ornekten biridir. Bu mucadele tek başına verilecek bir mudahale değildir. Bu yıl deli gibi afeti anlatacağız. Herkesin zihninde her an deprem olabilecek, sel heyelan olacak gibi anlayışla yaşaması lazım. Annemin bir lafı var, 'Eyvah para etmez' diye. Gercekten de bu boyle. Topyekun sivil toplum kuruluşlarımızla, universitelerimizle, eğiticinin eğitimi ile birlikte Turkiye'nin her tarafında 2021 sonunda dokunmadığımız kimse kalmayacak. 2021 yılını Afet Eğitim Yılı olarak ilan ettik. '83 milyon bir araya gelerek bir can imal edebilir miyiz? Haşa ama bir araya gelerek canları koruyabiliriz. Gorevimiz budur. Bunu yerine getirebilme kabiliyete sahibiz. Bu yıl deli gibi afet anlatacağız" dedi.
'KENTSEL DONUŞUMDE RİSK ALMAZSAK GELECEK NESİLLERE KOTU BİR MİRAS BIRAKIRIZ'
Turkiye afet oncesi ve sonrasını yonetmeye odaklanmış bir ulke olduğunu dile getiren Bakan Soylu, kentsel donuşum vurgusu yaparak, "Kentsel donuşum konusunda siyasi jargonlar donuyor. Kentsel donuşumde hep beraber depremin riskinden fazla risk almazsak gelecek nesillere kotu bir miras bırakırız. Siyaset alanı haline getirirsek doğru da yapmış olmayız. Siyaset yapmak herkesin hakkı ama siyaset yapılmayacak tek alan budur. Dunyada deprem konusunda siyasal olarak ayrışma soz konusu değildir. Bu konuda kendimize haksızlık yapmayalım; bu meseleye ciddi bir yatırım yaptık. Deprem olmadan once bu riskleri azaltma konusunda hepimizin ustune duşen sorumlulukları yerine getirmek icin buradayız" dedi. 'TURKİYE AFET ONCESİ VE SONRASINI YONETMEYE ODAKLANMIŞ BİR ULKEDİR'Afet oncesi risk azaltma calışmalarıyla, afet yaşayan ama zarar gormeyen bir ulke olmak icin calışmaların surdurulduğunu soyleyen Bakan Soylu, "Guclu bir kuruma sahibiz. AFAD eliyle afetlere mudahalede cok ciddi kapasite buyuttuk. Ekibimizle ve teknik ekipmanla dunya olceğinde bir gucumuz var. Surekli olarak artırıyoruz. Acil mudahale planı oluşturduk ve ilk uyguladığımız şehirler Elazığ, Van ve İzmir'de afet mudahale planı konusunda adımlar atıldı. İstanbul'daki deprem ve Van'daki depremler alacağımız tedbirler noktasında altyapı oluşturdu. Turkiye afet oncesi ve sonrasını yonetmeye odaklanmış bir ulkedir. Yapı stokumuzu sağlamlamaya calışıyoruz. Okullarımızda, kamu binalarında ciddi calışmalar yapıldı. Afet oncesi risk azaltma calışmaları ile afet yaşayan ama zarar gormeyen bir ulke olmaya calışıyoruz. Afetlere hazır olmak, teknolojik yatırımı arttırmakla birlikte yeni bir anlayışını ortaya koymak ve topyekun bir calışma ortaya koymaya calışıyoruz. Turkiye afet risk azaltma il bazında yapmaya başladığımız bu planlar illerin olası afetlerini ortaya koymaktadır" diye konuştu.
'ARAC SAYIMIZ ARTTI AMA KAZA VE OLUM ORANI AZALDI'Turkiye'nin trafik kazalarını yuzde 50 azaltma hedefini tutturan iki ulkeden biri olduğunu belirten Bakan Soylu, "Bir zincir en zayıf halkası kadar sağlamdır. Turkiye terorle mucadele tarihine en guclu donemindedir. Trafik meselesi bu zincirin bir diğer halkasıdır. Trafikte başarılı bir donem yaşıyoruz. Akşam haberleri trafik kazalarındaki olumleri, kazalar nedeniyle sakat kalanları gorerek gecerdi. Birleşmiş Milletler ve Dunya Sağlık Orgutu trafik kazalarını yuzde 50 azaltma hedefi koydular. Trafik kazalarını yuzde 50 azaltma hedefini tutturan iki ulkeden biriyiz. 2018 yılında ulkelerin bircoğu vazgecti ve 2030 yılına uzatma istedi. Ancak Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 'Uzatma istemiyoruz, hedefi tutturacağız' dedi ve hedefi tutturduk. 10 binli rakamlardan 4 bin 890'lara kadar indi. Araclarımız arttı ama kaza ve olum oranı azaldı" dedi.
'AFET REFLEKSİMİZ BU KADAR GUCLU DEĞİLDİ'Turkiye'nin acil mudahale konusunda kapasite geliştirdiğine dikkat ceken Bakan Soylu, "Asayiş uyuşturucu ve goc yonetiminde onemli bir kapasite yuruttuk. Stratejik bir akılla ve 21. yuzyılın başından beri yerli ve milli kalkınma anlayışı ile guclendik. 1999 depreminde guvenlik zincirimizde boyle bir riskli halka olduğunu fark ettik. Gecmişte de deprem olurdu, kayıplar yaşanırdı. Yas ilan edilir ve uzulurduk sonra o konu kapanırdı. Afet refleksimiz, stratejimiz, kurumlarımız bu kadar guclu değildi. Acı bir işaretle 1999 depremi bunu gorduk. İzmir'de yureğimizi ağzımıza getiren kayıpların ve maliyetin olduğu gunler yaşadık. Travması cok uzun yıllar surer. Deprem travması kotu bir şeydir, unutulmaz. Depremi İstanbul'da yaşadım. Bilincsizce ifadeler, radyo ve televizyon yayınları gorduk. Deprem Yasası'nda Turkiye bunu kendine bir ders olarak aldı ve hukumetimiz doneminde AFAD diye bir kurum kuruldu ve cok onemli calışmalar yapıldı" dedi.
'HEDEFEMİZ YILSONUNA KADAR BU CALIŞMAYI TAMAMLAMAK'Afetler konusunda yapılan calışmaların yapılıp biten değil, surekli izlenmesi ve yeni tedbirlerin oluşturulması gereken bir alan olduğunu vurgulayan Bakan Soylu sozlerini şoyle surdurdu:
"Bu calışmaları bilim dunyamızla beraber goturmek, topyekun tartışmamız, taşımamız gerekiyor. Toplanma alanlarını belediyelerden ve il ozel idarelerden istiyoruz. 26 calışma grubumuzda toplanma ve barınma alanıyla ilgili jandarma, valilik, belediye kişi başına duşen metrekare konusunda tek tek calışmayı surduruyor. Hedefimiz İzmir'de de yıl sonuna kadar bu calışmayı tamamlamaktır. Trafik konusunda İzmir'deki depremde sorun yaşadık ki bu deprem buyuk İzmir depremi değildi. Biz ne kadar tedbir alırsak alalım, bu durum yuzlerce cana mal olur. Cep telefonuyla sağlık acil mudahale, arama kurtarma ve guvenlik gucleri ile iletişim kurabilmek icin enkaz altında kalanlarla haberleşmeleri gerekiyor. Bu nedenle diğer vatandaşlarımız haberleşirken ya kısa mesaj gondermeli ya da internet tabanlı konuşma yapması gerekiyor. Ayrıca trafiğe cıkmamak lazım. Bir karmaşıklıkla karşı karşıya kalırsak bu yanlışı duzeltmek kolay bir iş değildir."
'İZMİR'E YARDIM SELİ BAŞLADI, DAĞITMAKTA ZORLANDIK'Toplantının acılışında konuşan İzmir Valisi Yavuz Selim Koşger de İzmir depremine değinip, "Devletimiz butun unsurlarıyla daha depremin ilk saatlerinden itibaren şehrimize olması gereken butun yardım ve hizmetleri sağladı. Hızlıca kanalize oldu ve herkes olması gereken pozisyondaydı. Devletimizin gosterdiği kabiliyet takdire şayandı. Ulke olarak Bakanlığımızın dinamik liderliğinde, tek vucut oldular ve İzmir'e doğru bir yardım seli başladı. Biz neredeyse bunu dağıtmakta zorlandık, diyebilirim. İhtiyaclar icin 81 vilayetten şehrimize yardım aktı. AFAD gonullerinden diğer kurumlardan herkes seferber oldu. İzmir'de şehir olarak kenetlendik" dedi.
'ORTAK ADIMLAR ATMA KONUSUNDA HAZIRIZ'Toplantıda soz alan İzmir Buyukşehir Belediye Başkanı Tunc Soyer de "30 Ekim'de cok acı bir deprem yaşadık. İlk andan itibaren hukumetimizle ve kurumlarla birlikte kapsamlı bir koordinasyon calışması yuruttuk. Depremin yarattığı etkileri azaltmak icin tum imkanlarımızı seferber ettik. Ulkemiz bir deprem ulkesi. Oncesinde tedbirleri almak zorundayız. Deprem bize herkesin birleştirdiğini gosterdi. Ortak akıl ve dayanışmayla ustesinden gelinebileceğini ve olası afetlere hazırlıklı olmamız gerektiğini hatırlattı. Bu calışmaların devamlılığı ortak akıl ve koordinasyonun surdurulmesi onumuzdeki tum felaketleri onlemek icin cok onemli. Ortak adımlar atma konusunda hazırız" acıklamasında bulundu.
'UNİVERSİTE OLARAK KATKI SUNMAYA DEVAM EDİYORUZ'Toplantı kapsamında yapılacak calışmalarla ilgili bilgilendirmelerde bulunan Dokuz Eylul Universitesi Deprem Araştırma Uygulama Merkezi Muduru Prof. Dr. Hasan Sozbilir ise "İzmir'den gecen 17 tane diri fay dışında, denizdeki faylar da var. Bu faylardan biri Seferihisar'da bir tsunami yarattı. Bu hasarın zararını onceden belirleme konusunda universite olarak calışmalara başladık. İzmir'in icinden gecen diri fayları kent olceğinde işaretliyoruz. Universite olarak calışmalarımızı surduruyoruz. Heyelanlarla ilgili onlem almak bu projenin oncelikli hedeflerinden biri. Taşkın tehlikesi haritaları ile onlem planları yapılıyor. Universite olarak cok onemli katkılar sunmaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
AFAD Başkanı Dr. Mehmet Gulluoğlu da "Butun ekiplerle en iyi şekilde tedbirler alınması her bir bireyin kurumun katılmasıyla olay olmadan refleksinin oluşması gerekiyor. Kriz yonetiminde iyiyiz ama yapılması gereken risk azaltma konusunda tedbir alınması. Riskleri belirlemeyi ve planlayarak gereğini yerine getirmemiz gerekiyor. Her bir kurumun katılımıyla ancak Turkiye'yi afete hazır hale getirebiliriz" diye konuştu.
AKREDİTASYON BELGELERİ DAĞITILDI
Toplantıda, akredite olmaya hak kazanmış iki sivil toplum kuruluşu olan ANDA Arama Kurtarma ve Turkiye İzcilik Federasyonu akreditasyon belgeleri Bakan Soylu ve universite rektorleri tarafından takdim edildi.
Toplantıya, 9 Eylul Universitesi Rektoru Nukhet Hotar, İzmir Demokrasi Universitesi Rektoru Bedriye Tuncsiper, Ege Universitesi Rektoru Necdet Budak ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de katıldı.
Kaynak: Demiroren Haber Ajansı